PANDEMİ ÖĞRENCİLERİ DEĞİŞTİRDİ

EĞİTİM 29.11.2021 - 14:47, Güncelleme: 17.02.2023 - 08:17 2422+ kez okundu.
 

PANDEMİ ÖĞRENCİLERİ DEĞİŞTİRDİ

Dr.Öğr. Üyesi Gülhan Gökçe Ceran Yıldırım: ‘’Yüz yüze öğretime geri dönen üniversite öğrencilerinde davranışsal problemler gözlemliyoruz.’’
Dünyayı kapsayan Covid-19 salgınında herkesin bildiği üzere eğitim-öğretime ara verilmek zorunda kalınmış, uzaktan öğretime geçiş yapılmıştır. Uzaktan öğretim, yüz yüze öğretime göre daha konforlu bir alan sunsa da akademik olarak daha az verim sağladığı bildirilenler arasındadır. İstanbul Rumeli Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Gülhan Gökçe Ceran Yıldırım yüz yüze eğitime geri dönen öğrencilerdeki değişiklikleri şöyle anlatıyor: ‘’Yüz yüze eğitimde öğrencilerin geçmiş kendilikleriyle karşılaşamayacağımız aşikârdır. Her bireyin kendine özgü bir kişiliği vardır ve bireylerin stres faktörleriyle baş etme stratejisi birbirinden farklıdır. Bu noktada, psikolojik sağlamlığı tam bireylerin tüm bu değişimlerden psikolojik anlamda yara almadan sıyrılabildiğini gözlemlemekteyiz. Baş etme stratejileri yetersiz kalmış bireylerde, strese bağlı olarak gelişen birtakım davranışsal problemler gözlemekteyiz.’’ ‘’AKADEMİSYENLERİN BU SÜREÇTE GENÇLERİ ANLAMASI GEREKİYOR’’ ‘’Okul yaşantısı yeni başlayan çocukların uyum sorunları göz önünde bulundurulduğunda akademisyenlerin derse adaptasyon konusunda sorun yaşayan üniversiteli gençleri daha iyi anlayabileceğini düşünüyorum. Unutulmamalı ki öğrencilerimiz, yalnızca akademik hayata değil epey uzunca bir süreden sonra sosyal yaşantılarına da yeni dönüş yaptılar. Dolayısıyla ders sürelerinde uyum sorunlarıyla karşılaşmamız bir süreliğine normal karşılanmalı, öğrencilerin dikkat süreleri göz önünde bulundurulmalıdır. ‘’ Üniversiteyi yeni kazanmış bireyler için durumun oldukça farklı olduğunu dile getiren Psikoloji Bölümü Dr.Öğr. Üyesi Gülhan Gökçe Ceran Yıldırım şu açıklamalarda bulundu: ‘’Yeni üniversiteli olmuş öğrencilerimizin ilk kez girecekleri bir ortamdan duydukları kaygıya, yeni insanlarla tanışmanın ve uzunca bir ev sürecinden sonra sosyalleşmenin endişesi de eklenebilmektedir. Bu noktada akademisyenlere ve ailelere önerilerim; geri dönüşte üniversite öğrencilerine yönelik öğrenci merkezli destek programları oluşturarak onlara stresle baş etme noktasında destek sağlamak, öğrencileri uygun şekillerde gereksinimlerine göre yönlendirmek ve belirsizlikleri olabildiğince sonuca ulaştırmak olacaktır. ‘’ ‘’ÖĞRENCİLER EN ÇOK SOSYALLEŞMEYİ İSTİYOR’’ Üniversite öğrencilerinin en çok sosyalleşmeyi istediklerini söyleyen Dr.Öğr. Üyesi Gülhan Gökçe Ceran Yıldırım ‘’ Öğrenciler, evde soyut ve sanal bir dünyaya kapanmaktansa kampüslerde olmayı tercih ediyorlar. Yaklaşık iki senedir fiziksel, sosyal ve psikolojik olarak yeni bir uyum yakalayan rutinler, yeniden eskiye dönüşle bozulmakta, dolayısıyla beklediğimiz şekilde bir adaptasyon sorunu oluşmaktadır. Günümüzde rutinler, bizim de korona salgın sürecinde tatbik ettiğimiz biçimde sıklıkla değişim gösterebilir. İnsan adaptasyon yeteneği ile donanmış bir canlıdır dolayısıyla geçiş süreçlerinde yeni bir rutin oluşturabilmenin ön koşulu muhakkak akademisyenlerin göstereceği sabır olacaktır. Bu değişime genç nesiller ayak uydurmakta çaba sarf ederken onları bazen kendi zamanına bırakmalı kendi rutinlerini oluşturmaları için alan yaratmalıyız‘’ diyerek sözlerini tamamladı.  
Dr.Öğr. Üyesi Gülhan Gökçe Ceran Yıldırım: ‘’Yüz yüze öğretime geri dönen üniversite öğrencilerinde davranışsal problemler gözlemliyoruz.’’

Dünyayı kapsayan Covid-19 salgınında herkesin bildiği üzere eğitim-öğretime ara verilmek zorunda kalınmış, uzaktan öğretime geçiş yapılmıştır. Uzaktan öğretim, yüz yüze öğretime göre daha konforlu bir alan sunsa da akademik olarak daha az verim sağladığı bildirilenler arasındadır. İstanbul Rumeli Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Gülhan Gökçe Ceran Yıldırım yüz yüze eğitime geri dönen öğrencilerdeki değişiklikleri şöyle anlatıyor:

‘’Yüz yüze eğitimde öğrencilerin geçmiş kendilikleriyle karşılaşamayacağımız aşikârdır. Her bireyin kendine özgü bir kişiliği vardır ve bireylerin stres faktörleriyle baş etme stratejisi birbirinden farklıdır. Bu noktada, psikolojik sağlamlığı tam bireylerin tüm bu değişimlerden psikolojik anlamda yara almadan sıyrılabildiğini gözlemlemekteyiz. Baş etme stratejileri yetersiz kalmış bireylerde, strese bağlı olarak gelişen birtakım davranışsal problemler gözlemekteyiz.’’

‘’AKADEMİSYENLERİN BU SÜREÇTE GENÇLERİ ANLAMASI GEREKİYOR’’

‘’Okul yaşantısı yeni başlayan çocukların uyum sorunları göz önünde bulundurulduğunda akademisyenlerin derse adaptasyon konusunda sorun yaşayan üniversiteli gençleri daha iyi anlayabileceğini düşünüyorum. Unutulmamalı ki öğrencilerimiz, yalnızca akademik hayata değil epey uzunca bir süreden sonra sosyal yaşantılarına da yeni dönüş yaptılar. Dolayısıyla ders sürelerinde uyum sorunlarıyla karşılaşmamız bir süreliğine normal karşılanmalı, öğrencilerin dikkat süreleri göz önünde bulundurulmalıdır. ‘’

Üniversiteyi yeni kazanmış bireyler için durumun oldukça farklı olduğunu dile getiren Psikoloji Bölümü Dr.Öğr. Üyesi Gülhan Gökçe Ceran Yıldırım şu açıklamalarda bulundu: ‘’Yeni üniversiteli olmuş öğrencilerimizin ilk kez girecekleri bir ortamdan duydukları kaygıya, yeni insanlarla tanışmanın ve uzunca bir ev sürecinden sonra sosyalleşmenin endişesi de eklenebilmektedir.

Bu noktada akademisyenlere ve ailelere önerilerim; geri dönüşte üniversite öğrencilerine yönelik öğrenci merkezli destek programları oluşturarak onlara stresle baş etme noktasında destek sağlamak, öğrencileri uygun şekillerde gereksinimlerine göre yönlendirmek ve belirsizlikleri olabildiğince sonuca ulaştırmak olacaktır. ‘’

‘’ÖĞRENCİLER EN ÇOK SOSYALLEŞMEYİ İSTİYOR’’

Üniversite öğrencilerinin en çok sosyalleşmeyi istediklerini söyleyen Dr.Öğr. Üyesi Gülhan Gökçe Ceran Yıldırım ‘’ Öğrenciler, evde soyut ve sanal bir dünyaya kapanmaktansa kampüslerde olmayı tercih ediyorlar. Yaklaşık iki senedir fiziksel, sosyal ve psikolojik olarak yeni bir uyum yakalayan rutinler, yeniden eskiye dönüşle bozulmakta, dolayısıyla beklediğimiz şekilde bir adaptasyon sorunu oluşmaktadır. Günümüzde rutinler, bizim de korona salgın sürecinde tatbik ettiğimiz biçimde sıklıkla değişim gösterebilir. İnsan adaptasyon yeteneği ile donanmış bir canlıdır dolayısıyla geçiş süreçlerinde yeni bir rutin oluşturabilmenin ön koşulu muhakkak akademisyenlerin göstereceği sabır olacaktır.

Bu değişime genç nesiller ayak uydurmakta çaba sarf ederken onları bazen kendi zamanına bırakmalı kendi rutinlerini oluşturmaları için alan yaratmalıyız‘’ diyerek sözlerini tamamladı.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.