YAZAR FAKİR BAYKURT ÖLÜMÜNÜN 20 YILINDA ANILDI.

YAŞAM 12.10.2019 - 17:19, Güncelleme: 17.02.2023 - 08:17 3617+ kez okundu.
 

YAZAR FAKİR BAYKURT ÖLÜMÜNÜN 20 YILINDA ANILDI.

Burdur doğumlu olan ünlü roman yazarı Fakir Baykurt, 15 Haziran 1929 tarihinde Yeşilova İlçesi Akçaköy de doğmuştur. Öğretmen evi kavşağında anıtı başında ilk tören düzenlendi.
 Fakir Baykurt, 15 Haziran 1929 tarihinde Burdur Yeşilova’da doğmuştur. Asıl adı Tahir’dir. Annesinin adı Elif ve babasının adı Veli’dir. 1936 yılında Akçaköy İlkokulu’nda eğitimine başladı. 1938 yılında babası öldü. Babasının ölümünden sonra dayısı Osman Erdoğuş tarafından Balıkesir iline bağlı Burhaniye köyüne götürüldü ve orada dayısının yanında dokumacılık yapmaya başladı. 2. Dünya Savaşının başlamasıyla dayısı askere alınca Tahir’de Akçaköy’e dönerek okula kaldığı yerden devam etti. Fakir Baykurt, 11 Ekim 1999 tarihinde Almanya Essen’de pankreas kanserine yenik düşerek 70 yaşında ölmüştür. Duisburg’da düzenlenen törenden sonra İstanbul’a getirilerek Zincirlikuyu’da defnedildi. Ölümü üzerine Akçaköy’e defnedilmesi için ailesi ile temas kurulduysa da sonuç alınamadı. Burdur Belediyesinin düzenlediği anma etkinliklerine Ailesinden eşi ve kızları katıldıysa da daha sonra ailesi nedeni bilinmeyen bir sebepten dolayı etkinliklerden çekildi. Ünlü roman ve şiir yazarı öğretmen Fakir Baykurt ölümünün 20 yılında ilk tören öğretmenevi kavşağındaki adına yapılan park ve büstü önünde Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Yeşilova İlçe Belediye Başkanı Mümtüz Şenel ile çeşitli illerden gelen ve etkinliklere katılan sanatçı dostları ile davetliler katıldı. Buradaki törende Fakir Baykurt’un anıtına karanfiller bırakıldı. İkinci tören Burdur Belediyesi İstasyon park içinde adına düzenlenen kütüphane önünde yapıldı.                           CUMHURUYETİN EN ÖNEMLİ YATIRIMI KÖY ENSTİTÜLERİ OLMUŞTUR     Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, konuşmasında; 1940’tan 1956 kadar aydınlanma sürecinin Cumhuriyetten sonraki belki en önemli yatırımı olan,”Köy Enstitüleri” projesi aslında köylerin kentleştirilmesi köylerin üretimde kalması ve köylerdeki akrabalarımızın yaşanabilir köylerde üreterek daha fazla köylerinde katma değere dönüştürerek Türkiye’nin gelişimine ülkenin çağdaş yaşanabilir bir ülke olmasına katkı olarak yasam sağlamasına yönelik çok önemli bir projeydi. 1956 yılında maksatlı bir şekilde bitirilen bu güne kadar 18 binin üzerinde kişinin öğretmen olarak yetiştirmiştir. Bunların birçoğunun köy çocuğu olduğu düşünülerse bu yetişmiş çocukların köylerine dönerek birer mum gibi köylerini aydınlattığı ve yeni insanların yetişmesine katkı koyduğunu ön görecek olursak bu gün aslında bu köy enstitülerinin neden kapatıldığını neden 1956 da kapatılmak zorunda olduğunu ve bu gün köylümüzün köyünden uzaklaşıp her birinin asgari ücretle çalışmak için iş aradığını daha iyi anlayabiliriz. Bu gün çiftçimizin para etmemesi üretimi yeteri kadar iyi bilmemesi ve üretimde kalmaması şu anda içinde bulunduğumuz en büyük ekonomik zorlukların temel nedenidir. Fakir Baykurt’un kitaplarına baktığınız zaman köy insanının nasıl yaşaması gerektiğini en yalın halde bizim Anadolu insanımızın nasıl olduğunu ve süreç içinde o toplumsal yaşama geçişte sendikalılaşmak ve buna bağlı olarak örgütlenmek ile siyasi görüşü ne olursa olsun bir arada yaşama kültürünü öğütlüyor. Kitapların da bu güne gelindiğinde niye ne kadar ayrıştığımızı daha iyi anlayabiliriz. Bu gün farklı illerden onun ölüm yıldönümü için geldiniz. Bütün bunları uzun cümleler ile anlatmaya gerek yok. Hangi görüşten olursa olsun Burdur’un bir değeri olarak hemşerilerimizin ona sahip çıkması gerekmektedir.                      GELECEK YIL FAKİR BAYKURT’U KENDİ DOĞDUĞU YERDE ANACAĞIZ Burdur- Yeşilova Belediye Başkanı Mümtaz Şenel, yaptığı konuşmada; İlkokulda öğretmenlerimizden bizler Atatürk’ü öğrendik. Anamızı, Babamızı sevmeyi vatanımızı ve milletimizi sevmeyi iyi öğrendik. Biraz daha büyüdüğümüz zaman “Fakir Baykurt’un kitaplarında yazarın yaşamında ülkemizi daha çok sevmeyi onunla öğrendik. Hemşerimiz Fakir Baykurt öyle bir felsefeye öyle bir inanca sahipti kiyurt dışında kaldığı dönemde bile gitmek zorunda olduğu bazı yazarlarımız o dönemlerde ülke toprağını Akça köyünü çok özlediğini biz bize konuşmalarımızda dile getirirdi. Bir gün bir toplantı da bir dinleyici “Fakir Baykurt’a bir soru sordu. Bu güne kadar birçok kitap yazdın, bugün bir hayli birikimin vardır diye dile getirince sözü ağzından alıp çocuklarının ismini tekrarladı. Üniversitedeki çocuklarını söyledi bu kadar zenginliğim var dedi. Apartman dairem v ar işte Buca üniversitesinde oranın neresinde diye ısrar edilince fakir onun sorduğu zenginliği çocuklarıyla ve aynı zamanda yetiştirdiği başkan olarak görev aldığı (TÖS) deki öğretmenlerle kendini zengin olarak kabul ederdi. Biz Fakir Baykurt’un bugün öğrencileri olarak onların bizlere miras olarak bıraktıklarına devam edeceğiz. Biz Fakir Baykurt’un Akçaköy de bulunan doğduğu ev olan “Elif Nine kütüphanesine gittik. Oranın bakımsız olduğunu ancak oranın Kültür Bakanlığı’na bağlı olduğunu bize imkan verilirse Yeşuilova Belediyesi olarak ben orayı ziyaret edilebilin bir hale getirmek istiyorum. Özellikle son yıllarda bölgeye gelen 65’llik insan unsurunu Akçaköy’e uğradığını biliyoruz. Biz burayı ziyaret etmek isteyenlere en iyi şekilde hazırlamak istiyoruz. İlçemiz de daha önce bir Fakir Baykurt parkı vardı. Orada bir büstü var. Zaman içinde bakımsız kalmış biz tekrar onun bulunduğu bu parkı yeşillendirerek önümüzdeki sene ölüm yıldönümü anmasını orada yapacağız.                      
Burdur doğumlu olan ünlü roman yazarı Fakir Baykurt, 15 Haziran 1929 tarihinde Yeşilova İlçesi Akçaköy de doğmuştur. Öğretmen evi kavşağında anıtı başında ilk tören düzenlendi.

 Fakir Baykurt, 15 Haziran 1929 tarihinde Burdur Yeşilova’da doğmuştur. Asıl adı Tahir’dir. Annesinin adı Elif ve babasının adı Veli’dir. 1936 yılında Akçaköy İlkokulu’nda eğitimine başladı. 1938 yılında babası öldü. Babasının ölümünden sonra dayısı Osman Erdoğuş tarafından Balıkesir iline bağlı Burhaniye köyüne götürüldü ve orada dayısının yanında dokumacılık yapmaya başladı. 2. Dünya Savaşının başlamasıyla dayısı askere alınca Tahir’de Akçaköy’e dönerek okula kaldığı yerden devam etti.

Fakir Baykurt, 11 Ekim 1999 tarihinde Almanya Essen’de pankreas kanserine yenik düşerek 70 yaşında ölmüştür. Duisburg’da düzenlenen törenden sonra İstanbul’a getirilerek Zincirlikuyu’da defnedildi. Ölümü üzerine Akçaköy’e defnedilmesi için ailesi ile temas kurulduysa da sonuç alınamadı. Burdur Belediyesinin düzenlediği anma etkinliklerine Ailesinden eşi ve kızları katıldıysa da daha sonra ailesi nedeni bilinmeyen bir sebepten dolayı etkinliklerden çekildi.

Ünlü roman ve şiir yazarı öğretmen Fakir Baykurt ölümünün 20 yılında ilk tören öğretmenevi kavşağındaki adına yapılan park ve büstü önünde Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Yeşilova İlçe Belediye Başkanı Mümtüz Şenel ile çeşitli illerden gelen ve etkinliklere katılan sanatçı dostları ile davetliler katıldı. Buradaki törende Fakir Baykurt’un anıtına karanfiller bırakıldı. İkinci tören Burdur Belediyesi İstasyon park içinde adına düzenlenen kütüphane önünde yapıldı.

                          CUMHURUYETİN EN ÖNEMLİ YATIRIMI KÖY ENSTİTÜLERİ OLMUŞTUR

    Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, konuşmasında; 1940’tan 1956 kadar aydınlanma sürecinin Cumhuriyetten sonraki belki en önemli yatırımı olan,”Köy Enstitüleri” projesi aslında köylerin kentleştirilmesi köylerin üretimde kalması ve köylerdeki akrabalarımızın yaşanabilir köylerde üreterek daha fazla köylerinde katma değere dönüştürerek Türkiye’nin gelişimine ülkenin çağdaş yaşanabilir bir ülke olmasına katkı olarak yasam sağlamasına yönelik çok önemli bir projeydi. 1956 yılında maksatlı bir şekilde bitirilen bu güne kadar 18 binin üzerinde kişinin öğretmen olarak yetiştirmiştir. Bunların birçoğunun köy çocuğu olduğu düşünülerse bu yetişmiş çocukların köylerine dönerek birer mum gibi köylerini aydınlattığı ve yeni insanların yetişmesine katkı koyduğunu ön görecek olursak bu gün aslında bu köy enstitülerinin neden kapatıldığını neden 1956 da kapatılmak zorunda olduğunu ve bu gün köylümüzün köyünden uzaklaşıp her birinin asgari ücretle çalışmak için iş aradığını daha iyi anlayabiliriz. Bu gün çiftçimizin para etmemesi üretimi yeteri kadar iyi bilmemesi ve üretimde kalmaması şu anda içinde bulunduğumuz en büyük ekonomik zorlukların temel nedenidir.

Fakir Baykurt’un kitaplarına baktığınız zaman köy insanının nasıl yaşaması gerektiğini en yalın halde bizim Anadolu insanımızın nasıl olduğunu ve süreç içinde o toplumsal yaşama geçişte sendikalılaşmak ve buna bağlı olarak örgütlenmek ile siyasi görüşü ne olursa olsun bir arada yaşama kültürünü öğütlüyor. Kitapların da bu güne gelindiğinde niye ne kadar ayrıştığımızı daha iyi anlayabiliriz. Bu gün farklı illerden onun ölüm yıldönümü için geldiniz. Bütün bunları uzun cümleler ile anlatmaya gerek yok. Hangi görüşten olursa olsun Burdur’un bir değeri olarak hemşerilerimizin ona sahip çıkması gerekmektedir.

                     GELECEK YIL FAKİR BAYKURT’U KENDİ DOĞDUĞU YERDE ANACAĞIZ

Burdur- Yeşilova Belediye Başkanı Mümtaz Şenel, yaptığı konuşmada; İlkokulda öğretmenlerimizden bizler Atatürk’ü öğrendik. Anamızı, Babamızı sevmeyi vatanımızı ve milletimizi sevmeyi iyi öğrendik. Biraz daha büyüdüğümüz zaman “Fakir Baykurt’un kitaplarında yazarın yaşamında ülkemizi daha çok sevmeyi onunla öğrendik. Hemşerimiz Fakir Baykurt öyle bir felsefeye öyle bir inanca sahipti kiyurt dışında kaldığı dönemde bile gitmek zorunda olduğu bazı yazarlarımız o dönemlerde ülke toprağını Akça köyünü çok özlediğini biz bize konuşmalarımızda dile getirirdi.

Bir gün bir toplantı da bir dinleyici “Fakir Baykurt’a bir soru sordu. Bu güne kadar birçok kitap yazdın, bugün bir hayli birikimin vardır diye dile getirince sözü ağzından alıp çocuklarının ismini tekrarladı. Üniversitedeki çocuklarını söyledi bu kadar zenginliğim var dedi. Apartman dairem v ar işte Buca üniversitesinde oranın neresinde diye ısrar edilince fakir onun sorduğu zenginliği çocuklarıyla ve aynı zamanda yetiştirdiği başkan olarak görev aldığı (TÖS) deki öğretmenlerle kendini zengin olarak kabul ederdi. Biz Fakir Baykurt’un bugün öğrencileri olarak onların bizlere miras olarak bıraktıklarına devam edeceğiz. Biz Fakir Baykurt’un Akçaköy de bulunan doğduğu ev olan “Elif Nine kütüphanesine gittik. Oranın bakımsız olduğunu ancak oranın Kültür Bakanlığı’na bağlı olduğunu bize imkan verilirse Yeşuilova Belediyesi olarak ben orayı ziyaret edilebilin bir hale getirmek istiyorum. Özellikle son yıllarda bölgeye gelen 65’llik insan unsurunu Akçaköy’e uğradığını biliyoruz. Biz burayı ziyaret etmek isteyenlere en iyi şekilde hazırlamak istiyoruz. İlçemiz de daha önce bir Fakir Baykurt parkı vardı. Orada bir büstü var. Zaman içinde bakımsız kalmış biz tekrar onun bulunduğu bu parkı yeşillendirerek önümüzdeki sene ölüm yıldönümü anmasını orada yapacağız.  

                 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.