Konuşulan Tarih Yazarı Ispartalı Böcüzade Süleyman Sami yazdığı sözlü tarihinde o karanlık 1919’ların Isparta’sının Kurtuluş Savaşı günlerini anlatmışlar orijinal kitabında. “Isparta da Bir Düşman Uçağı Görüldü.. Ve ISPARTA Şehri Bombalandı”diye.1919’ları yazmışlar.
Aynı olayı Mevlevi Ali Dede’nin anılarından okumaktayız.
Ülkemizin yaşadığı o karanlık günlerde Isparta’mız Müftü Ve Milletvekili Hüseyin Hüsnü Özdamar, Isparta Belediye Başkan Yardımcısı Ahi Kasap Mevlevi Dergâhı Dedesi Ali Dede (Aksu) Efendi ve Belediye Başkanı, Milletvekili Mehmet Nadir Süldür Efendi ile birlikte ilginç bir taktikle Isparta İtalyan ve Yunan işgalinden kurtulur. Bu ilginç iddiaları şimdi öğreniyoruz.
8 Nisan 1919 Burdur’a giden İşgal Kuvvetleri İtalyan Temsilcisi Machese Ferante’dır. Regena Elene adlı İtalyan savaş gemisi Komutanı Amiral Gino Alessandro bir süre önce işgal ettikleri komşumuz Burdur sancağına gelir. Afyon’u işgal eden Yunan kuvvetleri Sandıklıya kadar gelip, Dinar ve Isparta’nın da işgalini düşünmekteler. Ancak İtalyan kuvvetleri de aynı anda Isparta ‘mızı işgale yönelmek için anlık düşünceler içindeler.
Bu tarihlerde Kahramanlarımızdan Hafız İbrahim Demiralay ile çete birliği adı verilen kuvvetleriyle Nazilli bölgesinde gönderilir. Batı Bölgesi Kumandanı Ali Fuat Cebesoy Demirci Efe adlı bir eşkıyayı İğdecik köyünde konuşlanmış. Muhtemel bölgemizi korunmaya çalışır.
Yukarı da saydığım Ispartalı kahramanlar birlikte işgalci İtalyan öncü birlik kuvvetleri temsilcileriyle birlikte bir aracı vasıtasıyla görüşmeyi denerler.
Yunan işgal kuvvetlerinin Isparta’yı işgal etme planları sonradan çıkmış. Isparta Ortodoks Hristiyanlık merkezidir. Pisidia Metropolitliği Isparta’dadır. Hz. İsa’nın yardımcısı unvanlı Elçi Pavlos’ un bir kışı geçirdiği yerdir. (Yalvaç ve Uluborlu ve Gönen Manastır bölgesinde) Yunanlılar Isparta ve bölgesi kutsallığından dolayı (sonradan) Yunan kuvvetleri Isparta’yı
1919’lu yıllarda işgal etmek isterler. İşgalci İtalyan kuvvetleriyle bu konuda anlaşamazlar. Antalya’yı, Burdur’u işgal eden İtalyanlar için Isparta da bir işgal edilmesi gereken yerdir. Avrupalı bağlaşık devletlerin kurguları budur. Isparta, Burdur işgal haritasında gösterilmiştir.
Yukarıda adlarını saydığım Ispartalı kahramanlarımız İtalyan İşgal kuvvetleri temsilcileriyle Antalya Kaş Kalkan bölgesi kırsalında bir görüşme yaparlar. İtalyan kuvvetleri şayet Isparta’nın muhtemel Yunanlılara karşı şehri savunacak silah ve mühimmat verilirse; şehir Yunanlılara karşı Isparta korunur fikri verilir. İtalyanlar bir kısmı parayla bir kısmı ise hibe olarak verilen silahlar Isparta’ya getirilir. Uluborlu bahçelikleriyle gönüllü insanlarımız için silah atış eğitimleri verilir. Sonra Isparta Kuvayı Milliye teşkilatı bir bildiri ile şehir İtalyan ve Yunan işgaline karşı korunacağı duyurulur.
“Isparta’da Bir Düşman Uçağı Görüldü, Isparta Şehri Bombalandı” demiştik.
Isparta sancağının işgal edilmesi için İtalyan ve Yunan’a karşı kahramanca savunulacağı fikrini duyan İtalyan İşgal Kuvvetleri Temsilcisi Machese Ferante ve savaş gemisi (Regena Elene) komutanı Amiral Gino Alessandro 8 Nisan 1919 Burdur’a gelirler. Yeni bir taktik uygulayan Isparta şehri kahramanlarına: Müftü ve Milletvekili Hüseyin Hüsnü Özdamar, Isparta Belediye Başkan Yardımcısı Ahi Kasap Mevlevi Dergâhı Dedesi Ali Dede (Aksu) Efendi ile Belediye Başkanı, Milletvekili Mehmet Nadir Süldür efendiye tehditler savururlar.
Öfkelerini alamayan İtalyan işgalci komutanlar Antalya’da konuşlu dört İtalyan savaş uçağı pilotlarına talimat vererek Isparta şehrinin bombalanmasını isterler. Ve bir bölümü küçük mezarlık olan (şimdi mezarlık büyümüş olup Asri Mezarlık adını almıştır) bir bölümü de mercimek ekilen alanlar bombalanır. Yirmiye yakın dört uçaktan bomba atıldığını Ali Dede Efendi’nin Kiler Hatıra Defteri’ nden de okuyoruz. Tehdit, korkutma amaçlı bir öfke birikimidir.
Bombalamadan Isparta halkı hiç etkilenmez, hatta milli duyguları daha da ileri seviyeye çıkar.
İşin İlginç Tarafına Gelince.
Gerek Isparta Tarihçisi Böcüzade gerek Mevlevi Dedesi Ali Dede Efendi notlarında konuyu şöyle değerlendirmişler kısacası.“..18.Ekim.1337 (1921) Salı günü, Burdur cihetinden gelen bir (İtalyan) Düşman uçağı (uçakları), Isparta'ya 15 - 20 bomba atmışsa da, bombalar mezarlıklara ve boş yerlere (mercimek ekilen alanlara) düştüğünden nüfus ve binaca bir kayıp olmadı..” diye yazmışlar.
1921 ‘in 18 Ekimi’ nde İtalyan Uçakları Asri mezarlık Ve Mercimek Alanlarını Bombalıyor.
Yine ileri yaşta olanlarınız hatırlarlar. İtalyanların bombalamasının ardından 57 yıl geçmişti. 19 Eylül 1976 tarihinde THY Boeing 727 uçağı İstanbul Antalya seferini yaparken Isparta Karatepe'ye düşmüştü. Uçakta yaşamını yitiren, Isparta Asri Mezarlığına gömülmüşlerdi İtalyan vatandaşları. Isparta’ya düşen uçağında bulunan 11 mürettebat ve 143 yolcunun hayatını kaybetmişti. Yani aynı bölge 57 yıl önce İtalyanlarca yirmi bomba atılarak Isparta toprakları bombalanıyordu. İtalyanlarca bombalanan bugünkü asri mezarlığın olduğu yerde bugün uçak kazasında ölen İtalyanlar gömülüdür. Isparta da düşen uçakta ölen cenazelerin yirmi kadarı ise şimdi Isparta Asri Mezarlık içinde bulunan Hristiyan mezarlığındalar.
Daha da ilginçliği: 1976’daki Isparta Karatepe uçak azasında ölen 20 kişi bu mezarlıkta. Bu mezarlıkta yatan kazazede İtalyanlar ataları olan İtalyanların attıkları bombaların düştüğü yerde sonsuz uykularındalar.
Şimdi Asri mezarlık olan o zaman bir kısmı mezarlık bir kısmı “mercimek ekim sahası” olan bölgede gömülü kazazedeler sonsuz uykularında. Yani yukarıda adlarını verdiğim İtalyan İşgalci kuvvetleri ve savaş gemisi komutanları ile aynı ülkenin vatandaşlarıdırlar.
“Allah’ın işine bakın” derler ya! İşte öyle. Bombaların düştüğü alanın bir bölümü mercimek alanı demiştim. Osmanlı yönetimi, Isparta Mutasarrıf valilinden beşer yıllığına kiralanırdı.
Bu alanları kiralayan Isparta İstiklal Savaşı kahramanlarımızdan Vekil ve Belediye başkanı Süldürzade Nadir Süldür efendinin teyzeoğlusuydu. Şimdiki Isparta Belediye Başkan yardımcısı Uğur Büyükçulcularla da akrabalıkları gözükmekte. Varlıklı işadamı Ciğercizade Hacı Mustafa efendiydi. Bu alanı gariban insanlara açmıştı. Bu alanlara mercimek ektiriyor. Mercimek pek su istemez. Ciğercizade bazı tarla ekimi, dikimi işi yapanlara sürdürüp mercimek ektiriyor. Çıkan ürünlerden sadece Isparta Acemler mahallesinde kalan gariban Müslim, Gayrimüslim Ermeni ve Rum insanlar faydalanırdı. Başkaca insanlar asla bu alanlarda yetişen mercimek ve diğer ürünlere saldırmazlardı.