TÜRKÜLERİN BEYEFENDİ SANATÇISI,

Bir Selahattin Alpay derlemesi.

Ne güzel bir türküdür ve Selahattin Alpay sesiyle de yüreğinize dokunur. 

Benim kıymetli dostum Selahattin Alpay öyle bir okur ki farkına varmadan gözleriniz kapanır, istem dışı iki yana sallanırsınız bununla da kalmaz başınızı da sallarsınız.

Müzik budur işte.

Alır sizi başka diyarlara, başka gönüllere götürür.

Hele de hakkıyla okuyan olursa.

Ve okuyanda okuduğunu derlemişse.

 

Türküler bizleri anlatır.

Duygularımızın gün yüzüne çıkmasını sağlarlar.

Onlarda menfaat yoktur, onlar acılarını, hasretliklerini, olmazlarını, az da olsa mutluluklarını dile getirmek için yüreklerden dökülen nağmelerdir.

 

Selahattin Alpay’ı uzun yıllar önce o bir bankada çalışken bende gazeteci iken tanımıştım.

Gencecik bir adamdı diyemeyeceğim.

Aynen böyleydi çünkü hiç değişmedi.

Gençliğin iksirini bulmuş yaşlanmadan kırk bin kere maşallah, yaşıyor.

 

Kayısı yiyen yaşlanmaz der.

Çok çalışan sağlıklı kalır der.

Dostluklara önem veren, 

Saygıda kusur etmeyen genç kalır der,

Ve ilave eder;

Saygılı olan büyüğünü küçüğünü bilir der. 

Saygı sadece büyüklere gösterilmez, küçüklere de göstermelisiniz.

Alçak gönüllü olmalısınız, kibir insanın mahvıdır, sanatınız sizin altın bileziğinizse onun kıymetini bilmelisiniz diye de ısrarla üstünde durur.

 

Ve Selahattin Alpay böyle yaşar…

 

Sanat camiasında düzgün yaşantısı, değişmeyen ilkeleri, ailesine olan bağlılığı ve hatırşinaslığı ile tanınır.

 

Ben şanslıyım eskimeyen, eskilerde kalmayan, her daim yenilenen bir telefon uzaklığında kıymetlilerim var.

 

Selahattin Alpay o değerlerimden biridir.

 

 

Nazan Şara Şatana