ENGELLİ YAZAR YAŞAR SALT ENGELLİ SORUNLARINI KALEME ALDI.

KÜLTÜR 03.06.2018 - 17:01, Güncelleme: 17.02.2023 - 08:17 4445+ kez okundu.
 

ENGELLİ YAZAR YAŞAR SALT ENGELLİ SORUNLARINI KALEME ALDI.

Yaşar Salt engelli bir yazar, “ Yazmalıyım dediğinde çalışma saatlerinin haricinde engelli sorunlarını dile getirmek için yazmaya başlamış.”
Engelli bir yazarla sohbet etmek değişik geldi bana. Yaşar Salt engelli bir yazar ve kendi gibi engelliler için ciddi bir mücadele içinde. Yazmalıyım dediğinde çalışma saatlerinin haricinde engelli sorunlarını dile getirmek için yazmaya başlamış. Elbette çok araştırmış, elbette çok kişilerle görüşmüş. Dokümanlar toplamış. Özetle ciddi bir şekilde emek vermiş. Çünkü bu konu çok önemli. Devlet engelli sorunlarına eğilmiş bu alanda yasal düzenlemeler yaparak engellilerin yaşadığı sıkıntıları çözmeye çalışmış. Bunu okuduğumuzda rahatlıyoruz ama ardından bunların çoğunun kâğıt üzerinde kaldığını yazan bir haberle de yıkılıyoruz. Birkaç örnek vermek istiyorum. Yasal olarak zorunlu olmasına rağmen ülkemizde hala çoğu kamu binası engellilerin erişimine uygun olmaması, Toplu taşım araçlarının neredeyse %90’ı engelliler için uygun değil. Umumi tuvaletler, lokanta, alışveriş merkezi, parklar, sinema ve tiyatrolar da engelliler için uygun değil. Birçok engelli sorunları var ve seslerini duyurmaları için içlerinden biri çıkıyor ve yazıyor. “Mücadele edeceğim, sonuna kadar” Diyerek yürekli bir şekilde çalışmaya başlıyor. Ona bazı sorular sorduğumda oldukça heyecanlı cevapladı. “Neden böyle bir kitap yazdın?” “Engelliler için hep bir şey yapma düşüncem hep vardı ama bu kitap olarak hiç aklımda yoktu. Kitap yazmaya ilk itekleyen çalıştığım şirketin genel müdür yardımcısı Ayla Akkaban Maşlak ablam oldu.” “Sonra yazmaya mı karar verdin?” “İlk bana bunu söylediğinde kesinlikle yapamam, kitap yazmak çok farklı bir konu diyerek üzerinde durmadım. Konuşmamızın üzerinden 8-9 ay geçmişti yine bir konuşmamızda yazmaya başladın mı dedi, bende yok deyince; sen yazarsın inanıyorum bir an önce başla deyince, içimde inanılmaz bir istekle yazmaya karar verdim.” “Çok yerinde bir karar. Engelli biri olarak engellerin sorunlarından söz etmen, sesinizi duyurmaya çalışman çok önemli.” “Tabi ki benim için en önemlisi engelliler için olması, engelli biri olarak bizzat yaşadığım ve yaşadığımız zorlukları doğru olduğu şekli ile anlatıp, toplumumuzu tabir-i caizse uykularından uyandırıp, dikkatlerini çekmek istiyorum.” “Toplumumuzda engelli sorunlarını yaşayarak bire bir anlatıyorsun. Toplumda engellilere bakış açısı nedir?” “Toplumsal algının oluşmasına neden olmaktır amacım, yıl 2018 halen engelliler hak ettikleri yaşama sahip değiller!” “Bu çok önemli bir konu. Engellilerin yaşam şartları olması gereken düzeyde mi?” “Değil tabi… Özellikle devletimizin artık engellilerin yaşam şartlarını olması gereken düzeye getirmesi gerekiyor. Neden biliyor musunuz; TÜİK rakamlarına bakıldığında 4,5 milyon resmî olmayan rakamlara göre ise yaklaşık 10 milyon engelli var ülkemizde!” “Rakamlar bir hayli fazla.” “Evet. Biz engelliler toplum içinde, iş hayatında, sosyal alanlarda daha çok var olmak istiyoruz.” “Bütün bunlardan sonra yazman gerektiğine iyice ikna oldun.” “Gerçekten öyle oldu. Yazma nedenim bu konuda; yeter artık deyip görmezden gelinen, azınlık görünen engelliler için dikkat edilmesinin gerektiği…”Kutluyorum seni. Çok yerinde bir karar vermişsin. Peki bu kitabı yazarken kimler yardımcı oldu?” “Kitabımı 2017 Şubat’ta yazmaya başladım, ağustos ayı sonunda bitirdim. Kitabımı ilk okuttuğum kişi IKEA Türkiye CEO’su Fuat Atalay oldu. Kitap yazmaya başladığımı duyduğu andan itibaren inanılmaz bir heyecan, özveri ve ilgiyle hep yanımda oldu. İş dışında baba oğul ilişkimiz olduğu için ilk edit işlemini de bizzat kendisi yaptı, sonra profesyonel editör bulma arayışına girdik,4 editör bulundu ikisi biz bu projeden ücret alamayız gönüllü olarak yaparız dedi, diğer ikisi ücret karşılığında. Bizde sosyal sorumluluk kapsamında bunu yaptığımız için gönüllü arkadaşlardan biri olsun dedik ve Fuat Bey Ankara da ikamet eden Savaş Gönen ile iletişim kurdu. Kitabımızın gönüllülük esasıyla editörlüğünü üstlendi. Editörlük işlemi bittikten sonra geldik kapak ve bütün tasarıma o işle de tamamen görsel tasarımcı çalışma arkadaşım Emre Soytürk ilgilendi hiçbir beklenti içinde olmadan. Yani kitabım İkea Türkiye tarafından sosyal sorumluluk projesi kapsamında imc üsulü tamamlandı.” “Duygulanmamak mümkün değil. Hala yüreği kocaman insanlar var. Bazen bu güzel değerleri yitirdik diye üzülüyorum sonra senin gibi ve yanındakiler gibi kıymetleri duyunca içim ferahlıyor. Yayınevi olayından da söz eder misin lütfen?” “Yayın evi konusunda D&R tavsiyesi üzerine Cinius yayın evi ile iletişim kurduk, bu konuda bilgimiz olmadığı için bize yardımcı olmalarını istedik, olumsuz bir yaklaşımda hiç bulunmadılar. Cinius yayın evinden kitabımı çıkardım.” “İşte budur. Sevgili Yaşar kitabını D&R ve diğer kitapçılarda okurlarımız bulabilirler değil mi?” “Evet.” “Bir yazar olarak seni canı gönülden kutluyorum. Allah’ın selameti üstüne olsun.” Yaşar Salt böyle bir beyefendi. “Aman bana ne” diyenlerden değil. “Benim meselem hallolsun gerisinden bana ne diyenlerden de değil.” Kutluyorum onu… Türkiye dünya devletlerine göre engellilerin yaşama katılımı, özel eğitim, sağlık, vb. gibi konularda devletten daha az destek alıyormuş.                           Nazan Şara Şatana   
Yaşar Salt engelli bir yazar, “ Yazmalıyım dediğinde çalışma saatlerinin haricinde engelli sorunlarını dile getirmek için yazmaya başlamış.”

Engelli bir yazarla sohbet etmek değişik geldi bana. Yaşar Salt engelli bir yazar ve kendi gibi engelliler için ciddi bir mücadele içinde. Yazmalıyım dediğinde çalışma saatlerinin haricinde engelli sorunlarını dile getirmek için yazmaya başlamış. Elbette çok araştırmış, elbette çok kişilerle görüşmüş. Dokümanlar toplamış. Özetle ciddi bir şekilde emek vermiş. Çünkü bu konu çok önemli.

Devlet engelli sorunlarına eğilmiş bu alanda yasal düzenlemeler yaparak engellilerin yaşadığı sıkıntıları çözmeye çalışmış. Bunu okuduğumuzda rahatlıyoruz ama ardından bunların çoğunun kâğıt üzerinde kaldığını yazan bir haberle de yıkılıyoruz. Birkaç örnek vermek istiyorum.

Yasal olarak zorunlu olmasına rağmen ülkemizde hala çoğu kamu binası engellilerin erişimine uygun olmaması, Toplu taşım araçlarının neredeyse %90’ı engelliler için uygun değil. Umumi tuvaletler, lokanta, alışveriş merkezi, parklar, sinema ve tiyatrolar da engelliler için uygun değil.

Birçok engelli sorunları var ve seslerini duyurmaları için içlerinden biri çıkıyor ve yazıyor.

“Mücadele edeceğim, sonuna kadar” Diyerek yürekli bir şekilde çalışmaya başlıyor.

Ona bazı sorular sorduğumda oldukça heyecanlı cevapladı. “Neden böyle bir kitap yazdın?”

“Engelliler için hep bir şey yapma düşüncem hep vardı ama bu kitap olarak hiç aklımda yoktu. Kitap yazmaya ilk itekleyen çalıştığım şirketin genel müdür yardımcısı Ayla Akkaban Maşlak ablam oldu.”

“Sonra yazmaya mı karar verdin?” “İlk bana bunu söylediğinde kesinlikle yapamam, kitap yazmak çok farklı bir konu diyerek üzerinde durmadım. Konuşmamızın üzerinden 8-9 ay geçmişti yine bir konuşmamızda yazmaya başladın mı dedi, bende yok deyince; sen yazarsın inanıyorum bir an önce başla deyince, içimde inanılmaz bir istekle yazmaya karar verdim.”

“Çok yerinde bir karar. Engelli biri olarak engellerin sorunlarından söz etmen, sesinizi duyurmaya çalışman çok önemli.” “Tabi ki benim için en önemlisi engelliler için olması, engelli biri olarak bizzat yaşadığım ve yaşadığımız zorlukları doğru olduğu şekli ile anlatıp, toplumumuzu tabir-i caizse uykularından uyandırıp, dikkatlerini çekmek istiyorum.” “Toplumumuzda engelli sorunlarını yaşayarak bire bir anlatıyorsun. Toplumda engellilere bakış açısı nedir?”

“Toplumsal algının oluşmasına neden olmaktır amacım, yıl 2018 halen engelliler hak ettikleri yaşama sahip değiller!” “Bu çok önemli bir konu. Engellilerin yaşam şartları olması gereken düzeyde mi?”

“Değil tabi… Özellikle devletimizin artık engellilerin yaşam şartlarını olması gereken düzeye getirmesi gerekiyor. Neden biliyor musunuz; TÜİK rakamlarına bakıldığında 4,5 milyon resmî olmayan rakamlara göre ise yaklaşık 10 milyon engelli var ülkemizde!”

“Rakamlar bir hayli fazla.” “Evet. Biz engelliler toplum içinde, iş hayatında, sosyal alanlarda daha çok var olmak istiyoruz.” “Bütün bunlardan sonra yazman gerektiğine iyice ikna oldun.”

“Gerçekten öyle oldu. Yazma nedenim bu konuda; yeter artık deyip görmezden gelinen, azınlık görünen engelliler için dikkat edilmesinin gerektiği…”Kutluyorum seni. Çok yerinde bir karar vermişsin. Peki bu kitabı yazarken kimler yardımcı oldu?” “Kitabımı 2017 Şubat’ta yazmaya başladım, ağustos ayı sonunda bitirdim. Kitabımı ilk okuttuğum kişi IKEA Türkiye CEO’su Fuat Atalay oldu. Kitap yazmaya başladığımı duyduğu andan itibaren inanılmaz bir heyecan, özveri ve ilgiyle hep yanımda oldu. İş dışında baba oğul ilişkimiz olduğu için ilk edit işlemini de bizzat kendisi yaptı, sonra profesyonel editör bulma arayışına girdik,4 editör bulundu ikisi biz bu projeden ücret alamayız gönüllü olarak yaparız dedi, diğer ikisi ücret karşılığında. Bizde sosyal sorumluluk kapsamında bunu yaptığımız için gönüllü arkadaşlardan biri olsun dedik ve Fuat Bey Ankara da ikamet eden Savaş Gönen ile iletişim kurdu. Kitabımızın gönüllülük esasıyla editörlüğünü üstlendi. Editörlük işlemi bittikten sonra geldik kapak ve bütün tasarıma o işle de tamamen görsel tasarımcı çalışma arkadaşım Emre Soytürk ilgilendi hiçbir beklenti içinde olmadan. Yani kitabım İkea Türkiye tarafından

sosyal sorumluluk projesi kapsamında imc üsulü tamamlandı.”

“Duygulanmamak mümkün değil. Hala yüreği kocaman insanlar var. Bazen bu güzel değerleri yitirdik diye üzülüyorum sonra senin gibi ve yanındakiler gibi kıymetleri duyunca içim ferahlıyor. Yayınevi olayından da söz eder misin lütfen?”

“Yayın evi konusunda D&R tavsiyesi üzerine Cinius yayın evi ile iletişim kurduk, bu konuda bilgimiz olmadığı için bize yardımcı olmalarını istedik, olumsuz bir yaklaşımda hiç bulunmadılar. Cinius yayın evinden kitabımı çıkardım.”

“İşte budur. Sevgili Yaşar kitabını D&R ve diğer kitapçılarda okurlarımız bulabilirler değil mi?”

“Evet.”

“Bir yazar olarak seni canı gönülden kutluyorum. Allah’ın selameti üstüne olsun.”

Yaşar Salt böyle bir beyefendi.

“Aman bana ne”

diyenlerden değil.

“Benim meselem hallolsun gerisinden bana ne diyenlerden de değil.”

Kutluyorum onu…

Türkiye dünya devletlerine göre engellilerin yaşama katılımı, özel eğitim, sağlık, vb. gibi konularda devletten daha az destek alıyormuş.

                          Nazan Şara Şatana 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.