SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI VE KANAAT ÖNDERLERİ İLE BİR ARAYA GELDİ

SİYASET 27.05.2021 - 17:24, Güncelleme: 17.02.2023 - 08:17 4178+ kez okundu.
 

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI VE KANAAT ÖNDERLERİ İLE BİR ARAYA GELDİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Ülkeyi saygın kılmak varken neden bu kavgalar oluyor. Her birimizin sorumluluğu var.
Burdur Belediyesi Konferans ve Sergi Salonunda Sivil Toplum Kuruluşları ve Kanaat önderleri ile bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; “ Öyle bir strateji geliştirelim ki farklı siyasi görüşlerde olanlar dahi bu doğrudur diyebilsinler. 4 ayaklı bir stratejiyi hayata geçirmek zorundayız.” ifadeleriyle kalkınma ve gelişme üzerine gerekli stratejileri açıkladı. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar:  Ülkeyi saygın kılmak varken neden bu kavgalar oluyor. Her birimizin sorumluluğu var. Öyle bir strateji geliştirelim ki farklı siyasi görüşlerde olanlar dahi bu doğrudur diyebilsinler. 4 ayaklı bir stratejiyi hayata geçirmek zorundayız. Nedir bu halkalar: 1. Halkamız: Bu ülkede herkesin can ve mal güvenliği olmalıdır. Hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı demektir. Sorunla karşılaşan kişinin sorununun dile getirmesine ortam hazırlamak, medya özgürlüğü demektir. Tarafsız, bağımsız bir yargıya başvurarak hakkımı alabilmeliyim. İşsiz birisi, sanayici de haksızlığa uğrayabilir. Buna demokrasi diyoruz. Vazgeçilemeyen alan demokrasi. “DEVLET HESAP VERMEK ZORUNDA” Demokrasiden, yargı bağımsızlığından, herkesin kimliğine saygı duymaktan yanayız. Tamamına demokrasi diyoruz. Olmazsa olmazımız. Otoriter rejim değil halkına saygı duyan bir rejim. Devlet milletine şeffaf olmak, hesap vermek zorundadır. Köprüler yapılıyor. Kaça yapılıyor? Kimse bilmiyor. Demokrasilerde devletin hesap vermesi lazım: Senden vergiyi aldım ama şunları yaptım. İhaleyi açtım, en düşük bedeli verene verdim demesi lazım. Otoriter rejimlerde millete hesap verilmez millete hesap verilir. 128 milyar dolar nereye gitti? 83 milyonun parası nereye gitti? Bu soruyu sormak suç konusu haline geldi. Demokrasi bu kadar önemli bir şey. Ülkenin aydınlığa çıkmasının birinci yolu demokrasi. 2. Önemli halka üreten Türkiye: Ekonomi, maliye, para politikası üretim üzerine endekslenmelidir. Üretime teşvik edeceksin. Alın teri dökeni koruyacaksın. “DIŞARIYA DAHA NE KADAR EL AÇACAĞIZ” Katma değer üretmezseniz katma değer üreten ülkelerin pazarı haline gelirsiniz. Nasıl üreteceğiz biz bu ürünleri? Üniversiteler bilgi üretecek ki sanayici o bilgiyi elle tutulur metaya dönüştürsün. Üniversitesi bilgi üretmeyen bir ülkenin büyükleşme, demokratikleşme şansı yoktur. Üniversite demek aklın özgürce kullanılması demektir. Allah’ın bize verdiği en değerli organ beyindir. Kur’an-ı Kerim’de de diyor: Aklınızı kullanmıyor musunuz? Aklımızı nerede kullanacağız? Edebiyatta, sanatta, her alanda Türkiye’nin üretmesi lazım. 10 milyonu aşkın işsizimiz var. Türkiye üretimden kopartıldığı için. Türkiye’yi üretimden, tarımdan koparmak kimin stratejisidir? Vatanseverlik nedir? O ülkede herkesin karnı doyuyorsa bunu sağlayan iktidar vatanseverdir. Üretirseniz istihdam yaratırsınız. Saygınlığınız artar. Afrika’ya, Filistin’e gönderirsiniz. Dışarıya daha ne kadar el açacağız? 3. Stratejiye ihtiyacımız var: Güçlü bir sosyal devlet kurmak zorundayız. Sosyal devlet fakirin fukaranın yanında olan devlettir. İşsizliğin, yoksulluğun olduğu yerde huzur olmaz. “LONDRA’DA BİR AVUÇ TEFECİYE 183 MİLYAR FAİZ ÖDÜYORSUNUZ” Bunun için 1971 yılında kanun çıp 2021 yılına kadar uygulanmayan Aile Sigortası Destekleri Kanunu’nun çıkması lazım. 50 yıl önce geçmiş hala yapmıyorlar. Fakire fukaraya paket gönderip fotoğraf çektireceğiz. Hani sağ elin verdiğini sol el görmeyecekti? Teknolojiyi bilimi takip etmek zorundasınız. Osmanlı’nın batışı sanayi devrimini kaçırmaktan olmuştur. Teknolojiyi takip etmek zorundayız. Sürdürülebilirlik. 4. ayak da bu. İşi ehline vermek zorundayız. Devlet Planlama Teşkilatı vardı. Yok oldu. Elin oğlu, 50, 100 yılı planlıyor. Biz yarın sabah ne olacağını bilmiyoruz. Şundan emin olmanızı isterim: Devlette 27.5 yıl çalıştım. En az süre SSK’da çalıştım, 4-5 yıl çalıştım. Maliye Bakanlığı’nda çalıştım. Kaynağı nereye tahsis edeceksin? Konu yanlış siyasi tercihlerdir. Kanal İstanbul’u yapalım parayı oraya harcayalım diyorlar. Bucak Ovası’nı sula. Yer altı suları yerinde kalacak, Burdur Gölü’ yükselecek. Haran Ovası’nı sula. Dışarıdan alacağına çiftçi üretsin. Kim kazanacak çiftçi kazanacak. Siyasi tercihi kimden yana kullanacaksın? Londra’daki bir avuç tefeciye 183 milyar dolar faiz ödüyorsunuz. Bizim çiftçiye versen dünyayı besler. “DEVLETİ NAMUSLU İNSANLARIN YÖNETMESİ LAZIM” Birileri rahatsız olacak ama: Devleti namuslu insanların yönetmesi lazım. Devleti soyulacak bir insan gibi görmemeleri lazım. Kaybeden biz oluyoruz, 83 milyon. O yüzden Millet İttifakı olarak güçlendirilmiş bir sistemden yanayız. Devletin bir insanın eline teslim edilmemesi lazım. Bu devlet fazilet, erdem, bilgi üzerine kurulmuştur. Talan üzerine inşaa edilen bir devlet yaşayamaz. Cumhurbaşkanının tarafsız olmaması lazım. Her gün konuşmaması lazım. Ayın belli günlerinde konuşur herkes de ne söyleyecek diye dinler. Cumhurbaşkanının tarafsız olması lazım. Hakemdir. Şimdi bunu yapacak cumhurbaşkanı yok Türkiye’de. Erdemli, namuslu kişi olması lazım. Egemen güçler tarafından mal varlığı ile tehdit edilmemesi lazım. Boğazından haram lokma geçmemesi lazım. “TÜRKİYE’NİN BEKLEMEYE TAHAMMÜLÜ YOK” Parlamentonun ne yetkisi var? Genel başkana geliyor liste adaylar bunlar. Siz milletvekilini seçmiyorsunuz. Mühür basıyorsunuz. Milletvekilini halkın seçmesi lazım. Bunları söylerken yeni bir Türkiye’nin inşasından, herkesin imrendiği bir Türkiye’den söz ediyorum. Türkiye milli kurtuluş savaşında nasıl mazlum milletlere örnek olduysa şimdi de bütün az gelişmiş ülkelere örnek olması lazım. Türkiye’nin beklemeye tahammülü yok. Çağrımı bir daha yapıyorum. Türkiye’yi bu kadar yükün altına sokmaya gerek yok. Getir sandığı, vatandaş seni seçiyorsa başımın üstünde yeri var. Karnım tok, sizin verdiğiniz vergilerle maaşımı alıyorum.  Sanayici Romanya’ya kaydı. Birisi mal varlığıma el koyarsa ne yaparım diyor. Halktan korkulmaz. Hepimizin milli iradeye saygı duyması lazım. Hesaplaşma, devri sabık yaratma derdinde de değiliz. Biz bu ülkenin şeffaf yönetilmesini istiyoruz. “DEMOKRASİ MÜCADELESİ VERECEĞİZ” Sorduğunuz her soruya samiyetle cevap vereceğim. Farklı bir siyasi politika izlemek zorundayız. Mısır’ı Suriye’yi biz inşa edeceğiz. Daha güçlü olacağız. Kavgadan ne yarar gördük? Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’ın dışlanmadığını göreceksiniz. Bilgi ile birikimle erdemle olur. Bunları yapacağız yapmak zorundayız. Niye Milli Kurtuluş Savaşı verdik. İkinci bir savaşı, demokrasi mücadelesi vereceğiz. Kısa konuşacaktım. İstiklal Marşıyla başladım. Gönül borcumuz var. Bu ülkede yaşıyorsak kanlarını veren şehitlerimiz yüzünden yaşıyoruz. Hazırlanan metin farklıydı. Bu yüzden konuşmamı bu çerçevede hazırladım  
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Ülkeyi saygın kılmak varken neden bu kavgalar oluyor. Her birimizin sorumluluğu var.

Burdur Belediyesi Konferans ve Sergi Salonunda Sivil Toplum Kuruluşları ve Kanaat önderleri ile bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; “ Öyle bir strateji geliştirelim ki farklı siyasi görüşlerde olanlar dahi bu doğrudur diyebilsinler. 4 ayaklı bir stratejiyi hayata geçirmek zorundayız.” ifadeleriyle kalkınma ve gelişme üzerine gerekli stratejileri açıkladı.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar: 

Ülkeyi saygın kılmak varken neden bu kavgalar oluyor. Her birimizin sorumluluğu var.

Öyle bir strateji geliştirelim ki farklı siyasi görüşlerde olanlar dahi bu doğrudur diyebilsinler.

4 ayaklı bir stratejiyi hayata geçirmek zorundayız.

Nedir bu halkalar:

1. Halkamız: Bu ülkede herkesin can ve mal güvenliği olmalıdır. Hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı demektir. Sorunla karşılaşan kişinin sorununun dile getirmesine ortam hazırlamak, medya özgürlüğü demektir. Tarafsız, bağımsız bir yargıya başvurarak hakkımı alabilmeliyim. İşsiz birisi, sanayici de haksızlığa uğrayabilir. Buna demokrasi diyoruz. Vazgeçilemeyen alan demokrasi.

“DEVLET HESAP VERMEK ZORUNDA”

Demokrasiden, yargı bağımsızlığından, herkesin kimliğine saygı duymaktan yanayız. Tamamına demokrasi diyoruz. Olmazsa olmazımız. Otoriter rejim değil halkına saygı duyan bir rejim.

Devlet milletine şeffaf olmak, hesap vermek zorundadır.

Köprüler yapılıyor. Kaça yapılıyor? Kimse bilmiyor. Demokrasilerde devletin hesap vermesi lazım: Senden vergiyi aldım ama şunları yaptım. İhaleyi açtım, en düşük bedeli verene verdim demesi lazım.

Otoriter rejimlerde millete hesap verilmez millete hesap verilir.

128 milyar dolar nereye gitti? 83 milyonun parası nereye gitti? Bu soruyu sormak suç konusu haline geldi. Demokrasi bu kadar önemli bir şey.

Ülkenin aydınlığa çıkmasının birinci yolu demokrasi.

2. Önemli halka üreten Türkiye: Ekonomi, maliye, para politikası üretim üzerine endekslenmelidir. Üretime teşvik edeceksin. Alın teri dökeni koruyacaksın.

“DIŞARIYA DAHA NE KADAR EL AÇACAĞIZ”

Katma değer üretmezseniz katma değer üreten ülkelerin pazarı haline gelirsiniz. Nasıl üreteceğiz biz bu ürünleri? Üniversiteler bilgi üretecek ki sanayici o bilgiyi elle tutulur metaya dönüştürsün. Üniversitesi bilgi üretmeyen bir ülkenin büyükleşme, demokratikleşme şansı yoktur. Üniversite demek aklın özgürce kullanılması demektir.

Allah’ın bize verdiği en değerli organ beyindir. Kur’an-ı Kerim’de de diyor: Aklınızı kullanmıyor musunuz?

Aklımızı nerede kullanacağız? Edebiyatta, sanatta, her alanda Türkiye’nin üretmesi lazım.

10 milyonu aşkın işsizimiz var. Türkiye üretimden kopartıldığı için. Türkiye’yi üretimden, tarımdan koparmak kimin stratejisidir?

Vatanseverlik nedir? O ülkede herkesin karnı doyuyorsa bunu sağlayan iktidar vatanseverdir.

Üretirseniz istihdam yaratırsınız. Saygınlığınız artar. Afrika’ya, Filistin’e gönderirsiniz. Dışarıya daha ne kadar el açacağız?

3. Stratejiye ihtiyacımız var: Güçlü bir sosyal devlet kurmak zorundayız. Sosyal devlet fakirin fukaranın yanında olan devlettir. İşsizliğin, yoksulluğun olduğu yerde huzur olmaz.

“LONDRA’DA BİR AVUÇ TEFECİYE 183 MİLYAR FAİZ ÖDÜYORSUNUZ”

Bunun için 1971 yılında kanun çıp 2021 yılına kadar uygulanmayan Aile Sigortası Destekleri Kanunu’nun çıkması lazım. 50 yıl önce geçmiş hala yapmıyorlar.

Fakire fukaraya paket gönderip fotoğraf çektireceğiz. Hani sağ elin verdiğini sol el görmeyecekti?

Teknolojiyi bilimi takip etmek zorundasınız. Osmanlı’nın batışı sanayi devrimini kaçırmaktan olmuştur. Teknolojiyi takip etmek zorundayız.

Sürdürülebilirlik. 4. ayak da bu. İşi ehline vermek zorundayız. Devlet Planlama Teşkilatı vardı. Yok oldu. Elin oğlu, 50, 100 yılı planlıyor. Biz yarın sabah ne olacağını bilmiyoruz.

Şundan emin olmanızı isterim: Devlette 27.5 yıl çalıştım. En az süre SSK’da çalıştım, 4-5 yıl çalıştım. Maliye Bakanlığı’nda çalıştım.

Kaynağı nereye tahsis edeceksin? Konu yanlış siyasi tercihlerdir. Kanal İstanbul’u yapalım parayı oraya harcayalım diyorlar. Bucak Ovası’nı sula. Yer altı suları yerinde kalacak, Burdur Gölü’ yükselecek. Haran Ovası’nı sula. Dışarıdan alacağına çiftçi üretsin. Kim kazanacak çiftçi kazanacak. Siyasi tercihi kimden yana kullanacaksın?

Londra’daki bir avuç tefeciye 183 milyar dolar faiz ödüyorsunuz. Bizim çiftçiye versen dünyayı besler.

“DEVLETİ NAMUSLU İNSANLARIN YÖNETMESİ LAZIM”

Birileri rahatsız olacak ama: Devleti namuslu insanların yönetmesi lazım. Devleti soyulacak bir insan gibi görmemeleri lazım. Kaybeden biz oluyoruz, 83 milyon.

O yüzden Millet İttifakı olarak güçlendirilmiş bir sistemden yanayız. Devletin bir insanın eline teslim edilmemesi lazım.

Bu devlet fazilet, erdem, bilgi üzerine kurulmuştur. Talan üzerine inşaa edilen bir devlet yaşayamaz.

Cumhurbaşkanının tarafsız olmaması lazım. Her gün konuşmaması lazım. Ayın belli günlerinde konuşur herkes de ne söyleyecek diye dinler. Cumhurbaşkanının tarafsız olması lazım. Hakemdir. Şimdi bunu yapacak cumhurbaşkanı yok Türkiye’de. Erdemli, namuslu kişi olması lazım. Egemen güçler tarafından mal varlığı ile tehdit edilmemesi lazım. Boğazından haram lokma geçmemesi lazım.

“TÜRKİYE’NİN BEKLEMEYE TAHAMMÜLÜ YOK”

Parlamentonun ne yetkisi var? Genel başkana geliyor liste adaylar bunlar. Siz milletvekilini seçmiyorsunuz. Mühür basıyorsunuz. Milletvekilini halkın seçmesi lazım.

Bunları söylerken yeni bir Türkiye’nin inşasından, herkesin imrendiği bir Türkiye’den söz ediyorum. Türkiye milli kurtuluş savaşında nasıl mazlum milletlere örnek olduysa şimdi de bütün az gelişmiş ülkelere örnek olması lazım.

Türkiye’nin beklemeye tahammülü yok. Çağrımı bir daha yapıyorum. Türkiye’yi bu kadar yükün altına sokmaya gerek yok. Getir sandığı, vatandaş seni seçiyorsa başımın üstünde yeri var.

Karnım tok, sizin verdiğiniz vergilerle maaşımı alıyorum.  Sanayici Romanya’ya kaydı. Birisi mal varlığıma el koyarsa ne yaparım diyor.

Halktan korkulmaz. Hepimizin milli iradeye saygı duyması lazım. Hesaplaşma, devri sabık yaratma derdinde de değiliz. Biz bu ülkenin şeffaf yönetilmesini istiyoruz.

“DEMOKRASİ MÜCADELESİ VERECEĞİZ”

Sorduğunuz her soruya samiyetle cevap vereceğim. Farklı bir siyasi politika izlemek zorundayız. Mısır’ı Suriye’yi biz inşa edeceğiz. Daha güçlü olacağız. Kavgadan ne yarar gördük? Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’ın dışlanmadığını göreceksiniz. Bilgi ile birikimle erdemle olur. Bunları yapacağız yapmak zorundayız.

Niye Milli Kurtuluş Savaşı verdik. İkinci bir savaşı, demokrasi mücadelesi vereceğiz.

Kısa konuşacaktım. İstiklal Marşıyla başladım. Gönül borcumuz var. Bu ülkede yaşıyorsak kanlarını veren şehitlerimiz yüzünden yaşıyoruz. Hazırlanan metin farklıydı. Bu yüzden konuşmamı bu çerçevede hazırladım

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.