Saygıdeğer Ispartalılar, ilçelerinde, köylerinde oturan hemşerilerim. Oturmakta olduğunuz bu topraklar ya da Yunanlıların deyimiyle Pisidia toprakları Anadolu’nun güngörmüş, savaş görmüş, acılar çekmiş güzel de günler yaşamış topraklardır.
Toros heybetli sıradağlarının batısında yer alan Isparta ve bölgesinin tarih öncesi çağlardan yüzyılımızın başına kadar bir efsane, efsaneler ülkesi olduğunu bir de benden dinleyin. Pisidia denilen Isparta, Yalvaç, Uluborlu, Eğirdir ve bölgesi tarihi geçmişinden günümüze kadar yoğun ve derin ormanları, dik yamaçları, vadileri, nehirleri ile Pisidia adını almış. Türk tarihinde belirtilmeyen daha çok enteresan olayların geçtiği bir bölge olduğunu söyleyebilirim.
Üzerinde oturduğunuz Psidia (Isparta) bölgesi büyük nüfus hareketlerini, göçleri, iç savaşları, yüzyıllar boyunca devamla fetihleri yaşamış. Kurtuluş savaşının kazanılmasında destek bölgesi olarak kayda geçmiş olduğunu sonradan Yunanistan’a göç ettikten sonra Isparta Rum Atina Nea Ionia bölgesindeki dernek yayın organı dergilerde dile getirir. Uzun ömrü süresince aklı hep Uluborlu, Isparta ve bölgesinde kalmıştır.
Isparta’nın (Pisidia'nın) dağlık ve kahraman insanlarının Anadolu’yu ve Müslümanlığı koruyan insanlar topluluğu olduğunu kitap ve dergi yazılarında belirtmiştir. Isparta, Uluborlu, Barla, karşı tarafta yenice, Yalvaç, Eğirdir ve Nis adası için Vassilios Filosoglou (Fileoğlu)” Küçük Asya’ nın Sparta’ sı (Isparta) “diyor.
Vassilios Filosoglou (Fileoğlu) yazdığı Yunanca sosyal tarih kitabının içindeki makalelerden birinde MÖ331’de Isparta bölgesine gelir Yunan Makedonya kralı Büyük İskender. Uluborlu ’da bir müddet kalır, soğukların geçmesini bekler. Sagalassos yani Ağlasun ile Uluborlu’ yu (Apollonia) kardeş şehir ilan eder) şehirlerini anlatır. Sagalassosluların önlerine şarap testisini koyup taptıklarını görür. MÖ331’de yine: Uluborluların ise Kapı Dağı’ nı önüne doğru, ayakta taptıklarını yazar.
Bizans İmparatorluğu'nun en parlak döneminde Pisidia Uluborlu’su, , Güney Frigya MÖ 6.
Yüzyılda (Antik Yunan)uygarlığınca Ferik ya da Firig uygarlığınca (tavuk) çok kutsaldı. Taptıkları yerel tanrılardan birisi olduğunu yazıyor Isparta’lı hukukçu ve tarihçi Vassilios Filosoglou. 1886’larda Uluborlu’lu bir tüccar –demirci Rum ailesinin zeki oğlu Vassilios Filosoglou (Fileoğlu) ‘nu Sultan II: Abdülhamid Han çocuk yaşta Osmanlı sarayına götürür, hukuk eğitimi verdirtir.. Hukuk öğrencisi olduğu sıralarda Uluborlu, Isparta Psidia bölgesinin tarihini yazar.
1915’te Isparta’ dan (Uluborlu) Çanakkale savaşına Osmanlı İmparatorluğu adına katılır. Onursal Paşalığa bir anda yükseltilmiş Gayrımüslim Isparta’ lı unvanı verilmiştir. Dört kızı 1923 Lozan Mübadil anlaşması gereği Müslümanlığı seçtikleri için Yunanistan’a gitmezler, Isparta’da kalırlar. Kendisi, eşi Lozan Mübadili olarak Yunanistan’a göç ederler.
İstanbul’da Sultan II: Abdülhamid Han’ın desteğiyle İstanbul da batılı eğitim veren Hukuk tahsilini bitirdikten sonra Uluborlu’ya döner. Beşer hafta Uluborlu, Isparta, Eğirdir Nis’te yerleşik kalır. Bu esnada hem vatandaşlara batılı anlamda yeni çağdaş hukuk haklarını anlatmaya çalışırken, bölgenin (Isparta’nın) tarihini yazar. ( Orijinal Yunanca kopyası Selanik’teki torunları tarafından makaleler yazmak, yayınlamak üzere şahsıma verildi.) Doğduğu Uluborlu, Isparta topraklarına karşı minnet duygularını yerine getirmek ister.1910’ larda memleketi Uluborlu’ya gelir. Batılı anlamda hukuk sal bilgileri vermek üzere Isparta, Uluborlu, Eğirdir ve Nis adasına katır sırtında dolaşır. Vatandaşların medeni hukuk, hakları hakkında insanları bilgilendirmeye, bilinçlendirmeye başlar.
Yazdığı Sosyal Tarih kitabında Psidya (Isparta) insanlarının, bölgesinin İlk Çağ’dan Helenizm’in (Yunan) etkisinden kurtuluncaya kadarki döneminin yaşam biçimlerini (günlük yaşamı) ele alır anlatımları yazıya geçirir. El yazma Isparta bölgesinin sosyal tarih makalelerle dolu kitabının bir kopyasını Isparta metropolitliğine bir örneğini de yanında Yunanistan’a taşır. Isparta ve bölgesindeki tarihi yerleri birbir anlatılır. Olağanüstü diplomatik yeteneğe sahip Isparta bölgesinde konuşulan tarihi süreç içindeki dilleri, kelimeleri, (İslam ve Ortodoks insanlarınca söylenen) atasözlerini sosyal tarih kitabında sıralar, anlatır.
Ispartalılar Atina Nea Ionia Rum derneğince Yunanca bastırılan kitapta en ilgici şu oldu. Gönen yani Roma şehir devleti Gönen’de tüm Roma metal paralarının Gönen Yuvecca yaylasında bulunan köyde bastırılıyormuş. Tüm Roma şehir devletlerine buradan dağıtılıyormuş veya dökümü yapılıyormuş. Askeri açıdan burası güvenceli bölgeymiş..
Gönen yani Konana da Manastır bölgesinde bir Ortodoks küçük çaplı manastır kilise varmış.
MS 46’da 13. Hz. İsa Havarisi Aziz Elçi Pavlos’ u Roma askerleri öldürmek için takip ederler. Aziz Elçi Pavlos’ ta Gönen Manastır bölgesinde bir Gönen’ li çobanın kulübesine sığınır, kış’ ı burada geçirir.. Bu kutsallıktan dolayı da 1794’te küçük çaplı “Manastır Kilise” inşa ederler. Bir de: Gönen’in Manastır bölgesi ile Gönen Uluborlu arka, ara yolu kutsalmış. Ortodoksların kutsal kitaplarında (Luka1:19) bölümünde bu durum anlatılır.
Bu bölgeye bir küçük manastır inşa ederler. Gönen bölgesinde şimdi Yunus Emre akrabalarının yattığı mezarlık bölgesindeki Ortodoks Manastırını 1794’te İzmir’den gelen kilise işçileri manastırı yıkıp, taşları numaralarlar. Sonra kıl torbalarla kervan marifetiyle İzmir’e oradan Yunanistan’ın Manastır bölgesine götürüp manastırı yeniden inşa ederler.
Uluborlu’nun liderliğinde Isparta ve diğer bölgelerin 1910’a kadarki önemli bir ekonomik kalkınma ve kültürel faaliyetlerini (Müslüman ve Rum ahalinin bir birleriyle olan ticari, kültürel, bağlarını) yazarken; Isparta bölgesinin ticaretin, tarımın, hayvancılığın, dokumanın İslami ve diğer dini kültürlerin merkezi olduğunu örneklerle anlatır.