Bayram AYGÜN
Köşe Yazarı
Bayram AYGÜN
 

1874’ TE ISPARTA VE BURDUR’ A YAĞAN KAR İNSANLARIN GÖĞÜS HİZASINDAYDI

1874 Kar felaketi nedeniyle Isparta Belediye Başkanı ile birlikte (Mevlevi Kiler defterlerine geçen kayıtlardan) 29 Isparta ahalisinden ölenler oldur. 3 Şubat 2022 ‘de Isparta’ya yağan kar ortalama 40-80 santimetreye yakındı. 7 Şubat1874 Cumartesi günü yağan kar ise bir metreden fazla yağmış olduğunu Mevlevihane Kiler (Mutfak) defterlerinden öğreniyoruz. Osmanlı padişahı Abdülaziz Efendi, Isparta Mutasarrıf Valisi ise Ali Rıza Paşa’ydı. Belediye başkanı İrfan Efendi ise damdaki karları kürüyeyim derken boşluğa düşer, şehit olur. 1874’te Isparta’da Yağan Kar insanların göğüslerine kadar geldiği şeklinde not edilmiş. Aynı benzer bilgileri Isparta tarihçisi Böcüzade de okuyoruz. “O zamanın günlüklerinde, insan göğsüne varan kar yağışı görülmüştü. 90 Gün kar Isparta sokaklarından kalkmadı.” Isparta Mevlevi Kiler (Mutfak) defterlerinde düşülen notlara göre halk dilinde kolaç (kulaç) olarak bilinen, şimdiki metrenin yerine kullanılan ve kolların iki yana açılmış, ölçü birimi 183 santime denk gelen kulaç terimi kullanılıyordu.) Defterdeki notlarda 1874’ te yağan kar bir kulaça yakınmış. Kiler defter notlarında: ” Kar yoğunluğundan on gün hiç dışarlara çıkılamaz. Şeyh (Kutlubey) Mahallesindeki Kütük Minare karşısında bulunan köhne, eski, terkedilmiş bulunan Hoca Abdurrahman okulunda kalan garibanlardan sekizi soğuk ve açlıktan ölürler. Isparta Belediye başkanı İrfan Efendi evinin sundurma damdaki karları kürümek için çıktığı yer kar yığınına saplanır. Yardım gelinceye kadar dayanmaz, ölür. İleriki günlerde yerine Konya Ilgın Kaymakamı olan ve aslen Ispartalı olan Kundakçızade Muzaffer Efendi atanır. Kar felaketinin ardından (1874) üç ay dişe değer kaba yel esmez. ” (Kaynak: Isparta Mevlevi Kiler (mutfak) defterlerinden. Peki, günlük olayların Mevlevi dergâhı kiler defterlerinde işi ne diyeceksiniz. Isparta medrese hocalarının fikirlerine göre: “Müslüman devlet, dini kurumların tıpkı Isparta Psidya’ sı Rum ve Ermeni kilise papazlarının tuttukları (Vakayiname) günlükleri tutmaları dinen iyi karşılanmaz” diyorlardı. Isparta Mevlevi Hanları kendilerine has günlük tutuyorlardı. Ama Mevlevihane’ye has günlük tutulmasını medrese hocalarını kırmamak, onlarla hizipleşmemek için özel Mevlevihane’ye has günlükleri yoktu. Ancak bunu Mevlevihane’nin Kiler (Mutfak) günlük alışveriş defterlerinin içine önemli olayları günlük şeklinde, gizliden gizliğe not edildiğini görüyoruz. Medrese hocaları neden Kiliselerin tuttukları günlük tutulmasına karşıydılar? Kısaca: “Kilise ile eş olmamalıyız, onlara benzemek günahtır” diye kendilerini savunuyorlardı. 1874’ün Şubat’ından itibaren: “Havaların don gitmesi uzun süredir ekin ve yazlık haşhaş ekilemez olur. Şehir merkezinde buğday bulamama yönüyle kıtlık baş gösterir. Buğday ve Un ticaretini elinde bulunduran Uluborlu Rumlarından Ruben ve Bogos ağalar tüm buğday rezervlerini Isparta Mutasarrıflığı emrine (taşıyarak) verirler. Isparta Un ve Zahire ağası Süleyman Başağa ( 2022 Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’ın ataları) ve Ali köyü, Lagus köyü (Yakaören), Kuleönü ovaları Kırağası ile buğday ağaları, fırın ağası olmak üzere ellerindeki buğday miktarını Isparta mutasarrıflığına (vali) teslim ederler. Yine Kiler defterlerindeki anlatımlardan: Bu kadar insan boyu kar yağmasının, kıtlık olmasının suçunu yine bazı medrese temsilcileri böyle bir felaketin suçlusunun “içki içenler her kimse, kumar oynayanlar her kimse onlardır “ derler. Müslim hocaların bazıları vaaz-bildirisini yayınlayıp ibadethanelerde dile getirirler. Kar ve Kıtlık felaketinin felâketin İçki içen ve namazı boşlayan memurlardan ve civar köylerde oturanlardan ileri geldiğini birçok kez söyleyen medrese temsilcileri suçluyu bulmuşlar gibi Ispartalıların dilindedir. Hatta yine medrese görevlilerinin söylemlerini halk benimsemelerinin ardından kumar ve içki içen kalabalık yerlerdeki insanların isimleri jandarmaya verilir. Hoca Pir Ahmed Muallimhanesi ‘nden Bir Grup Meydanlara gelirler. Camiatik yani günümüzde Kutlubay mahallesindeki meydanlıkta çeşitli medreselere ait hocalardan bir grup toplanırlar. Hoca Pir Ahmed’in rüyalarında kendilerine gözüktüğünü, talimatlar verdiğini iddia ederler. Yeni açılan 1861 de Isparta Rüşdiye Mektebi açılmıştı. Bir grup hoca toplandıkları meydanda kendilerini merakla izleyen halka söylemde bulunurlar. Bu okulda dünyanın yuvarlak olduğu derslerde talebelere anlatıldığını öne sürerler. Daha da: “Böyle şeylerin anlatılmasının küfür olduğunu, bundan dolayı da kar ve soğuk, kıtlık felaketlerinin geldiğini” söylerler. Kar felaketini başka başka nedenlere bağlayanlara Isparta tarihçisi Böcüzade eserinde şöyle cevap verir ”… Medrese Mollaları (Kâb'-) dan rivayet edilen bir Hadisi-Şerif'e göre, dünyanın Düz, sabit güneş ve ayın hareketli olduğu, güneşin her sabah bir sandalla, melekler tarafından gökyüzünün en yüksek noktasına getirildiğini…”şeklindeki anlatıların yeni açılan okulda böyle anlatılmadığını öne sürerler. İşte felaketlerin bundan kaynaklandığını orada bulunanlara anlatırlar. Mevlevî hocalarından Mehmet Bey, meydanda toplanmış molla hocaların anlatımlarının doğru olmadığını, anlattıklarının “ … safsata olduğunu, hadisin doğru olmadığını .. ”söyle ve gerçek Hadis’i anlatır, toplulukta bulunanlar ikna olurlar. İnsan Boyundaki Kardan Ölenler Olur 3 Şubat1874 ‘de başlayan kar yağışı ara ara on gün sürer. Isparta Mevlana Dergâhı kiler (mutfak) ihtiyaçları için pazarlara çıkamadığının kaydını deftere geçirmişler. İnsanlar kar yağışından iki hafta sonra bir insanın geçebileceği geçiş koridorları bin bir güçlükle açılır. Hiçbir at veya kağnı araçları işlemez. Pazarlara çıkılamaz. Şiddetli soğuğun baş gösterdiği bazı bulaşıcı hastalıklar özellikle çocuklara musallat olur. Damlarda yığılan karları kürümek için çok sayıda insan dam uçlarını göremedikleri için boşluğa düşerek ölürler. Mevlevî dergâhı günlük defterlerine geçen kayıtlara göre: Isparta Belediye başkanı İrfan Efendi başta olmak üzere kar şehitlerimiz olur. Isparta Şeyh yani Kurtuluş mahallesin Nohutçuoğlu Abdullah’ ın torunu Yusuf, Kapıcıoğlu Molla Osman’ın kardeşi Seyfettin, Debbeğhane mahallesinden (Kurtuluş mahallesi yanı) Helvacı zadelerden Hacı Mustafa torunu hafız Yusuf, Germiyan mahallesinden Hamzaoğlu Sinan’ ın kız torunu Refika, Etrelipülu Molla Mustafa’nın kız torunu Elifkız, Keçeci mahallesinden Yağcı Ömeroğlu nun torunu Salih… Yine: Gayrimüslim cemaatten, Acem (Ermeni) Yayla mahallesinde oturan Vartanların oğlu, Emre mahallesinden Mum imalatçısı Ruben Ağa… tespit edilen karda kaybedilenlerdir.  
Ekleme Tarihi: 12 Şubat 2022 - Cumartesi

1874’ TE ISPARTA VE BURDUR’ A YAĞAN KAR İNSANLARIN GÖĞÜS HİZASINDAYDI

1874 Kar felaketi nedeniyle Isparta Belediye Başkanı ile birlikte (Mevlevi Kiler defterlerine geçen kayıtlardan) 29 Isparta ahalisinden ölenler oldur. 3 Şubat 2022 ‘de Isparta’ya yağan kar ortalama 40-80 santimetreye yakındı. 7 Şubat1874 Cumartesi günü yağan kar ise bir metreden fazla yağmış olduğunu Mevlevihane Kiler (Mutfak) defterlerinden öğreniyoruz.

Osmanlı padişahı Abdülaziz Efendi, Isparta Mutasarrıf Valisi ise Ali Rıza Paşa’ydı. Belediye başkanı İrfan Efendi ise damdaki karları kürüyeyim derken boşluğa düşer, şehit olur. 1874’te Isparta’da Yağan Kar insanların göğüslerine kadar geldiği şeklinde not edilmiş. Aynı benzer bilgileri Isparta tarihçisi Böcüzade de okuyoruz. “O zamanın günlüklerinde, insan göğsüne varan kar yağışı görülmüştü. 90 Gün kar Isparta sokaklarından kalkmadı.” Isparta Mevlevi Kiler (Mutfak) defterlerinde düşülen notlara göre halk dilinde kolaç (kulaç) olarak bilinen, şimdiki metrenin yerine kullanılan ve kolların iki yana açılmış, ölçü birimi 183 santime denk gelen kulaç terimi kullanılıyordu.) Defterdeki notlarda 1874’ te yağan kar bir kulaça yakınmış.

Kiler defter notlarında: ” Kar yoğunluğundan on gün hiç dışarlara çıkılamaz. Şeyh (Kutlubey) Mahallesindeki Kütük Minare karşısında bulunan köhne, eski, terkedilmiş bulunan Hoca Abdurrahman okulunda kalan garibanlardan sekizi soğuk ve açlıktan ölürler. Isparta Belediye başkanı İrfan Efendi evinin sundurma damdaki karları kürümek için çıktığı yer kar yığınına saplanır. Yardım gelinceye kadar dayanmaz, ölür. İleriki günlerde yerine Konya Ilgın Kaymakamı olan ve aslen Ispartalı olan Kundakçızade Muzaffer Efendi atanır. Kar felaketinin ardından (1874) üç ay dişe değer kaba yel esmez. ” (Kaynak: Isparta Mevlevi Kiler (mutfak) defterlerinden.

Peki, günlük olayların Mevlevi dergâhı kiler defterlerinde işi ne diyeceksiniz.

Isparta medrese hocalarının fikirlerine göre: “Müslüman devlet, dini kurumların tıpkı Isparta Psidya’ sı Rum ve Ermeni kilise papazlarının tuttukları (Vakayiname) günlükleri tutmaları dinen iyi karşılanmaz” diyorlardı.

Isparta Mevlevi Hanları kendilerine has günlük tutuyorlardı. Ama Mevlevihane’ye has günlük tutulmasını medrese hocalarını kırmamak, onlarla hizipleşmemek için özel Mevlevihane’ye has günlükleri yoktu. Ancak bunu Mevlevihane’nin Kiler (Mutfak) günlük alışveriş defterlerinin içine önemli olayları günlük şeklinde, gizliden gizliğe not edildiğini görüyoruz.

Medrese hocaları neden Kiliselerin tuttukları günlük tutulmasına karşıydılar? Kısaca: “Kilise ile eş olmamalıyız, onlara benzemek günahtır” diye kendilerini savunuyorlardı.

1874’ün Şubat’ından itibaren: “Havaların don gitmesi uzun süredir ekin ve yazlık haşhaş ekilemez olur. Şehir merkezinde buğday bulamama yönüyle kıtlık baş gösterir. Buğday ve Un ticaretini elinde bulunduran Uluborlu Rumlarından Ruben ve Bogos ağalar tüm buğday rezervlerini Isparta Mutasarrıflığı emrine (taşıyarak) verirler.

Isparta Un ve Zahire ağası Süleyman Başağa ( 2022 Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’ın ataları) ve Ali köyü, Lagus köyü (Yakaören), Kuleönü ovaları Kırağası ile buğday ağaları, fırın ağası olmak üzere ellerindeki buğday miktarını Isparta mutasarrıflığına (vali) teslim ederler.

Yine Kiler defterlerindeki anlatımlardan: Bu kadar insan boyu kar yağmasının, kıtlık olmasının suçunu yine bazı medrese temsilcileri böyle bir felaketin suçlusunun “içki içenler her kimse, kumar oynayanlar her kimse onlardır “ derler. Müslim hocaların bazıları vaaz-bildirisini yayınlayıp ibadethanelerde dile getirirler.

Kar ve Kıtlık felaketinin felâketin İçki içen ve namazı boşlayan memurlardan ve civar köylerde oturanlardan ileri geldiğini birçok kez söyleyen medrese temsilcileri suçluyu bulmuşlar gibi Ispartalıların dilindedir. Hatta yine medrese görevlilerinin söylemlerini halk benimsemelerinin ardından kumar ve içki içen kalabalık yerlerdeki insanların isimleri jandarmaya verilir. Hoca Pir Ahmed Muallimhanesi ‘nden Bir Grup Meydanlara gelirler.

Camiatik yani günümüzde Kutlubay mahallesindeki meydanlıkta çeşitli medreselere ait hocalardan bir grup toplanırlar. Hoca Pir Ahmed’in rüyalarında kendilerine gözüktüğünü, talimatlar verdiğini iddia ederler.

Yeni açılan 1861 de Isparta Rüşdiye Mektebi açılmıştı. Bir grup hoca toplandıkları meydanda kendilerini merakla izleyen halka söylemde bulunurlar. Bu okulda dünyanın yuvarlak olduğu derslerde talebelere anlatıldığını öne sürerler. Daha da: “Böyle şeylerin anlatılmasının küfür olduğunu, bundan dolayı da kar ve soğuk, kıtlık felaketlerinin geldiğini” söylerler.

Kar felaketini başka başka nedenlere bağlayanlara Isparta tarihçisi Böcüzade eserinde şöyle cevap verir ”… Medrese Mollaları (Kâb'-) dan rivayet edilen bir Hadisi-Şerif'e göre, dünyanın Düz, sabit güneş ve ayın hareketli olduğu, güneşin her sabah bir sandalla, melekler tarafından gökyüzünün en yüksek noktasına getirildiğini…”şeklindeki anlatıların yeni açılan okulda böyle anlatılmadığını öne sürerler.

İşte felaketlerin bundan kaynaklandığını orada bulunanlara anlatırlar. Mevlevî hocalarından Mehmet Bey, meydanda toplanmış molla hocaların anlatımlarının doğru olmadığını, anlattıklarının “ … safsata olduğunu, hadisin doğru olmadığını .. ”söyle ve gerçek Hadis’i anlatır, toplulukta bulunanlar ikna olurlar.

İnsan Boyundaki Kardan Ölenler Olur

3 Şubat1874 ‘de başlayan kar yağışı ara ara on gün sürer. Isparta Mevlana Dergâhı kiler (mutfak) ihtiyaçları için pazarlara çıkamadığının kaydını deftere geçirmişler. İnsanlar kar

yağışından iki hafta sonra bir insanın geçebileceği geçiş koridorları bin bir güçlükle açılır. Hiçbir at veya kağnı araçları işlemez. Pazarlara çıkılamaz. Şiddetli soğuğun baş gösterdiği bazı bulaşıcı hastalıklar özellikle çocuklara musallat olur. Damlarda yığılan karları kürümek için çok sayıda insan dam uçlarını göremedikleri için boşluğa düşerek ölürler. Mevlevî dergâhı günlük defterlerine geçen kayıtlara göre: Isparta Belediye başkanı İrfan Efendi başta olmak üzere kar şehitlerimiz olur.

Isparta Şeyh yani Kurtuluş mahallesin Nohutçuoğlu Abdullah’ ın torunu Yusuf, Kapıcıoğlu Molla Osman’ın kardeşi Seyfettin, Debbeğhane mahallesinden (Kurtuluş mahallesi yanı) Helvacı zadelerden Hacı Mustafa torunu hafız Yusuf, Germiyan mahallesinden Hamzaoğlu Sinan’ ın kız torunu Refika, Etrelipülu Molla Mustafa’nın kız torunu Elifkız, Keçeci mahallesinden Yağcı Ömeroğlu nun torunu Salih… Yine: Gayrimüslim cemaatten, Acem (Ermeni) Yayla mahallesinde oturan Vartanların oğlu, Emre mahallesinden Mum imalatçısı Ruben Ağa… tespit edilen karda kaybedilenlerdir.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.