Bayram AYGÜN
Köşe Yazarı
Bayram AYGÜN
 

Isparta Dağları Şifa dağıtıyordu?

  Modern tıbbın pek geride olduğu Osmanlı idari dönemlerinde Isparta sancak ahalisi Müslüman, Rum, Acem (Ermeni) insanları bir birlerinin inançlarına, ahlaki, gelenek dokularına saygılı olmuşlar.   Birlikte, Yüce Allah’ın verdiği tabiattaki otları, çöpleri tedavilerinde kullanmasını bilmişler. Isparta sancağından olan Müslim ve Gayrimüslimler birbirlerini anlamak, duymak yardımlaşmak isterlerdi. Birbirlerine tahammül ederlerdi. Dahası; birbirlerini susturmak isteyenlere asla izin vermezler. Bu güzellik sadece Isparta, Burdur sancaklarında görüldü. Güzelliği zemin hazırlayan Isparta Ahi Kasap (Mevlevi) tekkesiydi.  1923 den 1926 ya kadar Tütüncü Zade Mehmet Ali Efendi Isparta Belediye başkanıydı. Aynı zamanda Atabey tütünlerini devlet adına yasal satın alma hakkı bulunan mültezimdi.   Tütünden elde edilen yüzdelerle işsiz gençler için halı dokuma kursları açmış. Çok sayıda insanlarımızın evine sıcak para girmiş. İşte Isparta Belediye Başkanı Tütüncüzade Ahmed Ali Efendi hafızdı. Yazı azmayı özellikle hatıra yazmayı iş edinmiş. Birkaç defter cildi el yazma Isparta hatıralarını kendi yazdığı gibi kendinden önce 1868’ lerde yazılmış hatıraları derleyip kendi hatıra defterlerine geçirip ölümsüzleştirmiştir.   Covid19 döneminde kaybettiğimiz eski ŞAİK Lisesi Müdürü rahmetli Sümer Şenol Hoca Kültür Müdürlüğünü bir süre vekâleten yürütmüştü. Isparta’ya ait tüm yazma kitap ve defterleri Konya’ ya (resmi istek üzerine) göndermiş. Bana göre hata edilmiş! Bize ait bir tarihi belgeler Isparta da kalmalıydı. Konya da, Selçuklu ve Necmeddin Üniversiteleri, Konya Kültür müdürlüğü kitaplıklarında, depolarında araştırmacılara konu olmuş. Bize ait belgeler kontrolsüz biçimde dağılıp gitmiş.   Isparta’ya ait eserlerden bazı bölümlerini içeren kopya özetlerini zor zahmet Konya akademik çevrelerden kopyalarını edinmeye çalışıyorum. Tütüncüzaden’ nin Belediye başkanıyken tuttuğu hatıra defterinde Sülübey (Kurtuluş)  mahallesinde 1868’ lerde mahalle imamı, muhtarı İğcizade torunu İbrahimoğlu Salih Efendi’den bir araştırma hatırasını defterine yazmış. (Süle (Sülü) Bey Selçuklu döneminde Konya Valisi, Isparta Sülübey(Hz. Mevlana döneminde)  mahallesinden.                        Isparta-Burdur Bayırlarında Yetişen Otlar Şifalı Otlardı.  Sağlıkta, sanayide kullanılan, Isparta bayırlarında bolca bulunan dikenimsi Geven yani Kitre otundan bahsedilen konuları Belediye Başkanı Tütüncüzade’ nin anı defterinden okuyorum.  Ispartalılar söz konusu dış satım ürünün adını Geven otu veya Kitre zamkı olarak bilirlerdi. Eczacılıkta (Sağlık), boya, tekstil alanlarında yaygın kullanılırdı. Bitkinin posaları hayvanlara yedirildiğinde bol süt elde edilir, hastalıklarına iyi gelirdi. Halen de dünya eczacılığında kullanılmakta.  1867’ lerde, sonrasında, 1924’ lere kadar Kitre sakızı dış satımı Isparta’da oturan bazı aileler için doyurucu gelir kaynağıydı. Emre, Öküzbattı, Dere, Doğancı, Yenice mahallelerinde oturan Müslüman ve Gayrimüslim Isparta Rum, Acem (Ermeni,) aileleri kitre- geven otu toplama işiyle kazançlarını) artırdıklarını belgelerden okumaktayız..   Bu işle uğraşanlar ise:  Dere mahallesi Isparta sancağının orta çaplı sanayi bölgesidir. Sanayi ağalar kurulu yönetim üyelerinden Fişenkçioğlu değirmenci Kadir ağa, hacı Mehmedoğlu Halil Ağa ((Mutaf: keçi kılından çul, yem torbası yapımı işini yapardı, simdi torunları mevcut), Boduroğlu Süleyman oğlu Rüstem ağa (Şimdi sülalesine mensup insanlarımız mevcut )  Oduncu oğlu Deli Mahmud, Dereli hafızali (Daha sonra İzmir’e göçüp afyon sakızı, kitre, gülyağı, halı, boğasa kumaşı, kilim, keçe tüccarıydı. İzmir Sandıkçılar bölgesinde büyük mağaza sahibi oldu.)  İğcizade Süleyman ağa (1879’dan sonra ailenin bir kısmı İzmir’de yün, Kitre, gülyağı, halı buğday ticaretini devam ederler.  Sanayi Ağası Başağa Süleyman Ağa (Baş Değirmenler yanı (2024) Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’ ın ataları)  Rum, Ermeni, Müslüman gençlerin topladıkları geven yanı kitre bitkilerini yarı işlenmiş halde satın alırlar. Bazı Rum ve Ermeni evlerinde toplanan geven bitkisi işlenir. Dere Sanayi ve Un ağası Başağa başta olmak üzere; bunları alarak İzmir bölgesine satarlar. Elde edilen gelir Isparta sancağının gözüken bayındırlık hizmetlerine de pay ayrılırdı.     Geven yanı Kitre bitkisi ticaretini yapanlardan Gayrimüslim Rum,  Ermeni aile tüccarlarından bazıları da şunlardı. (Şunu da hatırlatmalıyım. Isparta sancağında Müslüman ailelerin sadece erkekleri, Rum ve Ermeni Gayrimüslim ailelerde ise ailenin tamamı tacir-tüccarlık işini aile boyu yaparlardı.) Her bir aile üyesi sorumluluk karşılığında da ticaretten ya da tarımsal uğraşıdan pay alır. Aile şirketi gibi olduklarını düşünebiliriz.  Kitre-Geven bitkisini toplatma, yarı mamul haline getirme, satış işiyle uğraşan ailelerden bazıları şöyle: Kiryoslar ailesi, Sıhhatci Yeremiyeler ailesi Osmanlı da eczacı silsile Rum ailesiydiler. Şimdiki Şifa-Aytaç eczanesi sahipleri söz konusu eczaneyi bu Rum ailesinden 1926’da Eczacı Aytaçların babaları( Rum eczanesini) devralırlar. Tarihi Veremiye veya Yeremiye eczanesi Şifa eczanesi adıyla bu tarihte Müslümanların eline geçmiş oldu.  Geven otunu evlerinde kurutup, daha önce köklerini çizip sütünü çıkarmak suretiyle hem kurutulmuş toz hali hem de sıvı şurup şeklinde öncelikle üşütme hastalıklarında kullanılırdı. Bunu işleyen aileler şişeler içinde her dönemde Veremiye Rum eczanesinde satışı yapılırdı. Evlerinde ilaç yapan Rum, Ermeni ve Müslim ailelerden bazıları: Volkanlar, Lansorler, Vanhalenler, Gülderenler, Çebiler, Sinemler, Alisoğlugiller, Simonyanler, Güldaneyangiller Güresengiller, Marikadınlar, Sakallıgadingiller,  Gömmeyeniler, Artinerler gibi…  Kitre-geven otunun yoğun bulunduğu Isparta dağ sırt ve bayırlıkları: Yenice Düldül yatağı köprüsü bölgesi, Gökçay sırtları, Sarı dere bölgesi, Dere İlesbi bağları çevresi, Anık deresi bölgesi, Fişenkçi ve Yenice Rum kahvesi bölgesi yoğun Geven oto bölgesidir.   bölgenin geven otlarının sağlık alanlarında bilhassa kullanıldığı, arandığını tekraren söyleyebiliriz. Sanayi alanında kumaş boyacılığında tercih edilen Kitre-geven bitkisi diğerinden farklı olup Isparta sancağının şu alanlarında kendiliğinden yetişen yerlerdir.   Hüseyinbaş, Kumbağlar bayır kumluklarında, Dere mahallesi Beldibi ile Başdeğirmenlerin (şimdiki belediye başkanı Şükrü Başdeğirmen) arazilerinde, Düldül ayağı, Kanlıkoz sivrisi dik alanları, Gölcük deresi Çamlıca sırtlarında yetişenlerin beyaz yapraklı oluşuyla tanınmakta. Beyaz Yapraklı olanların daha kıymetli olduğudur. Bir okka su elli kuruştu.  Kızılyapraklı, Beyaz,  Terza cinsi, türlerinin söz konusu Kirazlıdere alanlarda yoğun biçimde ürün olarak yetişmekte. Osmanlı bütçesine ve de Ispartalı ahalisinin vaz geçilmez geliri oldu uzun süre.  Araştırma: Bayram AYGUN 2024-Isparta   
Ekleme Tarihi: 22 Aralık 2024 - Pazar

Isparta Dağları Şifa dağıtıyordu?

 

Modern tıbbın pek geride olduğu Osmanlı idari dönemlerinde Isparta sancak ahalisi Müslüman, Rum, Acem (Ermeni) insanları bir birlerinin inançlarına, ahlaki, gelenek dokularına saygılı olmuşlar.  

Birlikte, Yüce Allah’ın verdiği tabiattaki otları, çöpleri tedavilerinde kullanmasını bilmişler. Isparta sancağından olan Müslim ve Gayrimüslimler birbirlerini anlamak, duymak yardımlaşmak isterlerdi. Birbirlerine tahammül ederlerdi. Dahası; birbirlerini susturmak isteyenlere asla izin vermezler. Bu güzellik sadece Isparta, Burdur sancaklarında görüldü. Güzelliği zemin hazırlayan Isparta Ahi Kasap (Mevlevi) tekkesiydi. 

1923 den 1926 ya kadar Tütüncü Zade Mehmet Ali Efendi Isparta Belediye başkanıydı. Aynı zamanda Atabey tütünlerini devlet adına yasal satın alma hakkı bulunan mültezimdi.  

Tütünden elde edilen yüzdelerle işsiz gençler için halı dokuma kursları açmış. Çok sayıda insanlarımızın evine sıcak para girmiş. İşte Isparta Belediye Başkanı Tütüncüzade Ahmed Ali Efendi hafızdı. Yazı azmayı özellikle hatıra yazmayı iş edinmiş. Birkaç defter cildi el yazma Isparta hatıralarını kendi yazdığı gibi kendinden önce 1868’ lerde yazılmış hatıraları derleyip kendi hatıra defterlerine geçirip ölümsüzleştirmiştir.  

Covid19 döneminde kaybettiğimiz eski ŞAİK Lisesi Müdürü rahmetli Sümer Şenol Hoca Kültür Müdürlüğünü bir süre vekâleten yürütmüştü. Isparta’ya ait tüm yazma kitap ve defterleri Konya’ ya (resmi istek üzerine) göndermiş. Bana göre hata edilmiş! Bize ait bir tarihi belgeler Isparta da kalmalıydı. Konya da, Selçuklu ve Necmeddin Üniversiteleri, Konya Kültür müdürlüğü kitaplıklarında, depolarında araştırmacılara konu olmuş. Bize ait belgeler kontrolsüz biçimde dağılıp gitmiş. 

 Isparta’ya ait eserlerden bazı bölümlerini içeren kopya özetlerini zor zahmet Konya akademik çevrelerden kopyalarını edinmeye çalışıyorum. Tütüncüzaden’ nin Belediye başkanıyken tuttuğu hatıra defterinde Sülübey (Kurtuluş)  mahallesinde 1868’ lerde mahalle imamı, muhtarı İğcizade torunu İbrahimoğlu Salih Efendi’den bir araştırma hatırasını defterine yazmış. (Süle (Sülü) Bey Selçuklu döneminde Konya Valisi, Isparta Sülübey(Hz. Mevlana döneminde)  mahallesinden.  

                     Isparta-Burdur Bayırlarında Yetişen Otlar Şifalı Otlardı. 

Sağlıkta, sanayide kullanılan, Isparta bayırlarında bolca bulunan dikenimsi Geven yani Kitre otundan bahsedilen konuları Belediye Başkanı Tütüncüzade’ nin anı defterinden okuyorum. 

Ispartalılar söz konusu dış satım ürünün adını Geven otu veya Kitre zamkı olarak bilirlerdi. Eczacılıkta (Sağlık), boya, tekstil alanlarında yaygın kullanılırdı. Bitkinin posaları hayvanlara yedirildiğinde bol süt elde edilir, hastalıklarına iyi gelirdi. Halen de dünya eczacılığında kullanılmakta. 

1867’ lerde, sonrasında, 1924’ lere kadar Kitre sakızı dış satımı Isparta’da oturan bazı aileler için doyurucu gelir kaynağıydı. Emre, Öküzbattı, Dere, Doğancı, Yenice mahallelerinde oturan Müslüman ve Gayrimüslim Isparta Rum, Acem (Ermeni,) aileleri kitre- geven otu toplama işiyle kazançlarını) artırdıklarını belgelerden okumaktayız..  

Bu işle uğraşanlar ise: 

Dere mahallesi Isparta sancağının orta çaplı sanayi bölgesidir. Sanayi ağalar kurulu yönetim üyelerinden Fişenkçioğlu değirmenci Kadir ağa, hacı Mehmedoğlu Halil Ağa ((Mutaf: keçi kılından çul, yem torbası yapımı işini yapardı, simdi torunları mevcut), Boduroğlu Süleyman oğlu Rüstem ağa (Şimdi sülalesine mensup insanlarımız mevcut ) 

Oduncu oğlu Deli Mahmud, Dereli hafızali (Daha sonra İzmir’e göçüp afyon sakızı, kitre, gülyağı, halı, boğasa kumaşı, kilim, keçe tüccarıydı. İzmir Sandıkçılar bölgesinde büyük mağaza sahibi oldu.)  İğcizade Süleyman ağa (1879’dan sonra ailenin bir kısmı İzmir’de yün, Kitre, gülyağı, halı buğday ticaretini devam ederler. 

Sanayi Ağası Başağa Süleyman Ağa (Baş Değirmenler yanı (2024) Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’ ın ataları) 

Rum, Ermeni, Müslüman gençlerin topladıkları geven yanı kitre bitkilerini yarı işlenmiş halde satın alırlar. Bazı Rum ve Ermeni evlerinde toplanan geven bitkisi işlenir. Dere Sanayi ve Un ağası Başağa başta olmak üzere; bunları alarak İzmir bölgesine satarlar. Elde edilen gelir Isparta sancağının gözüken bayındırlık hizmetlerine de pay ayrılırdı.  

 

Geven yanı Kitre bitkisi ticaretini yapanlardan Gayrimüslim Rum,  Ermeni aile tüccarlarından bazıları da şunlardı. (Şunu da hatırlatmalıyım. Isparta sancağında Müslüman ailelerin sadece erkekleri, Rum ve Ermeni Gayrimüslim ailelerde ise ailenin tamamı tacir-tüccarlık işini aile boyu yaparlardı.) Her bir aile üyesi sorumluluk karşılığında da ticaretten ya da tarımsal uğraşıdan pay alır. Aile şirketi gibi olduklarını düşünebiliriz. 

Kitre-Geven bitkisini toplatma, yarı mamul haline getirme, satış işiyle uğraşan ailelerden bazıları şöyle: Kiryoslar ailesi, Sıhhatci Yeremiyeler ailesi Osmanlı da eczacı silsile Rum ailesiydiler. Şimdiki Şifa-Aytaç eczanesi sahipleri söz konusu eczaneyi bu Rum ailesinden 1926’da Eczacı Aytaçların babaları( Rum eczanesini) devralırlar. Tarihi Veremiye veya Yeremiye eczanesi Şifa eczanesi adıyla bu tarihte Müslümanların eline geçmiş oldu. 

Geven otunu evlerinde kurutup, daha önce köklerini çizip sütünü çıkarmak suretiyle hem kurutulmuş toz hali hem de sıvı şurup şeklinde öncelikle üşütme hastalıklarında kullanılırdı. Bunu işleyen aileler şişeler içinde her dönemde Veremiye Rum eczanesinde satışı yapılırdı. Evlerinde ilaç yapan Rum, Ermeni ve Müslim ailelerden bazıları: Volkanlar, Lansorler, Vanhalenler, Gülderenler, Çebiler, Sinemler, Alisoğlugiller, Simonyanler, Güldaneyangiller Güresengiller, Marikadınlar, Sakallıgadingiller,  Gömmeyeniler, Artinerler gibi… 

Kitre-geven otunun yoğun bulunduğu Isparta dağ sırt ve bayırlıkları: Yenice Düldül yatağı köprüsü bölgesi, Gökçay sırtları, Sarı dere bölgesi, Dere İlesbi bağları çevresi, Anık deresi bölgesi, Fişenkçi ve Yenice Rum kahvesi bölgesi yoğun Geven oto bölgesidir.  

bölgenin geven otlarının sağlık alanlarında bilhassa kullanıldığı, arandığını tekraren söyleyebiliriz. Sanayi alanında kumaş boyacılığında tercih edilen Kitre-geven bitkisi diğerinden farklı olup Isparta sancağının şu alanlarında kendiliğinden yetişen yerlerdir.  

Hüseyinbaş, Kumbağlar bayır kumluklarında, Dere mahallesi Beldibi ile Başdeğirmenlerin (şimdiki belediye başkanı Şükrü Başdeğirmen) arazilerinde, Düldül ayağı, Kanlıkoz sivrisi dik alanları, Gölcük deresi Çamlıca sırtlarında yetişenlerin beyaz yapraklı oluşuyla tanınmakta. Beyaz Yapraklı olanların daha kıymetli olduğudur. Bir okka su elli kuruştu.  Kızılyapraklı, Beyaz,  Terza cinsi, türlerinin söz konusu Kirazlıdere alanlarda yoğun biçimde ürün olarak yetişmekte. Osmanlı bütçesine ve de Ispartalı ahalisinin vaz geçilmez geliri oldu uzun süre. 

Araştırma: Bayram AYGUN 2024-Isparta 

 

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.