(Çopur Ömer Dede)
1920 Kurtuluş Savaşı yıllarıdır. Bütün Anadolu, (Aynı hassasiyetle ilk düşmana karşı ayakla nan kasaba Uluborlu’dur) Uluborlu dahil Yunan, İtalyan ve Fransızların işgali karşısı nda ayaklanmıştır. “Ya İstiklal Ya ölüm” sloganıyla aziz milletimiz cephe de düşmanla savaşırken; cephe gerisinde de yoklukla mücadele ediyordu. Mustafa Kemal Atatürk’ün çağrısıyla yurdun dört bir tarafında kurtuluş, direniş teşkilatları (dernek) kurulmaktadır.
Isparta ve bölgede öncü Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri (Kuvayı-ı Milliye) kurulmadan önce Uluborlu’da Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti (Dernek) benzeri Uluborlu’ da kurulur. Isparta bölgesinde ilk kurulan direniş örgütü Uluborlu’da kurulur. Uluborlu’ya ziyarette bulunan, (Uluborlu’ lu) Miralay Hamdi Bey söz konusu cemiyetin kurul masını öncülük eder.
Düşmanın Isparta ve Uluborlu’ya muhtemel işgal-saldırı şüphesi canlılığını korumaktadır.
Albay Hamdi (Baykara) Bey’in kurdurduğu faydalı cemiyeti acele olarak silahlandırır. Düşmanların muhtemel Uluborlu’yu işgal edebileceği şüphesiyle silahlanan birliğin adı Müfreze Birliği’ dir.
Uluborlu kasabasının silahlı müfreze birliğin başına ise Uluborlu’lu yüzlerce kahramandan birisi ol an Ömer Çopur getirilir. (Aynı ismi taşıyan Uluborlu Müfreze Birliği’ nin kumandanı Ömer Çopur Çavuş’un torunu günümüzde Isparta’da eczacı’ dır.)
Uluborlu’da Kurtuluş savaşı öncesi Isparta ve çevresinde ilk kurulan “Reddi İlhak” Yunan, İngiliz, İtalyan, Fransız işgaline karşı kurulan ilk dernektir. Aynı zamanda da düşmanların muhtemel işgaline karşı da Isparta ve çevresinde ilk kurulan silahlı teşkilat olduğunu tekrar vurgulamak istiyorum. Söz konusu reddi İlhak yani Kuvayı Milliye cemiyetinin ilk silahlı müfreze
birliğinin başına getirilen Uluborlu’ lu Ömer Çopur aynı zamanda Çanakkale savaş ları kahramanı olup; madalyalıdır. İstiklal Savaşı içinde öne çıkan Ömer Çopur ikinci bir Milli şeref madalyasın da sahibidir.
Düşmanın Uluborlu’yu muhtemel işgal etme teşebbüsüne karşı oluşturulmuş silahlı birlikten örnek alınarak Isparta, Burdur bölgelerinde de Kuvayı Millîye’ ye (Isparta Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti) bağlı benzer silahlı birlikleri oluşturulur.
Uluborlu bölgede söz konusu silahlı birliklerin oluşturulmasında öncülük rolünü üslenmiştir. Reddi İlhak birliğinin Uluborlu da kurulmasını öncülük eden de Türk Milli Ordusunda görevli Uluborlu’lu Miralay (Albay) Hamdi (Baykara) Bey’dir. Müfreze birliğinin kumandanı Ömer Çopur’ un (Ömer Çavuş) da akrabasıdır.
Muhtemel düşman işgaline karşı Uluborlu’da kurulan Reddi İlhak cemiyeti benzeri bundan dört ay sonra Isparta Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adıyla (Gelendost) Avşar bölgesinde Avşar’ da (Gelendost) Hafız İbrahim Demiralay’ ların çiftliğinde kurulur.
Uluborlu Reddi İlhak Cemiyeti ilk kurulduğunda kendisi Eskişehir-Polatlı ordu Kumandanlığı’ nda görevli Albay (Miralay Hamdi Bey (Baykara) ‘nın kurduğu cemiyetin silahlı kanadının başına Ömer Çavuş’un (Ömer Çopur) getirildiğini söylemiştim. Ömer (Çavuş) Çopur aynı zamanda da Isparta’ya Bağlıdır. Başkan Hafız İbrahim Demiralay’ dır. Isparta Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin ikinci başkanı Mevlevi Dedesi Ali Dede (Aksu) efendidir.
Daha sonraları Uluborlu Reddi İlhak Müfreze Kumandanı Ömer Çavuş (Ömer Çopur) Isparta Kuvayı Milliye İkinci Başkanı, Milli Orduya yardım toplama heyeti başkanı Mevlevi dedesi Ali Dede (Aksu) efendiye bağlıdır. Ali Dede Efendi’nin 1919’un aralık ayında Uluborlu’ya Ömer Çavuşların (Ömer Çopur) evinde iki gün misafir kalmış. Uluborlu ve çevresinden milli orduya yani savaş cephesinde gönderilecek yardım malzemelerini organize etmek, heyet -komite başkanı Ömer Çopur Çavuş’a talimatlar vermek üzere Ulubor lu’ ya gelmiştir.
Burada bir kısım girişimlerde bulunan Mevlevi Dedesi, Isparta Kuvayı Milliye Başkan yardım cısı Ali Dede Efendi ile Ömer Çavuş arasındaki olanları açıklamadan önce Uluborlu Reddi İlhak Cemiyetinin diğer Uluborlu’lu üyeleri hakkında bilgi vermek istiyorum.
Miralay (Albay) Hamdi Bey (Baykara), Hacı Tahir Kucuroğlu (üye), Uluborlu Müftüsü Tahir Efendi (üye), Nafiz Softaoğlu (üye) hukuk mezunu. Mustafa Akmumcu (üye) aynı zamanda da Milli orduda kurmay yüzbaşı. Fakızade Fayık (üye) esnaf. Nuri Perdeci (üye) (Bir önceki Belediye Reisi) Durakoğlu Hafız İbrahim (üye) Dava Vekili.
Uluborlu’lu Miralay (Albay) Hamdi Bey Uluborlu’da kurduğu Reddi İlhak cemiyetini yasallık kazandırmak için Nazilli de bulunan önce “Heyeti Merkeziyeti Derneği” ne bağlanır.
Sıra Uluborlu Reddi İlhak cemiyetinin faaliyetinin neler olduğunu özet anlatmaya çalışalım.
Uluborlu Reddi İlhak Cemiyeti’nin üç faaliyeti vardı. Birincisi Uluborlu halkının muhtemel düşman işgaline karşı halkı hazır tutmak.
İkincisi Reddi İlhak Cemiyeti’nin Silahlı Müfreze birliğinin gönüllü askerler kazandırırken; disiplini sağlamak, silah atış dersi vermek. Üçüncüsü Hem Uluborlu’daki Uluborlu şehrinin muhtemelen işgaline karşı gönüllü askerlerden oluşan birliğin geçimini sağlayacak lojistik silah ve gıda desteğini temin etmek. Buna dayalı olarak; sonradan kurulmuş olan Isparta Kuvayı Milliye (Isparta Müdafaa-i Hukuk cemiyeti) istediği erzak ve diğer ihtiyaç maddelerini Uluborlu halkından temin edilerek gerekli yerlere (savaş cephesine) göndermek.
Reddi İlhak Cemiyeti’ni kuran Uluborlu’lu Miralay (Albay) Hamdi Bey Eskişehir’deki ordu birli ğine katılmadan önce Uluborlu halkını birkaç gün ana mektep (okul) binasında gece vakti
toplar. Muhtemel düşman saldırı ve işgali karşısında halkın nasıl bir önlem alacağı anlatılır. Ve Uluborlu bir kısım halkın telaş ve endişeleri sonlanır.
Uluborlu Müfreze Birliği’nin Hazırlıkları
Uluborlu’lu Albay Hamdi (Baykara) Bey’in ilk defa Isparta ve çevresinde kurulması düşünülen düşmanla savaşma, halkı bu konuda yüreklendirme, cephede savaşan kahramanlara lojistik destek sağlama gibi görevleri olan Uluborlu Reddi İlhak Cemiyeti faaliyetlerinde başarılıdır.
Uluborlu Müfreze Birliği’nin faaliyetlerinin bir gününü anlatan manzarayı Isparta Mevlevi Dergâhı Dedesi ve Isparta Kuvayı Milliye (Isparta Müdafaa-i Hukuk cemiyeti) ikinci başkanı, Isparta Belediye Başkan yardımcısı Ali Dede (Aksu) efendinin kızının torunu Ali Mete Tanrıöver’in notlarından okuyalım.
Isparta Belediye Başkan Yardımcısı, Isparta Kuvayı Milliye sorumlusu Ali Dede (Aksu) efendinin kızı merhum Nezahet Tanrıöver (2002’ de Hak’ kın Rahmetine kavuşur. Oğlu Ali Mete (Merhum) Tanrıöver 1982’de Isparta’ya ilk süper market kültürünü getiren ticaret erbabıdır. Isparta Demir köprü Gülevleri (Antalya Yoku) ‘inde kiraya verdiği evinin kitaplığını hiç dokunmaz. Kiracısı kitaplığındaki bir Ali Mete Bey’in el yazısı notlarını bulur.
Kiracısı öğretmen kitaplıktaki günlüğü okur. Mevlevi dedesi Ali Dede efendinin anlattıklarını not alan Ali Mete Bey anlatılanları günlüğüne kaydeder.
. “…Milli ordumuza gönderilmek üzere Uluborlu’daki yardım durumunu denetlemek, diğer tespit edilen görevleri ifa etmek için iki koruma, iki de çalışma arkadaşımla birlikte Uluborlu’ya hareket ettim. Isparta Kuvayı Milliye üyelerince Uluborlu’ya gönderilmiştim.
Kendim Ali Dede (Aksu) efendi olarak; Isparta Belediye Başkan yardımcılığı, Isparta İskender mahal lesi Mevlevi Dergâhı dedeliği görevimden daha kutsal bir görevdi benim için. Üç gün içinde gidip gelmem istendi. Yardım işleri Uluborlu’da çok işler haldeydi. Çünkü bu dönemde Isparta ve havalisinde ekonomik durumu iyi olan tek kasaba Uluborlu idi.
Uluborlu da gördüm ki: Tahminden çok yardım ve akçe toplanmış. Küpecekler içinde yüz lerce tuzlanmış sade yağ’ dan yüzlerce davar, koyun derisi, baklagiller, şeker, hatta ordu için gerekecek tütün kâğıdı (Uluborlu’da imal ediliyordu) toprak testiler içinde yüzlerce pekmez bile vardı. Bunların acele cepheye ulaştırılması için organize edilmiş at arabaları filosunu dua larla Sandıklı’ya uğurladık. Yanımdan hiç ayrılmayan Uluborlu müfreze kumandanı Çopur Ömer, Benlioğlu Kadir ağa, Köseoğlu Mustafa bulunuyordu.
Yardımlar insanın gözünü yaşartıyordu. Cephede savaşan kahraman askerimize deve bile bağışlayanlar bile vardı. Çifte koşulan öküzünün birini kahraman ordumuza verenler bile vardı. Tek öküzle çiftini sürebileceklerini veya eşeğini çifte koşabileceklerini de söylüyorlardı. Çok duygulanmıştım. Duygularımın hâkim olabilmek için ha bire içimden dualar ediyordum.
Muhtemel bir düşman saldırısı Dinar istikametinden veya Burdur üzerinden gelebileceğini düşünen Uluborlu halkı bir Müfreze birliği kurmuşlar. Başına da attığını vuran Çopur Çavuş veya Ömer Çavuş (Ömer Çopur) adında bir askerliğini çavuş olarak bitirmiş Uluborlu eşrafın dan bir kahramanı getirmişler. Hatta onun evinde iki gece misafir oldum.
Uluborlu müfrezesi kumandanı (Çopur) Ömer Çavuş’ a Isparta Kuvayı Milliye kurulunun ve Jandarma kumandanı Cemal Mersinli ‘nin emir evrakını Hacı Tahir Kucuroğlu’ na verdim. Burada Uluborlu’nun düşman işgaline karşı korunması amaçlanıyordu. Gönüllü askerlerin tam attıklarını vurabilmeleri için onların daha da eğitilmesi gerekliydi. İğdecik köyünde oturmakta olan ve İstiklal mücadelesine Isparta bölgesinde devam eden Demirci Efe’nin yardıma gelmesi konusu vardı evrakta. Uluborlu halkı Demirci Efe’nin Uluborlu’ya gelerek Uluborlu için kurulmuş bulunan gönüllü müfreze birliğindeki erlere atış talimi yaptırması istemiyorlardı.
Bir kere daha Uluborlu Reddi İlhak teşkilatına Isparta Jandarma Kumandanı Cemal Mersinli beyin emrini verdim. Bir türlü Müfreze birliği askerlerinin daha iyi atış yapmaları için Demirci Efe’nin Uluborlu’da bir hafta kalarak, askerlere atış kursu verilmesini Uluborlu halkı asla istemiyordu.
Demirci efenin Uluborlu’ya geliş daveti iptal edildi. İki adlı ulakla İğdecik köyüne haber salındı. Neyse ben durumu çözüme kavuşturdum. Bu işi evinde, Uluborlu Alâeddin mahalle sinde misafir kaldığım Ömer Çavuş’un (Ömer Çopur) müfreze askerlerine fazla mermi harca mamak kaydıyla atış dersi (talimi) verilmesi konusunda Reddi İlhak heyeti ve ben mutabık kaldık. Daha önce evinde konuşmuştum. (Müfreze Kumandanı Ömer Çavuş -Ömer Çopur- ‘a dedim. Senin atışın nasıl? Nişan alınan bir matahı vurabiliyor musun? Gönüllülere (askerlere) de aynısını yaptırabiliyor musun diye sormuştum. Ömer Çavuş (Çopur) şakacıydı. -Bi deneye lim be Ali Dede Hoca’m demişti.
Müfreze kumandanı Ömer Çavuş’la (Ömer Çopur) birlikte başkaları da vardı. Gönüllü asker lerden de birkaçı gelmişlerdi.
Uluborlu kasabası Harımarası’ ndaki bağ evleri arkasına gittik. Yanımızda Uluborlu Reddi İlhak cemiyeti azası Mustafa Hoca Efendi Mustafa Akmumcu (Kurmay Emekli Yüzbaşı), Ulu borlu Müftüsü Tahir Efendi, Uluborlu ’da nalbantlık yapan Hafızoğlu Hüseyin torunu küçük Hafız Hüseyin’de vardı.
Hafız Hüseyin göbeğinin büyükçe kısmını sımsıkı kapayan alalı beleli kuşağının cebinden bir at nalı çıkardı. Doğruca on beş adım attı. Ve ayva ağacı çatalına dik şekilde koydu.
Biz, birkaç kişi ve gönüllü askerler heyecanlandık.
Mavzerinin haznesine tek mermi yerleştiren Ömer Çavuş (Ömer Çopur) hiç nişan aldı. Tetiği çeker çekmez ayna görünümlü at nalı takla atarak yere düştü. Bir gönüllü arkalardan hızlıca düşen at nalını alıp yanımıza getirdi. At nalının tam ortasından çocuk gözü büyüklüğünde bir delik açılmış.
Hayretler içinde kalırken yanımdaki Müftü Tahir Bey "Eşhedü en la ilahe illallah...” getiriyordu. Bizler de Eşhedü’ yü tekrarladık.
Demirci Efe’nin Uluborlu’ya gelip Uluborlu’yu koruma müfreze birliği için silah atış dersi vermesini istememelerinde haklılarmış. 9 Mayıs1920 (1303) günü hiç unutamam.”
Ali Dede (Aksu) Efendi. Mevlevî Dergâhı Dedesi, Belediye Başkan Yardımcısı ve Isparta Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkan Yardımcısı, üyesi.
1920’lerde: “Vatanın bağrına dayanan hançeri” kurtarmak için Uluborlu halkı ayaklanır. “Kutlu düğünlerini” kutlamak için var güçleriyle işgalcilere karşı savaşmak için ant içerler.
Afyon Kocatepe’de savaşan Mehmetçiğin toplarının dumanı Kapıdağı semalarında gözükürken Selçuki’ nin Uluborlu’ su yerinde durmaz!
Selçuki’nin Uluborlu’su durmadı!
Kapı dağını, kalesini, Alâeddin camisini, Taş medresesini, Cirimbolu su kemerini, kiraz, ayva veren vatan toprağının muhtemel düşman işgaline karşı kenetlenir.
Saygıdeğer Uluborlu halkı ve Müfreze Kumandanı Çopuroğlu ile birlikte kanatlarını gelecek kuşaklara açıp yarınlarda bu toprakları “vatan “yapan, Türk’ün tarihindeki nice nice Ömerler den biri olmuşlar.
“Hazır ol” vaziyeti alıp gafil düşmanı Karagözlerin evinin bitişiğindeki çeşme bölgesinde nöbet tutmuşlar. Uluborlu çocuklarının gelecekte serbestçe elma ağaçlarının altına dökülen elmalar dan “elma kakı” yapmaları için. Yirmi dört saat Uluborlu müfrezesi tüfek çatar.
1920’lerin kara günlerinde Uluborlu Müfreze Kumandalı Çopuroğlu ile 41 arkadaşı başlarını Kapı dağı Yuvacce yaylasına doğru dikmişler. Girerse düşman Selçuklu, Osmanlı şehrine; düşmanı boğazlamak için vatan nöbeti tutarlar. Alâeddin Camii'nin mihrabına, Taş Medrese'nin taş kürsüsüne al bayrağımız renginde kiraz veren toprağına “yad” el değmesin diye. Ezan sesleri Uluborlu semalarında inlesin diye, çocukları özgürce oynasın diye, Mustafa Kemal’in medeniyet ışığı tüm vatan topraklarına yansısın diye!
İstiklal Savaşı Uluborlu Müfreze kolu kumandanı Çopuroğlu’na, Diğer nice Uluborlu’lu Ömerlere gönülden şükran, kucak dolusu güller gönderiyoruz. Rahat uyusunlar.