Bayram AYGÜN
Köşe Yazarı
Bayram AYGÜN
 

ANADOLU’NUN EN BÜYÜK İNSAN KÖLE TÜCCARINDAN…

(Isparta’lı Fazlullah Ağa). Ispartalı köle tüccarı Fazlullah Ağa getirdiği köleleri kendi söylemiyle “pişsinler” diye yazın varlıklı ailelerin harman işlerinde çalıştırır. Kışın da yine varlıklı ailelerin damları (düz çatı) üzerindeki kar yoğunluğunun temizlenmesi işinde çalıştırırdı. Böylece köle ticaretinde satın aldığı köleler için ödenen akçelerin bir kısmını kazanırdı. Uyanıklığıyla çevrede tanınmıştı. Şimdiki Isparta Sermet mahallesinin ilk ismi Fazlullah (Feyzullah) mahallesiydi. 1570’ lerde bölgenin en büyük köle tüccarlarından Fazlullah ağa kendini (Allah’ın gözünde) af ettirmek için Sermet mahallesinde bir Mescid yaptırır. Yakınlarda adını söylediğimiz, şimdi Sermet Mahallesi sınırlarındaki mahallede bulunan tahta minareli cami olarak bilinen mescidi ilk yaptıran şahıstır. Köle ticaretiyle yapıldığı için mescide yıllar süresince hiçbir cemaat namaza gelmez. Ancak yaklaşık yapılışından üç yüz yıl sonra yavaş yavaş cami cemaatine kavuşur. Aynı dönemde bir başka Ispartalı köle tüccarı Abdi ağadır. İplikçi ya da Halil Hamid Paşa camisini köle ticareti parasıyla yaptırdığını kayıtlardan anlıyoruz. Kısacası dinen günahtan kurtulmak için cami yaptırıyor. Camiye cemaat gelmeyince bu defa Isparta’nın yetiştirdiği 1. Abdülhamid’in Sadrazamıdır.(1562) Camiyi yeniden yenileştirip cemaatin camiye gelmesini sağlamıştır. Köle tüccarı Abdi Ağa ‘nın aklandığını görüyoruz. Fazlullah Ağa’nın Hicaz diyarından, Konya, Isparta Uşak, Hadim bölgesi köle ticareti için köle toplama, satışı anlamında coğrafi iş alanlarıdır. Mahallesindeki roman ağırlıklı Osmanlı insanlarını desteklediği için mahallenin adı; Fazlullah olarak adlandırılmaya başlanır. Fazlullah ağanın kendi adını verdirttiği mahallesi Mescid-i Fazlullah (sonradan Sermet) Mahallesi köle eğitim alanıdır. Ağa’ nın çeşitli diyarlardan getirdiği kölelerin bir süreliğine toplanma, bölge iklimine karşı alışma, eğitim yönünden de ıslah etme anlamında bir köle çiftliğidir. Mahalle Isparta’nın köle eğitim alanı olmuştur yıllarca. Bazı sözü geçen medrese hocaları menfaatlerdekileri için köle ticareti konusunda sesleri pek çıkmaz. Fazlullah Ağa çiftliğin çevresine roman vatandaşları yerleştirir. Fazlullah ağa söz konusu insanları maddi destek vererek; köle çiftliğine karşı gelebilecek belaları savuşturmasını bilen bir “Cın” görünümlü kişiliğe sahip birisidir Fazlullah Ağa!. Şu dip notunu da hatırlatmak isterim. Isparta Mevlevi Dergâhı dedelerinden Mevlevi Ahmed Dede bir din adamı heyetiyle köle tüccarı Fazlullah ağa görüşür. Köleliğin İslam dinince yasaklandığını, İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in köleliği yasakladığı yüzüne anlatılır. Dergâh hatıra defterlerini tutan son Mevlevi dedesi Ali Dede Efendi defterinde (bu söylence) görüşme anlatır. Fazlullah Ağa köle ticaretinde ısrar edeceğini, bu konuda Devlet- Osmaniye’ ye vergi, yoksullara da maddi desteği verdiğini anlatarak Mevlevihan Ahmed dedenin uyarı ve teklifini reddeder. Yüzyıllarca Isparta da köle ticareti devam eder. Ta ki 1916’ larda: Ciğerzade Hacı Mustafa (2020’de kaybettiğimiz iş adamı Atilla Süldür’ ün akrabası),Kadı Müftü Şakir Efendi (SDÜ Prof. Murad Ali Dulupçu’ nun akrabası), Başağa Veysel Ağa( (Deli Veysel) 2021 Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’in dedesi), Ali Dede Efendi (Mevlevi Şeyhi), Arapzade Mustafa Efendi ( 1916, Belediye Başkanı) bir heyet oluşturdular. (Salname-i Vilayet-i Konya, sene 1916, 43.cild, s.64.) 2021’ de Covid19 salgınıyla Kaybettiğimiz Eczacı Kemal Ruhan Şani’ nin şahsıma sözlü anlatım notları.) Köle ticareti yapanları bir bir uyardılar. Kimi zaman da Veysel ağa (Başdeğirmen) heyetin de rızasıyla ilgili yerli ve yabancı köle tüccarlarını Isparta sancak merkezine sokmadı. Zor kullanarak 1916’dan sonra Isparta sancağında köle ticaretinin sonlandığını görüyoruz. Fazlullah ağa Mevlevihanlar karşısında şunları da söyler. Kendince kendini haklılık kazandırmak ister. Anadolu Selçuklu döneminde Selçukluyu atakta tutan vezirlerin, kumandanların akıllı kölelerden olduğunu, birçoğunun Müslümanlığı kabul ettiklerini anlatır. Kölelerin sayısının artmasıyla Selçuklu da ve Osmanlı da ev işlerinde insanların büyük işine yaradığını da anlatır. “Mevlana’nın eş ve çocuklarının bakıcıları Rum’du, Rum köleydi” der. Devamla: ”Mevlana’nın talebesi i Bahaeddin-i Bahrî de Rum hizmetçisini Müslüman yapar ve evlenir. Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in diğer bir eşi ile diğer Sultan’ın da eşlerinden birisi Rum’ du. IV. Rükneddin Kılıç Arslan’ın annesi de Rum asıllı bir köleydi. Selçuklu Sultanı Sultan I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in her yıl 100 bin köleyi Müslüman yaptığını bilmelisiniz Selçuklularda mühim vazifeler almış Atabey’i Mübarizeddin Ertokuş, Gayrimüslim köle kökenli devlet adamıydı. Müslüman olmuş büyük devlet adamıydı. Konya Selçuklu devlet adamlarından Emir Celalettin Karatay’ı, Şemseddin Altunaba’ yı verebiliriz ” (Günümüzde adına Konya da baraja ismi verilmiştir) diye sözlerini bitirir. Mevlevihanlar Fazlullah ağanın yanından sessizce ayrılırlar. Diğer yandan mahallenin adı çeşitli adlarla, da yakıştırma isimlerle de bilinmekte. (Isparta son Mevlevi dedesi Ali Dede (Aksu)Efendi’nin Mevlevi (Vakayinamesi) defterinden. Torunu Ali Mete Tanrıbilir (1984) şahsıma verilen daktilo çevirilerinden) Ispartalı vatandaşlarımızca: Çeribaşı veya insan köle toplanma alanı olmasından dolayı Çerçöp Mahallesi olarak biliniyordu. Fazlullah veya Fazlullah, Çeribaşı, Sermet Mahallesi şimdi de Sermet olarak bilinmekte.. Mahallenin bir diğer adı olan Çerçöp denilmesini şöyle yorumlanıyor Mevlevihane hatıra defterlerinde. “… Arap çöllerinden getirilmiş insanların toplanma alanı söz konusu mahallenin bir diğer adı da Çölçek bazen de Çölçöp Mahallesi adıyla anılır… Şu ansiklopedik bilgileri de hatırlatalım: ” Ortaçağ İslâm dünyasında ticari mallar için çeşitli adlandırmalarla, isimlerle adlandırılırdı. Köleler insan yerine konmaz! Konuşan mal veya konuşan canlı olarak nitelendirilirdi. Köleler aşağılanır. Natık denir. “Konuşur, canlı” olarak bilinir, İslam hukukunda da böyle adlandırılırdı. Isparta medreselerinde din hocalarının vaazlarında kölelerin canlı satılık mal, eşya olarak anlatırlardı. Bundan dolayı Kafkaslardan veya balkanlarda çoğunlukla Arap ülkelerinden getirilen ticari olarak alınıp satılan kölelerin sosyal statüleri ne yazık ki böyleydi. Bölgenin en ünlü insan kölesi ticaretini yapan Ispartalı Fazlullah Ağa esasında Atabey’e sürgün gelen Yeniçeri ocağı çavuşlarındandır. Hatta bir süre Isparta da konuşlu Yeniçeri bölük kumandanlığı yapar. Çok karlı olduğu için köle ticaretine başlar. İş ağını genişletir. Çeşitli ülkelerden öle satın alıp Isparta’ya getirilmesi, eğitilen kölelerin Konya’ ya köle pazarına satılmak üzere gönderir. Bazı köleleri diğer Osmanlı eyaletlerindeki varlıklı ailelere gönderirken bazı kölelerini de Isparta İplikçi pazarında kendisi satardı. Fas, Tunus, Cezayir veya orta Afrika topraklarından, Lehistan, Macaristan, Abhazya, Gürcistan, Boğdan, Bosna, Eflak, Avusturya gibi coğrafi bölgelerden getirttiği kölelerin ağırlıklı olanı zenci köledir. Kafkasya veya Rusya, Belerus bölgelerinden de bayan köleler getirtir. Balkanlı Zenci köleler birkaç hafta Isparta Sancağı Şadiye Psiko Ruh sağlığı merkezinde insani ve ruhi eğitim verilir. Çoğunlukla Tunus, Habeşistan, Sudan'dan Tunus'tan 9-13 yaşlarındaki erkek çocuk köleler en çok alınıp satılan kölelerdi. Aynı bilgiler Isparta Mevlevihane’sinde tutulan son Mevlevi dedesi Ali Dede (Aksu) geçmiş dönemleri sürekli hatıralaştırıp not etmiş. Isparta Selçuklu ve Osmanlı idari dönemlerinde Konya Eyalet merkezine bağlıydı. Bundan dolayı vilayet defterler şimdiki Mevlana Müzesi arşiv bölümünde olup buradan Isparta ile ilgili gerek köle ticareti gerekse diğer konularda tarihi bilgi ve hikâyeleri buradan almak mümkün olmakta. Yine Mevlevi Son dedesi Ali Dede (Aksu) efendi, Süldürzade nadir Süldür’ ün hatıralara notlarından da Isparta’nın geçmişindeki köle ticareti ie ilgili bilgileri almak olası. Konya Mevlana Müzesi'nde bulunan çok sayıda istif edilmiş şer'i ye sicilindeki köleler ile ilgili belgelerde köle ticaretinin dönemlerini ve dönemlerde yaşanan hikâyeleri öğrenmek olası. Konya Necmeddin Erbakan üniversitesi öğretim elamanlarınca zaman zaman akademik araştırmalarında benzer bilgileri görmemiz mümkün. Ayrıca Isparta Şer’i mahkemelerine yansıyan köle ticareti ve itirazlarla ilgili kadı kararlarını yine bir dönem Isparta ön mahkemesi Süldürzade Nadir Süldür’ ün hatıralarından da benzer notları görüyoruz, öğrenmekteyiz.    
Ekleme Tarihi: 14 Kasım 2021 - Pazar

ANADOLU’NUN EN BÜYÜK İNSAN KÖLE TÜCCARINDAN…

(Isparta’lı Fazlullah Ağa).

Ispartalı köle tüccarı Fazlullah Ağa getirdiği köleleri kendi söylemiyle “pişsinler” diye yazın varlıklı ailelerin harman işlerinde çalıştırır. Kışın da yine varlıklı ailelerin damları (düz çatı) üzerindeki kar yoğunluğunun temizlenmesi işinde çalıştırırdı. Böylece köle ticaretinde satın aldığı köleler için ödenen akçelerin bir kısmını kazanırdı. Uyanıklığıyla çevrede tanınmıştı.

Şimdiki Isparta Sermet mahallesinin ilk ismi Fazlullah (Feyzullah) mahallesiydi. 1570’ lerde bölgenin en büyük köle tüccarlarından Fazlullah ağa kendini (Allah’ın gözünde) af ettirmek için Sermet mahallesinde bir Mescid yaptırır.

Yakınlarda adını söylediğimiz, şimdi Sermet Mahallesi sınırlarındaki mahallede bulunan tahta minareli cami olarak bilinen mescidi ilk yaptıran şahıstır. Köle ticaretiyle yapıldığı için mescide yıllar süresince hiçbir cemaat namaza gelmez. Ancak yaklaşık yapılışından üç yüz yıl sonra yavaş yavaş cami cemaatine kavuşur.

Aynı dönemde bir başka Ispartalı köle tüccarı Abdi ağadır. İplikçi ya da Halil Hamid Paşa camisini köle ticareti parasıyla yaptırdığını kayıtlardan anlıyoruz. Kısacası dinen günahtan kurtulmak için cami yaptırıyor. Camiye cemaat gelmeyince bu defa Isparta’nın yetiştirdiği 1. Abdülhamid’in Sadrazamıdır.(1562) Camiyi yeniden yenileştirip cemaatin camiye gelmesini sağlamıştır. Köle tüccarı Abdi Ağa ‘nın aklandığını görüyoruz.

Fazlullah Ağa’nın Hicaz diyarından, Konya, Isparta Uşak, Hadim bölgesi köle ticareti için köle toplama, satışı anlamında coğrafi iş alanlarıdır. Mahallesindeki roman ağırlıklı Osmanlı insanlarını desteklediği için mahallenin adı; Fazlullah olarak adlandırılmaya başlanır.

Fazlullah ağanın kendi adını verdirttiği mahallesi Mescid-i Fazlullah (sonradan Sermet) Mahallesi köle eğitim alanıdır. Ağa’ nın çeşitli diyarlardan getirdiği kölelerin bir süreliğine toplanma, bölge iklimine karşı alışma, eğitim yönünden de ıslah etme anlamında bir köle çiftliğidir. Mahalle Isparta’nın köle eğitim alanı olmuştur yıllarca. Bazı sözü geçen medrese hocaları menfaatlerdekileri için köle ticareti konusunda sesleri pek çıkmaz.

Fazlullah Ağa çiftliğin çevresine roman vatandaşları yerleştirir. Fazlullah ağa söz konusu insanları maddi destek vererek; köle çiftliğine karşı gelebilecek belaları savuşturmasını bilen bir “Cın” görünümlü kişiliğe sahip birisidir Fazlullah Ağa!.

Şu dip notunu da hatırlatmak isterim. Isparta Mevlevi Dergâhı dedelerinden Mevlevi Ahmed Dede bir din adamı heyetiyle köle tüccarı Fazlullah ağa görüşür. Köleliğin İslam dinince yasaklandığını, İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in köleliği yasakladığı yüzüne anlatılır.

Dergâh hatıra defterlerini tutan son Mevlevi dedesi Ali Dede Efendi defterinde (bu söylence) görüşme anlatır. Fazlullah Ağa köle ticaretinde ısrar edeceğini, bu konuda Devlet- Osmaniye’ ye vergi, yoksullara da maddi desteği verdiğini anlatarak Mevlevihan Ahmed dedenin uyarı ve teklifini reddeder. Yüzyıllarca Isparta da köle ticareti devam eder.

Ta ki 1916’ larda: Ciğerzade Hacı Mustafa (2020’de kaybettiğimiz iş adamı Atilla Süldür’ ün akrabası),Kadı Müftü Şakir Efendi (SDÜ Prof. Murad Ali Dulupçu’ nun akrabası), Başağa Veysel Ağa( (Deli Veysel) 2021 Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’in dedesi), Ali Dede Efendi (Mevlevi Şeyhi), Arapzade Mustafa Efendi ( 1916, Belediye Başkanı) bir heyet oluşturdular. (Salname-i Vilayet-i Konya, sene 1916, 43.cild, s.64.) 2021’ de Covid19 salgınıyla Kaybettiğimiz Eczacı Kemal Ruhan Şani’ nin şahsıma sözlü anlatım notları.)

Köle ticareti yapanları bir bir uyardılar. Kimi zaman da Veysel ağa (Başdeğirmen) heyetin de rızasıyla ilgili yerli ve yabancı köle tüccarlarını Isparta sancak merkezine sokmadı. Zor kullanarak 1916’dan sonra Isparta sancağında köle ticaretinin sonlandığını görüyoruz.

Fazlullah ağa Mevlevihanlar karşısında şunları da söyler. Kendince kendini haklılık kazandırmak ister. Anadolu Selçuklu döneminde Selçukluyu atakta tutan vezirlerin, kumandanların akıllı kölelerden olduğunu, birçoğunun Müslümanlığı kabul ettiklerini anlatır.

Kölelerin sayısının artmasıyla Selçuklu da ve Osmanlı da ev işlerinde insanların büyük işine yaradığını da anlatır. “Mevlana’nın eş ve çocuklarının bakıcıları Rum’du, Rum köleydi” der.

Devamla: ”Mevlana’nın talebesi i Bahaeddin-i Bahrî de Rum hizmetçisini Müslüman yapar ve evlenir. Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in diğer bir eşi ile diğer Sultan’ın da eşlerinden birisi Rum’ du. IV. Rükneddin Kılıç Arslan’ın annesi de Rum asıllı bir köleydi.

Selçuklu Sultanı Sultan I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in her yıl 100 bin köleyi Müslüman yaptığını bilmelisiniz Selçuklularda mühim vazifeler almış Atabey’i Mübarizeddin Ertokuş, Gayrimüslim köle kökenli devlet adamıydı. Müslüman olmuş büyük devlet adamıydı.

Konya Selçuklu devlet adamlarından Emir Celalettin Karatay’ı, Şemseddin Altunaba’ yı verebiliriz ” (Günümüzde adına Konya da baraja ismi verilmiştir) diye sözlerini bitirir. Mevlevihanlar Fazlullah ağanın yanından sessizce ayrılırlar.

Diğer yandan mahallenin adı çeşitli adlarla, da yakıştırma isimlerle de bilinmekte. (Isparta son Mevlevi dedesi Ali Dede (Aksu)Efendi’nin Mevlevi (Vakayinamesi) defterinden. Torunu Ali Mete Tanrıbilir (1984) şahsıma verilen daktilo çevirilerinden)

Ispartalı vatandaşlarımızca: Çeribaşı veya insan köle toplanma alanı olmasından dolayı Çerçöp Mahallesi olarak biliniyordu. Fazlullah veya Fazlullah, Çeribaşı, Sermet Mahallesi şimdi de Sermet olarak bilinmekte.. Mahallenin bir diğer adı olan Çerçöp denilmesini şöyle yorumlanıyor Mevlevihane hatıra defterlerinde.

“… Arap çöllerinden getirilmiş insanların toplanma alanı söz konusu mahallenin bir diğer adı da Çölçek bazen de Çölçöp Mahallesi adıyla anılır… Şu ansiklopedik bilgileri de hatırlatalım: ” Ortaçağ İslâm dünyasında ticari mallar için çeşitli adlandırmalarla, isimlerle adlandırılırdı. Köleler insan yerine konmaz! Konuşan mal veya konuşan canlı olarak nitelendirilirdi. Köleler aşağılanır. Natık denir. “Konuşur, canlı” olarak bilinir, İslam hukukunda da böyle adlandırılırdı.

Isparta medreselerinde din hocalarının vaazlarında kölelerin canlı satılık mal, eşya olarak anlatırlardı. Bundan dolayı Kafkaslardan veya balkanlarda çoğunlukla Arap ülkelerinden getirilen ticari olarak alınıp satılan kölelerin sosyal statüleri ne yazık ki böyleydi.

Bölgenin en ünlü insan kölesi ticaretini yapan Ispartalı Fazlullah Ağa esasında Atabey’e sürgün gelen Yeniçeri ocağı çavuşlarındandır. Hatta bir süre Isparta da konuşlu Yeniçeri bölük kumandanlığı yapar. Çok karlı olduğu için köle ticaretine başlar. İş ağını genişletir. Çeşitli ülkelerden öle satın alıp Isparta’ya getirilmesi, eğitilen kölelerin Konya’ ya köle pazarına satılmak üzere gönderir. Bazı köleleri diğer Osmanlı eyaletlerindeki varlıklı ailelere gönderirken bazı kölelerini de Isparta İplikçi pazarında kendisi satardı.

Fas, Tunus, Cezayir veya orta Afrika topraklarından, Lehistan, Macaristan, Abhazya, Gürcistan, Boğdan, Bosna, Eflak, Avusturya gibi coğrafi bölgelerden getirttiği kölelerin ağırlıklı olanı zenci köledir. Kafkasya veya Rusya, Belerus bölgelerinden de bayan köleler getirtir. Balkanlı Zenci köleler birkaç hafta Isparta Sancağı Şadiye Psiko Ruh sağlığı merkezinde insani ve ruhi eğitim verilir. Çoğunlukla Tunus, Habeşistan, Sudan'dan Tunus'tan 9-13 yaşlarındaki erkek çocuk köleler en çok alınıp satılan kölelerdi.

Aynı bilgiler Isparta Mevlevihane’sinde tutulan son Mevlevi dedesi Ali Dede (Aksu) geçmiş dönemleri sürekli hatıralaştırıp not etmiş. Isparta Selçuklu ve Osmanlı idari dönemlerinde Konya Eyalet merkezine bağlıydı. Bundan dolayı vilayet defterler şimdiki Mevlana Müzesi arşiv bölümünde olup buradan Isparta ile ilgili gerek köle ticareti gerekse diğer konularda tarihi bilgi ve hikâyeleri buradan almak mümkün olmakta. Yine Mevlevi Son dedesi Ali Dede (Aksu) efendi, Süldürzade nadir Süldür’ ün hatıralara notlarından da Isparta’nın geçmişindeki köle ticareti ie ilgili bilgileri almak olası.

Konya Mevlana Müzesi'nde bulunan çok sayıda istif edilmiş şer'i ye sicilindeki köleler ile ilgili belgelerde köle ticaretinin dönemlerini ve dönemlerde yaşanan hikâyeleri öğrenmek olası. Konya Necmeddin Erbakan üniversitesi öğretim elamanlarınca zaman zaman akademik araştırmalarında benzer bilgileri görmemiz mümkün. Ayrıca Isparta Şer’i mahkemelerine yansıyan köle ticareti ve itirazlarla ilgili kadı kararlarını yine bir dönem Isparta ön mahkemesi Süldürzade Nadir Süldür’ ün hatıralarından da benzer notları görüyoruz, öğrenmekteyiz.

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.