“BUTSO” İKİ ÖNEMLİ KALKINMA PAKETİNİ KAMUOYUNA AÇIKLADI

EKONOMİ 22.08.2019 - 18:04, Güncelleme: 17.02.2023 - 08:17 3965+ kez okundu.
 

“BUTSO” İKİ ÖNEMLİ KALKINMA PAKETİNİ KAMUOYUNA AÇIKLADI

Burdur Ticaret ve Sanayi Odası, tarım ve hayvancılık sektörlerindeki ikinci öneri paketi toplantısını gerçekleştirdi.
BUTSO Meclis Salonundaki toplantıya Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik, Meclis Başkanı Ömer Çeliker, Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Yoran katıldı. Temmuz ayındaki ilk toplantıda “Birinci Ekonomi Öneri Paketi”nin basın ve kamuoyuyla paylaşıldığını kaydeden BUTSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik, Ağustos ayında da ilgili sektörlerdeki paydaşların görüşlerini de alarak, tarım sektörü ve hayvancılık sektörü hakkındaki tespit, görüş, öneri ve tavsiyeleri içeren öneri paketlerini açıkladı. Başkan Yusuf Keyik, Burdur ve Batı Akdeniz Bölgesi ağırlıklı olmak üzere Türkiye genelini ilgilendiren hususları değerlendirdiklerini belirtti. Başkan Keyik, tarım ve hayvancılık sektörlerindeki “İkinci Öneri Paketi”ni ilgili bakanlıklara ve kurumlara, ilgili bürokratlara ve kişilere,  TOBB’a, ülke genelindeki tüm oda ve borsalara da servis ederek tarım ve hayvancılıkta sürdürülebilir gelişme ve kalkınmaya bir nebze olsun destek vermek amacında olduklarını ifade etti. (BUTSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik’in Tarım ve Hayvancılık Sektörleri hakkındaki öneri paketleri ektedir.) TARIM SEKTÖRÜ Ülkemizin mevcut nüfusu 82 milyon olup nüfusumuz 2023 yılında 86 milyon, 2069 yılında da 107 milyona ulaşması beklenmektedir. Nüfus artışı ve üretim metotlarımız bu şekilde devam ederse 25-30 yıl sonra bu günkünün 70 fazlası bir gıdaya ihtiyacımız olacaktır. İhtiyacın artması ürün fiyatlarını ciddi manada artıracaktır. Ülkemiz kendi kendine yeten ülkeler arasında yer alırken nüfusun artması, artan nüfus karşısında üretimin yetersiz kalması ve benzeri birçok sorundan kaynaklanan sebeplerden dolayı Tarım ve Hayvancılık sektörümüz ihtiyaca cevap veremez hale gelmiştir. Ülkemiz; kendi coğrafyasına uygun tarımsal ve hayvansal bir modeli uygulaması gerekmektedir. Buğday, Mısır, Nohut, Ay çekirdeği, Mercimek, Ceviz, Ketçap, Havuç, Tavuk Yumurtası, Piliç Eti, Kuru Meyve (Erik, Hurma, Dut, Elma, İncir, Kayısı), Kurutulmuş Üzüm, Öğütülmüş Zencefil, Fasulye, Meyan Kökü, Toz Zerdeçal, Keten Tohumu, Bitkisel çay, Çörek otu… Saydığım bu ürünler 2018 yılı içerisinde amma az, amma çok ithal edilmiştir. Karşılığında da döviz ödenmiştir. BUTSO olarak; üretimini yapabileceğimiz hiçbir ürünün ithal edilmemesi gerektiğine inanıyoruz. Üretim planlaması Ölçemediğimiz hiçbir şeyi de yönetemeyiz. Toprak analiz laboratuvar sayıları artırılmalı, Toprak analiz sonuçlarına göre ürün verimliliği esas alınarak üretim planlamaları yapılmalıdır. Planların tespiti ve uygulamasında; Tarım ve Orman Bakanlığının ilgili müdürlükleri, Ziraat Odaları ve Muhtarlar sorumluluk üstlenmeli konu ile ilgili verilecek eğitimlerle STK, Kooperatifler ve Muhtarlar bilinçlendirilmelidir. Toprak analizlerini Ziraat Odalarının da yapabilmeleri için gerek makine teçhizat ve gerekse kalifiye personel desteği sağlanmalıdır. Girdi Maliyetleri Çiftçinin bitkisel üretimde en büyük sorunu mazot ve gübre, Hayvansal üretimde ise yem maliyeti gelmektedir. Yemin içindeki bazı hammaddelerin ve zirai ilaçların büyük bölümünün ithal ediliyor olması, kurda yaşanan olumsuzluklar sebebi ile çiftçiyi mağdur etmektedir. Yeterli kontrollerin olmaması sebebi ile ithal edilen ürünlerdeki kur artışları ürüne yansıtılırken, kur düşüşlerinin ürüne yansıtılmadığına dair sık sık şikâyetlere şahit olmaktayız. Bu sebeple; · Mazot desteklemeleri daha çok kuru tarım yapılan bölgelere verilmelidir. · Gübre hammaddesin de 90 yurt dışına bağımlılığa acilen çözüm bulunmalıdır. Dövizdeki artış gübre fiyatlarında istikrarı bozmaktadır. · Yem oluşumundaki dışa bağımlılık yem fiyatlarına olumsuz yansımaktadır. · Tarım desteklerinin tarla sahibine değil; üreticiye verilmesi sağlanmalıdır. Mazot, Gübre, Yem fiyatları günün şartlarına göre belirlenirken ürün çıktısı olan çiğ süt günün rayicine göre belirlenememektedir. Bu durum üreticiyi olumsuz etkilemektedir. Ayrıca; süt alımı yapan işletmelerin üreticilere yönelik yemi de bizden alacaksın dayatmaları üreticiyi olumsuz yönde etkilemektedir. İthalatın olumsuz etkisi Sen üretmezsen bende ithal ederim duygusunu üreticiye hissettirmemek gerekmektedir. İthalat baskısı üreticiyi moral açısından çökertmektedir. İthalat tabi ki yapılması gerekir ancak istatistiki veriler dahilinde ekemediğimiz, üretimini gerçekleştiremediğimiz ürünlerin ithalatını yapmamız gerekmektedir. Yetersiz üretimleri planlanmalı, ekim ve dikimler teşvik edilmek sureti ile gerçekleştirilmelidir. Lisanslı Depoculuk Tarım ürünleri ticaretini kolaylaştırmak, depolanması için yaygın bir sistem oluşturmak, ürün sahiplerinin mallarını emniyete almak ve kalitesini korumak olan Lisanslı Depoculuk yaygınlaştırılmak sureti ile üreticinin haklarının korunması sağlanmalıdır. Tohum Yabancı hibrit tohumların yerini, devlet desteği ile yerli hibrit tohum üretimi almalıdır. Devlet üretme çiftliklerinde yerli tohumların üretimine hız verilmeli, Yerli hibrit Tohum Desteğinde KDV oranı 0 olarak belirlenerek sektör desteklenmelidir. Yerli hibrit Tohumun zararsız olduğu, verimin artırılmasına yönelik kullanıldığı üreticiye ve bilhassa muhtarlar ve kooperatifler tarafından anlatılarak bilinçlendirilmeleri sağlanmalıdır. Örnek Sera Uygulaması Örnek sera uygulamaları ile seracılık teşvik edilmeli, desteklenmelidir. Ruhsatsız İlaç Kullanımı İnsan sağlığına zarar verebilecek bazı zirai ilaçlar yasaklanmıştır. Ancak Yasaklanan ilaçlar yerine ikame edilecek ilaçlar belirlenmemiştir. Zirai hastalıklara çözüm bulamayan üretici kendince alternatif ilaç kullanarak sorununa çözüm aramaktadır. Bu sefer üründe yabancı ilaç kullanıldığı sebeple ilgili makamlar tarafından cezai işleme tabi tutulmaktadır. Ruhsatsız ilaç kullanımının önüne geçebilmek için mutedil ilaçların belirlenmesinde fayda bulunmaktadır. Örneğin; Gövde Kurdu, Bakla zındığı ve toprakaltı haşeratları ile ilgili etkin ilaçlar yoktur. Ayrıca; Zirai ilaçlarda son kullanma tarihleri minimum 3 (üç) yıl olarak belirlenmelidir. Açık ve kapalı alanda 8-10 ay gibi üretim yapan kişilere ve işletmede bizatihi çalışanlara yıpranma verilmek sureti ile kısmi de olsa erken emekliliğe hak kazanmaları sağlanmalıdır. Tarım Sigortası Üretici ve bilhassa Muhtarlar tarım sigortalaması ile ilgili bilgilendirilmeli, sigortalamanın yapılmadığı ürünler için ödeme yapılmayacağı üretici tarafından bilinmelidir. Büyük afetlerde Devlet; ürününü sigorta etmeyen üreticinin zararını karşılamaktadır. Bu durum ürünü sigorta yaptıranlar üzerinde olumsuz etki oluşturmakta, bir sonraki yıl ürününü sigortalatmak istememektedir. Tarım sigortasının yaygınlaştırılması için Ziraat Odası, kooperatif, muhtarlar aracılığı ile farkındalık eğitimleri düzenlenmelidir. Saha Kontrolleri İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekibi (Mühendis, tekniker vb.) periyodik saha denetimleri ve uygulamalı bilgilendirmeler de bulunmalıdır. Müşteri Temsilcisi İl Tarım ve Orman Müdürlüklerindeki Müşteri Temsilcileri daha aktif ve işlevsel hale getirilmelidir. Köylerin büyüklüklerine göre bir veya birkaç köyün müşterek Müşteri temsilcisi olmalıdır. Bakanlık, Müşteri temsilcilerine yönelik performans sistemi uygulamalı, ödüllendirme ile sistemi cazip hale getirmelidir. Ne yazık ki kamu çalışanları bürokratik süreci takip etmekten, hizmet üretememektedir. Üretici Kayıt Defteri, ÇKS Birçok üreticinin Çiftçi Kayıt Defterinden haberi bulunmamaktadır. İhracat ve hallere satış yapan her üretici için Üretici kayıt defteri zorunlu olmalıdır. Çiftçi kayıt sistemine kaydolan veya herhangi tarım desteğine başvuran herkes sisteme kayıt olması sağlanmalıdır. İl Tarım ve Orman Müdürlükleri bu defter olmadan işlem yapmamalıdır. Konserve, Kuru meyve ve sebze ve Soğuk Hava Tesisi Ürünlerin taban fiyata düştüğü zamanlarda üreticiyi korumak ve kollamak adına soğuk hava tesisi, konserve fabrikaları ve kurutulmuş meyve-sebze tesislerinin kurulumu teşvik edilerek, desteklenmelidir. Ürünlerin ihraç edilecek şekilde hazırlanması gerektiği üreticilere verilecek eğitim ve çalışmalarla farkındalık oluşturulmalıdır. Bu tesislerin işletme maliyetleri de teşvik edilerek çiftçinin ürününü daha uygun fiyatlarla soğuk hava deposunda saklanmasına zemin hazırlanmalıdır. Tarım Kredi Kooperatifleri - Ziraat Odaları Tarım Kredi Kooperatifleri ve Ziraat Odası gibi kuruluşlar tohum satmak yerine çiftçinin ürettiği ürünleri satın almalı, satmalı, alım – satım, ihracatına aracılık etmek ve mamul hale getirilmek (Salça, Konserve Fabrikası, vb.) sureti ile üretime ve fiyat istikrarına katkıda bulunmalıdır. Kooperatifleşme Bilhassa Yaş sebze ve meyve de Kooperatifleşme teşvik edilmelidir. Nüfus yoğunluğu olan büyük illerde Kooperatif Birlikleri kurulmalı bu birlikler aracılığı ile narenciye ürünlerinin pazarlaması gerçekleştirilmelidir. Kooperatifleşme ile üretici karşısında muhatap bulacağı için geçmişte yaşanan fiyat istikrarsızlığının da önüne geçilmiş olunacaktır. Kooperatif Kuruluşu ve Denetimleri Kooperatiflerin denetimleri oldukça sağlıksızdır. Kooperatif üyesi birçok insan bundan dolayı da mağdur olmaktadır. Belirlenecek kıstaslar içerisinde her köyde bir ve birden fazla kooperatif kurmak yerine ilçelerde amaca uygun kooperatifler kurulmalı, kurulan kooperatifler de Tarım ve Orman Bakanlığı müfettişleri tarafından periyodik olarak denetlenmek sureti ile sürdürülebilirliği sağlanmalıdır. Yenilenebilir Enerji Kooperatifleri Üreticilerin üretim maliyetlerini düşürebilmek amacı ile Yenilenebilir Enerji Kooperatif kuruluşları teşvik ve desteklenerek yayınlaştırılması sağlanmalıdır. Bilimsel çalışmalar, Eğitimler ve AR-GE Çalışmaları Üniversite ve akademik kişiler tarafından oluşturulan çalışmalar raflarda kalmamalı, halkın anlayacağı dille muhtarlar, kooperatifler ve üreticilere aktarılması sağlanmalıdır. Kooperatif ve Üretici birliklerinin eğitimi başta olmak üzere, AR-GE çalışmalarına hız verilmeli, ihracatın önemi anlatılarak ve ürün çeşitliliği geliştirilmeli, Kalitenin ve verimliliği artırıcı eğitimler ve çalışmalar yapılmalıdır. Üreticinin en büyük eksikliği eğitimsizliktir. Hala ataerkil metotlarla ekim dikim yapılmaktadır. Üreticilerimiz eğitildiklerinde daha fazla verim ve kazanç sağlayacağını bilmelidir. Üreticilerimiz, Kooperatif yetkilileri ve bilhassa köy muhtarları periyodik eğitime tabi tutulmalıdır. Köy kahvehanelerine afiş ve broşürler asılmak sureti ile sürekli bilgilendirilmelerde bulunulmalıdır. Ziraat Odası başta olmak üzere ilgili STK’lar bünyelerinde çalıştıracakları nitelikli elemanlar ile sürekli sahaya çıkmalı, üreticiye yerinde bilgilendirmelerde bulunmalıdır. Ülkemiz açısından Tarım ve Hayvancılık sektörünün önemi, üretimde yapılan yanlış veya aksaklıklar eğitimlerle ve yerinde uygulamalarla giderilmeye çalışılmalıdır. Orta Öğretim, Lise, Üniversite Gençlerin kırsaldan hızlı kopma süreçleri tarım ve hayvancılık sektörünün önünü tıkamaktadır. Yapılacak çalışmalarla kırsalın ve üretimin özendirilmesi gerekmektedir. Bu sebeple; Orta öğretimde seçmeli ziraat ve tarım dersleri verilirken, Lise kısmında ise Ziraat ve Tarım Liseler özendirilmek sureti ile ülke genelinde yaygınlaştırılmalıdır. Ne yazık ki ilgili bölümlerden mezun olan öğrencilerimizin uygulamalarda yetersizliği gözlemlenmektedir. Bunun için; 4 yıllık bir okul için 3 yıl ders işlenirken son 1 yılı uygulamalı ve yerinde çalışmalarla meslek tecrübesi kazandırılmalıdır. 3 yıllık eğitim süreci içinde de haftada 1 gün yerinde uygulamalı ders görmesi sağlanmalıdır. Bu mümkün olmayacak ise; haftada 1 gün, yaz tatilinde ise 30 ila 60 gün aralığında yerinde ve uygulamalı derslerle pratik kazandırılmalıdır. Meslek Okullu İş Sahiplerine Kredi ve Desteklemeler Destekler; illerin coğrafi şartları, iklimleri, ürün çeşitliliği ve verimlilikleri dikkate alınmak sureti ile Ziraat Odaları ve STK’lardan oluşacak Komisyon aracılığı ile belirlenmelidir. Aynı yerde aynı işi yapan ve daha çok verim elde eden örnek üreticilere daha fazla destek verilerek, ödüllendirilmelidir. Üretimin artırılması ve üreticinin özendirilmesine yönelik; üreticilere bir defaya mahsus 0 (sıfır) faizle kredi verilmesi, verilen kredinin de kontrolünün sağlanması gerekmektedir. Arz açığı olan tarım ürünlerinin ekimi için verilen teşvikler planlama sonuçlanana kadar devam etmelidir. Desteklemeler yıllık üretim miktarları, piyasa şartları da dikkate alınmak sureti ile hesaplanarak açıklanmalıdır. Çiftçiyi üretim planları dahilindeki ürünleri ekmeye teşvik ederken, üretim maliyetlerini de düşürmek sureti ile tarımı sürdürülebilir hale getirmek gerekmektedir. Tarım ve Hayvancılık ile ilgili mesleki okullardan mezun olmuş ve kendi sektöründe faaliyet gösterecek, Üniversite mezunu, Tekniker, Teknisyen ve Mühendis gibi müteşebbislere kalite ve verimliliği artırabilmek, sektöre örnek olabilmeleri adına daha cazip kredi ve desteklemelerde bulunulmalıdır. Bu teşvik ve desteklemeler sektörün daha bilinçli yapılmasına zemin hazırlayacaktır. Özel Bankalarca sağlanan kredi Tarım ve Hayvancılık kredileri sadece devlet bankaları tarafından verilmektedir. Özel bankalar tarafından arazilerin teminat olarak gösterilmesi engellenmelidir. Üreticinin elindeki hayvan varlığı sigorta güvencesi ile teminat altına alınmak sureti ile kredi verilmesi sağlanmalıdır. Tarım Kredileri Tarım sektöründeki kredi vadeleri en az 24 ay olmalıdır. Bir sezonda yaşanan olumsuz üretim veya sair sorunlar diğer sezonda telafi edilebilmelidir. Tarım kredilerinde 6 ayda bir faiz ödemesi yapılmak sureti ile sektör desteklenmelidir. Verilen tarım ve hayvancılık kredilerinin yerinde kullanılıp kullanılmadığı kontrol edilmelidir. TKDK – Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu TKDK tarafından genel olarak büyük işletmeler desteklenmektedir. Ama sektöre yön veren ve sürekliliğini sağlayan işletmeler küçük ve orta ölçekli işletmelerdir. Bu sebeple sektörün sürekliliği açısından TKDK destekleri yeniden gözden geçirilmelidir. Tarım Cezaları ve Kontrol Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından uygulanan idari para cezaları yüksektir. Rakamın yüksek olması tahsilatı mümkün kılmamaktadır. Cezalar caydırıcı ve ödenebilecek rakamlardan oluşması gerekmektedir. Bu sebeple; belirlenecek kıstaslar dahilinde ceza oranları yeniden düzenlenmelidir. (Kıstas işletmenin büyüklüğü, cirosu, kusurun birden fazla işlenmesi vb.) Sertifikasız üretilen fidelerin iller arası pazarlara girişinde yeterli denetimler bulunmamaktadır. Fidelerdeki hastalık ve zararlılar kolaylıkla diğer illere hızlı bir şekilde yayılabilmektedir. Bunu önlemek adına bakanlık adına görev yapan görevliler belirlenecek dönemler itibari ile 7/24 yol denetiminde bulunmaları gerekmektedir. Tarım ve Orman Bakanlığı Denetimleri Kare kodlu satışların yapılmasına rağmen Bakanlık dört birim tarafından denetim yapmaktadır. Örneğin; Gübre kare kodlu satılmaktadır. Satış ile bilgiler sisteme düşmesine rağmen hala haftalık, aylık rapor istenmektedir. Zirai ilaçlarda da altı ayda bir rapor istenmektedir. Kare kodlu satışlardaki rapor verme sonlandırılmalıdır. Böylelikle işletmelerin üreticilere daha fazla zaman ayırmaları mümkün olacaktır. TMO – Toprak Mahsulleri Ofisi Toprak Mahsulleri Ofisinden Tarım ve Hayvancılık sektöründeki küçük işletmelerin de ürün alabilmelerine imkân sağlanmalıdır. Hayvansal Gübre Suni gübre yerine doğal gübrelerin (hayvansal atık) kullanımı yapılacak eğitimlerle özendirilmelidir. HAYVANCILIK SEKTÖR ÖNERİ PAKETİ Hayvancılık sektörü; artan nüfusun hayvansal protein ihtiyacının karşılanması, sanayiye hammadde sağlaması ve istihdama olan katkıları sebebi ile oldukça önemli bir sektör olarak karşımıza çıkmaktadır. Bugün hayvancılığa dayalı yem sanayi, süt ve süt mamulleri sanayi, dericilik ve tekstil sanayileri, veteriner ilaçları ve hayvancılık ekipmanları sanayileri ile yeni istihdam alanları oluşturmakta, hayvansal ürünlerin işlenmesi yoluyla gerek istihdam ve gerekse katma değer artışına sebep olmaktadır. Hayvancılığın katma değer oluşturma potansiyeli diğer tarımsal sektörlere göre daha fazladır. Ülkemiz hayvan sayısı bakımından önemli bir potansiyele sahip olmasına rağmen elde edilen hayvansal ürünler açısından hayvancılığı gelişmiş ülkelerle karşılaştırdığımızda durumumuz pek de parlak değildir. Ülkemiz hayvancılık sektörü son dönemde, bu güne kadar yapılmış ve yapılmakta olan teşvik ve desteklemelere rağmen istenilen düzeye gelememiştir. Üreticinin zarar etmesinden dolayı işletmeler ya kapanmakta ya da kapasitelerini azaltmaya çalışmaktadır. Hayvancılık; dünyada tüm ülkelerin stratejik olarak değerlendirip desteklediği sektörler arasında yer almaktadır. Toplumun sağlıklı bir şekilde beslenebilmesi açısından hayvansal protein büyük önem taşımaktadır. Hayvansal Tüketim İstatistiki Tüketimde Karşılaştırma (Yıllık tüketim* 1 Kişi) Et Süt Yumurta Türkiye 32 Kğ. 170 Lt. 120 Ad. Avrupa 80 Kğ. 350 Lt. 350 Ad. Ülkemizde kişi başına düşen tüketilen hayvansal ürünlerin düşüklüğü ve talebi karşılamak için hayvansal ithalata başvurulması, yetersizliğin önemli ispatıdır. Ülkemiz hayvancılık bakımından önemli avantajlara sahipken bazı dezavantajlara da sahiptir. Süt ve Besi Sığırcılığı Ülkemiz süt sığırcılığında avantaja sahipken besi hayvancılığında azalan mera alanları ile ülkemiz iklim şartları ve özellikle yağışların mevsimsel dengesizliği yüzünden dezavantajı duruma da düşmektedir. Ülkemizdeki mevcut sığır sayısının 36, koyun sayısının 97’si düşük verimli yerli ırklardan oluşmaktadır. Yerli ırk hayvanlardaki verim düşüktür. Ülkemizde süt ihtiyacı Kombine bir ırk olan Holstein ırkından karşılanmaktadır. Holstein ırkı süt ihtiyacını karşılarken et ihtiyacını besi ırkı kadar karşılamamaktadır. Kırmızı et ihtiyacının büyük kısmı sütten kesilen hayvanlardan karşılanmakta buda yetersiz kalmaktadır. Küçük Baş Hayvancılık Doğu ve İç Anadolu iklimine uygun verimli cinslerle küçükbaş hayvan çiftlikleri kurulması destek ve teşvik edilmelidir. Meralar küçükbaş hayvan yetiştiriciliği için ideal alanlardır. Süt Piyasası – Süt Tozu Fabrikaları Çiğ sütü en ucuza satan, tereyağını en pahalıya yiyen ülke olma konumundan çıkmak zorundayız. Çiğ Süt ve Tereyağı Orantısı Çiğ Süt Tereyağ Türkiye 100 Lt. 25,33 € 1 Kğ. 9,60 € Avrupa 100 Lt. 35,87 € 1 Kğ. 4,48 € Sütte kalite ve verimliliğin arttırılması, modern süt çiftliklerin kurulmasına rağmen üreticilerimiz zarar etmektedir. Çiğ Süt piyasaları dengelemek için süt tozu üretim tesisleri yaygınlaştırılmalı ve süt tozu ihracatı teşvik edilmelidir. Çiğ süt primleri geciktirilmeden üreticiye ödemesi sağlanmalıdır. Çiğ süt üreten üreticinin en azından ideal süt/yem paritesine uygun sütünü satması gerekmektedir. Üretici sattığı sütle yem alamıyorsa hayvancılığı sürdürmesi beklenemez. Çiğ sütten para kazanamayan üretici süt hayvanını kestirip bir an önce zarardan kurtulmak istemektedir. Yakın tarihte süt ithal eden ülke haline gelmemek için gerekli tedbirleri şimdiden almamız gerekmektedir. Pilot Bölge ve Uygun Irk Hayvancılık ile ilgili pilot bölgeler oluşturulmalıdır. Hayvan ırk ıslahı çalışmalarına önem verilerek her bölge için uygun hayvan ırkları belirlenmelidir. Bölgelerin şartlarına uygun hayvan ırklarına yönelik damızlık canlı hayvan ithal edilmeli, et ithalatına ciddi sınırlama getirilmek sureti ile üreticiyi koruyucu tedbirler alınmalıdır. Sperm Bankası Sperm Bankası kurulmak ve sayılarının artırılması sureti ile suni tohumlamayla hem melezlemelerin hızlandırılmasına hem de mevcut kültür ırklarının hızla çoğaltılmasına gayret edilmelidir. Hayvan Hastalıkları-Ölümler Hayvan hastalıkları, buzağı kayıplarını önlemek, Irk ıslahı ve hastalıklarla etkin mücadele edebilmek için Tarım ve Orman Bakanlığı, Hayvancılık sivil toplum teşkilatları ve üniversitelerimizin işbirliği ile 24 saat kesintisiz hizmet verebilecek Hayvan Hastanelerini kurularak, mobilize ekiplerle üreticilere ücreti karşılığı hizmet verilmesi sağlanmalıdır. Hayvan Islahı Komisyonları Üniversitelerimiz, Tarım ve Orman Bakanlığı ve hayvancılık sivil toplum teşkilatlarının aktif rol alacağı Hayvan Islahı Komisyonları kurulmalıdır. Meraların Islahı Mera alanlarımız dikkatsiz ve kontrolsüz kullanımlar sonucunda bozulmuş verimsiz hale gelmiştir. Devlet; Mera ve yeşil alanlara özgü koruma tedbirleri uygulamalıdır. Meralarda yapılan hayvancılıkta en ucuz hayvancılıktır. Küçükbaş hayvancılık destek ve teşvik edilerek et tüketiminde etkin hale getirilmelidir. Kaba Yem ve Hayvan Yemi İkamesi Hayvancılık alanında kaba yem nitelikli ürünlerin arasında Yonca gelmektedir. Yonca maliyetinin önemli kısmını desteklenmektedir. Ancak Yoncanın Ürdün, Mısır, Katar gibi ülkelere ihraç ediliyor olması yerli üreticinin yonca almasını engellemektedir. Ayçiçeği, pancar ve soya üretiminin artması alternatif hayvan yemi ihtiyacına çare olacağı için bu ürünlerin üretimi desteklenmelidir. TMO Stok Fazlası TMO belirli dönemlerde oluşan stok fazlasını ucuz ihracat yolu ile eritmeye çalışmaktadır. Bu tür fazlalıklar iç piyasada ve yem sanayisinde kullanılmalıdır. Buzağı Gün aralığı desteklenmeli 730 güne kadar buzağılama da gün aralığı bulunmaktadır. Hedef büyük baş hayvanlarda yılda bir yavru almaktır. Bunun yaklaşık 400 gün olduğunu düşünürsek, 400 gün ila 440 gün olması arasındaki fark; bu gün 7 milyon anaç hayvanımızın olduğunda, bunun yarısı dişi olduğunda 10 buzağılama gün aralığını geri çeksek, süt verimliliği 20-30 oranında artış yaşanacaktır. 440 günden 400 güne çekildiğinde 350 bin tane ilave damızlığımız olacaktır. 2018 yılında ithal ettiğimiz damızlık sığır sayısı 110 bin. Biz bir yıl buzağılama gün aralığını geri çeksek toplam 3 yıllık ithalatımızı karşılamış olacağız. Hayvancılığı Geliştirme ve Destekleme Fonu Hayvancılık ile ilgili fonlar birleştirilmek sureti ile Türkiye Hayvancılığını Geliştirme ve Destekleme Fonu kurularak işler hale getirilmelidir. Müstahsil Makbuzu ile Satışlar Üreticinin ürününü müstahsil makbuzu ile satması halinde kayıt altına giren üreticiye, üretimini artırması amacı ile teşvik primleri verilmelidir. Entegre Hayvancılık özendirilirken; Aile İşletmeleri Korunmalı Verimliliği ve kalite artışını özendirecek ve ürün bazında üreticiyi entegre hayvancılığa yöneltecek teşvik sistemi kurulmalıdır. Bunu yaparken de Sosyal sorumluluk çerçevesi içinde küçük aile işletmelerini de desteklenmeli, sürekliliği sağlanmalıdır. Kurdaki dalgalanma Girdi maliyetlerinin hammaddelerinde dışa bağımlılık bulunmaktadır. Kur artışlarındaki düzensizlik girdi maliyetlerini artırmaktadır. Yem bitkileri üretiminde tohum, ilaç, gübre, mazot vb. girdilerin maliyetini azaltıcı tedbirler alınmalıdır. KDV Oranı Yem, et, süt, yumurta ve tüm hayvansal ürünlerdeki KDV Oranı 1 olarak yeniden düzenlenmelidir. Teşvik Primleri Süt teşvik primleri günün şartlarına göre düzenlenerek, düzenli ödemeleri sağlanmalıdır. Hayvancılık teşviklerinin içeriği ve varlığı her yılın ocak ayında açıklanmalıdır. Yılın Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında teşviklerin açıklanmasıyla geriye dönük uygulamalar uyarlanmaya çalışılmaktadır. Teşvik ve destekler yetiştirilen hayvan ve ürün verimliliğine göre orantılı bir şekilde verilmesi sağlanmalıdır. Kademeli Destek Belirli kıstaslar dahilinde kademeli desteklemelerde bulunulmalıdır. (Örneğin; 200 Kğ kadar ki hayvanlarda destek belli bir rakam olurken daha yüksek kilodaki hayvanlar için destek kilo başına artış göstermelidir.) Orta öğretim ve Lise Gençlerin kırsaldan hızlı kopma süreçleri tarım ve hayvancılık sektörünün önünü tıkamaktadır. Yapılacak çalışmalarla kırsalın ve üretimin özendirilmesi gerekmektedir. Orta öğretimde seçmeli tarım hayvancılık dersleri verilirken, Liselerde Tarım ve Hayvancılık sektörüne bağlı bölümler açılarak, sektörün bilinçli yapılması teşvik edilmelidir. Gerek lise ve gerekse üniversitelerde haftada 1 gün, yaz tatilinde 30 ila 60 gün aralığında yerinde ve uygulamalı derslerle öğrencilere meslek tecrübesi kazandırılmalıdır. Meslek Okullu Öğrencilere Kredi Tarım ve Hayvancılık ile ilgili mesleki okullardan mezun olmuş ve Tarım ve Hayvancılık yapacak Lise ve Üniversite mezunlarına kalite ve verimliliğini artırabilmek adına çok cazip krediler verilerek, sektör bilinçli ve verimli hale getirilmelidir. Aynı yerde aynı işi yapan ve daha çok verim elde eden örnek üreticilere daha fazla destek verilerek, ödüllendirilmelidir. Sektöre Ucuz Kredi Sektördeki uygulamalar ile destek/teşvikler çelişmektedir. Desteklemelerin kontrollü bir şekilde yapılması gerekmektedir. Hayvancılık sektörünün hammadde ve yem ihtiyacı alımında kullanılmak üzere işletmelere kapasiteleri oranında uzun ve orta vadeli ucuz kredi sağlanmalıdır. Besicilik kredileri 24 ay, süt sığırcılığı kredileri 2 yıl ödemesiz, 7 yıl olmalı ve süreç izlenmelidir. Hayvancılık kredilerinde 6 (altı) ayda bir faiz istenmektedir. Üreticinin başka geliri olmadığı için 6 ayda bir faiz ödemesi üreticiyi zor durumda bırakmaktadır. Fazi ana para ile birlikte ödenmesi sağlanmalıdır. Eğitim Üniversitelerimiz ve konunun uzmanları tarafından yapılan bilimsel araştırmalar raflarda kalmamalı üreticilerin kolayca anlayabileceği dilde üreticilere ve özellikle Muhtarlara aktarımı sağlanmalıdır.    
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası, tarım ve hayvancılık sektörlerindeki ikinci öneri paketi toplantısını gerçekleştirdi.

BUTSO Meclis Salonundaki toplantıya Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik, Meclis Başkanı Ömer Çeliker, Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Yoran katıldı.

Temmuz ayındaki ilk toplantıda “Birinci Ekonomi Öneri Paketi”nin basın ve kamuoyuyla paylaşıldığını kaydeden BUTSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik, Ağustos ayında da ilgili sektörlerdeki paydaşların görüşlerini de alarak, tarım sektörü ve hayvancılık sektörü hakkındaki tespit, görüş, öneri ve tavsiyeleri içeren öneri paketlerini açıkladı.

Başkan Yusuf Keyik, Burdur ve Batı Akdeniz Bölgesi ağırlıklı olmak üzere Türkiye genelini ilgilendiren hususları değerlendirdiklerini belirtti. Başkan Keyik, tarım ve hayvancılık sektörlerindeki “İkinci Öneri Paketi”ni ilgili bakanlıklara ve kurumlara, ilgili bürokratlara ve kişilere,  TOBB’a, ülke genelindeki tüm oda ve borsalara da servis ederek tarım ve hayvancılıkta sürdürülebilir gelişme ve kalkınmaya bir nebze olsun destek vermek amacında olduklarını ifade etti.

(BUTSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik’in Tarım ve Hayvancılık Sektörleri hakkındaki öneri paketleri ektedir.)

TARIM SEKTÖRÜ

Ülkemizin mevcut nüfusu 82 milyon olup nüfusumuz 2023 yılında 86 milyon, 2069 yılında da 107 milyona ulaşması beklenmektedir.

Nüfus artışı ve üretim metotlarımız bu şekilde devam ederse 25-30 yıl sonra bu günkünün 70 fazlası bir gıdaya ihtiyacımız olacaktır. İhtiyacın artması ürün fiyatlarını ciddi manada artıracaktır.

Ülkemiz kendi kendine yeten ülkeler arasında yer alırken nüfusun artması, artan nüfus karşısında üretimin yetersiz kalması ve benzeri birçok sorundan kaynaklanan sebeplerden dolayı Tarım ve Hayvancılık sektörümüz ihtiyaca cevap veremez hale gelmiştir.

Ülkemiz; kendi coğrafyasına uygun tarımsal ve hayvansal bir modeli uygulaması gerekmektedir.

Buğday, Mısır, Nohut, Ay çekirdeği, Mercimek, Ceviz, Ketçap, Havuç, Tavuk Yumurtası, Piliç Eti, Kuru Meyve (Erik, Hurma, Dut, Elma, İncir, Kayısı), Kurutulmuş Üzüm, Öğütülmüş Zencefil, Fasulye, Meyan Kökü, Toz Zerdeçal, Keten Tohumu, Bitkisel çay, Çörek otu…

Saydığım bu ürünler 2018 yılı içerisinde amma az, amma çok ithal edilmiştir. Karşılığında da döviz ödenmiştir. BUTSO olarak; üretimini yapabileceğimiz hiçbir ürünün ithal edilmemesi gerektiğine inanıyoruz.

Üretim planlaması

Ölçemediğimiz hiçbir şeyi de yönetemeyiz.

Toprak analiz laboratuvar sayıları artırılmalı, Toprak analiz sonuçlarına göre ürün verimliliği esas alınarak üretim planlamaları yapılmalıdır. Planların tespiti ve uygulamasında; Tarım ve Orman Bakanlığının ilgili müdürlükleri, Ziraat Odaları ve Muhtarlar sorumluluk üstlenmeli konu ile ilgili verilecek eğitimlerle STK, Kooperatifler ve Muhtarlar bilinçlendirilmelidir. Toprak analizlerini Ziraat Odalarının da yapabilmeleri için gerek makine teçhizat ve gerekse kalifiye personel desteği sağlanmalıdır.

Girdi Maliyetleri

Çiftçinin bitkisel üretimde en büyük sorunu mazot ve gübre, Hayvansal üretimde ise yem maliyeti gelmektedir. Yemin içindeki bazı hammaddelerin ve zirai ilaçların büyük bölümünün ithal ediliyor olması, kurda yaşanan olumsuzluklar sebebi ile çiftçiyi mağdur etmektedir.

Yeterli kontrollerin olmaması sebebi ile ithal edilen ürünlerdeki kur artışları ürüne yansıtılırken, kur düşüşlerinin ürüne yansıtılmadığına dair sık sık şikâyetlere şahit olmaktayız.

Bu sebeple;

· Mazot desteklemeleri daha çok kuru tarım yapılan bölgelere verilmelidir.

· Gübre hammaddesin de 90 yurt dışına bağımlılığa acilen çözüm bulunmalıdır. Dövizdeki artış gübre fiyatlarında istikrarı bozmaktadır.

· Yem oluşumundaki dışa bağımlılık yem fiyatlarına olumsuz yansımaktadır.

· Tarım desteklerinin tarla sahibine değil; üreticiye verilmesi sağlanmalıdır.

Mazot, Gübre, Yem fiyatları günün şartlarına göre belirlenirken ürün çıktısı olan çiğ süt günün rayicine göre belirlenememektedir. Bu durum üreticiyi olumsuz etkilemektedir. Ayrıca; süt alımı yapan işletmelerin üreticilere yönelik yemi de bizden alacaksın dayatmaları üreticiyi olumsuz yönde etkilemektedir.

İthalatın olumsuz etkisi

Sen üretmezsen bende ithal ederim duygusunu üreticiye hissettirmemek gerekmektedir. İthalat baskısı üreticiyi moral açısından çökertmektedir. İthalat tabi ki yapılması gerekir ancak istatistiki veriler dahilinde ekemediğimiz, üretimini gerçekleştiremediğimiz ürünlerin ithalatını yapmamız gerekmektedir.

Yetersiz üretimleri planlanmalı, ekim ve dikimler teşvik edilmek sureti ile gerçekleştirilmelidir.

Lisanslı Depoculuk

Tarım ürünleri ticaretini kolaylaştırmak, depolanması için yaygın bir sistem oluşturmak, ürün sahiplerinin mallarını emniyete almak ve kalitesini korumak olan Lisanslı Depoculuk yaygınlaştırılmak sureti ile üreticinin haklarının korunması sağlanmalıdır.

Tohum

Yabancı hibrit tohumların yerini, devlet desteği ile yerli hibrit tohum üretimi almalıdır. Devlet üretme çiftliklerinde yerli tohumların üretimine hız verilmeli, Yerli hibrit Tohum Desteğinde KDV oranı 0 olarak belirlenerek sektör desteklenmelidir. Yerli hibrit Tohumun zararsız olduğu, verimin artırılmasına yönelik kullanıldığı üreticiye ve bilhassa muhtarlar ve kooperatifler tarafından anlatılarak bilinçlendirilmeleri sağlanmalıdır.

Örnek Sera Uygulaması

Örnek sera uygulamaları ile seracılık teşvik edilmeli, desteklenmelidir.

Ruhsatsız İlaç Kullanımı

İnsan sağlığına zarar verebilecek bazı zirai ilaçlar yasaklanmıştır. Ancak Yasaklanan ilaçlar yerine ikame edilecek ilaçlar belirlenmemiştir. Zirai hastalıklara çözüm bulamayan üretici kendince alternatif ilaç kullanarak sorununa çözüm aramaktadır. Bu sefer üründe yabancı ilaç kullanıldığı sebeple ilgili makamlar tarafından cezai işleme tabi tutulmaktadır. Ruhsatsız ilaç kullanımının önüne geçebilmek için mutedil ilaçların belirlenmesinde fayda bulunmaktadır. Örneğin; Gövde Kurdu, Bakla zındığı ve toprakaltı haşeratları ile ilgili etkin ilaçlar yoktur.

Ayrıca; Zirai ilaçlarda son kullanma tarihleri minimum 3 (üç) yıl olarak belirlenmelidir.

Açık ve kapalı alanda 8-10 ay gibi üretim yapan kişilere ve işletmede bizatihi çalışanlara yıpranma verilmek sureti ile kısmi de olsa erken emekliliğe hak kazanmaları sağlanmalıdır.

Tarım Sigortası

Üretici ve bilhassa Muhtarlar tarım sigortalaması ile ilgili bilgilendirilmeli, sigortalamanın yapılmadığı ürünler için ödeme yapılmayacağı üretici tarafından bilinmelidir. Büyük afetlerde Devlet; ürününü sigorta etmeyen üreticinin zararını karşılamaktadır. Bu durum ürünü sigorta yaptıranlar üzerinde olumsuz etki oluşturmakta, bir sonraki yıl ürününü sigortalatmak istememektedir. Tarım sigortasının yaygınlaştırılması için Ziraat Odası, kooperatif, muhtarlar aracılığı ile farkındalık eğitimleri düzenlenmelidir.

Saha Kontrolleri

İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekibi (Mühendis, tekniker vb.) periyodik saha denetimleri ve uygulamalı bilgilendirmeler de bulunmalıdır.

Müşteri Temsilcisi

İl Tarım ve Orman Müdürlüklerindeki Müşteri Temsilcileri daha aktif ve işlevsel hale getirilmelidir. Köylerin büyüklüklerine göre bir veya birkaç köyün müşterek Müşteri temsilcisi olmalıdır. Bakanlık, Müşteri temsilcilerine yönelik performans sistemi uygulamalı, ödüllendirme ile sistemi cazip hale getirmelidir. Ne yazık ki kamu çalışanları bürokratik süreci takip etmekten, hizmet üretememektedir.

Üretici Kayıt Defteri, ÇKS

Birçok üreticinin Çiftçi Kayıt Defterinden haberi bulunmamaktadır. İhracat ve hallere satış yapan her üretici için Üretici kayıt defteri zorunlu olmalıdır. Çiftçi kayıt sistemine kaydolan veya herhangi tarım desteğine başvuran herkes sisteme kayıt olması sağlanmalıdır. İl Tarım ve Orman Müdürlükleri bu defter olmadan işlem yapmamalıdır.

Konserve, Kuru meyve ve sebze ve Soğuk Hava Tesisi

Ürünlerin taban fiyata düştüğü zamanlarda üreticiyi korumak ve kollamak adına soğuk hava tesisi, konserve fabrikaları ve kurutulmuş meyve-sebze tesislerinin kurulumu teşvik edilerek, desteklenmelidir. Ürünlerin ihraç edilecek şekilde hazırlanması gerektiği üreticilere verilecek eğitim ve çalışmalarla farkındalık oluşturulmalıdır.

Bu tesislerin işletme maliyetleri de teşvik edilerek çiftçinin ürününü daha uygun fiyatlarla soğuk hava deposunda saklanmasına zemin hazırlanmalıdır.

Tarım Kredi Kooperatifleri - Ziraat Odaları

Tarım Kredi Kooperatifleri ve Ziraat Odası gibi kuruluşlar tohum satmak yerine çiftçinin ürettiği ürünleri satın almalı, satmalı, alım – satım, ihracatına aracılık etmek ve mamul hale getirilmek (Salça, Konserve Fabrikası, vb.) sureti ile üretime ve fiyat istikrarına katkıda bulunmalıdır.

Kooperatifleşme

Bilhassa Yaş sebze ve meyve de Kooperatifleşme teşvik edilmelidir. Nüfus yoğunluğu olan büyük illerde Kooperatif Birlikleri kurulmalı bu birlikler aracılığı ile narenciye ürünlerinin pazarlaması gerçekleştirilmelidir. Kooperatifleşme ile üretici karşısında muhatap bulacağı için geçmişte yaşanan fiyat istikrarsızlığının da önüne geçilmiş olunacaktır.

Kooperatif Kuruluşu ve Denetimleri

Kooperatiflerin denetimleri oldukça sağlıksızdır. Kooperatif üyesi birçok insan bundan dolayı da mağdur olmaktadır. Belirlenecek kıstaslar içerisinde her köyde bir ve birden fazla kooperatif kurmak yerine ilçelerde amaca uygun kooperatifler kurulmalı, kurulan kooperatifler de Tarım ve Orman Bakanlığı müfettişleri tarafından periyodik olarak denetlenmek sureti ile sürdürülebilirliği sağlanmalıdır.

Yenilenebilir Enerji Kooperatifleri

Üreticilerin üretim maliyetlerini düşürebilmek amacı ile Yenilenebilir Enerji Kooperatif kuruluşları teşvik ve desteklenerek yayınlaştırılması sağlanmalıdır.

Bilimsel çalışmalar, Eğitimler ve AR-GE Çalışmaları

Üniversite ve akademik kişiler tarafından oluşturulan çalışmalar raflarda kalmamalı, halkın anlayacağı dille muhtarlar, kooperatifler ve üreticilere aktarılması sağlanmalıdır.

Kooperatif ve Üretici birliklerinin eğitimi başta olmak üzere, AR-GE çalışmalarına hız verilmeli, ihracatın önemi anlatılarak ve ürün çeşitliliği geliştirilmeli, Kalitenin ve verimliliği artırıcı eğitimler ve çalışmalar yapılmalıdır.

Üreticinin en büyük eksikliği eğitimsizliktir. Hala ataerkil metotlarla ekim dikim yapılmaktadır. Üreticilerimiz eğitildiklerinde daha fazla verim ve kazanç sağlayacağını bilmelidir.

Üreticilerimiz, Kooperatif yetkilileri ve bilhassa köy muhtarları periyodik eğitime tabi tutulmalıdır. Köy kahvehanelerine afiş ve broşürler asılmak sureti ile sürekli bilgilendirilmelerde bulunulmalıdır.

Ziraat Odası başta olmak üzere ilgili STK’lar bünyelerinde çalıştıracakları nitelikli elemanlar ile sürekli sahaya çıkmalı, üreticiye yerinde bilgilendirmelerde bulunmalıdır.

Ülkemiz açısından Tarım ve Hayvancılık sektörünün önemi, üretimde yapılan yanlış veya aksaklıklar eğitimlerle ve yerinde uygulamalarla giderilmeye çalışılmalıdır.

Orta Öğretim, Lise, Üniversite

Gençlerin kırsaldan hızlı kopma süreçleri tarım ve hayvancılık sektörünün önünü tıkamaktadır. Yapılacak çalışmalarla kırsalın ve üretimin özendirilmesi gerekmektedir. Bu sebeple; Orta öğretimde seçmeli ziraat ve tarım dersleri verilirken, Lise kısmında ise Ziraat ve Tarım Liseler özendirilmek sureti ile ülke genelinde yaygınlaştırılmalıdır.

Ne yazık ki ilgili bölümlerden mezun olan öğrencilerimizin uygulamalarda yetersizliği gözlemlenmektedir. Bunun için; 4 yıllık bir okul için 3 yıl ders işlenirken son 1 yılı uygulamalı ve yerinde çalışmalarla meslek tecrübesi kazandırılmalıdır. 3 yıllık eğitim süreci içinde de haftada 1 gün yerinde uygulamalı ders görmesi sağlanmalıdır.

Bu mümkün olmayacak ise; haftada 1 gün, yaz tatilinde ise 30 ila 60 gün aralığında yerinde ve uygulamalı derslerle pratik kazandırılmalıdır.

Meslek Okullu İş Sahiplerine Kredi ve Desteklemeler

Destekler; illerin coğrafi şartları, iklimleri, ürün çeşitliliği ve verimlilikleri dikkate alınmak sureti ile Ziraat Odaları ve STK’lardan oluşacak Komisyon aracılığı ile belirlenmelidir.

Aynı yerde aynı işi yapan ve daha çok verim elde eden örnek üreticilere daha fazla destek verilerek, ödüllendirilmelidir.

Üretimin artırılması ve üreticinin özendirilmesine yönelik; üreticilere bir defaya mahsus 0 (sıfır) faizle kredi verilmesi, verilen kredinin de kontrolünün sağlanması gerekmektedir.

Arz açığı olan tarım ürünlerinin ekimi için verilen teşvikler planlama sonuçlanana kadar devam etmelidir. Desteklemeler yıllık üretim miktarları, piyasa şartları da dikkate alınmak sureti ile hesaplanarak açıklanmalıdır.

Çiftçiyi üretim planları dahilindeki ürünleri ekmeye teşvik ederken, üretim maliyetlerini de düşürmek sureti ile tarımı sürdürülebilir hale getirmek gerekmektedir.

Tarım ve Hayvancılık ile ilgili mesleki okullardan mezun olmuş ve kendi sektöründe faaliyet gösterecek, Üniversite mezunu, Tekniker, Teknisyen ve Mühendis gibi müteşebbislere kalite ve verimliliği artırabilmek, sektöre örnek olabilmeleri adına daha cazip kredi ve desteklemelerde bulunulmalıdır. Bu teşvik ve desteklemeler sektörün daha bilinçli yapılmasına zemin hazırlayacaktır.

Özel Bankalarca sağlanan kredi

Tarım ve Hayvancılık kredileri sadece devlet bankaları tarafından verilmektedir. Özel bankalar tarafından arazilerin teminat olarak gösterilmesi engellenmelidir. Üreticinin elindeki hayvan varlığı sigorta güvencesi ile teminat altına alınmak sureti ile kredi verilmesi sağlanmalıdır.

Tarım Kredileri

Tarım sektöründeki kredi vadeleri en az 24 ay olmalıdır. Bir sezonda yaşanan olumsuz üretim veya sair sorunlar diğer sezonda telafi edilebilmelidir. Tarım kredilerinde 6 ayda bir faiz ödemesi yapılmak sureti ile sektör desteklenmelidir. Verilen tarım ve hayvancılık kredilerinin yerinde kullanılıp kullanılmadığı kontrol edilmelidir.

TKDK – Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu

TKDK tarafından genel olarak büyük işletmeler desteklenmektedir. Ama sektöre yön veren ve sürekliliğini sağlayan işletmeler küçük ve orta ölçekli işletmelerdir. Bu sebeple sektörün sürekliliği açısından TKDK destekleri yeniden gözden geçirilmelidir.

Tarım Cezaları ve Kontrol

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından uygulanan idari para cezaları yüksektir. Rakamın yüksek olması tahsilatı mümkün kılmamaktadır. Cezalar caydırıcı ve ödenebilecek rakamlardan oluşması gerekmektedir.

Bu sebeple; belirlenecek kıstaslar dahilinde ceza oranları yeniden düzenlenmelidir. (Kıstas işletmenin büyüklüğü, cirosu, kusurun birden fazla işlenmesi vb.)

Sertifikasız üretilen fidelerin iller arası pazarlara girişinde yeterli denetimler bulunmamaktadır. Fidelerdeki hastalık ve zararlılar kolaylıkla diğer illere hızlı bir şekilde yayılabilmektedir. Bunu önlemek adına bakanlık adına görev yapan görevliler belirlenecek dönemler itibari ile 7/24 yol denetiminde bulunmaları gerekmektedir.

Tarım ve Orman Bakanlığı Denetimleri

Kare kodlu satışların yapılmasına rağmen Bakanlık dört birim tarafından denetim yapmaktadır.

Örneğin; Gübre kare kodlu satılmaktadır. Satış ile bilgiler sisteme düşmesine rağmen hala haftalık, aylık rapor istenmektedir. Zirai ilaçlarda da altı ayda bir rapor istenmektedir.

Kare kodlu satışlardaki rapor verme sonlandırılmalıdır. Böylelikle işletmelerin üreticilere daha fazla zaman ayırmaları mümkün olacaktır.

TMO – Toprak Mahsulleri Ofisi

Toprak Mahsulleri Ofisinden Tarım ve Hayvancılık sektöründeki küçük işletmelerin de ürün alabilmelerine imkân sağlanmalıdır.

Hayvansal Gübre

Suni gübre yerine doğal gübrelerin (hayvansal atık) kullanımı yapılacak eğitimlerle özendirilmelidir.

HAYVANCILIK SEKTÖR ÖNERİ PAKETİ

Hayvancılık sektörü; artan nüfusun hayvansal protein ihtiyacının karşılanması, sanayiye hammadde sağlaması ve istihdama olan katkıları sebebi ile oldukça önemli bir sektör olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bugün hayvancılığa dayalı yem sanayi, süt ve süt mamulleri sanayi, dericilik ve tekstil sanayileri, veteriner ilaçları ve hayvancılık ekipmanları sanayileri ile yeni istihdam alanları oluşturmakta, hayvansal ürünlerin işlenmesi yoluyla gerek istihdam ve gerekse katma değer artışına sebep olmaktadır. Hayvancılığın katma değer oluşturma potansiyeli diğer tarımsal sektörlere göre daha fazladır.

Ülkemiz hayvan sayısı bakımından önemli bir potansiyele sahip olmasına rağmen elde edilen hayvansal ürünler açısından hayvancılığı gelişmiş ülkelerle karşılaştırdığımızda durumumuz pek de parlak değildir.

Ülkemiz hayvancılık sektörü son dönemde, bu güne kadar yapılmış ve yapılmakta olan teşvik ve desteklemelere rağmen istenilen düzeye gelememiştir.

Üreticinin zarar etmesinden dolayı işletmeler ya kapanmakta ya da kapasitelerini azaltmaya çalışmaktadır.

Hayvancılık; dünyada tüm ülkelerin stratejik olarak değerlendirip desteklediği sektörler arasında yer almaktadır. Toplumun sağlıklı bir şekilde beslenebilmesi açısından hayvansal protein büyük önem taşımaktadır.

Hayvansal Tüketim İstatistiki

Tüketimde Karşılaştırma (Yıllık tüketim* 1 Kişi)

Et Süt Yumurta

Türkiye 32 Kğ. 170 Lt. 120 Ad.

Avrupa 80 Kğ. 350 Lt. 350 Ad.

Ülkemizde kişi başına düşen tüketilen hayvansal ürünlerin düşüklüğü ve talebi karşılamak için hayvansal ithalata başvurulması, yetersizliğin önemli ispatıdır. Ülkemiz hayvancılık bakımından önemli avantajlara sahipken bazı dezavantajlara da sahiptir.

Süt ve Besi Sığırcılığı

Ülkemiz süt sığırcılığında avantaja sahipken besi hayvancılığında azalan mera alanları ile ülkemiz iklim şartları ve özellikle yağışların mevsimsel dengesizliği yüzünden dezavantajı duruma da düşmektedir.

Ülkemizdeki mevcut sığır sayısının 36, koyun sayısının 97’si düşük verimli yerli ırklardan oluşmaktadır. Yerli ırk hayvanlardaki verim düşüktür.

Ülkemizde süt ihtiyacı Kombine bir ırk olan Holstein ırkından karşılanmaktadır. Holstein ırkı süt ihtiyacını karşılarken et ihtiyacını besi ırkı kadar karşılamamaktadır. Kırmızı et ihtiyacının büyük kısmı sütten kesilen hayvanlardan karşılanmakta buda yetersiz kalmaktadır.

Küçük Baş Hayvancılık

Doğu ve İç Anadolu iklimine uygun verimli cinslerle küçükbaş hayvan çiftlikleri kurulması destek ve teşvik edilmelidir. Meralar küçükbaş hayvan yetiştiriciliği için ideal alanlardır.

Süt Piyasası – Süt Tozu Fabrikaları

Çiğ sütü en ucuza satan, tereyağını en pahalıya yiyen ülke olma konumundan çıkmak zorundayız.

Çiğ Süt ve Tereyağı Orantısı

Çiğ Süt Tereyağ

Türkiye 100 Lt. 25,33 € 1 Kğ. 9,60 €

Avrupa 100 Lt. 35,87 € 1 Kğ. 4,48 €

Sütte kalite ve verimliliğin arttırılması, modern süt çiftliklerin kurulmasına rağmen üreticilerimiz zarar etmektedir. Çiğ Süt piyasaları dengelemek için süt tozu üretim tesisleri yaygınlaştırılmalı ve süt tozu ihracatı teşvik edilmelidir.

Çiğ süt primleri geciktirilmeden üreticiye ödemesi sağlanmalıdır.

Çiğ süt üreten üreticinin en azından ideal süt/yem paritesine uygun sütünü satması gerekmektedir. Üretici sattığı sütle yem alamıyorsa hayvancılığı sürdürmesi beklenemez.

Çiğ sütten para kazanamayan üretici süt hayvanını kestirip bir an önce zarardan kurtulmak istemektedir. Yakın tarihte süt ithal eden ülke haline gelmemek için gerekli tedbirleri şimdiden almamız gerekmektedir.

Pilot Bölge ve Uygun Irk

Hayvancılık ile ilgili pilot bölgeler oluşturulmalıdır. Hayvan ırk ıslahı çalışmalarına önem verilerek her bölge için uygun hayvan ırkları belirlenmelidir. Bölgelerin şartlarına uygun hayvan ırklarına yönelik damızlık canlı hayvan ithal edilmeli, et ithalatına ciddi sınırlama getirilmek sureti ile üreticiyi koruyucu tedbirler alınmalıdır.

Sperm Bankası

Sperm Bankası kurulmak ve sayılarının artırılması sureti ile suni tohumlamayla hem melezlemelerin hızlandırılmasına hem de mevcut kültür ırklarının hızla çoğaltılmasına gayret edilmelidir.

Hayvan Hastalıkları-Ölümler

Hayvan hastalıkları, buzağı kayıplarını önlemek, Irk ıslahı ve hastalıklarla etkin mücadele edebilmek için Tarım ve Orman Bakanlığı, Hayvancılık sivil toplum teşkilatları ve üniversitelerimizin işbirliği ile 24 saat kesintisiz hizmet verebilecek Hayvan Hastanelerini kurularak, mobilize ekiplerle üreticilere ücreti karşılığı hizmet verilmesi sağlanmalıdır.

Hayvan Islahı Komisyonları

Üniversitelerimiz, Tarım ve Orman Bakanlığı ve hayvancılık sivil toplum teşkilatlarının aktif rol alacağı Hayvan Islahı Komisyonları kurulmalıdır.

Meraların Islahı

Mera alanlarımız dikkatsiz ve kontrolsüz kullanımlar sonucunda bozulmuş verimsiz hale gelmiştir. Devlet; Mera ve yeşil alanlara özgü koruma tedbirleri uygulamalıdır.

Meralarda yapılan hayvancılıkta en ucuz hayvancılıktır. Küçükbaş hayvancılık destek ve teşvik edilerek et tüketiminde etkin hale getirilmelidir.

Kaba Yem ve Hayvan Yemi İkamesi

Hayvancılık alanında kaba yem nitelikli ürünlerin arasında Yonca gelmektedir. Yonca maliyetinin önemli kısmını desteklenmektedir. Ancak Yoncanın Ürdün, Mısır, Katar gibi ülkelere ihraç ediliyor olması yerli üreticinin yonca almasını engellemektedir.

Ayçiçeği, pancar ve soya üretiminin artması alternatif hayvan yemi ihtiyacına çare olacağı için bu ürünlerin üretimi desteklenmelidir.

TMO Stok Fazlası

TMO belirli dönemlerde oluşan stok fazlasını ucuz ihracat yolu ile eritmeye çalışmaktadır. Bu tür fazlalıklar iç piyasada ve yem sanayisinde kullanılmalıdır.

Buzağı Gün aralığı desteklenmeli

730 güne kadar buzağılama da gün aralığı bulunmaktadır. Hedef büyük baş hayvanlarda yılda bir yavru almaktır. Bunun yaklaşık 400 gün olduğunu düşünürsek, 400 gün ila 440 gün olması arasındaki fark; bu gün 7 milyon anaç hayvanımızın olduğunda, bunun yarısı dişi olduğunda 10 buzağılama gün aralığını geri çeksek, süt verimliliği 20-30 oranında artış yaşanacaktır. 440 günden 400 güne çekildiğinde 350 bin tane ilave damızlığımız olacaktır. 2018 yılında ithal ettiğimiz damızlık sığır sayısı 110 bin. Biz bir yıl buzağılama gün aralığını geri çeksek toplam 3 yıllık ithalatımızı karşılamış olacağız.

Hayvancılığı Geliştirme ve Destekleme Fonu

Hayvancılık ile ilgili fonlar birleştirilmek sureti ile Türkiye Hayvancılığını Geliştirme ve Destekleme Fonu kurularak işler hale getirilmelidir.

Müstahsil Makbuzu ile Satışlar

Üreticinin ürününü müstahsil makbuzu ile satması halinde kayıt altına giren üreticiye, üretimini artırması amacı ile teşvik primleri verilmelidir.

Entegre Hayvancılık özendirilirken; Aile İşletmeleri Korunmalı

Verimliliği ve kalite artışını özendirecek ve ürün bazında üreticiyi entegre hayvancılığa yöneltecek teşvik sistemi kurulmalıdır. Bunu yaparken de Sosyal sorumluluk çerçevesi içinde küçük aile işletmelerini de desteklenmeli, sürekliliği sağlanmalıdır.

Kurdaki dalgalanma

Girdi maliyetlerinin hammaddelerinde dışa bağımlılık bulunmaktadır. Kur artışlarındaki düzensizlik girdi maliyetlerini artırmaktadır. Yem bitkileri üretiminde tohum, ilaç, gübre, mazot vb. girdilerin maliyetini azaltıcı tedbirler alınmalıdır.

KDV Oranı

Yem, et, süt, yumurta ve tüm hayvansal ürünlerdeki KDV Oranı 1 olarak yeniden düzenlenmelidir.

Teşvik Primleri

Süt teşvik primleri günün şartlarına göre düzenlenerek, düzenli ödemeleri sağlanmalıdır. Hayvancılık teşviklerinin içeriği ve varlığı her yılın ocak ayında açıklanmalıdır. Yılın Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında teşviklerin açıklanmasıyla geriye dönük uygulamalar uyarlanmaya çalışılmaktadır. Teşvik ve destekler yetiştirilen hayvan ve ürün verimliliğine göre orantılı bir şekilde verilmesi sağlanmalıdır.

Kademeli Destek

Belirli kıstaslar dahilinde kademeli desteklemelerde bulunulmalıdır. (Örneğin; 200 Kğ kadar ki hayvanlarda destek belli bir rakam olurken daha yüksek kilodaki hayvanlar için destek kilo başına artış göstermelidir.)

Orta öğretim ve Lise

Gençlerin kırsaldan hızlı kopma süreçleri tarım ve hayvancılık sektörünün önünü tıkamaktadır. Yapılacak çalışmalarla kırsalın ve üretimin özendirilmesi gerekmektedir. Orta öğretimde seçmeli tarım hayvancılık dersleri verilirken, Liselerde Tarım ve Hayvancılık sektörüne bağlı bölümler açılarak, sektörün bilinçli yapılması teşvik edilmelidir. Gerek lise ve gerekse üniversitelerde haftada 1 gün, yaz tatilinde 30 ila 60 gün aralığında yerinde ve uygulamalı derslerle öğrencilere meslek tecrübesi kazandırılmalıdır.

Meslek Okullu Öğrencilere Kredi

Tarım ve Hayvancılık ile ilgili mesleki okullardan mezun olmuş ve Tarım ve Hayvancılık yapacak Lise ve Üniversite mezunlarına kalite ve verimliliğini

artırabilmek adına çok cazip krediler verilerek, sektör bilinçli ve verimli hale getirilmelidir.

Aynı yerde aynı işi yapan ve daha çok verim elde eden örnek üreticilere daha fazla destek verilerek, ödüllendirilmelidir.

Sektöre Ucuz Kredi

Sektördeki uygulamalar ile destek/teşvikler çelişmektedir. Desteklemelerin kontrollü bir şekilde yapılması gerekmektedir. Hayvancılık sektörünün hammadde ve yem ihtiyacı alımında kullanılmak üzere işletmelere kapasiteleri oranında uzun ve orta vadeli ucuz kredi sağlanmalıdır. Besicilik kredileri 24 ay, süt sığırcılığı kredileri 2 yıl ödemesiz, 7 yıl olmalı ve süreç izlenmelidir. Hayvancılık kredilerinde 6 (altı) ayda bir faiz istenmektedir. Üreticinin başka geliri olmadığı için 6 ayda bir faiz ödemesi üreticiyi zor durumda bırakmaktadır. Fazi ana para ile birlikte ödenmesi sağlanmalıdır.

Eğitim

Üniversitelerimiz ve konunun uzmanları tarafından yapılan bilimsel araştırmalar raflarda kalmamalı üreticilerin kolayca anlayabileceği dilde üreticilere ve özellikle Muhtarlara aktarımı sağlanmalıdır.

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.