Bayram AYGÜN
Köşe Yazarı
Bayram AYGÜN
 

KANLIKOZ’ UN HATIRASI DA CANLANDIRILMIŞ

  Eğe turizm sahillerini aratmayacak görünüşte. Özellikle yaz mevsiminde Isparta şehrinin ısı derecesinden beş, altı derece daha serin, vadi içinde, rengârenk görüntüsü ve Kanlıkoz Kanlıkoz tepesinden kulakları doldururcasına akan su hışırtılı ağlayan şelalesi ile insana dinleti ruhu veren bir görüntüde. Başkan Başdeğirmen’ le birlikte belediyemiz çalışanlarına çok teşekkür ederim.  Dere mahallesi Andık Deresi Bezirgân parkı açılışına davet edilmiştim. Benim gibi erken gelen yöre vatandaşlarımızın bir ikisiyle sohbet edip başkan ve belediyemizin hizmetleri hakkında neler düşündüklerini anlamak istedim.  Isparta’nın tarihi mahallelerinden Dere, Yenice, Doğancı mahallelerinde çocukluğu geçmiş büyümüş, saygıdeğer sakinlerinden Hasan Yıldız amca ile sohbet ediyoruz ayaküstü. Belediye’ mizin çalışkan Başkanı Şükrü Başdeğirmen’ in en çalışkan başkan olduğunu söylüyordu.  Mahalle sakinlerinden Hasan Yıldız amca: Dere mahallesi Andık Deresi Bezirgân bölgesinde çocukluğundaki durumunu anlatıyor. “Çocukluğumuzda buralarda Isparta’ nın ünlü yerel bayramlarından birisi olan Kiraz bayramı yapılıyordu.” diyor. Rengârenk giyinmiş kız ve erkek çocukları buralarda tanışıp evliliklerinin ilk adımını atıyorlardı. Kiraz Bayramı’ na katılanlar sabahın erken saatlerinde gelerek ön duadan sonra serbest sohbete geçiliyor. Çocuklara has yapılmış salıncaklarla çocuklarını yaşayan yavrularımız yeni yaşamlarına sağlam, moralli bir şeklide yürümenin ruhu içindelerdi.                                                                                                                                                                                                     ***  Osmanlı döneminde Bezirgân Şelalesi subaşına Ağlasun istikametinden gelen Yahudi tüccarları Isparta kadılığınca şehir içine sokulmazlardı. Kış yaz burada biri ki gün konaklayıp Ispartalı Yerli Müslim, Rum ve Acem (Ermeni) tüccarlara mallarını teslim ederlerdi. Sonra geldikleri gibi geriye dönüp Ağlasun istikametine dönerlerdi.   Adeta Başkan Başdeğirmen tarafından cennete çevrilen Andık Deresi’nde 1860’lara kadar beş çizgili sırtlanlar gezinirdi. Bur derede yavrularlar sonra şimdiki az sayıda kaldıkları, konakladıkları Bayburt ormanlıklarına giderlerdi. Bundan dolayı Andık kelimesinin anlamı da Sırtlan demektir.                                                                                                                                                           Bugün Isparta halkınca hiç olmazsa birkaç haftada çor çocuk gelinecek iş, ev streslerini atılabilecek bir güzel görsel şifa merkezi olarak düşünülmüş olmalı. Geçtiğimiz Cuma akşamı açılan Andık Deresi Bezirgân Şelalesi açılış dıştan şehrimize gelen, yerli insanımız için farklı bir doğa görüntüsü. Doğaseverlerin, çocuklu ailelerin rahatça vakit geçirebileceği Isparta’mızın gurur kaynağı Andık Deresi Bezirgân Şelalesi’nin halkın hizmetine sunuldu. Hayırlı olsun!                                                                                              ***  Bu yöreyle ilgili onlarca yaşanmış tarihi olaylardan birisini sizlerle paylaşmak istiyorum. 1923’e kadar birçok alanda -sağlık- eczacılıkta kullanılan, mide hastalığı çekenler için şifa kaynağı olan Geven otu adlı bir bitki Andık seresinin iki yakasında yetişen, kökü kalın bir bitkidir.   Uzun yıllar, Osmanlı döneminde Ispartalı gençlerimizin kazanç kapısı olmuştur. Mevsiminse Isparta’ mızın Dere Mahallesi bayırlıklarında, Tavas Çeşmesi (Orta Asya’ dan gelen Yörük Türkmenlerin yerleşim alanı) Düldül Ayağı, Kanlıkoz tepesi, Çamlıca bağları, Gökçay bahçeleri, Bezirgân Pınarı, Hüseyinbaş Değirmen bölgesi (Başdeğirmenlerin bölgesi) Yokuşbaşı gibi bölgesinde geven otu toplanırdı. Çok çok kıymetli dış satım ürünüydü.  Osmanlı Isparta’sında Müslüman, Rum, Acem (Ermeni) bay, bayan gençleri mevsimi geldiğinde topladıkları Geven otlarını Rum tüccarlarına satarak; geçimlerini sağlarlardı.                                                                             ***  Her yıl olduğu gibi:1913’ ün güzünde çok sayıda Isparta Müslim’i, Rum’u, Acemi Geven otu toplamak için şimdiki yeni açılan Dere Mahallesi Andık Deresi Bezirgân bölgesine gelirler. Zaman zaman Bezirgân pınarı çevresinde toplanarak; ürünleri Rum tüccar alıcılara teslim ederler. Her üç cemaatten gençler barış içinde yemek yiyip, Bezirgân şifalı suyundan kana kana içilmesi gelenektir. Rum tüccarları aldıkları Geven otu bedelini hemen oracıkta peşin öderlerdi. Geven otu toplayan iki genç birbirlerine karşı ilgi duyarlar.   Bu gençler, Dere Mahallesi Pekmezoğulları Rum Cemaati ailelerinden Anastasios kızı Sophia Hanım (Permatzoglou) ile aynı mahallenin Müslüman cemaatinden Bazerganoğlu sülalesinden Berber Mehmed’ in oğlu Mustafa’dır.  Ancak ailelerin gönülleri olduğu halde Isparta Rum Ortodoks Metropoliti Yerasimos Çentelidis ile Isparta Kadısı adına yardımcısı Hasan Şükrü Efendi her iki gencin evlenmelerine izin vermezler. Âşık gençler el ele tutuşup bugünkü Andık Deresi Kanlıkoz tepesine çıkarlar.  Kanlıkoz tepesinden uçuruma atlayıp yaşamlarına son verirler.                                                                                                                                                    ***  Bezirgân çağlayanı zaman zaman azalır, çoğalır. Başkan Başdeğirmen orijinal tarihi çağlayanı dokunmadan birkaç metre ileride bulunan yani İki birbirini seven gencin yaşamlarına son verdikleri Kanlıkoz tepesinde yeni bir iki gözlü su çıkışlı çağlayan oluşturur. Yani 1913’lerde bu tepeden atlayıp yaşamlarına son veren iki gencimizin anısına söz konusu tepe dağın zirvesine aşağıda havuzda toplanan su borularla buraya taşınır.   Kayaların içinden yeniden çağlayan doğuyormuş gibi iki gözden su motor gücüyle yeniden bu defa yapma çağlayan oluşturularak; Kanlıkoz tepesindeki kayalıkların içindeki iki gözden aşağıya gönderilir. İki gözden suyun akıtılmasının manasını Başkan Başdeğirmen tarihi bir olayı hatırlatmış olmalı.  Kanlıkoz tepesi o gündür bugündür söz konusu yaşamlarına son veren iki gencimizin durumlarını üzüldüğü için Kanlıkoz tepeciğinin ağladığını anlamamız içindir. Yapma çağlayanın çıkardığı ses ise Kanlıkoz dağının ağlamakta olduğunu, iki gözünden yaşlar (Çağlayan) akıtmakta olduğu var sayılmış, düşünülmüş.  Tarihi geçmişle bugünkü yaşam arasında bir köprü kurulmuş. Andık Deresi Bezirgân Şelalesi Mesirelik Alanını yeniden düzenleyerek vatandaşlarımızın hizmetine sunan Başkan Başdeğirmen’ e şahsım adına da çok teşekkür ederim. Bayram AYGÜN/ 2023-Isparta       
Ekleme Tarihi: 16 Ekim 2023 - Pazartesi

KANLIKOZ’ UN HATIRASI DA CANLANDIRILMIŞ

 

Eğe turizm sahillerini aratmayacak görünüşte. Özellikle yaz mevsiminde Isparta şehrinin ısı derecesinden beş, altı derece daha serin, vadi içinde, rengârenk görüntüsü ve Kanlıkoz Kanlıkoz tepesinden kulakları doldururcasına akan su hışırtılı ağlayan şelalesi ile insana dinleti ruhu veren bir görüntüde. Başkan Başdeğirmen’ le birlikte belediyemiz çalışanlarına çok teşekkür ederim. 

Dere mahallesi Andık Deresi Bezirgân parkı açılışına davet edilmiştim. Benim gibi erken gelen yöre vatandaşlarımızın bir ikisiyle sohbet edip başkan ve belediyemizin hizmetleri hakkında neler düşündüklerini anlamak istedim. 

Isparta’nın tarihi mahallelerinden Dere, Yenice, Doğancı mahallelerinde çocukluğu geçmiş büyümüş, saygıdeğer sakinlerinden Hasan Yıldız amca ile sohbet ediyoruz ayaküstü. Belediye’ mizin çalışkan Başkanı Şükrü Başdeğirmen’ in en çalışkan başkan olduğunu söylüyordu. 

Mahalle sakinlerinden Hasan Yıldız amca: Dere mahallesi Andık Deresi Bezirgân bölgesinde çocukluğundaki durumunu anlatıyor. “Çocukluğumuzda buralarda Isparta’ nın ünlü yerel bayramlarından birisi olan Kiraz bayramı yapılıyordu.” diyor. Rengârenk giyinmiş kız ve erkek çocukları buralarda tanışıp evliliklerinin ilk adımını atıyorlardı. Kiraz Bayramı’ na katılanlar sabahın erken saatlerinde gelerek ön duadan sonra serbest sohbete geçiliyor. Çocuklara has yapılmış salıncaklarla çocuklarını yaşayan yavrularımız yeni yaşamlarına sağlam, moralli bir şeklide yürümenin ruhu içindelerdi.                                                                                                                             

                                                                       *** 

Osmanlı döneminde Bezirgân Şelalesi subaşına Ağlasun istikametinden gelen Yahudi tüccarları Isparta kadılığınca şehir içine sokulmazlardı. Kış yaz burada biri ki gün konaklayıp Ispartalı Yerli Müslim, Rum ve Acem (Ermeni) tüccarlara mallarını teslim ederlerdi. Sonra geldikleri gibi geriye dönüp Ağlasun istikametine dönerlerdi.  

Adeta Başkan Başdeğirmen tarafından cennete çevrilen Andık Deresi’nde 1860’lara kadar beş çizgili sırtlanlar gezinirdi. Bur derede yavrularlar sonra şimdiki az sayıda kaldıkları, konakladıkları Bayburt ormanlıklarına giderlerdi. Bundan dolayı Andık kelimesinin anlamı da Sırtlan demektir.                                                                                                                                                          

Bugün Isparta halkınca hiç olmazsa birkaç haftada çor çocuk gelinecek iş, ev streslerini atılabilecek bir güzel görsel şifa merkezi olarak düşünülmüş olmalı. Geçtiğimiz Cuma akşamı açılan Andık Deresi Bezirgân Şelalesi açılış dıştan şehrimize gelen, yerli insanımız için farklı bir doğa görüntüsü. Doğaseverlerin, çocuklu ailelerin rahatça vakit geçirebileceği Isparta’mızın gurur kaynağı Andık Deresi Bezirgân Şelalesi’nin halkın hizmetine sunuldu. Hayırlı olsun!                   

                                                                          *** 

Bu yöreyle ilgili onlarca yaşanmış tarihi olaylardan birisini sizlerle paylaşmak istiyorum. 1923’e kadar birçok alanda -sağlık- eczacılıkta kullanılan, mide hastalığı çekenler için şifa kaynağı olan Geven otu adlı bir bitki Andık seresinin iki yakasında yetişen, kökü kalın bir bitkidir.  

Uzun yıllar, Osmanlı döneminde Ispartalı gençlerimizin kazanç kapısı olmuştur. Mevsiminse Isparta’ mızın Dere Mahallesi bayırlıklarında, Tavas Çeşmesi (Orta Asya’ dan gelen Yörük Türkmenlerin yerleşim alanı) Düldül Ayağı, Kanlıkoz tepesi, Çamlıca bağları, Gökçay bahçeleri, Bezirgân Pınarı, Hüseyinbaş Değirmen bölgesi (Başdeğirmenlerin bölgesi) Yokuşbaşı gibi bölgesinde geven otu toplanırdı. Çok çok kıymetli dış satım ürünüydü. 

Osmanlı Isparta’sında Müslüman, Rum, Acem (Ermeni) bay, bayan gençleri mevsimi geldiğinde topladıkları Geven otlarını Rum tüccarlarına satarak; geçimlerini sağlarlardı. 

                                                                           *** 

Her yıl olduğu gibi:1913’ ün güzünde çok sayıda Isparta Müslim’i, Rum’u, Acemi Geven otu toplamak için şimdiki yeni açılan Dere Mahallesi Andık Deresi Bezirgân bölgesine gelirler. Zaman zaman Bezirgân pınarı çevresinde toplanarak; ürünleri Rum tüccar alıcılara teslim ederler. Her üç cemaatten gençler barış içinde yemek yiyip, Bezirgân şifalı suyundan kana kana içilmesi gelenektir. Rum tüccarları aldıkları Geven otu bedelini hemen oracıkta peşin öderlerdi. Geven otu toplayan iki genç birbirlerine karşı ilgi duyarlar.  

Bu gençler, Dere Mahallesi Pekmezoğulları Rum Cemaati ailelerinden Anastasios kızı Sophia Hanım (Permatzoglou) ile aynı mahallenin Müslüman cemaatinden Bazerganoğlu sülalesinden Berber Mehmed’ in oğlu Mustafa’dır. 

Ancak ailelerin gönülleri olduğu halde Isparta Rum Ortodoks Metropoliti Yerasimos Çentelidis ile Isparta Kadısı adına yardımcısı Hasan Şükrü Efendi her iki gencin evlenmelerine izin vermezler. Âşık gençler el ele tutuşup bugünkü Andık Deresi Kanlıkoz tepesine çıkarlar.  Kanlıkoz tepesinden uçuruma atlayıp yaşamlarına son verirler.                                                                        

                                                                           *** 

Bezirgân çağlayanı zaman zaman azalır, çoğalır. Başkan Başdeğirmen orijinal tarihi çağlayanı dokunmadan birkaç metre ileride bulunan yani İki birbirini seven gencin yaşamlarına son verdikleri Kanlıkoz tepesinde yeni bir iki gözlü su çıkışlı çağlayan oluşturur. Yani 1913’lerde bu tepeden atlayıp yaşamlarına son veren iki gencimizin anısına söz konusu tepe dağın zirvesine aşağıda havuzda toplanan su borularla buraya taşınır.  

Kayaların içinden yeniden çağlayan doğuyormuş gibi iki gözden su motor gücüyle yeniden bu defa yapma çağlayan oluşturularak; Kanlıkoz tepesindeki kayalıkların içindeki iki gözden aşağıya gönderilir. İki gözden suyun akıtılmasının manasını Başkan Başdeğirmen tarihi bir olayı hatırlatmış olmalı. 

Kanlıkoz tepesi o gündür bugündür söz konusu yaşamlarına son veren iki gencimizin durumlarını üzüldüğü için Kanlıkoz tepeciğinin ağladığını anlamamız içindir. Yapma çağlayanın çıkardığı ses ise Kanlıkoz dağının ağlamakta olduğunu, iki gözünden yaşlar (Çağlayan) akıtmakta olduğu var sayılmış, düşünülmüş. 

Tarihi geçmişle bugünkü yaşam arasında bir köprü kurulmuş. Andık Deresi Bezirgân Şelalesi Mesirelik Alanını yeniden düzenleyerek vatandaşlarımızın hizmetine sunan Başkan Başdeğirmen’ e şahsım adına da çok teşekkür ederim. Bayram AYGÜN/ 2023-Isparta 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.