Toplantıda projeye ilişkin sert eleştirilerde bulunan Gergerlioğlu, taş ocağı genişletme çalışmasının ciddi çevresel ve toplumsal felaketlere yol açabileceğini vurgulayarak, ÇED raporuna olumlu görüş verilmemesi gerektiğini söyledi.

"Patlamalar Can ve Mal Güvenliğini Tehdit Ediyor"

Proje kapsamında maden sahasında ayda 16 kez, her biri 2200 kilogram patlayıcı kullanılarak gerçekleştirilecek patlamaların 600 metre uzaklığa taş parçaları saçacağını belirten Gergerlioğlu, en yakın yerleşim yerinin sadece 120 metre mesafede olduğunu hatırlattı. Bu durumun büyük bir güvenlik riski oluşturduğunu söyleyen Gergerlioğlu, “Her patlamada insanların evlerine, üzerine taş parçaları düşecek. Bu durum ciddi can ve mal kaybına neden olabilir.” dedi.

"Ciddi Sağlık Sorunları Kaçınılmaz"

Projenin ileride KOAH gibi ciddi solunum hastalıklarına yol açabileceğini söyleyen Gergerlioğlu, bazı kurumların projeye olumlu görüş vermesini eleştirdi. “Bölgede yaşanacak patlamalar, toz, gürültü ve hava kirliliği halk sağlığını tehdit edecek boyutta. Bu durum göz ardı edilemez.” ifadelerini kullandı.

"Doğal Yaşam Yok Olacak"

Simge Mat firmasının hazırladığı ÇED raporunda 11 çeşit sürüngen ve 18 kuş türünün taşınacağına dair ifadeler bulunduğunu belirten Gergerlioğlu, “Gürültü, toz ve patlamalar nedeniyle zaten bu hayvanlar bölgede kalmayacak. Doğal yaşam alanları yok edilecek.” dedi. Ayrıca bölgede her geçen gün ağaçların azaldığını ve mevcut taş ocağının dahi büyük çevresel tahribata yol açtığını vurguladı.

"Mezarlık Tehlikede, Tarih Yok Ediliyor"

Yukarı Hereke Mezarlığı’nın genişletilecek alanın hemen yanında olduğunu belirten Gergerlioğlu, patlamalar sırasında mezarlığın toprak kaymasıyla yok olabileceğini söyledi. “Vatandaşların anne ve babalarının mezarları yıkılabilir, iskeletler ortaya çıkabilir. Tarihi Heraklius dönemine ait mezarlar da bu felaketten etkilenecek.” diye konuştu.

"132 Metrelik Çukur Açılacak, Marmara Bile Etkilenecek"

Proje kapsamında 132 metre derinliğinde bir çukur açılacağını ifade eden Gergerlioğlu, bu durumun yalnızca Yukarı Hereke’yi değil Aşağı Hereke, Kışlıkdüzü ve Marmara Denizi’ne kadar geniş bir alanı olumsuz etkileyeceğini belirtti. “Bu bir doğa ve insan düşmanı projedir.” diyerek projeye karşı olduğunu dile getirdi.

"Trafik, Hayvancılık, Su Kaynakları Tehlikede"

Simge Mat’ın genişleme planıyla birlikte bölgede trafiğin de büyük risk altına gireceğini belirten Gergerlioğlu, büyük tırların taşları etrafa saçtığını, yolların dar olduğunu ve bu durumun daha fazla kazaya neden olacağını söyledi. Ayrıca bölgedeki hayvancılığın biteceğini, derelerin ve su kaynaklarının kirleneceğini, zeytinliklerin zarar göreceğini ifade etti.

"Bu Proje Sermayeye Kâr, Halka Felaket Getirir"

Firma yetkililerinin eski ÇED raporlarına dayanarak projeyi savunmasına tepki gösteren Gergerlioğlu, “Eskiden bu kadar yerleşim yeri yoktu. Şimdi insanların sağlığı tehlikede. Bu raporla insanlar ölebilir, iş mahkemelerinde hesap verirsiniz.” dedi.

"Gidin Başka Yerde Para Kazanın"

Bakan Murat Kurum’a da çağrıda bulunan Gergerlioğlu, “Yurttaşın sağlığını tehlikeye atamazsınız. Zeytinlere bir şey olmaz yazmışlar, bunu yazmakla mı korunacak zeytinler? Bu proje onaylanmamalı. Simge Mat şimdiye kadar kazandığıyla yetinmeli. İnsanların sağlığıyla oynamayın!” diyerek sert tepki gösterdi.

Gergerlioğlu’nun açıklamaları, proje sürecine dair kamuoyunda oluşan tepkileri bir kez daha gündeme taşıdı. ÇED raporunun akıbeti ve Bakanlığın vereceği karar ise merakla bekleniyor.