Tüm dünyada sürmekte olan Covid-19 pandemisi, toplumların sağlığını tehdit etmeye, yol açtığı sorunlar nedeniyle hepimizin çalışma ve yaşama koşullarını etkilemeye devam ediyor. İlk 7 ayın sonunda dünya genelinde kesin tanı almış toplam vaka sayısı 27 milyonu, Covid-19 kaynaklı ölüm sayısı 850 bini geçmiş durumda. Ülkemizde ise Sağlık Bakanlığı verilerine göre ilk vakanın tespit edildiği 11 Mart 2020 tarihinden bu yana yaklaşık 280.000 kişiye Covid-19 teşhisi kondu, hayatını kaybeden yurttaşlarımızın sayısı 6.700’e ulaştı. Kesin tanı konmuş aktif hasta sayımız yaklaşık 22.000’dir.

Ülke olarak Covid-19 pandemisinde ilk 5 ayı, 11 Mayıs’ta AVM’lerin yeniden açılmasıyla başlayıp, 1 Haziran'da hızlanan “yeniden açılma” sürecinde de 3 ayı geride bıraktık. Türkiye Covid-19 pandemisiyle mücadelesinde hedeflerine ulaşmış değildir. Resmi verilere göre bir süredir can kayıplarımız aynı düzeyde seyretmekte, günlük vaka sayılarımız, yatan hasta sayılarımız yükselmekte ve neredeyse 2 ay önceki değerlere doğru tekrar yaklaşılmaktadır. Ayrıca zaman zaman uygulanan testlerinin tanı koymada beklenen doğruluğu sağlamadığı yönündeki iddialar, kimi illerde vatandaşların yoğunluk nedeniyle hastaneye yatırılamadığına, çevre illerdeki hastanelere sevk edildiklerine dair kamuoyuna yansıyan bilgiler hepimizi endişelendirmektedir.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Burdur Temsilciliği olarak başladığı günden itibaren Covid-19 pandemisiyle ilgili gelişmeleri takip ediyor, özellikle mesleğimizin uygulama alanlarında yetkili kurumları, üyelerimizi, meslektaşlarımızı bilgilendirmeye çalışıyoruz. İlk vakaların görüldüğü günlerde salgın kontrol altına alınana kadar sağlık meslek kuruluşlarının da görüşleriyle uyumlu biçimde yaşamsal olmayan inşaat yapım işlerinin geçici olarak durdurulmasını, çalışanların ekonomik ve sosyal açıdan mağdur edilmemek kaydıyla ücretli izne çıkarılmasını istemiştik. Şantiyelerdeki çalışma, beslenme, dinlenme ve konaklama ortamı koşullarının gerekli şartları sağlamaktan uzak olduğunu belirtmiştik. Bu şartların başta işçiler olmak üzere inşaat mühendisleriyle birlikte diğer tüm çalışanların ve ailelerinin sağlığını riske attığını dile getirmiş, denetim sorumluluklarını hatırlatarak yetkilileri göreve davet etmiştik.

Önümüzdeki sonbahar-kış aylarında şantiyelerin ortam koşulları Covid-19’a rastlanması ve salgının yayılması bakımından daha da elverişsiz hale gelecektir. İşçiler, mühendisler, mimarlar ve diğer personel şantiyelerde doğa şartlarında veya standart dışı geçici yapılarda

yakın temas halinde çalışmaktadır. Bu koşullarda çalışanların maske, dezenfektan gibi kişisel koruyucu donanım(KKD) malzemelerine kolay ve ücretsiz erişimi, malzemelerin doğru ve etkin kullanımı gibi konular düzenli denetlenmelidir. Çalışanların yoğun olarak bir arada bulundukları yemekhane, kantin, duş, yatakhane, servis araçları gibi ortamlarda hijyen, maske ve mesafe şartları uygulanmalıdır. İşi gereği çok sayıda kişiyle temas eden çalışanların düzenli aralıklarla taranması, tanı konanların hak kaybına uğramadan, ailelerinin sağlığı riske atılmadan karantina ve tedavi olanaklarından faydalanmaları sağlanmalıdır.

Bu tespit ve değerlendirmeler ışığında olası riskleri de göz önünde bulundurarak kamusal sorumluluğumuz gereği uyarılarımızı tekrar hatırlatıyoruz:

Korona Virüsü pandemisi, işyerleri, meslektaşlarımız ve işçiler yönünden, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu`nun 13. Maddesinde ifade edildiği şekilde ciddi ve yakın tehlike kapsamında olup işverenler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü`nün 20 Mart 2020 tarihli "Covid-19 tedbirleri" genelgesi ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı`nın 13 Nisan 2020 tarihinde yayınlamış olduğu "Şantiyelerde Alınacak Yeni Korona Virüs Tedbirleri"nde belirtilen hususlara uymak zorundadırlar.

Ülke genelindeki tüm işyerlerinde gerekli tüm iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınması yasal bir zorunluluk olmuştur. Bu nedenle ilimiz genelinde bulunan şantiyelerde gerekli önlemlerin alınıp alınmadığına dair denetimler yapılmalıdır.

Tüm dünyada sürmekte olan Covid-19 pandemisi, toplumların sağlığını tehdit etmeye, yol açtığı sorunlar nedeniyle hepimizin çalışma ve yaşama koşullarını etkilemeye devam ediyor. İlk 7 ayın sonunda dünya genelinde kesin tanı almış toplam vaka sayısı 27 milyonu, Covid-19 kaynaklı ölüm sayısı 850 bini geçmiş durumda. Ülkemizde ise Sağlık Bakanlığı verilerine göre ilk vakanın tespit edildiği 11 Mart 2020 tarihinden bu yana yaklaşık 280.000 kişiye Covid-19 teşhisi kondu, hayatını kaybeden yurttaşlarımızın sayısı 6.700’e ulaştı. Kesin tanı konmuş aktif hasta sayımız yaklaşık 22.000’dir.

Ülke olarak Covid-19 pandemisinde ilk 5 ayı, 11 Mayıs’ta AVM’lerin yeniden açılmasıyla başlayıp, 1 Haziran'da hızlanan “yenideŞANTİYELERDE COVİD-19 TEDBİRLERİ DENETLENMELİDİR

Tüm dünyada sürmekte olan Covid-19 pandemisi, toplumların sağlığını tehdit etmeye, yol açtığı sorunlar nedeniyle hepimizin çalışma ve yaşama koşullarını etkilemeye devam ediyor. İlk 7 ayın sonunda dünya genelinde kesin tanı almış toplam vaka sayısı 27 milyonu, Covid-19 kaynaklı ölüm sayısı 850 bini geçmiş durumda. Ülkemizde ise Sağlık Bakanlığı verilerine göre ilk vakanın tespit edildiği 11 Mart 2020 tarihinden bu yana yaklaşık 280.000 kişiye Covid-19 teşhisi kondu, hayatını kaybeden yurttaşlarımızın sayısı 6.700’e ulaştı. Kesin tanı konmuş aktif hasta sayımız yaklaşık 22.000’dir.

Ülke olarak Covid-19 pandemisinde ilk 5 ayı, 11 Mayıs’ta AVM’lerin yeniden açılmasıyla başlayıp, 1 Haziran'da hızlanan “yeniden açılma” sürecinde de 3 ayı geride bıraktık. Türkiye Covid-19 pandemisiyle mücadelesinde hedeflerine ulaşmış değildir. Resmi verilere göre bir süredir can kayıplarımız aynı düzeyde seyretmekte, günlük vaka sayılarımız, yatan hasta sayılarımız yükselmekte ve neredeyse 2 ay önceki değerlere doğru tekrar yaklaşılmaktadır. Ayrıca zaman zaman uygulanan testlerinin tanı koymada beklenen doğruluğu sağlamadığı yönündeki iddialar, kimi illerde vatandaşların yoğunluk nedeniyle hastaneye yatırılamadığına, çevre illerdeki hastanelere sevk edildiklerine dair kamuoyuna yansıyan bilgiler hepimizi endişelendirmektedir.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Burdur Temsilciliği olarak başladığı günden itibaren Covid-19 pandemisiyle ilgili gelişmeleri takip ediyor, özellikle mesleğimizin uygulama alanlarında yetkili kurumları, üyelerimizi, meslektaşlarımızı bilgilendirmeye çalışıyoruz. İlk vakaların görüldüğü günlerde salgın kontrol altına alınana kadar sağlık meslek kuruluşlarının da görüşleriyle uyumlu biçimde yaşamsal olmayan inşaat yapım işlerinin geçici olarak durdurulmasını, çalışanların ekonomik ve sosyal açıdan mağdur edilmemek kaydıyla ücretli izne çıkarılmasını istemiştik. Şantiyelerdeki çalışma, beslenme, dinlenme ve konaklama ortamı koşullarının gerekli şartları sağlamaktan uzak olduğunu belirtmiştik. Bu şartların başta işçiler olmak üzere inşaat mühendisleriyle birlikte diğer tüm çalışanların ve ailelerinin sağlığını riske attığını dile getirmiş, denetim sorumluluklarını hatırlatarak yetkilileri göreve davet etmiştik.

Önümüzdeki sonbahar-kış aylarında şantiyelerin ortam koşulları Covid-19’a rastlanması ve salgının yayılması bakımından daha da elverişsiz hale gelecektir. İşçiler, mühendisler, mimarlar ve diğer personel şantiyelerde doğa şartlarında veya standart dışı geçici yapılarda

yakın temas halinde çalışmaktadır. Bu koşullarda çalışanların maske, dezenfektan gibi kişisel koruyucu donanım(KKD) malzemelerine kolay ve ücretsiz erişimi, malzemelerin doğru ve etkin kullanımı gibi konular düzenli denetlenmelidir. Çalışanların yoğun olarak bir arada bulundukları yemekhane, kantin, duş, yatakhane, servis araçları gibi ortamlarda hijyen, maske ve mesafe şartları uygulanmalıdır. İşi gereği çok sayıda kişiyle temas eden çalışanların düzenli aralıklarla taranması, tanı konanların hak kaybına uğramadan, ailelerinin sağlığı riske atılmadan karantina ve tedavi olanaklarından faydalanmaları sağlanmalıdır.

Bu tespit ve değerlendirmeler ışığında olası riskleri de göz önünde bulundurarak kamusal sorumluluğumuz gereği uyarılarımızı tekrar hatırlatıyoruz:

Korona Virüsü pandemisi, işyerleri, meslektaşlarımız ve işçiler yönünden, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu`nun 13. Maddesinde ifade edildiği şekilde ciddi ve yakın tehlike kapsamında olup işverenler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü`nün 20 Mart 2020 tarihli "Covid-19 tedbirleri" genelgesi ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı`nın 13 Nisan 2020 tarihinde yayınlamış olduğu "Şantiyelerde Alınacak Yeni Korona Virüs Tedbirleri"nde belirtilen hususlara uymak zorundadırlar.

Ülke genelindeki tüm işyerlerinde gerekli tüm iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınması yasal bir zorunluluk olmuştur. Bu nedenle ilimiz genelinde bulunan şantiyelerde gerekli önlemlerin alınıp alınmadığına dair denetimler yapılmalıdır.

n açılma” sürecinde de 3 ayı geride bıraktık. Türkiye Covid-19 pandemisiyle mücadelesinde hedeflerine ulaşmış değildir. Resmi verilere göre bir süredir can kayıplarımız aynı düzeyde seyretmekte, günlük vaka sayılarımız, yatan hasta sayılarımız yükselmekte ve neredeyse 2 ay önceki değerlere doğru tekrar yaklaşılmaktadır. Ayrıca zaman zaman uygulanan testlerinin tanı koymada beklenen doğruluğu sağlamadığı yönündeki iddialar, kimi illerde vatandaşların yoğunluk nedeniyle hastaneye yatırılamadığına, çevre illerdeki hastanelere sevk edildiklerine dair kamuoyuna yansıyan bilgiler hepimizi endişelendirmektedir.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Burdur Temsilciliği olarak başladığı günden itibaren Covid-19 pandemisiyle ilgili gelişmeleri takip ediyor, özellikle mesleğimizin uygulama alanlarında yetkili kurumları, üyelerimizi, meslektaşlarımızı bilgilendirmeye çalışıyoruz. İlk vakaların görüldüğü günlerde salgın kontrol altına alınana kadar sağlık meslek kuruluşlarının da görüşleriyle uyumlu biçimde yaşamsal olmayan inşaat yapım işlerinin geçici olarak durdurulmasını, çalışanların ekonomik ve sosyal açıdan mağdur edilmemek kaydıyla ücretli izne çıkarılmasını istemiştik. Şantiyelerdeki çalışma, beslenme, dinlenme ve konaklama ortamı koşullarının gerekli şartları sağlamaktan uzak olduğunu belirtmiştik. Bu şartların başta işçiler olmak üzere inşaat mühendisleriyle birlikte diğer tüm çalışanların ve ailelerinin sağlığını riske attığını dile getirmiş, denetim sorumluluklarını hatırlatarak yetkilileri göreve davet etmiştik.

Önümüzdeki sonbahar-kış aylarında şantiyelerin ortam koşulları Covid-19’a rastlanması ve salgının yayılması bakımından daha da elverişsiz hale gelecektir. İşçiler, mühendisler, mimarlar ve diğer personel şantiyelerde doğa şartlarında veya standart dışı geçici yapılarda

yakın temas halinde çalışmaktadır. Bu koşullarda çalışanların maske, dezenfektan gibi kişisel koruyucu donanım(KKD) malzemelerine kolay ve ücretsiz erişimi, malzemelerin doğru ve etkin kullanımı gibi konular düzenli denetlenmelidir. Çalışanların yoğun olarak bir arada bulundukları yemekhane, kantin, duş, yatakhane, servis araçları gibi ortamlarda hijyen, maske ve mesafe şartları uygulanmalıdır. İşi gereği çok sayıda kişiyle temas eden çalışanların düzenli aralıklarla taranması, tanı konanların hak kaybına uğramadan, ailelerinin sağlığı riske atılmadan karantina ve tedavi olanaklarından faydalanmaları sağlanmalıdır.

Bu tespit ve değerlendirmeler ışığında olası riskleri de göz önünde bulundurarak kamusal sorumluluğumuz gereği uyarılarımızı tekrar hatırlatıyoruz:

Korona Virüsü pandemisi, işyerleri, meslektaşlarımız ve işçiler yönünden, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu`nun 13. Maddesinde ifade edildiği şekilde ciddi ve yakın tehlike kapsamında olup işverenler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü`nün 20 Mart 2020 tarihli "Covid-19 tedbirleri" genelgesi ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı`nın 13 Nisan 2020 tarihinde yayınlamış olduğu "Şantiyelerde Alınacak Yeni Korona Virüs Tedbirleri"nde belirtilen hususlara uymak zorundadırlar.

Ülke genelindeki tüm işyerlerinde gerekli tüm iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınması yasal bir zorunluluk olmuştur. Bu nedenle ilimiz genelinde bulunan şantiyelerde gerekli önlemlerin alınıp alınmadığına dair denetimler yapılmalıdır.