Geçen hafta Isparta Belediyesi hizmetlerini anlatan haber-bildirimlerin birisi dikkat çekiciydi. Isparta Kirazlıdere bölgesinde gençlerin isteği üzerine Belediye Başkanı Başdeğirmen’ in buyruğuyla kaykay pistinin bitmiş olduğu haberi veriliyordu.
Bazı İnternet gazetelerinde de aynı haber veriliyordu. Söz konusu gençlere olan belediye hizmetini bildiren haber için yorumda bulunanlar olmuş. Eklenen yorumların bazılarında kaykayın, kaykaylı sporun “lüzumsuz bir hizmet olduğu, bir spor aktivitesi olmadığı, parasal harcamaların boşuna gittiği…” gibi haksız eleştiriler yöneltilmiş.
Düşünülmeden yazılmış söz konusu yorumların normal, yapıcı eleştiriler olmadığı açık! Çünkü kaykayın bir aşırı uç ve güç bir spor dalı olduğunu biliyoruz. Selçuklu, Osmanlı idari dönemlerinde askeri birimlerce askerlerin eğitimi için kullanıldığını da söylemeliyim.
Isparta Osmanlı’sı zamanında Sparta Büyük Şehir Rum Ortodoks Kilise papazlarından torun Papagerasimos Stavros Pavlidis Bey’in 2016’daki Yunanistan’a yaptığım araştırma gezimde dedelerinin hatıralarını şahsımla paylaşmıştı. Kaykay’ ın atalarınca spor amaçlı yapıldığını anlatmıştı.
Kaykay’ ı bilirsiniz. Hemen tüm dünyada maceracı gençlerin yaptığı spor. Aynı zamanda tehlikeli bir spor dalı. Amerika çıkışlı bir spor dalı olarak gösterilse de bu yanlıştır. Daha öncesi de var. Kaykay sporunun Anadolu Selçuklu devleti döneminde, bilhassa Selçuklu sultan çocuklarının bir süre askeri anlamda spor ve dini eğitim aldıkları Uluborlu’da yaygındı.
Uluborlu, Isparta, Eğirdir Nis’te Osmanlı döneminde yaşamış, Yunanistan’a göç etmiş Rum vatandaşların günlük defterlerinde, torunlarının şimdi atalarından aktarılan sözlü hatıra anlatımlarını da görmekteyiz.
Atina Nea Ionia Ispartalı Rumlar Derneğinde adımıza verilen bir akşam yemeğinde saatlerce sohbet ettiğimiz Isparta’lı Rum torun ciltler dolusu makalelere konu olacak dede hatıralarını anlatmışlardı. 2016’nın Temmuz’unda uzun anlatımları not almıştım.
Son Isparta Rum Ortodoks Kilise papazlarından Papagerasimos Stavros Pavlidis Bey’den bahsediyorum. Dede hatıralarını anlata anlata bitiremediler. Dede mesleğini Yunanistan da yürütüyor. Dede ismini aynen almış. 2016’daki hatıra anlatımlarında dedelerinin Uluborlu ve Isparta da çocukluklarında oyunlarından birisi de kaykaymış.
Hatta 1150’lerde Uluborlu’ya sürgün gönderilen Rum asıllı marangoz ustası Kör Kadrettinos’ (Kör Kadir Usta) oldukça zevkle çocukların kullandıkları kulaklarda kalmış. Tahta teker millerinin üzerine yağlanmış kömür tozu ekerek aşınmayı önledikleri ile ilgili dikkat çeken hatıralar bile anlatılan bilgilerden.
Kirazlıdere bölgesinde gençler için Başkan Başdeğirmen’in bir kaykay pistini devreye soktuğuna ilişkin haberleri okuyunca 2016 ‘daki Yunanistan inceleme gezimi hatırladım.
Ispartalı Rum torunların anlatımları aklıma geldi. Notları buldum. Yine de dostluk kurduğum Osmanlı Isparta’sının Rum torunu Papagerasimos Stavros Pavlidis Bey’den yeni bir bilgi istedim. Sağ olsunlar yeniden özet not göndermişler.
Daha önce de yazdığım gibi Ispartalı Rum Osmanlı torunları aileleri aile içinde geçmiş tarihlerini her bir akşam konuşarak yeni nesle birikim geçmiş. Gündelik yaşamlarını dede, torun hatıralarını bir sonraki nesle anlatmaları gelenek olmuş. Bunlarda birisi de kaykayla ilgili. Ispartalı Rum Osmanlı torunları ailecek akşamları konuştukları ata hatıralarını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Unutmadan söylemeliyim. Isparta’mızın çalışan saygıdeğer Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’in bir hizmeti de Kirazlıdere ’nın modern hale getirilmesiydi. Bölgede sosyal donatı alanlarından birisi de gençlerimiz için de kaykay pisti yapımıdır.
Bazı zavallı diyebileceğimiz kişiler bu durumu eleştirmişler. Kaykay ‘’ın bir spor olduğunu, tarihte aynı zamanda 1893’lerde Amerika ve Osmanlı II. Abdülhamid han döneminde çok yaygınlaştığını zannederim hiç okumamışlar. Hatta İstanbul’daki tarihi müzeleri gezerken bile padişah II. Abdülhamid’in, kendisinin muhteşem marangozluk ustalığıyla ağaçtan kaykay düzeneklerini görebilirsiniz.
Bundan da önce Selçuklu sultanı II. Kılıç Arslan (1182) Uluborlu’yu savaşarak Bizans’ tan alır. Ve Uluborlu BAHAR bölgesini askeri Selçuklu ordusu için eğitim alanı ilan haline getirtir. Selçuklu Sultan çocukları çocukluklarını hep Uluborlu’da eğitim alarak geçirirler.
Uluborlu sorumlusu ‘Melik’i çocuk yaşta olan Gıyaseddin Keyhüsrev (1192), Uluborlu Bahar Selçuklu askeri eğitim bölgesinde kaykay sporunu canlılık katar.
Kısacası kaykay Türk kültüründe çok yaygındı.
Ispartalı Rum torunların şahsıma anlattıklarına göre: Uluborlu zaman zaman Haçlı akınlarına uğramış. Sık sık Uluborlu el değiştirmiş. Ama kaykay kültürü işgalci Haçlılarca da ciddiye alınmış. Askerlerine Selçuklu Türklerinden gördükleri kaykayı bu spor kültürünü eğitiminde de kullanmışlar.
Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan ‘dan sonra Uluborlu meliki I. Gıyaseddin Keyhüsrev’ in (1196) başa geçtiğinde devleti bir süre Selçuklu 2. Yedek başkent Uluborlu’dan yönetmiş. Genç ve çocukların ve askerlerin eğitiminde tehlikeli olmasına karşın kaykay sporu yaptırılmış.
Selçuklu Sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in 1207 yılında Antalya’yı fethedişinden sonra Mübarizeddin Ertokuş’a Isparta ve Antalya çevresinin Subaşı’ sı tayin eder. Atabey’de bölgeyi yöneten Ertokuş Bey Kuleönü ‘nde bulunan (şimdi kurumuş) göl kıyısında bir kaykay pisti oluşturarak; asker çocuklarının burada ilk eğitimi almaları sağlanmış.
Günümüzden 814 Yıl sonra Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’in Kirazlıdere bölgesinde çocuklar için kaykay pisti yapmasını eleştiren zavallılar acaba bu yazımı okuyabilirler mi? Isparta Belediyesi gençlerin talepleri doğrultusunda çalışmalarına yön veriyor. Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, gençlerden gelen yoğun kaykay ve paten pisti taleplerini şehrin çeşitli yerlerinde hayata geçirmesinin neresi hatalı?