MAKÜ 39. TÜRKİYE MUHASEBE EĞİTİMİ SEMPOZYUMU’NA EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR

DİĞER 17.09.2021 - 10:03, Güncelleme: 17.02.2023 - 08:17 3387+ kez okundu.
 

MAKÜ 39. TÜRKİYE MUHASEBE EĞİTİMİ SEMPOZYUMU’NA EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR

Bu yıl 39’uncusu düzenlenen Türkiye Muhasebe Eğitimi Sempozyumu (TÜRMES), 15-19 Eylül 2021 tarihlerinde Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nin (MAKÜ) ev sahipliğinde Lavanta Tepesi Otel'de gerçekleştiriliyor.
Sempozyum öncesinde anı defteri imzalandı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan programda MAKÜ Türk Müziği Devlet Konservatuvarı öğretim üyeleri tarafından oda müziği konseri verildi. Daha sonra ise MAKÜ Tanıtım Filmi gösterimi yapıldı. Gösterimin ardından Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı MAKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Durmuş Acar açılış konuşmasını yaptı. Prof. Dr. Durmuş Acar: Değişme ayak uydurmak zorundayız Prof. Dr. Acar konuşmasında; “Tarihin her döneminde olduğu gibi günümüzün de değişmeyen tek gerçeğinin değişim olduğunu söyleyebiliriz. Günümüzde değişimin en görünür ve yaygın kullanım alanı ise Blockhain teknolojileri ve kripto para piyasasındaki teknolojik değişimdir. İşletmelerin varlıklarını sürdürebilir kılmaları için ileri teknolojileri öğrenmek ve uygulamak için çok hızlı hareket etmeleri gerekliliği yadsınamaz bir gerçektir. İşletmecilik dünyasında ileri teknolojiler kullanılması sonucu ortaya çıkan değişim ve dönüşümün işletmelerin diğer fonksiyonlarının yanı sıra en önemli bilgi üretim sistemlerinden biri olan muhasebenin bu değişime entegrasyonunu zorunlu hale getirmektedir. Muhasebenin bu süreçten başarı ile çıkabilmesi için ise muhasebe eğitim sistemlerinin değişime ayak uyduracak şekilde güncellenmesi gerekmektedir. Onun için yükseköğretim kurumları muhasebe eğitiminin yer aldığı programlarını güncellemeli ve dijital dönüşümle desteklenen içerikler ile zenginleştirmeye gayret etmelidirler. Üniversitelerin bu süreçte uzaktan eğitim teknolojileri ile yüz yüze eğitimi bir birinin alternatifi değil, bir birini tamamlayan süreçler olarak düşünüp, bunları bütünleşik bir şekilde uygulamaları gerekmektedir. Bunun yanı sıra gelecek dünyasında sınıfta belirli bir grubun öğrenme sisteminin ortadan kalkacağı veya bireylerin her birisinin farklı öğrenme eğrisine ve stiline sahip olabileceği düşünülürse kişiselleştirilmiş eğitim modellerinin tartışılması gerekmektedir. Bunun için muhasebe eğitiminin, finansal tablo raporlarının işletmenin değerini gösterecek şekilde düzenlenmesini sağlayacak, yatırımcının dünya çapındaki risk ve fırsatları belirlemesine yardımcı olacak, işletmeler ile yatırımcılar arasındaki bilgi boşluğunu azaltarak hesap verilebilirliği sağlayacak, finansal tablo bilgilerini kullananlara geleceği tahmin etme ve geçmişi değerlendirme imkanı veren ihtiyaca uygun ve önemli nitelikte bilgi üretecek, yeterlilikleri sağlaması gerekmektedir.” dedi. Acar konuşmasının devamında; “Muhasebe meslek mensubu ve öğrencilerin ise, muhasebe bilgi sistemini kuracak ya da işletilmesini sağlayacak şekilde; dijital yetkinlikte, çevik liderlik özelliklerine sahip, özellikle kompleks problemleri çözebilen, iletişim yeteneğine sahip, kritik düşünebilen ve bütüncül yönetim becerilerine sahip kişiler olması gerekmektedir. Belirtmiş olduğumuz bu nedenlerden dolayı biz de 39. Muhasebe Eğitimi Sempozyumu’nun temasını “Değişen Teknoloji ve İş Ortamında Muhasebe” olarak belirledik. Türkiye’nin değişik üniversitelerinden akademisyenlerin ve uygulamacıların hazırladığı 62 yazar tarafından yazılmış 29 bildiri, 8 oturumda sunulacak ve akabinde bir panelle sempozyum sonlandırılacaktır.” ifadelerini kullandı. Açılış konuşmasından sonra Muhasebe ve Finans Tarihi Vakfı (MUFTAV) Başkanı Prof. Dr. Batuhan Güvemli, Muhasebe ve Finansman Öğretim Üyeleri Bilim ve Araştırma Derneği (MUFAD) adına Prof. Dr. Seval Kardeş Selimoğlu, Muhasebe Öğretim Üyeleri Bilim ve Dayanışma Vakfı (MÖDAV) Başkanı Prof. Dr. Nuran Cömert, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) adına Başkan Yardımcısı Murat Yünlü de birer konuşma yaparak çalışmaları hakkında bilgiler sundular. Daha sonra MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz da bir konuşma yaptı. Prof. Dr. Korkmaz konuşmasında; “Burdur’dayız. Burdur Türkiye’nin güzel bir bölgesi. Tabiatı, coğrafyası, kültürü, tarihi her açıdan görülmeye, gezilmeye, izlenmeye değer bir bölge. Mehmet Akif’in üniversitesindeyiz. Genç, dinamik, heyecanlı, yüksek seviyede bir üniversitede sizlere ev sahipliği yapıyoruz. Uzun bir aradan sonra malum küresel salgın bütün sosyal, iktisadi, bilimsel faaliyetlere önemli derecede etki etti. Bilimsel çalışmalar belki kısa sürede uzaktan yöntemlerle, teknolojik imkanlarla devam etme başarısı gösterdi. Ama tabii ki kongrelerin, çalıştayların, sempozyumların bilimsel amaçları yanında dostların birbirini gördüğü, gençlerle üstatların birbirini bulduğu, buluştuğu, bildirilerin ve akademik çalışmaların resmi yapısının ötesinde sosyal bir etkileşimin ve kültür aktarımının yaşandığı özel anlardır. İnşallah 4 gün boyunca üniversite olarak sizlerle beraber olacak arkadaşlarımızla bu amaçların gerçekleşmesine hizmet etmiş oluruz.” ifadelerini kullandı. Rektör Korkmaz: MAKÜ kendini yaşadığı toplumun gelişimine adamış bir üniversitedir Konuşmasının devamında MAKÜ’nün çalışmaları hakkında bilgi veren Rektör Korkmaz konuşmasına şöyle devam etti: “Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi 2006 yılında kurulmuş, genç, dinamik bir üniversite. Birçok akademik teknik, sosyal altyapı sorunlarını çözmüş, kendisine başka dertler edinmiş, başka işlere soyunmuş, üniversitelerin klasik birbirinin kopyası olmasının artık hem verimsizliğinden hem sıkıcılığından sıyrılma noktasında güçlü bir irade kurmuş ve kendisini bölgesel kalkınmaya, içinde yaşamış olduğu toplumun fiziki yakınlığı ile bir arada yaşadığı toplumun gelişimine adamış bir üniversite olarak artık bundan sonra varlığını sürdürmeye devam edecektir. Türkiye’de 2006 yılından sonra kurulmuş 40 üniversite içerisinde bölgesel kalkınma konusunda misyon üstlenmiş ve bu anlamda da yaklaşık 5 yıldır çalışmalarını aralıksız bir şekilde sahada sürdüren bir üniversite. Bunun yanında turizm, sağlık ve spor alanında kendisine ikinci bir misyon daha edinmiştir. Eğitimde anlatılan teorik uygulamaların sektörün bizzat kendisiyle akademisyenlerimizin ve öğrencilerimizin karşılaştığı tam uygulamalı eğitim olarak ifade ettiğimiz yeni bir misyonu da kendisine görev edinmiş bir üniversite olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Girişimci bir üniversiteyiz. Çok sayıda işletmeye sahip, bu işletmelerin de piyasa koşullarında faaliyetlerini sürdürme konusunda net çerçeve ortaya koymuştur. Trendler, teknolojiler dünyadaki değişimler şunu gösteriyor ki, klasik yükseköğretim kurumları sanırım gelecekte süreçten olumsuz anlamda en çok etkilenecek kurumlardır. Biz Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi olarak bu gelişmeleri ve geleceği de izleyerek çalışmalarımızı sürdürmeye gayret ediyoruz.” Bu yılki üniversite yerleştirmelerinin çok ciddi sonuçları ve çok ciddi sorunları işaret ettiğini belirten Rektör Korkmaz, “İkinci yerleştirmeler bittikten sonra Türkiye’de Üniversitelerarası Kurulun Sosyal Bilimler Konsey Başkanı olarak bütün Türkiye’deki İktisat Fakültesi Dekanlarımızla üniversitemizde bir araya geleceğiz. Burada iktisadi idari bilimler eğitimini içinde işletme ve muhasebe de dahil olmak üzere içine alan yeniden yapılanmayı tartışacağız.” dedi. Rektör Korkmaz, sempozyumun hayırlı olmasını dileyerek konuşmasını tamamladı.  Burdur Milletvekili Bayram Özçelik de bir konuşma yaparak sempozyumun hayırlı olmasını diledi. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Şeref Kalaycı yaptığı konuşmasında; “Çok uzun zamandır bu tür etkinlikler üniversitelerimizde yapılamıyor. Dolayısı ile bu etkinlik bir başlangıç olur ve inşallah kesintisiz devam eder. Önümüzdeki yıl da aynı salonda Rektörümüzün katkılarıyla finans sempozyumu yapılacak. Burdur’a gelirken biliyorduk burada çok değerli öğretim üyesi arkadaşlarım var, dostlarım var, öğrencilerim var. Onlarla bir araya gelmiş olmak beni ekstra motive etti. Sempozyumun sonuçlarının hayırlı olmasını diliyorum.” ifadelerini kullandı. Sempozyumda son konuşmayı yapan Burdur Valisi Ali Arslantaş ise; “Her mali müşavirin ofisi şu anda bir vergi dairesi ve her mali müşavir de devlet memuru. Nasıl derseniz. Belgelerini işadamları getiriyorlar müşavirler beyannameyi hazırlıyor, parayı götürüp ya vezneye ya da bankaya yatırıyor. Biz para toplamıyoruz bizim adımıza muhasebeciler topluyorlar. Bunun itibarının en azından bir avukatın itibarı kadar olması bizim vergileri, maddi kaynakları bir araya getirmede de devlet olarak işimizi kolaylaştıracak. O zaman bu arkadaşlarımızın mesleklerini devam ettirdikleri süreçte de eğitimler gerekiyor. Sadece üniversitelerden ya da meslek liselerinden çıktıktan sonraki halleri ile kalmaması gerekiyor. Hatta Maliye Bakanlığı’nın denetiminde zorunlu hale gelmesini de önemsiyorum. Vergi mevzuatında da yapılacak değişikliklerde mutlaka mali müşavirlerin oluşturdukları, vakıfların, odaların ya da derneklerin görüşlerinin alınmasının son derece önemli olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu. Konuşmaların sonrasında konuşmacı ve katılımcılara protokol üyeleri tarafından plaketleri verildi. Plaket Töreninin ardından başkanlığını Işık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal İbiş’in yaptığı  “Dijitalleşme ve Muhasebe Eğitimi” başlıklı oturum gerçekleştirildi. Oturumda Dr. Öğr. Üyesi Murat Erdoğan, Doktora Öğrencisi Özben Güldoğan, Doç. Dr. Can Öztürk ve Öğretim Görevlisi Hasan Cabar sunum yaptılar.    
Bu yıl 39’uncusu düzenlenen Türkiye Muhasebe Eğitimi Sempozyumu (TÜRMES), 15-19 Eylül 2021 tarihlerinde Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nin (MAKÜ) ev sahipliğinde Lavanta Tepesi Otel'de gerçekleştiriliyor.

Sempozyum öncesinde anı defteri imzalandı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan programda MAKÜ Türk Müziği Devlet Konservatuvarı öğretim üyeleri tarafından oda müziği konseri verildi. Daha sonra ise MAKÜ Tanıtım Filmi gösterimi yapıldı. Gösterimin ardından Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı MAKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Durmuş Acar açılış konuşmasını yaptı.

Prof. Dr. Durmuş Acar: Değişme ayak uydurmak zorundayız

Prof. Dr. Acar konuşmasında; “Tarihin her döneminde olduğu gibi günümüzün de değişmeyen tek gerçeğinin değişim olduğunu söyleyebiliriz. Günümüzde değişimin en görünür ve yaygın kullanım alanı ise Blockhain teknolojileri ve kripto para piyasasındaki teknolojik değişimdir. İşletmelerin varlıklarını sürdürebilir kılmaları için ileri teknolojileri öğrenmek ve uygulamak için çok hızlı hareket etmeleri gerekliliği yadsınamaz bir gerçektir. İşletmecilik dünyasında ileri teknolojiler kullanılması sonucu ortaya çıkan değişim ve dönüşümün işletmelerin diğer fonksiyonlarının yanı sıra en önemli bilgi üretim sistemlerinden biri olan muhasebenin bu değişime entegrasyonunu zorunlu hale getirmektedir. Muhasebenin bu süreçten başarı ile çıkabilmesi için ise muhasebe eğitim sistemlerinin değişime ayak uyduracak şekilde güncellenmesi gerekmektedir. Onun için yükseköğretim kurumları muhasebe eğitiminin yer aldığı programlarını güncellemeli ve dijital dönüşümle desteklenen içerikler ile zenginleştirmeye gayret etmelidirler. Üniversitelerin bu süreçte uzaktan eğitim teknolojileri ile yüz yüze eğitimi bir birinin alternatifi değil, bir birini tamamlayan süreçler olarak düşünüp, bunları bütünleşik bir şekilde uygulamaları gerekmektedir. Bunun yanı sıra gelecek dünyasında sınıfta belirli bir grubun öğrenme sisteminin ortadan kalkacağı veya bireylerin her birisinin farklı öğrenme eğrisine ve stiline sahip olabileceği düşünülürse kişiselleştirilmiş eğitim modellerinin tartışılması gerekmektedir. Bunun için muhasebe eğitiminin, finansal tablo raporlarının işletmenin değerini gösterecek şekilde düzenlenmesini sağlayacak, yatırımcının dünya çapındaki risk ve fırsatları belirlemesine yardımcı olacak, işletmeler ile yatırımcılar arasındaki bilgi boşluğunu azaltarak hesap verilebilirliği sağlayacak, finansal tablo bilgilerini kullananlara geleceği tahmin etme ve geçmişi değerlendirme imkanı veren ihtiyaca uygun ve önemli nitelikte bilgi üretecek, yeterlilikleri sağlaması gerekmektedir.” dedi.

Acar konuşmasının devamında; “Muhasebe meslek mensubu ve öğrencilerin ise, muhasebe bilgi sistemini kuracak ya da işletilmesini sağlayacak şekilde; dijital yetkinlikte, çevik liderlik özelliklerine sahip, özellikle kompleks problemleri çözebilen, iletişim yeteneğine sahip, kritik düşünebilen ve bütüncül yönetim becerilerine sahip kişiler olması gerekmektedir. Belirtmiş olduğumuz bu nedenlerden dolayı biz de 39. Muhasebe Eğitimi Sempozyumu’nun temasını “Değişen Teknoloji ve İş Ortamında Muhasebe” olarak belirledik. Türkiye’nin değişik üniversitelerinden akademisyenlerin ve uygulamacıların hazırladığı 62 yazar tarafından yazılmış 29 bildiri, 8 oturumda sunulacak ve akabinde bir panelle sempozyum sonlandırılacaktır.” ifadelerini kullandı.

Açılış konuşmasından sonra Muhasebe ve Finans Tarihi Vakfı (MUFTAV) Başkanı Prof. Dr. Batuhan Güvemli, Muhasebe ve Finansman Öğretim Üyeleri Bilim ve Araştırma Derneği (MUFAD) adına Prof. Dr. Seval Kardeş Selimoğlu, Muhasebe Öğretim Üyeleri Bilim ve Dayanışma Vakfı (MÖDAV) Başkanı Prof. Dr. Nuran Cömert, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) adına Başkan Yardımcısı Murat Yünlü de birer konuşma yaparak çalışmaları hakkında bilgiler sundular.

Daha sonra MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz da bir konuşma yaptı. Prof. Dr. Korkmaz konuşmasında; “Burdur’dayız. Burdur Türkiye’nin güzel bir bölgesi. Tabiatı, coğrafyası, kültürü, tarihi her açıdan görülmeye, gezilmeye, izlenmeye değer bir bölge. Mehmet Akif’in üniversitesindeyiz. Genç, dinamik, heyecanlı, yüksek seviyede bir üniversitede sizlere ev sahipliği yapıyoruz. Uzun bir aradan sonra malum küresel salgın bütün sosyal, iktisadi, bilimsel faaliyetlere önemli derecede etki etti. Bilimsel çalışmalar belki kısa sürede uzaktan yöntemlerle, teknolojik imkanlarla devam etme başarısı gösterdi. Ama tabii ki kongrelerin, çalıştayların, sempozyumların bilimsel amaçları yanında dostların birbirini gördüğü, gençlerle üstatların birbirini bulduğu, buluştuğu, bildirilerin ve akademik çalışmaların resmi yapısının ötesinde sosyal bir etkileşimin ve kültür aktarımının yaşandığı özel anlardır. İnşallah 4 gün boyunca üniversite olarak sizlerle beraber olacak arkadaşlarımızla bu amaçların gerçekleşmesine hizmet etmiş oluruz.” ifadelerini kullandı.

Rektör Korkmaz: MAKÜ kendini yaşadığı toplumun gelişimine adamış bir üniversitedir

Konuşmasının devamında MAKÜ’nün çalışmaları hakkında bilgi veren Rektör Korkmaz konuşmasına şöyle devam etti: “Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi 2006 yılında kurulmuş, genç, dinamik bir üniversite. Birçok akademik teknik, sosyal altyapı sorunlarını çözmüş, kendisine başka dertler edinmiş, başka işlere soyunmuş, üniversitelerin klasik birbirinin kopyası olmasının artık hem verimsizliğinden hem sıkıcılığından sıyrılma noktasında güçlü bir irade kurmuş ve kendisini bölgesel kalkınmaya, içinde yaşamış olduğu toplumun fiziki yakınlığı ile bir arada yaşadığı toplumun gelişimine adamış bir üniversite olarak artık bundan sonra varlığını sürdürmeye devam edecektir. Türkiye’de 2006 yılından sonra kurulmuş 40 üniversite içerisinde bölgesel kalkınma konusunda misyon üstlenmiş ve bu anlamda da yaklaşık 5 yıldır çalışmalarını aralıksız bir şekilde sahada sürdüren bir üniversite. Bunun yanında turizm, sağlık ve spor alanında kendisine ikinci bir misyon daha edinmiştir. Eğitimde anlatılan teorik uygulamaların sektörün bizzat kendisiyle akademisyenlerimizin ve öğrencilerimizin karşılaştığı tam uygulamalı eğitim olarak ifade ettiğimiz yeni bir misyonu da kendisine görev edinmiş bir üniversite olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Girişimci bir üniversiteyiz. Çok sayıda işletmeye sahip, bu işletmelerin de piyasa koşullarında faaliyetlerini sürdürme konusunda net çerçeve ortaya koymuştur. Trendler, teknolojiler dünyadaki değişimler şunu gösteriyor ki, klasik yükseköğretim kurumları sanırım gelecekte süreçten olumsuz anlamda en çok etkilenecek kurumlardır. Biz Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi olarak bu gelişmeleri ve geleceği de izleyerek çalışmalarımızı sürdürmeye gayret ediyoruz.”

Bu yılki üniversite yerleştirmelerinin çok ciddi sonuçları ve çok ciddi sorunları işaret ettiğini belirten Rektör Korkmaz, “İkinci yerleştirmeler bittikten sonra Türkiye’de Üniversitelerarası Kurulun Sosyal Bilimler Konsey Başkanı olarak bütün Türkiye’deki İktisat Fakültesi Dekanlarımızla üniversitemizde bir araya geleceğiz. Burada iktisadi idari bilimler eğitimini içinde işletme ve muhasebe de dahil olmak üzere içine alan yeniden yapılanmayı tartışacağız.” dedi. Rektör Korkmaz, sempozyumun hayırlı olmasını dileyerek konuşmasını tamamladı.  Burdur Milletvekili Bayram Özçelik de bir konuşma yaparak sempozyumun hayırlı olmasını diledi.

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Şeref Kalaycı yaptığı konuşmasında; “Çok uzun zamandır bu tür etkinlikler üniversitelerimizde yapılamıyor. Dolayısı ile bu etkinlik bir başlangıç olur ve inşallah kesintisiz devam eder. Önümüzdeki yıl da aynı salonda Rektörümüzün katkılarıyla finans sempozyumu yapılacak. Burdur’a gelirken biliyorduk burada çok değerli öğretim üyesi arkadaşlarım var, dostlarım var, öğrencilerim var. Onlarla bir araya gelmiş olmak beni ekstra motive etti. Sempozyumun sonuçlarının hayırlı olmasını diliyorum.” ifadelerini kullandı.

Sempozyumda son konuşmayı yapan Burdur Valisi Ali Arslantaş ise; “Her mali müşavirin ofisi şu anda bir vergi dairesi ve her mali müşavir de devlet memuru. Nasıl derseniz. Belgelerini işadamları getiriyorlar müşavirler beyannameyi hazırlıyor, parayı götürüp ya vezneye ya da bankaya yatırıyor. Biz para toplamıyoruz bizim adımıza muhasebeciler topluyorlar. Bunun itibarının en azından bir avukatın itibarı kadar olması bizim vergileri, maddi kaynakları bir araya getirmede de devlet olarak işimizi kolaylaştıracak. O zaman bu arkadaşlarımızın mesleklerini devam ettirdikleri süreçte de eğitimler gerekiyor. Sadece üniversitelerden ya da meslek liselerinden çıktıktan sonraki halleri ile kalmaması gerekiyor. Hatta Maliye Bakanlığı’nın denetiminde zorunlu hale gelmesini de önemsiyorum. Vergi mevzuatında da yapılacak değişikliklerde mutlaka mali müşavirlerin oluşturdukları, vakıfların, odaların ya da derneklerin görüşlerinin alınmasının son derece önemli olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.

Konuşmaların sonrasında konuşmacı ve katılımcılara protokol üyeleri tarafından plaketleri verildi. Plaket Töreninin ardından başkanlığını Işık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal İbiş’in yaptığı  “Dijitalleşme ve Muhasebe Eğitimi” başlıklı oturum gerçekleştirildi. Oturumda Dr. Öğr. Üyesi Murat Erdoğan, Doktora Öğrencisi Özben Güldoğan, Doç. Dr. Can Öztürk ve Öğretim Görevlisi Hasan Cabar sunum yaptılar.

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.