Gezgin bulunduğum Avustralya Kıta’ sının Viktorya eyaletinin Melbörn şehrinin tam ortasında Batı Trakyalılar’ın yani Gümilcine Müslüman-Türk bölgesinden gelmiş insanların Cami-Külliye de okutulacak mevlidi şerife davet edildim. Cuma namazından sonraydı.. Melbörne Hava meydanından Türkiye’den her hangi bir Türk giriş yapsa Batı Trakya Gümilcineli göçmen Irkdaşlarımızın haberleri oluyor. Batı Trakyalı Melbörn de kalan Müslümanların yıllarca Batı Trakya da ezilmişler. Türk hükümetleri Ecevit dönemi hariç hiç biri sahip çıkmamışlar. Yunan mezaliminden kaçıp gelmişler. 2004’deBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan dertlerini dinlemiş. Kısmen problemleri çözülmüş. Mücadele etmeye güçleri kalmamış. Trakya –Batıtrakya da 38 Müslüman köyü varmış Gümülcine’nin. Yunan jandarmasının tutuklayacağı anlarda kaçıp Avustralya’ya 30-40 yıl önce gelmişler. Avustralya Melbörn de Minaresine izin verilmeyen şip-şirin bir cami-mescid yapmışlar. Anadilleri Türkçe’mizi korumak amacıyla bir kaç sınıflı ilkokul derslikleri de var.Şahsımı gezdirdiler.. Veli ve öğrencilerle sohbet ettik. Duvarlarda Türkiye resimleri ve haritalarını asmışlar. Bütk Atatürk’ün resimleri ağırlıklı duvarlarda.. Aynı alan içinde, geniş bir saha da Kur’an öğrenme odaları ile bayan sohbet odaları ile, bir de erkeklere ait geniş bir sohbet odası mevcut külliyede.yemek salonları, Mevlevî eğitimli müzik salonları ve çalışmalarıyla sizleri büğülüyor. Duvarlarında ayet örnekleri, 1918 de kurulan Batı Trakya Türk Devleti haritası var. 18 ay Batı Trakya Türk Devleti ayakta durabilmiş. Türkiye’ den koruma desteği gelmeyince dayanamamışlar. Yunan komitacıları Gümilcine’ ye silahlı baskın yapıp devleti yılmışlar. Yülerce Müslüman-Türk’ü şehit etmişler. Cami-Külliye duvarlarında bu tür tarihi anlatımlari hayranlıkla, hüzünle, Türklüğünüzle, Müslümanlığınızla yücebir yerinizolduğunuzu anlıyorsunuz bir an!..bir kez daha hatırlıyorsunuz. Büyükçe bir resim duvarda: Milli Kahramanımız, Akrabamız Mustafa Kemal Atatürk yazılı bir portre ve Türk bayrağı’ mız duvardayerini almış. Yanında da diğer milli kahramanları Dr. Sadık Ahmet’in resmi duruyor. Portre resmin altında da: “...Ben bir Türk olduğum için hapse götürülüyorum. Eğer Türk olmak bir suç ise, burada tekrar ediyorum. Ben bir Türk‘ üm ve öyle kalacağım. Bu mesajımla Batı Trakya azınlığına sesleniyorum ve Türk olduklarını unutmamalarını söylüyorum. Haklarımızı birgün mutlaka alacağız.” Dr. SADIK AHMET.. Bu söz onlara daha da Müslüman-Türk kalmalarına, daha da Türkiye Cumhuriyeti’ne olan bağlılıkları, beklentileri umutları hiç kaybolmamış. Benim çocukluğumda konuşulan 45 yıl önceki kullanılan Türkçe kelimeler ağızlarında, canlı konuşulmakta..Her şeyleriyle Batıtrakyalı soydaşlarımızsizebenziyey, bizim gibi tavır ve vücuthareketleri, sözleri falan.. Diyanet İşleri Başkanlığı yıllar önce bu cami- külliyeye Türkiye’den imam tayin etmiş. Ve görevi biten imam memleketine dönmüş. Ama bir daha imam tayin edilmemiş. Eski imam geriye dönüp gönüllü çalışmakta. Hoca’ nın ağzından inanç, barış ve Türklük sevgisi var. Büyük salonda bay-bayan mevlidi şerifi huşu içinde izleyip dûalara katıldılar. Çocuklaraına disiplin vermişler ki o yavrularda büyük bir izleme gayretiyle mevlidi şerifi saatlerce izlemeleri başka bir güzellikti. Çocuklarına Büyük saygısı küçük sevgisi ilkesinde yetiştirdiklerini gözledim.Hayran kaldım.Çocuklarının kulaklarında küpe, kollarında dövme falan asla göremezsiniz.. Mevlidi şerifin okunma aralarında Batı Trakya Türk Derneği Mevlâna Musiki Heyet Yunus Emre’den müzikal eserler sundular.. İkram bölümü de başka bir kültürdü. Anadolu yemek usülleri var. Mevlidi şerif bitince bir-iki saatlik toplantı odasında kısa hasret giderme sohbet leri başadı. Sonra bay-bayan vedalaşıp bir başka gün buluşmak üzere vedalaştılar. Bayram AYGÜN-“SON32.com-egaeten.net -Melbörn-Viktorya Eyaleti -Avustralya