BÖLGEMİZ BÜYÜK BİR FELAKETİ YAŞAMAKTADIR

Burdur Belediyesi Ağustos Ayı olağan toplantısında konuşan Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz bölgemiz son yılların en büyük orman yangınını yaşamıştır dedi.

Burdur Belediye Meclisinin Ağustos Ayı olağan toplantısına Manavgat, Sütçüler ve ülkenin birçok yerinde yaşanan orman yangınları damga vurdu. Belediye Başkanı Ali Odkun Ercengiz meclis açış konuşmasında; ülkemizin batısından güneyine kadar bütün sahillerini kapsayan şekilde hatta iç kesimlerde sınır köylerin de etkilendiği birkaç evin hasar gördüğü yangına karşı her türlü tedbiri almamıza karşılık çok yakınımız da hissettiğimizi belirterek sözlerime başlamak istiyorum. Burada şunu gördük ki bizler insanoğlu olarak gerek orman yangınlarında gerekse doğal felaketlere karşı her türlü tedbiri almak zorundayız. Yangın bir kıvılcım ve yıldırım ateşi ile ya da insanoğlunun dikkatsizliği ile ya da maksatlı ve kasıtlı olarak yakması olarak meydana gelmektedir. Bütün bunlara karşı engellemek çok zor ancak her şeye karşı önceden tedbirlerimizi alma yolunda çaba göstermemiz gerekmektedir. Biz imkanlarımızı gözden geçirerek güçlendirmemiz gerektiğine inanıyorum. Dün akşam bir mesaj attım, bu mesajın içeriği başta büyükşehir belediyelerimizin envanterinde bir yangın söndürme uçağımızın olması gerektiğine dikkat çektim. En azından 10 büyükşehir belediyesinin yangın söndürme uçağı alması halinde en azından yanan orman alanlarımız en aza indirgenecektir. Ormanlarımız da çıkan yangında sadece ağaç kaybı söz konusu değildir. Oradaki habitatı ve tüm canlıları bölgenuin endemik tür bitki örtüsünü ve orman içi hayvan varlığını hatta iklimlenmesini değiştirecek bir sonuçla karşı karşıya kalınmaktadır gerçekten bu hasarı ülkemizin bir ağaçlandırma kampanyası veya bir ağaçlandırma kampanyası ile yardımlaşmanın en üst düzeyde dillendirildiğini görüyoruz ve seviniyoruz. Ancak bu habarı gidermek kolay değil daha da bölgemizdeki bu tehlike bitmiş değil.                           İÇME SUYU İLE İLGİLİ SON GÜNLERDE SORUN BAŞLADI Burdur’un içme suyunu karşılamak için insuyu havzasında açtırdığımız su kuyuları 87 metre derinlikte idi geçtiğimiz gün bu kuyunun da boşaldığını gördük. Burdur’un içme suyunu karşılayacak bir barajı yakında olmadığına göre yeraltı suları bunun da toplanma ve temin bölgesi olarak insuyu ve Gökpınar havzasında olduğuna göre bu bölgenin acilen sulu tarımdan uzaklaştırılması gerekiyor aksi takdirde biz orada içilecek nitelikli suyunun çok olduğunu biliriz son yıllarda yeraltı sularında hızla bir çekilme meydana gelmektedir. Bunun temel nedeni olarak da havza da üreticilerin bir mevsim de değil nerede ise dört mevsim de tarım yapmasıdır. Tarım da çok su tüketen bitkilerin bu bölgede ekilmesi ile yer altı sularının giderek derinlerde ulaşılamaz duruma gelmesidir. 2014 yılında Gökpınar havzasında sadece 7 metreden artezyen ile burada içilebilir su çıkardığımız gökpınar içme suyu kuyuları su anda 45 metreden Devlet Su İşleri tarafından alan üzerinde yapılan deneme çalışmaları neticesinde saniyede 375 litre alabilmemizi hesaplayarak çalışmalar da şu anda 122 litre alabiliyoruz bu nedenle birkaç kuyu daha açtık. Buradan yetkililere ve vatandaşlarımıza çağrıda bulunuyorum. Ana 10 binlik depomuz boşaldı dört binlik depomuz da 25 suyumuz mevcut yüksek irtifadaki katlara şu anda su veremiyoruz. Vatandaşlarımızın suya olan ihtiyacı doğal olarak yaz ayları nedeniyle fazla bu anlamda da vatandaşımıza bir uyarı da bura da ben yapmak isterim. Vatandaşımıza uyarı da ve çağrı da bulunalım. Zaten araç yıkama gibi bu çağda ilkellik sayılmaktadır. Diğer taraftan gereksiz balkon yıkamak hatta Burdur kırsalında kartlı bir sistem ile değiştirilerek tarım yapılmasını kayıtlara geçmesi açısından yüksek sesle söylüyorum.