Burdur’da Fakir Baykurt aşığı Yazarı kaybettik!..

Birnur Şener'in kitabının adı "Fakir’in Kıyısında" öksüz kaldı. Yazar Birnur Şener, bugün Çeltikçi'de defnedildi, geriye ise sadece mektupları ve 'Fakir'in Kayısında' kitabı kaldı.Fakir Baykurt’un ardın mektup yazıpta gönderecek kimse kalmadı. Yıllarca Fakir’in ardından yazdığı mektupları gönderemeyen Birnur Şener’in anlatBirnur Şener’in yazdığı mektuplar kitap oldu “Fakir’in Kıyısında”

"Fakir'in Kıyısında" Burdur'lu ev kadını Birnur Şener, yaşamı boyunca Fakir Baykurt'a yazdığı ama gönderemediği mektupları, Baykurt'un son isteğini yerine getirmek için, "Fakir'in Kıyısında" adlı 294 sayfalık kitabında topladı.


Fakir Baykurt'un vasiyeti üzerine hazırlanan kitap, Baykurt'un ölümünden sonra, çevirmen-yazar Bertan Onaran ve Papirus Yayınevi Yayın Yönetmeni Oktay Şimşek'in katkılarıyla basıldı.ımıyl
a Fakir Baykurt’a olan aşkı, sevgisi nasıl başladı, “Fakir’in Kıyısında” adlı kitabı nasıl derlenip baskıya verildi.
FAKİR BAYKURT İSMİYLE 8 YAŞINDA TANIŞTI
Fakir Baykurt'un memleketi Burdur'da 1947'de doğan Birnur Şener, 8 yaşında, dişini çektirmeye götürüldüğü berber koltuğunda, çevresindeki büyüklerin "Çok Akıllı Ve Yürekli" Bir Yazardan Söz Etmesiyle Fakir Baykurt İsmiyle Tanışır. Şener o günü şöyle anlatıyor:

"Berbere gelen adamlardan biri 'Beni dinleyin Burdurumuz'un Akçaköyü'nden bir yazar çıkmış. Kitap yazıyormuş. Yazdıklarıyla ağalara beylere çatıyormuş. Çok akıllıymış. Kafası semaver gibiymiş' diyerek Fakir Baykurt'u anlattı."

Birnur Şener, Fakir Baykurt'a ilk mektubunu da o gün eve döner dönmez yazar. Arkadaşlarına da "Semaver Kadar Kafası Varmış. Masallardaki Develere Benzer Bir Adam, Elbet Tüm Ağaları, Beyleri Yener" diye Fakir Baykurt'u anlatır, ama arkadaşlarını bu sözlere inandıramaz.

Akşam eve gelen ağabeyi de "Yazarlar çok akıllı adamlar olur, her şeyi yazarlar" deyince, Şener düşündüklerine daha çok inanır.

Yazdıklarını okursam, ben de onun gibi akıllı olabilirim.

Birnur Şener, o günlerde, "Fakir Baykurt'u bir görsem, yazdıklarını bir okusam, ben de onun gibi akıllı olabilirim, ama kolay mı onu bulmak.? Nerededir kim bilir.?" diye düşündüğünü anlatıyor.

O günden sonra gittiği her yerde onun kitaplarını aradığını söyleyen Birnur Şener, "Paramız Olsa Alırız. Para Hangi Taşın Altında Duruyor.? Hiç Bilmiyorum" diyor.

Okulda arkadaşları defterlerine anılarını yazarken, eline geçirdiği boş kağıtlara Fakir Baykurt'a mektuplar yazdığını anlatan Şener, "Elimde adres yok. Adres olsa mektup atacak para yok, yazılıp atılmayan mektupları saklamak da çok zordu. Çantamda taşısam herkes görür, evde saklasam mutlaka anamım eline geçer " diyor.

Okumayı çok istemesine rağmen ilkokuldan sonra okula gönderilmediğini belirten Şener, "Anam kesin kararını verdi, 'kendini damdan atsan da okumayacaksın.!' Beş yaşında oturduğum halı tezgahından asla kurtulamadım" diyerek okuyamadığı için duyduğu üzüntüyü anlatıyor.

 

Kaynak: Burdur Gazetesi