Bayram AYGÜN
Köşe Yazarı
Bayram AYGÜN
 

“CESUR ŞÜKRÜ”

Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’ e karşı olan sevgi, ilgi ve hayranlıklarını gizleyemeyen çift yeni doğan çocuklarına “Cesur Şükrü” ismini verirler. Ana, babalar devletine, halkına hizmet etmiş cesur insanların adlarını yeni doğan çocuklarına verirlerken her ana babaların düşündükleri her zaman aynıdır, ortak düşüncelerdir. Isparta’da oturan Adil ve Gülşah Karademir çiftinin bir süre önce ikinci çocukları dünyaya gelir. Çift, Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’ e duydukları sevgi ve ilgilerinden dolayı çocuklarına “Cesur Şükrü” ismini verirler. Çocuklarına “Cesur Şükrü” ismini verdiği sosyal medya hesabından duyuran Karademir çiftinin paylaşımını gören Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen ve eşi Şadiye Başdeğirmen aileyi ziyaret eder. Cesur Şükrü ismini verdikleri bebeklerini severek aileye “hayırlı uzun ömürlü olması” dileklerini iletir. Her anne ve babalar doğan çocuklarına en güzel ismi koymak isterler. Dini büyüklerinin, devlet başkanlarının veya Allah için halkına hizmet eden liderlerin adını koymak bir Türk geleneğidir. İlk Türk devletlerinin kurucularından, diğer gelmiş geçmiş Türk devlet adamlarının adlarını yeni doğan çocuklarının adını vermek her devrin vazgeçilmez geleneklerindendir. Anne ve babalar yavrularına devlet büyüklerinin isimlerini verirken gayet güzel düşünceler içindedirler. Yeni doğan yavrularının kendisine, çevresine, dinine, devletine hizmet etsin umudu içindelerdir. Çocuklarının adını “Cesur Şükrü” koyarlarken sadece duygularına dayanarak kararlarını vermediklerini düşünüyorum. Isparta halkınca Başkan Başdeğirmen’in cesurca hizmet ettiğinin takdirlerini, halkımızda görülen yankıları da göz önüne getirdiklerini düşünüyorum. Aileler çocuklarının adını “Cesur Şükrü” koyarlarken biricik yeni doğan yavrularının gelecekte Şükrü Başkan gibi çalışkan, cesur, korkusuz, başarılı olmasını düşledikleri gerçeği yatmakta. Aileler yavrularının adını Mete, Fatih, Yavuz, Kanuni, Abdülhamid, Mustafa Kemal, Aziz Sancar, Uğur Şahin, Özlem Türeci, Cesur Şükrü… Diye isim koyarlarken yavrularının da gelecekte bu güzel insanlar gibi olmasının hayalini yüreklerinde hissederler. Bu isim koymalar doğaldır. Her aile bunu düşünür. Türk geleneğidir bu! “Bu güzel topraklar, bu güzel din, bu güzel yaşam çocuklarımız içindir” diye düşünür analar babalar. Bu da yetmez. Yavrularını Sakarya ovasında o uzun gecelerde şehit olmayı bekleyen Mustafa Kemal’in askerlerinin Plevne, Yemen veya Çanakkale türküsünü nasıl söylediklerini de anlatırlar. Vatan, bayrak, din, insan sevgisi, kalkınma gibi hasletleri de öğretirler. “Cesur Şükrü” ismiyle daha da çağdaş ufuklara doğru yürüyen Türkiye’mizin daha da gelişmesinin resmini çocuklarında görmeye başlarlar. Yavrularının ismini “Cesur Şükrü veya Fatih, Yavuz koyan aileler ayrıca yavrularını yetiştirirlerken geçmişimizi, tarihimizi de öğretirler, bildikleri kadarıyla. Anadolu topraklarında Fatih olmak, Yavuz, Mustafa Kemal, Abdülhamid veya Aziz Sancar, Cesur Şükrü olmak kolay değildir. Analar bu evlatlarını yetiştirirlerken göz nuru dökmüşlerdir. Çoğu fedakâr anaların ayaklarına kara sular inmiştir. Yaşam karşısında çocuklarının cesur, korkmamayı, dirsekleri çürüyünceye, gözleri alabele oluncaya kadar mücadele edip bu ülkeye olan borçlarını ödememeleri gerektiğini öğretirler. Sorumlu ana, baba olmak böyledir Anadolu topraklarında. Anadolu insanı olmak demek sorumlu olmak, hayırlı evlat yetiştirmek demektir. Anadolu anneleri böyledir! Çocuklarının adını Kanuni, Yavuz, Mustafa Kemal, Cesur Şükrü koyan aileler esasında çocukların bu büyükler gibi yaşama karşı direnmelerini isterler kuşkusuz. Çocuklarının başları dik, al bayrağın altında alınları açık, üreterek ülkesini kalkındırmayı amaç edinsinler isterler. Ana ve babalar çocuklarının adını “Cesur Şükrü” koyarlarken ileride yavrularını onlar gibi olmalarını isterler. Çocuklarının yeni, yaşanabilir Türkiye yaratmaları azmini hep yüreklerinde bir ateş gibi hissederler. Anadolu analarının rüyaları hep aynıdır. Analar çocuklarının adını Mustafa Kemal, Fatih, Yavuz, Cesur Şükrü koyarlarken biricik yavrularından bekledikleri de vardır. Büyüklerinin ismini alan çocukları “öyle bir Anadolu yaşamı yaratmalılar ki” diye dillerinde yer etmiş düşünüşleridir, beklentileridir. Bir avuç berrak içilebilir su, hilesiz karakılçık buğdayından doğal ekmek, rüzgârda özgürce sallanan ağaç, üzerinde uçan kelebekler, keyifli kuşlar, çevresinde rengârenk açan begonvil çiçekleriyle, gülen insanlarıyla dolu bir vatan özlemi ortaya koyabilmelerini beklerler. Bu ülke, bu aziz vatan ancak Cesur Şükrüleri, Aziz Sancarları, Özlem Türecileri, Uğur Şahinleri sayesinde ayakta durmuyor mu
Ekleme Tarihi: 14 Ekim 2021 - Perşembe

“CESUR ŞÜKRÜ”

Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’ e karşı olan sevgi, ilgi ve hayranlıklarını gizleyemeyen çift yeni doğan çocuklarına “Cesur Şükrü” ismini verirler.

Ana, babalar devletine, halkına hizmet etmiş cesur insanların adlarını yeni doğan çocuklarına verirlerken her ana babaların düşündükleri her zaman aynıdır, ortak düşüncelerdir.

Isparta’da oturan Adil ve Gülşah Karademir çiftinin bir süre önce ikinci çocukları dünyaya gelir. Çift, Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’ e duydukları sevgi ve ilgilerinden dolayı çocuklarına “Cesur Şükrü” ismini verirler.

Çocuklarına “Cesur Şükrü” ismini verdiği sosyal medya hesabından duyuran Karademir çiftinin paylaşımını gören Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen ve eşi Şadiye Başdeğirmen aileyi ziyaret eder. Cesur Şükrü ismini verdikleri bebeklerini severek aileye “hayırlı uzun ömürlü olması” dileklerini iletir.

Her anne ve babalar doğan çocuklarına en güzel ismi koymak isterler. Dini büyüklerinin, devlet başkanlarının veya Allah için halkına hizmet eden liderlerin adını koymak bir Türk geleneğidir. İlk Türk devletlerinin kurucularından, diğer gelmiş geçmiş Türk devlet adamlarının adlarını yeni doğan çocuklarının adını vermek her devrin vazgeçilmez geleneklerindendir.

Anne ve babalar yavrularına devlet büyüklerinin isimlerini verirken gayet güzel düşünceler içindedirler. Yeni doğan yavrularının kendisine, çevresine, dinine, devletine hizmet etsin umudu içindelerdir.

Çocuklarının adını “Cesur Şükrü” koyarlarken sadece duygularına dayanarak kararlarını vermediklerini düşünüyorum. Isparta halkınca Başkan Başdeğirmen’in cesurca hizmet ettiğinin takdirlerini, halkımızda görülen yankıları da göz önüne getirdiklerini düşünüyorum.

Aileler çocuklarının adını “Cesur Şükrü” koyarlarken biricik yeni doğan yavrularının gelecekte Şükrü Başkan gibi çalışkan, cesur, korkusuz, başarılı olmasını düşledikleri gerçeği yatmakta.

Aileler yavrularının adını Mete, Fatih, Yavuz, Kanuni, Abdülhamid, Mustafa Kemal, Aziz Sancar, Uğur Şahin, Özlem Türeci, Cesur Şükrü… Diye isim koyarlarken yavrularının da gelecekte bu güzel insanlar gibi olmasının hayalini yüreklerinde hissederler.

Bu isim koymalar doğaldır. Her aile bunu düşünür. Türk geleneğidir bu! “Bu güzel topraklar, bu güzel din, bu güzel yaşam çocuklarımız içindir” diye düşünür analar babalar.

Bu da yetmez. Yavrularını Sakarya ovasında o uzun gecelerde şehit olmayı bekleyen Mustafa Kemal’in askerlerinin Plevne, Yemen veya Çanakkale türküsünü nasıl söylediklerini de anlatırlar. Vatan, bayrak, din, insan sevgisi, kalkınma gibi hasletleri de öğretirler. “Cesur Şükrü” ismiyle daha da çağdaş ufuklara doğru yürüyen Türkiye’mizin daha da gelişmesinin resmini çocuklarında görmeye başlarlar.

Yavrularının ismini “Cesur Şükrü veya Fatih, Yavuz koyan aileler ayrıca yavrularını yetiştirirlerken geçmişimizi, tarihimizi de öğretirler, bildikleri kadarıyla.

Anadolu topraklarında Fatih olmak, Yavuz, Mustafa Kemal, Abdülhamid veya Aziz Sancar, Cesur Şükrü olmak kolay değildir. Analar bu evlatlarını yetiştirirlerken göz nuru dökmüşlerdir. Çoğu fedakâr anaların ayaklarına kara sular inmiştir. Yaşam karşısında çocuklarının cesur, korkmamayı, dirsekleri çürüyünceye, gözleri alabele oluncaya kadar mücadele edip bu ülkeye olan borçlarını ödememeleri gerektiğini öğretirler.

Sorumlu ana, baba olmak böyledir Anadolu topraklarında. Anadolu insanı olmak demek sorumlu olmak, hayırlı evlat yetiştirmek demektir. Anadolu anneleri böyledir!

Çocuklarının adını Kanuni, Yavuz, Mustafa Kemal, Cesur Şükrü koyan aileler esasında çocukların bu büyükler gibi yaşama karşı direnmelerini isterler kuşkusuz. Çocuklarının başları dik, al bayrağın altında alınları açık, üreterek ülkesini kalkındırmayı amaç edinsinler isterler.

Ana ve babalar çocuklarının adını “Cesur Şükrü” koyarlarken ileride yavrularını onlar gibi olmalarını isterler. Çocuklarının yeni, yaşanabilir Türkiye yaratmaları azmini hep yüreklerinde bir ateş gibi hissederler. Anadolu analarının rüyaları hep aynıdır.

Analar çocuklarının adını Mustafa Kemal, Fatih, Yavuz, Cesur Şükrü koyarlarken biricik yavrularından bekledikleri de vardır. Büyüklerinin ismini alan çocukları “öyle bir Anadolu yaşamı yaratmalılar ki” diye dillerinde yer etmiş düşünüşleridir, beklentileridir.

Bir avuç berrak içilebilir su, hilesiz karakılçık buğdayından doğal ekmek, rüzgârda özgürce sallanan ağaç, üzerinde uçan kelebekler, keyifli kuşlar, çevresinde rengârenk açan begonvil çiçekleriyle, gülen insanlarıyla dolu bir vatan özlemi ortaya koyabilmelerini beklerler.

Bu ülke, bu aziz vatan ancak Cesur Şükrüleri, Aziz Sancarları, Özlem Türecileri, Uğur Şahinleri sayesinde ayakta durmuyor mu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.