2006’ da kanunla kurulan “Kent Konsey’leri Isparta ’ da, diğer illere göre en geç teşekkül ettirildi.“Kent Konsey’lerine Türkiye genelinde yerel yönetimlere uyarıcı, devlet hizmetlerini takip etmek gibi bir zahiri (yapay) görevi kanunla verilmiştir.
Kent’in eksikliklerini yerel, resmi yönetimdeki aksaklıkları öneri , tavsiye projeleriyle şehrin kalkınması için yerel, devlet hizmetlerinin hızlanması sağlamaktır. Örneğin, Bursa’dan biliyorum. Görev yaptım. Bursa’daki “Kent Konseyi”nin adı:”Yerel 21”dir. Kent konseyinin tavsiyeleriyle Bursa’ da devasa eserler yapıldı. Tramvaydan, kayak merkezinin işleyişi, Timsah’lı spordan turizm, Osmanlı eserlerinin onarılıp turizm dünyasına açılması gibi başarılarındaki pay: Bursa Kent konseyinin olmuştur.
“Kent konsey”lerinin gereken bütçesi kanunda yazdığı gibi belediyelerce sağlanır. Bundan dolayı şehirlerdeki “Kent Konsey’lerinin yönetimini belediyeler kendi bünyelerinde gördükleri ve emirleri altına aldıkları bir gerçektir. Böylece beklendiği gibi şehirlere kanunun elverdiği yönünde hizmetler gelmemekte. Yerel yönetim anlamında bunlardan birisi de ilimiz Isparta’ dır... Türkiye genelinde bazı vilayetler hariç “Kent konsey”lerini, üyelerin seçimini belediyeler kendi bildiği şekilde seçtirmekte.
Isparta “Kent Konseyi” nin üyelerinin neye göre seçildiği başka bir hayret, tuhaflık olduğunu söylemek yerinde olur.
Isparta’nın ilk “Kent Konseyi” başkanı olan Sayın Hoca’ m Prof. Dr. Mahmut Bülbül mesleğinde çok çok başarılı olduğu halde “Kent Konseyi” görevinde pek kafasındakileri Isparta’mızın kalkınmasında pek istenen olmadı. Çünkü dediğim gibi “Kent Konsey”leri Türkiye’miz genelinde, genellikle seçilmiş Belediye başkanlarının hizasında giderek; Belediye başkanlarına bir şekilde muhalefet edemiyorlar, sözleri tutulmuyor.
Geçtiğimiz Salı günü 24 Ekim 2017 Isparta’ da Yeni Isparta “Kent Konseyi” seçimi vardı. Tabi Prof. Mahmut Bülbül Hoca’ m, kafasındaki kalkınmışlık tavsiyelerini uygulama imkânı bulamadığını düşünmekteyim. Bundan dolayı da yarıştan çekildililer.
Yeni Isparta “Kent Konseyi” Isparta Eczacılar Odası Başkanı Sayın Ramazan Ziya Örmeci seçildiler. Hayırlı olsun.
Beklentimiz, Isparta’ mızın kalkınmasında, tüm meselelerin hassasiyletle ele alınmasında “yeni Kant Konseyi” yönetimi diğer il’ lerin seviyesine ulaşmamızda serin rüzgâr olurlar.
Isparta Tarihi yazarı Böcüzade Süleyman Sami’nin akrabalarından, İlk tarihi Eczane’yi Isparta’da açan aileden Eczacı Mustafa Aytaç (ki Organize Sanayi’nin, Süleyman Demirel havaalanının, Dere boğazı yolunun, Isparta Sporun, Süleyman
Demirel üniversitesinin ilk kuruluşlarının başoyuncusudur) Diyabet derneğinin, Başkanı şöyle diyor:
-“ Dere boğazı yolu yapımı 1942’de başladı. Gayretlerimizle bu hale geldi. Ama devlet desteği olmadığı için 75 yıldır bir bu yol bitirilemedi. Eğirdir yolu da 25 yıldır bitirilemedi. Dere boğazı yolu Isparta için çıkış kapısıdır. Isparta’nın uygarlığı yakalama da bir iddiadır, ülküdür, onurdur. Ama Isparta’mıza karşı siyasilerin algısıyla Isparta kalkınamadı” diyor.
İşte ”Kent Konseyi” yasası bu tür siyaseten ya da yerel yönetim lerin önünü açacak, onlara yol gösterebilecek anlamı taşır.
Kent konseyinden şahsım olarak çok şey bekliyorum. Kalkın ma rüzgârını estirmeleri gerekir Isparta da. Isparta’ mız “koca bir köy” olmamalı. Ya da Isparta’mız şimdi Gül, halı, elma,kiraz ile anılmıyor artık. Isparta, başka şehirlerde üniversitesiyle değil; APART şehri, apart tüccarlarıyla dolu bir şehir olmasıyla anılıyor. Ne acı! Komşumuz, Konya, Afyon hatta Budur Güneş ışıklarıyla kalkınırken Isparta’mız Muğla’nın ilçesi Fethiye’ nin kalkınmışlığının çeyreğini bile yakalayamadı.
Şehrimizin yapılaşmasının çirkin olmadığını savunanız var mı! Osmanlı Rum evleri bir bir yakılıyor, yıkılıyor. Kim bizi bu çirkin yapılaşmaya mahkûm ediyor..
Çocuklarınızın hatırı için: Çam’ ların Gül’ lerin, sarmaşıkların, servilerin, çiçeklerin hatırı için: Yeni Kent Konseyi Yönetimi doğa, sağlık, kalkınma, şehirleşme, insan ilişkileri davalarına sahip çıkmalı.
Yoksa; Tarih baba; sizlerin; Kutsal bir Kalkınma, çağdaş bir kent olma savaşınızda yanlış rüzgâr estirdiğinizi yazarsa torunlarımız üzülmezler mi?
Bayram AYGÜN: E.Öğretmen,Köşe yazarı 2017 -Isparta