DARBENİN MAĞDURLARININ SORUNLARI ÇÖZÜLMELİDİR

SİYASET 17.07.2019 - 11:49, Güncelleme: 17.02.2023 - 08:17 4524+ kez okundu.
 

DARBENİN MAĞDURLARININ SORUNLARI ÇÖZÜLMELİDİR

Türkiye Cumhuriyeti’nde kimsesiz birey yoktur. Cumhuriyet böyle bir kavramı asla kabul etmez. Cumhuriyet her zaman kimsesizlerin kimsesi olmasını bilmiştir.
“Bizi yanlış yola sevk eden soysuzlar, bilirsiniz ki, çok kere din perdesine bürünmüşler, saf ve temiz halkımızı hep din kuralları sözleriyle aldata gelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz. Görürsünüz ki, ulusu mahveden, tutsak eden, yıkan fenalıklar hep din örtüsü altındaki küfür ve kötülüklerden gelmiştir. Bugün bizi aldattılar sözünü söyleyerek kolayca ulustan helallik isteyenler ile seslerini devletin en yüksek makamı olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a duyuramayan milyonların feryadını bizler il başkanları her günümüzde karşı karşıya kalmaktayız ve bu insanların mağduriyetleri karşısında sadece eziliyoruz. Kendilerini kimsesiz görenlerin yanlarında her an haklarını aramakla görevli Cumhuriyet Savcıları bulunduğunu asla unutmamalı ve bundan emin olmaları gerekir.                               MECLİS NİÇİN VE NEYE YENİK DÜŞTÜ Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, siyasetteki oldu bittilere bir türlü teslim olmak istemiyor ülkemizin geleceğinin “türban” üzerinden yapılacak politikalar ile Cumhuriyetin değerlerinin yıpratılması sonu belli olmayan mecralara doğru sürüklenmesini istemiyordu. İşte engin öngörüsü ile bu günlerin ülkemiz insanının ve Türkiye Cumhuriyetinin kapısını çalacağını biliyordu.  Dönemin “Fazilet partisi” Milletvekili Merve Kavakçı ve şu anda FETÖ/PDY’den tutuklu Fazilet Partisinden bir dönem milletvekilliği de yapan Nazlı Ilıcak bir oldu bitti ile TBMM Genel Kurulundaki gurup sıralarına oturmak istedi. Ancak dönemin Türkiye Büyük Millet Meclisi geçici Başkan’ı   Ali Rıza Septioğlu'ndan Kavakçı'yı dışarı çıkarmasını istediler. Çıkarmayarak meclis birleşimine ara vermesi üzerine CHP kadın milletvekilleri kürsü çevresinde toplanarak yemin etmesini engelleyerek bu şekilde Merve Kavakçı’nın yemin etmeden dışarı çıkmasını sağladılar   Dönemin Başbakanı ve DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit ise; Meclis genel kurulunda gelişen olaylar karşısında ise şu tarihi konuşmayı yaparak Türkiye Büyük Millet Meclis’inde malum çevrelerin kendi hobilerini tatmin etmesini önlemiştir. Bülent Ecevit’in yaptığı tarihi konuşma o döneme damgasını ise vurarak milletler topluluğunda da kayda değer ses getirmiştir Dönemin DSP Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Bülent Ecevit’in Meclis kürküsün de yaptığı tarihi konuşma: Türkiye'de özel yaşamda kadınların giyim -kuşamına başörtüsüne kimse karışmıyor. Ancak burası hiçbir kimsenin özel yaşam alanı değildir. Devletin gelenek ve kurallarına burada görev yapanlar uymak zorundadır. Burası devlete meydan okunacak yer değildir. Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz'
Türkiye Cumhuriyeti’nde kimsesiz birey yoktur. Cumhuriyet böyle bir kavramı asla kabul etmez. Cumhuriyet her zaman kimsesizlerin kimsesi olmasını bilmiştir.

“Bizi yanlış yola sevk eden soysuzlar, bilirsiniz ki, çok kere din perdesine bürünmüşler, saf ve temiz halkımızı hep din kuralları sözleriyle aldata gelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz. Görürsünüz ki, ulusu mahveden, tutsak eden, yıkan fenalıklar hep din örtüsü altındaki küfür ve kötülüklerden gelmiştir. Bugün bizi aldattılar sözünü söyleyerek kolayca ulustan helallik isteyenler ile seslerini devletin en yüksek makamı olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğana duyuramayan milyonların feryadını bizler il başkanları her günümüzde karşı karşıya kalmaktayız ve bu insanların mağduriyetleri karşısında sadece eziliyoruz. Kendilerini kimsesiz görenlerin yanlarında her an haklarını aramakla görevli Cumhuriyet Savcıları bulunduğunu asla unutmamalı ve bundan emin olmaları gerekir.

                              MECLİS NİÇİN VE NEYE YENİK DÜŞTÜ

Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, siyasetteki oldu bittilere bir türlü teslim olmak istemiyor ülkemizin geleceğinin türban üzerinden yapılacak politikalar ile Cumhuriyetin değerlerinin yıpratılması sonu belli olmayan mecralara doğru sürüklenmesini istemiyordu. İşte engin öngörüsü ile bu günlerin ülkemiz insanının ve Türkiye Cumhuriyetinin kapısını çalacağını biliyordu.

 Dönemin Fazilet partisi Milletvekili Merve Kavakçı ve şu anda FETÖ/PDYden tutuklu Fazilet Partisinden bir dönem milletvekilliği de yapan Nazlı Ilıcak bir oldu bitti ile TBMM Genel Kurulundaki gurup sıralarına oturmak istedi. Ancak dönemin Türkiye Büyük Millet Meclisi geçici Başkanı   Ali Rıza Septioğlu'ndan Kavakçı'yı dışarı çıkarmasını istediler. Çıkarmayarak meclis birleşimine ara vermesi üzerine CHP kadın milletvekilleri kürsü çevresinde toplanarak yemin etmesini engelleyerek bu şekilde Merve Kavakçının yemin etmeden dışarı çıkmasını sağladılar

  Dönemin Başbakanı ve DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit ise; Meclis genel kurulunda gelişen olaylar karşısında ise şu tarihi konuşmayı yaparak Türkiye Büyük Millet Meclisinde malum çevrelerin kendi hobilerini tatmin etmesini önlemiştir. Bülent Ecevitin yaptığı tarihi konuşma o döneme damgasını ise vurarak milletler topluluğunda da kayda değer ses getirmiştir

Dönemin DSP Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Bülent Ecevitin Meclis kürküsün de yaptığı tarihi konuşma: Türkiye'de özel yaşamda kadınların giyim -kuşamına başörtüsüne kimse karışmıyor. Ancak burası hiçbir kimsenin özel yaşam alanı değildir. Devletin gelenek ve kurallarına burada görev yapanlar uymak zorundadır. Burası devlete meydan okunacak yer değildir. Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz'

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.