Başkan Başdeğirmen’ in Ailesinde bir de Doktor Paşa var  Saygıdeğer okuyucular, İyi ve iyi olmayan zamanlarda ayrım yapmadan vatandaşın yanı başında olan Başkan Şükrü Başdeğirmen’ in insani vasfını biliyorsunuz. Sınırları aşan sevgiyle yoğrulmuş ve de uygulamaya geçirdiği projeleri Türkiye’mizdeki diğer belediyelere örnek olmakta. Türkiye belediyeciliğine yeni bir boyut kazandırmakta olduğunu sevinçle izlemekteyiz..   Hemen hemen her hafta Türkiye’ mizin dört köşesinden belediyeler Isparta belediyeciliğindeki başarıları incelemek için gözlem ve tanıma heyetleri göndermekteler.  Yerel seçimlerde mensup olduğu partisinden Türkiye genelinde en fazla oy alıp birincilikle seçilen Başkan Başdeğirmen oldu. Bu nedenle sıra dışı başkanın tarihi geniş ailesini tanıma, okuyuculara tanıtma zorunluluğu doğdu.   Bir eğitimci olarak güzel davranışları diğer insanlara tanıtmak biz eğitimcilerin veya basının borcu olmalı! Başkan beyin tarihi (geçmiş) geniş aile çevresini,  tanımak sizin hakkınız.  Tanıtmak da bizim görevimizdir. Başdeğirmen’ in soy ağacını araştırdığımda; oldukça asaletlerine yakışan bir davranışla atalarının memleket hizmetinde her daim hizmet verdiklerini görüyoruz.                                            Hizmetlerini büyüten, sevgide büyüyen adam Başkan Başdeğirmen’ i daha da yakından tanımak her birimizin hakkıdır diye düşünüyorum.   Bayram Aygun-2025-Isparta”                                                                          ***  Başkan Başdeğirmen’ in geçmiş soy ağacında bir üçüncü Paşa dedelerinin olduğudur.  Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’ i küçüklüğünde yaşlı ebeveynlerince: “Benim paşa oğlum, paşa dedeleri gibi paşa olacak.” diyerek yetiştirildiğini hatırlatarak istiyorum.  Geçen yılki yerel seçimlerde Belediye Başkanlığını yeniden kazanan Şükrü Başdeğirmen’ i kutlamak için Başkan beyin dayısı Prof. Dr. Faruk Andaç Isparta’mıza gelmişlerdi.                                                  Başkan Başdeğirmen’ in dayısı İş Güvenliği Ve Çalışma Hukuku Profesörü ‘dür. Son yirmi yıldır iş kanunları Prof. Dr. Faruk Andaç’ ın hukuk çalışmaları doğrultusunda; Çalışma bakanlığı Faruk hocanın hukuki çalışmalarına göre iş hayatımızı düzenlediğini hatırlatmak isterim.  Çalışma ve İş hukuku profesörü Faruk hocayla üç buçuk saatlik bire bir sohbetimiz oldu. Sohbette sülalelerinde Vali Celalettin ve Çandır Paşaları konuştuk.                                                                          ***  (Padişah II. Selim Konya Valisi iken Çandır Paşa lakaplı Ahmet Paşayı (1567) Sütçüler Çandır bölgesine gönderir. Isparta Çandır bölgesindeki isyancılar temizlenir. Bu bölgedeki göçebe Yörük Türkmenler huzura kavuşulurlar. Konar- göçer Çandır ahalisi kendilerini isyancılardan kurtaran ve Konya’dan gönderilen Ahmet paşayı bağırlarına basarlar. Aslen Dere mahalleli değirmenci Başağalardan olan Paşa’yı unutmayan bölge insanı vefa borcu olarak “Çandır Ahmet Paşa” unvanıyla anmaya başlarlar.  İskender mahallesinde şimdi suyu kesilmiş Paşa Çeşmesi ‘ni Çandır Ahmet Paşa’ nın su ağasından sürekli akması için parasını verdiği ve çeşmeyi yaptırdığını yine Dağlıoğlu’nun notlarından okumaktayız.   Çandır Ahmet paşanın Araştırmacı ve Ün Dergisi Yazarı Hikmet Turhan Dağlıoğlu Dere-Yenice sanayi ve ticari bölgesi Un-Değirmenler Ağası Başağalar’ dan (Başkan Başdeğirmen) olduğunu yazar. Çandır Mehmet Paşa olmak üzere Başağalar veya Başdeğirmenler geniş sülalesinden iki Osmanlı paşasının olduğunu önceki yazılarımda belirtmiştim.   Başkan Başdeğirmen’ in dayısı Prof. Dr. Faruk Hoca’ nın belirli, belirsiz söylemlerinin arkasına gittim.  1934’ ten 1949’ a kadar Isparta Halkevi Ün Dergisi’ nin çıkarılmasında öncülük edenlerden birisi de yazar-araştırmacı Hikmet Turhan Dağlıoğlu’ luydu. Yüzlerce araştırma yazılarından birsi de Isparta Büyükleri araştırmasıdır. Bir bölümü 12. Cilt 133-134.(1945) sayısında yayınlanmış.  Başkan Başdeğirmenlerin geniş sülalesinde üçüncü bir Osmanlı Paşasının olduğuna ilişkin izleri buldum. İstanbul Fatih ‘te Namı diyar Bezmiâlem Vakıf Üniversitesinin Tıp fakültesi hastanesinin eski adıyla Gureba adlı bir hastanenin olduğunu duymuşsunuzdur. İşte Başdeğirmenler geniş sülalesinin içinden Ispartalı üçüncü paşamız Doktor Ahmet Süleyman beydir.                                                                                ***  Doktor Ahmet Süleyman Paşa: Yenice mahallesinden Dağlamacı Hüsna Anakadın adında deri hastalıkları için sıcak suyla dağlama şeklinde tedavi eden bir bayanın oğlu. 1843’ lerde Isparta’ya gönderilen son yeniçeri ağası (Komutanı) Celalettin Paşa ‘nın eşinin kardeşi. Celalettin Paşa 2025 Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’ in büyük büyük dedeleridir.   Dağlamacı Hüsna (Hesna) kadın şimdiki adı cilt kanseri benzeri deri hastalıklarında etkili tedavi etme yöntemiyle Isparta ve bölgede ünlendiğini anlıyoruz. 1850’ lerdeki ismi Şirpençe veya Aslanpençesi diye bilinen benzeri deri hastalıkları çıbanını kaynayan sıcak su yöntemiyle (Dağlama) yakarak; leke bırakmamak için Kitre macunu sürülerek eski tedavi yöntemi ile hastaları iyi eden biriymiş.  Dağlamacı Hesna kadının oğlu Doktor Ahmet Süleyman Paşa İstanbul Sultanahmet kitaplığında görevli akrabasının yanına okumak için gider. O zamanki tıp (Mekteb-i Tıbbiye) fakültesine girer. 1850’de mezun olur. Bezmiâlem Vakıf Üniversitesinde eski adı Gureba Hastanesi (Tıp Fakültesi Hastanesi)  göreve başlar Cerrahtır. Annesinden öğrendiği dağlama tedavilerini bu hastanede (eski yöntem, görenek) uygular. Hastalarına tedavi eder, oldukça olur kazanır. Fazlaca sevilen, tutulan Ispartalı Başağalar( Başdeğrmenler) sülalesinden olan Paşa doktor 38 yıl bu ünlü hastanenin başhekimliğini yapar..  Vakıf Guraba (Bezm-i Âlem ) hastanesini 1843’ te Padişah Abdülmecit’in annesi Bezm-i Alem Sultan kendi bütçesinden yaptırmıştır.180 yıldan dazla bu hastanemiz görev hastalarını kabul etmekte. İlk defa Ispartalı doktor paşa Ahmet Süleyman cildiye bölümünü açmıştır. Dağlama eski usulde Tedavi yöntemini başarıyla (Annesinden edindiği yöntemle) uygulamasından dolayı doktor arkadaşları kendisine “Koterci Ahmed PAŞA “ ismini takarlar.   1894’ te İstanbul da şiddetli deprem olur. Hastane kısmen yıkılmış. Ispartalı Koterci Cerrah Doktor Ahmet Paşa hastaneyi tekrar ayağa kaldırır. Yine hastanedeki zeytinyağı ile aydınlatma kandillerini kaldırmış. Yerine havagazı ile çalışan lambalar yerleştirmiş. Kulak ve göz bölümleri yine Osmanlı Anadolu’sunda ilk defa açtırmıştır.1909’ da vefat etmiş.   Doktor arkadaşlarına vasiyet olarak Isparta da bir Hilal-i Ahmer Kızılay hastanesi kurulmasını söylemiş. Hastanedeki arkadaşları bu vasiyeti ancak 1922’ lerde Kurtuluş savaşı yıllarında Isparta da bir Kızılay hastanesi açılmış. Afyon cephesinde savaşta yaralanan hastaların çoğu burada tedavi edilir. Şimdiki Turan mahallesinde halen kısmen sağlam olan camiye yakın bir büyük evde Kızılay hastanesi açılmıştır.   Sonuçta:   Önceki yazımda da vurguladığım gibi: Bugünlerde hayat pahalılığının yarattığı sıkıntıyı, tükenmekte olan umutlarımızın kalmadığı şu günlerde Başkan Başdeğirmen’ in Isparta ve çevresinde ezik yüreklere sevgiyle karılmış hizmet zinciri sunduğunu görmek bir nebze olsun yüreklerimize su serpmekte olduğudur.Araştırma Bayram AYGUN- 2025 Isparta