TÜRK BASINININ AYAĞINDAKİ PRANGALAR ÇÖZÜLMELİDİR

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti: Cumhuriyet Davası’yla halkın haber alma özgürlüğü bir kez daha mahkum edildi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Cumhuriyet Gazetesi Davasında İstinaf Mahkemesi’nin verdiği kararların ardından yaptığı açıklamada “Bu kararlarla mahkum olan gazeteciler değil, halkın haber alma, bilgilenme özgürlüğüdür” dedi. Açıklamada şu görüşler yer aldı: “Cumhuriyet Gazetesi Davasında başından beri takınılan tutumun amacı, aslında ülkede haber özgürlüğünün dolaşımını engellemek, sorgulayan, araştıran, eleştiren gazeteciliğin önünü kesmektir. İstinaf Mahkemesi’nin kararlarıyla ortaya ilginç bir durum çıkmıştır. Bu kararlarla Cumhuriyet davasında 5 yıldan az ceza almış olan gazetecilerin temyiz yolu kapalı olarak yeniden cezaevine girmesi gerekecek. 5 yılın üstünde hapis cezası almış gazeteciler ise Yargıtay'da temyiz haklarını kullanacaklar. Yargıtay’ın bu gruptaki gazeteciler hakkındaki cezalarla ilgili alacağı bozma kararı ise olayı içinden çıkılamaz hale dönüştürecektir. Bu durum yasada amaçlanmamış olan büyük bir adaletsizliği de beraberinde getirmiş olacak. Bu kararlarla mahkum olan gazeteciler değil, halkın haber alma, bilgilenme özgürlüğüdür. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak, hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığının gerçekleştirildiği bir ortama dönülmesini ivedi bir zorunluluk olarak düşünüyoruz. Gazeteciliğin, düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki engellerin her gün biraz daha ağırlaştırılması, seçim öncesi özlenen barış ortamının zedelenmesine de yol açacaktır. Bu nedenle gazetecileri baskı altına alan ve haberciliği yapılamaz hale getiren uygulamalardan süratle kaçınılmasını istiyoruz. Cumhuriyet Gazetesi Davasında yargılanan, dürüst gazeteciliklerine tanık olduğumuz meslektaşlarımızın bu tür davalarla, yargı kararlarıyla yıldırılamayacağını biliyoruz. Mücadelelerinde meslek örgütü olarak yanlarında olduğumuzu bir kez daha hatırlatırız. En kısa sürede Türkiye’de hızla gerileyen basın özgürlüğünün evrensel değerlerdeki yerine oturması en büyük dileğimizdir.”