Kahraman Türk Silahlı kuvvetlerimiz gibi ülkemizin ikinci ordusu olarak saydığımız sağlık ordumuz Virüs Belası’ la savaşmaktadır. Allah bu mücadelede sağlık ordumuzu başarılı kılsın!.                                                                                                                                                   Virüs belasından vefat eden insanlarımızı ebediyet’ te Allah mutlu kılsın!. Bir iki konuyu açıklamaki htiyacını duydum kendimce.. Virüs belası yetmezken, Suriye İdlip bölgesinde Eset yeniden kaşınmaya başladı. Önümüz-deki günlerde  Kahraman Mehmetçiğimiz -yakın ve uzakTürk tarihinde olduğu gibi- bizlere, müjdeli zaferler getirecektir inşallah. Her ne kadar sokağa çıkamasak da; ileştim gereçleriyle insanlarımızla sizler gibi ben de iletişim kurmaktayım. Şahsıma en fazla, ağırlıklı yansıtılan görüşlerden birisi de: ”- Devlet virüs belasında ölenlerin sayısını düşük gösteriyor” görüşleri oldu. Asla bu doğru değil. Birleşmiş milletlere bağlı Sağlık teşkilatların tüm ülkelerde tarafız, adil, çalışan yabancılardan oluşan sağlık ofisleri var. Ankara’ nın tam ortasında Birleşmiş Milletler Dünya Sağlık Teşkilatı’ nın Sağlık  Teşkilatı Ofisi var. Görevlileri,  tüm hastanelerimizdeki sağlıkla, hasta sayısı ve hastalık türüyle ilgili gidişatı izlemekteler, önerilerini sunmaktalar... Yalan yanlış, istatistiki sayısal bilgilerden uzak, devletimizi yıpratmaya yönelik bu türbilgilere inanmayın.  Sağlık bakanlığımızın sayısal ölüm bilgilerini  saklaması söz konusu değil. Verilen rakamların doğru olduğunu inanmak zorundayız.  Hastanelerde: “Virüsten ölüpte başka hastalıktan öldü” diye kayıt düşülmesi de olmaz!  Bu tür hastalık, ölüm sonuçları da Birleşmeiş Milletler Sağlık teşkilatının istatistiki takibindedir.                    “Sayısal ölümleri Türk Devleti Hükümeti’ nin Sağlık Bakanlığı saklıyor“ sözü inandırıcı değildir. Bu sözleri üreten kafalar FETO VE PKK, diğer hainlerin  kafalarıdır!. Peki,  gelişmiş ülkeler kadegorisinde olan devletlerden: Amerika, Fransa, İtalya, Belçıka İngiltere gibi ülkelerde virüsten ölüm oranları bizdekinin 15-20 katı. Bizde virüsten ölenler bir’ ken onlarda 15-20. Bu nasıl oluyor? Soruları sizlerin de kulaklarınıza gelmekte. Türkiye Cumhuriyeti’ mizin kuruluş yıllarından 1970’ lere kadar Türkiye de Sağlık Ordumuz virüs, bakteri, mantar ve benzer belalarla mücadele ederken bir de: Verem ve Sıtma belasıyla savaş verdi. Mücadeleyi başardık. Tecrübeli bir yüz yıllık Sağlık ordumuz var. Çocukluğumdan hatırlarım. Köyümüze gelen Sıtma İle Mücadele Sağlık timleri at’ la, Katır’ la, Eşek’ le veya cib’le (Jip) gelirler. Sıtmalı, veremli insanları bulurlar. Onlara muayeneyle  ilaç verip dedavi ederlerdi. Hatta şimdi ön Virüs teşhisinin başlangıcında kullanılan Kininli hapları biz çocuklara da avuç avuş verirlerdi 1965’ lerde... Leblebi gibi biz çocuklar kininli hapları midemize gönderirdik. Şunu demek stiyorum: Başka başka gelişmiş ülkelerde doktorlar virüs kapmış hastaları her-hangi bir sağlık değimiyle protokolde (kullanımda) yer almayan ilaçları, kininli ilaçları verme-de çekingen davranıyorlar.  Oysa ki Kahraman Türk doktorlarının bir yüz yıllık sağlık tecrübesi var. Sıtmalı, veremli gün-lerden kalan tecrübeleri olduğu için; doktorlarımız cesaretle Avrupalı, Amerikalı doktorların  hastalarına vermede korkak davrandıkları kininli ilaçları Kahraman Türk doktorları cesaretle kullandırıp ölümlerin sayısını azaltmaktalar.  İşin gerçeği bu! Bu durum Sağlık Bakanlığı’ mızın Kahraman Sağlık Ordu’ muzun doktor ve sağlık çalışanları-mızın gelişmiş ülkelerin sağlık bakanlığı çalışmalarından farklı  üstün yanlarını anlayın artık. Büyük Atatürk :-“Beni Türk Hekimlerine Emanet  Ediniz” sözünü boşuna dememiş.                         Ya Islah Edin!  Ya İdari ve Öğretmen Yapısını Değiştirin!   Isparta’ mızın dört- beş (eski adıyla Sanat Okulları) Mesleki Ve Teknik Anadolu liselerinden Gül Şehri Mesleki ve Teknik Anadolu lisemizi tebrik ederim. Dezenfektan temizlik malzemesi, üretimine başlamışlar. Milletçe yaşam savaşı verdiğimiz şu güç günlerimizde Allah’ ını ve de vatandaşını sevdiklerinin bir kanıtı diye düşünüyorum bu okulumuz hakkında..  Ülkemizdeki aşağı yukarı dört yüze yakın mesleki teknik, (elektronik) liselerimiz dezenfektan, maske, solunum cihazı üretmede yarış halindeler, devletimizin yanındalar. Okullarımızın bu durumu büyük ibadetten sayılır. Ancak Isparta’ mızda  tarihi, eski adıyla Sanat Okulu başta olmak üzere diğer meslek , teknik liselerimizde bir kıpırdanış yok!  Artık durgunluğun zamanı geçti. Gözle görülmeyen canlı mı, değil mi olduğu bile tıp dünya-sında bilinmeyen bir virüs belasıyla  savaşmaktayız. Herkes, kurumlar;  garibanından  varlık-lısına kadar insanlar devletinin yanındalar. Şu güç günlerde Isparta’ daki  Mesleki ve Teknik okullarından bazılarının hiç yerlerinden kıpırdamamaları vatandaşlarımızı üzmekte. Verimlilikten uzak mesleki ve teknik liselerini ya ıslah edin! İdareci ve öğretmenlerinin gözden geçirilmesinden yanayım .