Burdur'un Özbek zedeleri: Dizi Etkisi ve Maddi Dolandırıcılık Hikayeleri
Son yıllarda Burdur’da artan Özbek gelin vakaları, hem kültürel farklılıkların hem de bazı olumsuz dolandırıcılık olaylarının habercisi olmuştur. Özellikle Türk dizilerinin yurt dışındaki etkisiyle Türkiye'deki erkeklere dair yanlış algılar oluşmuş, bazı Özbek kadınları bu algıları kendi çıkarları doğrultusunda kullanarak Türk erkeklerini hedef almıştır. Burdur’da meydana gelen vakalar, bu dolandırıcılık hikayelerinin merkezinde yer almakta ve birçok erkek, duygusal manipülasyonlar yoluyla maddi olarak zarara uğramaktadır.
Dizi Etkisi: Yanlış Algılar ve Cezbetme Taktikleri
Türk dizilerinde yansıtılan zengin, güçlü ve karizmatik erkek karakterler, yurt dışında Türkiye’deki erkeklerin yüksek gelirli ve refah içinde yaşadığı izlenimini yaratmıştır. Bu algı, bazı Özbek kadınlarını Türkiye’ye gelerek evlilik yoluyla maddi kazanç elde etmeye yönlendirmektedir. Özellikle Burdur’da, bu kadınlar, aşırı sevgi gösterileri ve orantısız saygı ile erkekleri kısa sürede etkilemekte, onlara hiçbir isteği geri çevirmemekte ve ilişki süresince olumsuzluk yaşanmasına izin vermemektedirler.
Bu kadınlar, Türk erkeklerine karşı adeta her dediğini yapan, sevgi dolu bir profil çizerek onları hızla cezbetmektedir. Erkekler, kendilerine gösterilen bu yoğun ilgi ve sevgiye kapılarak kısa sürede kadınlarla evlilik planları yapmaktadır. Ancak gerçek amaç, duygusal bağ kurmak değil, maddi kazanç elde etmek olmaktadır.
Resmi Nikah Süreci ve Dolandırıcılık Planları
Resmi evlilik işlemleri sırasında, evlenme beyannamesi (iki örnek olarak düzenlenir), pasaport veya fotoğraflı kimlik örneği, nüfus kayıt örneği, sağlık raporu, rıza belgesi ve vesikalık fotoğraf gibi belgeler gerekmektedir. Ancak, bu süreç uzun süreceğinden resmi nikah hemen gerçekleşmemektedir. Belgelerin hazırlanması, resmi kurumlarda yapılacak kontroller ve onay süreçleri zaman aldığından, bu süre dolandırıcılık planı yapanlar için bir fırsata dönüşmektedir.
Kadınlar, nikah işlemleri tamamlanmadan önce, düğünlerde alınan altın, takı ve diğer maddi değerler üzerinden kazanç elde etmeye odaklanmaktadır. Düğün sırasında elde ettikleri altın ve takıları toplayan bu kadınlar, nikah gerçekleşmeden önce ortadan kaybolmakta ve yurt dışına çıkmaktadırlar.
Üç Ay İçerisinde Giriş-Çıkış Zorunluluğu
Özbekistan vatandaşı olan bu kadınlar, Türkiye’de üç ay içerisinde giriş-çıkış yapmak zorunda olduklarından, bu süreyi dikkatli bir şekilde planlamaktadırlar. Erkeklerle güven ilişkisi kurduktan sonra, bu süreyi dolandırıcılık faaliyetleri için kullanmakta ve maddi kazanç elde ettikten sonra Türkiye’yi terk etmektedirler. Pek çok Türk erkeği, dolandırıldığını anladığında iş işten geçmiş olmaktadır ve kadınlar çoktan ellerindeki altın ve değerli eşyalarla kayıplara karışmaktadır.
Sonuç: Özbekzedeler ve Dikkatli Olmanın Önemi
Burdur’da yaşanan bu vakalar, Özbek gelinlerin Türk erkeklerini maddi olarak sömürdüğü olaylara birer örnek teşkil etmektedir. Erkeklerin bu tür dolandırıcılıkların kurbanı olmamak için dikkatli olmaları, acele kararlar vermemeleri ve tüm yasal prosedürleri titizlikle takip etmeleri büyük önem taşımaktadır. Evlilik sürecinde gösterilen sevgi ve ilgiye kapılmadan, gerçekçi bir bakış açısıyla hareket etmek, bu tür dolandırıcılık vakalarının önüne geçmek için kritik bir adım olacaktır.
Sonuç olarak, Burdur’un "Özbekzedeleri", Türk dizilerinin etkisiyle yanlış algılar oluşturarak erkekleri maddi olarak dolandırmaya çalışan bazı kadınların kurbanı olmuşlardır. Bu tür olaylar, toplumsal farkındalığın artması ve bireylerin evlilik sürecinde dikkatli adımlar atmaları gerektiğini bir kez daha göstermektedir.
Mustafa ŞİMŞEK