MALİYE BAKANI YARDIMCISI YAVİLİOĞLU “TÜRKİYE DE HÜKÜMET SİSTEMİ” KONULU PANELE KATILDI

Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Cengiz YAVİLİOĞLU, konuşmacı olarak yer aldığı “Ekonomik, Siyasal ve Sosyal Boyutlarıyla Türkiye’de Hükümet Sistemi Tartışmaları” konulu konferansa katılmak üzere Konferans ve Sergi Salonu’nda teşrif ettiler

Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Cengiz YAVİLİOĞLU, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Kamu Yönetimi Topluluğu tarafından düzenlenen “Ekonomik, Siyasal ve Sosyal Boyutlarıyla Türkiye’de Hükümet Sistemi Tartışmaları” konulu konferansa katılmak üzere Üniversitemizin konuğu oldu. Maliye Bakan Yardımcısı Sayın Dr. Cengiz YAVİLİOĞLU ilk olarak Rektörümüz Prof. Dr. Adem KORKMAZ’ı ziyaret ettiler. Ziyarette Sayın Dr. Cengiz YAVİLİOĞLU, Üniversitemizde olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdiler. Rektörümüz ise YAVİLİOĞLU’nun ziyaretlerinin kendilerini onure ettiğini belirtti. Burdur Milletvekili Reşat PETEK,  Vali Şerif YILMAZ, Rektörümüz Prof. Dr. Adem KORKMAZ, Belediye Başkan Yardımcısı Serdar BAŞGÜL, Emniyet Müdürü Saim AKPINAR, İl Genel Meclisi Başkanı Muzaffer BAĞCI, Üniversitemiz Genel Sekreteri Ali Nihat GÜNDÜZALP, Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Durmuş ACAR, Prof. Dr. Mehmet KARACA, Rektör Danışmanlarımız Doç. Dr. Ömer TEKŞEN, Yrd. Doç. Dr. Mustafa KILINÇ, akademik ve idari personel ile öğrencilerimizin katıldığı program, Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’mızın okunması ile başladı. Açılış konuşmasını yapan Üniversitemiz Kamu Yönetimi Bölümü adına Mehmet Fahri BULDUK, “Kamu yönetiminin amacının hükümetin ve onun yönettiği toplumla ilişkilerinin daha iyi anlaşılabilmesini sağlamak olduğu kadar, toplumsal ihtiyaçlara da duyarlı kamusal siyasaların oluşturulmasını özendirmek olmalıdır. Bu çerçevede son günlerde yaşanan hükümet tartışmaları ve sonrasında oluşacak hükümet sisteminin kamu yönetimine doğrudan etkide bulunacağı açıktır.” ifadelerini kullandı. Açılış konuşmasının ardından Maliye Bakan Yardımcısı Sayın Dr. Cengiz YAVİLİOĞLU “Ekonomik, Siyasal ve Sosyal Boyutlarıyla Türkiye’de Hükümet Sistemi Tartışmaları” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Sayın YAVİLİOĞLU, 'evet' diyen vatanperver, 'hayır' diyen vatan haini değildir. Bu tip ayrımları hiçbir şekilde gündemimize almayalım. Tartışmaları da bu şekle dönüştürmeyelim. Bilgi önemlidir. Bilin ki neden ‘Evet’ ya da neden ‘Hayır’ dendiğini tartışabilesiniz” dedi. “Yapılmak İstenen Şey Güçlü Bir Sistemin, İstikrarın Oluşturulmasıdır” Yapılmak istenen şeyin, güçlü bir sistemin, kurumsallaşan bir sistemin oluşturulması olduğunu aktaran Sayın YAVİLİOĞLU, sorunların kurumsallaşmayla kendiliğinden çözüleceği bir sisteme dönüştürülmesi gerektiğini vurguladı. Sayın YAVİLİOĞLU sözlerine şöyle devam etti; "Mevcut sistem istikrar üretememiştir. Onun için güçlü iktidarları üretecek, bu sorunları giderebilecek, güçlü iktidarların varlığını sağlayabilecek sistemin olması gerekir. Hem cumhurbaşkanının halk tarafından seçildiği hem de hükümetin, TBMM'nin halk tarafından seçildiği sisteme 'yarı başkanlık' diyoruz. Türkiye parlamenter sistemden 2007'de bir değişim, dönüşüm yaşadı. Yarı başkanlık sistemine pratikte geçmiş olduk. Bu sistemin adını koymak, normalleştirmek lazım. Anormal durumu, yaşanabilir, idare edilebilir, yönetilebilir bir hale dönüştürmek lazım. Mevcut sistem, milleti koalisyon, azınlık ve darbe hükümetlerine ve vesayetçilere mahkûm etmiştir. 1950-2016 yılları arasında 27 koalisyon, azınlık ve darbe hükümeti kurulmuş iken, sadece 20 tek parti hükümeti kurulabilmiştir.  Egemenliğin sahibi olan millet, Anayasa yapma hakkını neredeyse hiçbir zaman kullanamamıştır. Bugüne dek, Osmanlı dönemi dâhil, beş Anayasamız olmuştur. Hemen hemen tamamı olağanüstü koşullarda ve darbe süreçlerinde hazırlanmış ve yürürlüğe konulmuştur. Maalesef Anayasalar, devleti hukukla sınırlamaktan ziyade, toplumu hizaya sokmak için hazırlanmış metinler olmuştur. 15 Temmuz’da millet, vesayete ve darbelere kapı aralayan zayıf iktidarları istemediğini göstermiştir.  Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesi ile birlikte güçlü liderlik ve güçlü iktidar sürekli hale getirilecek ve darbe düşüncesi ülkemizin gündeminden çıkartılacaktır. Unutulmamalıdır ki yönetimin ve sistemleri farklı olmakla birlikte ülkelerin amaçladıkları tek şey istikrardır. ABD iki partili sistemiyle, İngiltere iki partili parlamenter sistemle, Fransa parlamenter sistemin yarattığı krizler sonrasında yarı başkanlık sistemiyle ve İtalya koalisyonları yasaklayan seçim yasasıyla istikrarlı hükümet sistemlerini kurabilmişlerdir.” Muhalefetin iddialarından da bahseden Sayın YAVİLİOĞLU,  “Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde rejim elden gidiyor. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gelirse ‘Türkiye federasyon olur ve bölünür, demokrasiden geri adım atılır, diktatörlüğe yol açar, istikrarlı bir yönetim sağlanamaz, Cumhurbaşkanlığı talebi keyfi bir taleptir.’ gibi iddiaların gerçeği yansıtmadığı ve parlamenter sistem Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine benzediği ve ona yaklaştığı tek parti iktidarlarında ve Menderes, Özal ve Erdoğan gibi güçlü liderlerle ancak istikrar üretilmiş ve gelişmeyi sağlayabilmiştir.” dedi. Devlet sisteminin devletin üzerine inşa edildiği dayanak olduğunu hükümet sisteminin ise devlet sisteminin yönetimi ve işleyişi olduğunu belirten Sayın YAVİLİOĞLU “Türkiye’nin rejimi Cumhuriyettir ve asla tartışma konusu değildir.  Türkiye Cumhuriyeti, milleti ve ülkesiyle bölünmez üniter bir devlettir ve bu vasfı asla tartışma konusu değildir.” vurgusu yaptı.