Bayram AYGÜN
Köşe Yazarı
Bayram AYGÜN
 

KARANLIKLARIN AYAK SESLERİ..

Osmanlı da cemaatleşme sisteminde katı bir kural vardı: “Para müridin eline değdiğinde müritliği kalmaz, sona erer” anlayışıydı.. Yani, cemaatlerde ticaret yapma yasağı vardı. Uyulmazsa; tasavvufî bağlılığı kaybolurdu. Allah' ın irade ettiği gücü, Allah yolunu kaybet- mesi anlamındaydı. Ticaretle uğraşan bir cemaat üyesinin, Mürid’ in, Allah'ın iradesi karşı- sında Yaratıcı’ ya teslim olmak yerine “paraya teslim olması” anlamındaydı. Osmanlı döneminde de cemaatleşme ilkesi böyleydi.. Bu durum gittikçe bozuldu.. Osmanlı’ da cemaatleşmenin bozulması 1870’ lerde başlar. Bu dönemde cemaatleri bozan Yahudi ( Galata Bankerleri) eliyle başladığı, bankerlerin karanlık eylemcileri cemaatlerin, tarikatların, medreselerin diğer dini kurumların içine sızdıkları bilinmekte.. 1870’ lerde Yahudi bankerler, “paranın yüzü tatlıdır, para her kapıyı açar” slogan sözlele Osmanlı cemaat sistemini alt üst ettikleri şeklinde görüşler yaygınlaşır. Osmanlı cemaatleri, diğer okul, medreseler de hızla bozulmaya başladı. Yahudi ajanlar marifetiyle, yine paranın gücüyle Osmanlı medreselerindeki derslerde saçma- sapan bilgiler verilmeye başlanır. Isparta’ dan örnek verelim: Bir zamanlar 1872’ de Isparta’da askeri birliklerin kumandan- lığını yapmış Kurmay Binbaşı Cihangirli Mehmet Bey’ in 4.kuşak torunu büyük-büyük dedesi- nin orijinal Isparta ile ilgili hatıra defterindeki bilgileri kitaplaştırmakta olduğu bilgisini edindim. Geçtiğimiz Ramazan bayramında; bayram kutlamamızda Yahudi bankerlerinin Osmanlı’ yı dolayısıyla Osmanlı cemaatlerini nasıl bozdukları şeklindeki kişisel kanaati, hatta bu bozulma nın günümüze kadar geldiğini anlatan kitabını yayına hazırlarken bilgileri şahsımla paylaştı. İzmir’ de akademisyen torunundan kumandan dedesinin not defterinden sağolsunlar bir bölüm göndermişler.. Isparta Askeri (1872) Kumandanı Cihangirli Mehmet Bey’ in torunu Firuzan hanımefendiye çok teşekkür ederim. Benzer bilgileri yine Yunanistan’ daki Isparta Rum torunların dededefterlerinde de raslamak mümkün. Isparta da görev yapan Kurmay Binbaşı Cihangirli Mehmet Beyin, Isparta Rüşdiye Mektebinde Matematik derslerine girer. Isparta Medreselerinde eğitimin cemaatler eliyle bankerlerin perde arkasından nasıl bozduklarını anlatır. Gerçekten para “her kapıyı açtığı gibi yine her kapıyı bozabiliyor” muş. Örneğin, Isparta medreselerinde anlatılan ders konularından bir- ikisi: Medrese mollaları derslerde şöyle söylüyorlardı: “Dünyanın yuvarlak olduğunu söylemeyin. Isparta sancağında bu görüş Küfür’ ( Kâfirlik) dür” diyen mollalarşu örneği vererek söylemlerini güya ispat etmeye çalışıyorlardı.”Ders sırasında Medrese Mollaları Kâb'-ulahbar’ dan rivayet edilen (Kâbulahbar, sonradan Müslüman olduğu iddia edilen Yahudi alimi) bir Hadisi-Şerif' e göre, dünyanın düz ve sabit Güneş ve Ay’ ın hareketli olduğu, güneşin her sabah bir sandalla, melekler tarafından gök yüzünün en yüksek noktasına getirildiğini, hangi ülkenin halkı dindar ve müslüman ise onlara ışık saçtığı(I), dindar olmayanları Husuf ve Küsûf'la cezalandırdığı, karanlıkta bıraktığı, dünyanın sarı öküzün boynuzunda, öküzün bir balık üstünde, balığın da yer altında bir denizin üzerinde olduğuna inanılıyordu. Herhangi bir memleket halkı din kuralları dışına, çıkarsa, o memleketin yer damarlarından, sarı öküzün kuyruğuna bağlı bir damar, meleklerce çekilince, Deprem olacağı ileri sürülüyordu” saçma sapan anlatımlarıdır. Cemaatleşmenin, tarikatlaşmanın sözlükte karşılığı açıklanan manada olmadığını, uygulamada ise cemaatlerin içine sızan terör örgütleri devletimizin bekası (geleceği) için tehlike arzettiklerini 15 Temmuz ”Hain” darbe girişimlerinde ve Adnan Oktar olayında gördük. Sonuç olarak: Geleneksel Osmanlı dönemlerindeki cemaatleşme ve tarikatlaşmalarda asla cemaatlerin, tarikatların, mensuplarının parayla haşirneşir içinde oldukları görülmemiştir.Ta ki: Yahudi Galata bankerlerinin 1870’ den sonra Osmanlı medreselerini bozmaya yönelik para ve ticaret kavramlarını cemaatlerin,tarikatların ve medreselerin içine sokarak ; sağlan medrese, cemaat ve tarikat zinciri kırıldı. Günümüzdeki diğer cemaat, tarikatların içlerine dış güçlerin, bölücü, artçı unsurların, çağdaş laik Atatürk devletini ortadan kaldırmak gibi hainlikler içine girmeyeceklerini kim iddia edebilir! Fetö’yü Amerika, Adnan Oktar’ı İsrail istihbarat örgütlerinin yönlendirdiği haberlerini şimdi izliyoruz. Bu konuda daha dikkatli olmamız için 15 Temmuz Fetö kalkışması ile Projeli Adnan Oktar gelişmeleri iki canlı örnek değil mi? Her cemaatin, tarikatın iyi niyetlerine rapmen içlerine dış güçlerin girip memleketimizin başına bela açabileceklerini he daim bilelim.. Araştrm: Bayram AYGÜN/Emeli Öğretm, Köşe Yazarı: Misafirperverliklerinden dolayı, misafir ağırlama- nın güzelliğini gösteren, şahsıma Osmanlı dedelerinin Isparta’ mızdaki gidişatı dile getiren belgeli isabetli anlatımlarından dolayı Atina’da oturan Isparta’ lı Rum torunlardan Omiros Akianidis, Dimitrios Moraloğlu’ na teşekkür ederim.  
Ekleme Tarihi: 14 Temmuz 2018 - Cumartesi

KARANLIKLARIN AYAK SESLERİ..

Osmanlı da cemaatleşme sisteminde katı bir kural vardı: “Para müridin eline değdiğinde müritliği kalmaz, sona erer” anlayışıydı.. Yani, cemaatlerde ticaret yapma yasağı vardı.

Uyulmazsa; tasavvufî bağlılığı kaybolurdu. Allah' ın irade ettiği gücü, Allah yolunu kaybet- mesi anlamındaydı. Ticaretle uğraşan bir cemaat üyesinin, Mürid’ in, Allah'ın iradesi karşı- sında Yaratıcı’ ya teslim olmak yerine “paraya teslim olması” anlamındaydı. Osmanlı döneminde de cemaatleşme ilkesi böyleydi.. Bu durum gittikçe bozuldu..

Osmanlı’ da cemaatleşmenin bozulması 1870’ lerde başlar. Bu dönemde cemaatleri bozan Yahudi ( Galata Bankerleri) eliyle başladığı, bankerlerin karanlık eylemcileri cemaatlerin, tarikatların, medreselerin diğer dini kurumların içine sızdıkları bilinmekte..

1870’ lerde Yahudi bankerler, “paranın yüzü tatlıdır, para her kapıyı açar” slogan sözlele Osmanlı cemaat sistemini alt üst ettikleri şeklinde görüşler yaygınlaşır. Osmanlı cemaatleri, diğer okul, medreseler de hızla bozulmaya başladı. Yahudi ajanlar marifetiyle, yine paranın gücüyle Osmanlı medreselerindeki derslerde saçma- sapan bilgiler verilmeye başlanır.

Isparta’ dan örnek verelim: Bir zamanlar 1872’ de Isparta’da askeri birliklerin kumandan- lığını yapmış Kurmay Binbaşı Cihangirli Mehmet Bey’ in 4.kuşak torunu büyük-büyük dedesi- nin orijinal Isparta ile ilgili hatıra defterindeki bilgileri kitaplaştırmakta olduğu bilgisini edindim.

Geçtiğimiz Ramazan bayramında; bayram kutlamamızda Yahudi bankerlerinin Osmanlı’ yı dolayısıyla Osmanlı cemaatlerini nasıl bozdukları şeklindeki kişisel kanaati, hatta bu bozulma nın günümüze kadar geldiğini anlatan kitabını yayına hazırlarken bilgileri şahsımla paylaştı. İzmir’ de akademisyen torunundan kumandan dedesinin not defterinden sağolsunlar bir

bölüm göndermişler.. Isparta Askeri (1872) Kumandanı Cihangirli Mehmet Bey’ in torunu Firuzan hanımefendiye çok teşekkür ederim.

Benzer bilgileri yine Yunanistan’ daki Isparta Rum torunların dededefterlerinde de raslamak mümkün.

Isparta da görev yapan Kurmay Binbaşı Cihangirli Mehmet Beyin, Isparta Rüşdiye Mektebinde Matematik derslerine girer. Isparta Medreselerinde eğitimin cemaatler eliyle bankerlerin perde arkasından nasıl bozduklarını anlatır. Gerçekten para “her kapıyı açtığı gibi yine her kapıyı bozabiliyor” muş.

Örneğin, Isparta medreselerinde anlatılan ders konularından bir- ikisi: Medrese mollaları derslerde şöyle söylüyorlardı: “Dünyanın yuvarlak olduğunu söylemeyin. Isparta sancağında bu görüş Küfür’ ( Kâfirlik) dür” diyen mollalarşu örneği vererek söylemlerini güya ispat etmeye çalışıyorlardı.”Ders sırasında Medrese Mollaları Kâb'-ulahbar’ dan rivayet edilen (Kâbulahbar, sonradan Müslüman olduğu iddia edilen Yahudi alimi) bir Hadisi-Şerif' e göre, dünyanın düz ve sabit Güneş ve Ay’ ın hareketli olduğu, güneşin her sabah bir sandalla, melekler tarafından gök yüzünün en yüksek noktasına getirildiğini, hangi ülkenin halkı dindar ve müslüman ise onlara ışık saçtığı(I), dindar olmayanları Husuf ve Küsûf'la cezalandırdığı, karanlıkta bıraktığı, dünyanın sarı öküzün boynuzunda, öküzün bir balık üstünde, balığın da yer altında bir denizin üzerinde olduğuna inanılıyordu. Herhangi bir memleket halkı din kuralları dışına, çıkarsa, o memleketin yer damarlarından, sarı öküzün kuyruğuna bağlı bir damar, meleklerce çekilince, Deprem olacağı ileri sürülüyordu” saçma sapan anlatımlarıdır.

Cemaatleşmenin, tarikatlaşmanın sözlükte karşılığı açıklanan manada olmadığını, uygulamada ise cemaatlerin içine sızan terör örgütleri devletimizin bekası (geleceği) için tehlike arzettiklerini 15 Temmuz ”Hain” darbe girişimlerinde ve Adnan Oktar olayında gördük.

Sonuç olarak: Geleneksel Osmanlı dönemlerindeki cemaatleşme ve tarikatlaşmalarda asla cemaatlerin, tarikatların, mensuplarının parayla haşirneşir içinde oldukları görülmemiştir.Ta ki: Yahudi Galata bankerlerinin 1870’ den sonra Osmanlı medreselerini bozmaya yönelik para ve ticaret kavramlarını cemaatlerin,tarikatların ve medreselerin içine sokarak ; sağlan medrese, cemaat ve tarikat zinciri kırıldı.

Günümüzdeki diğer cemaat, tarikatların içlerine dış güçlerin, bölücü, artçı unsurların, çağdaş laik Atatürk devletini ortadan kaldırmak gibi hainlikler içine girmeyeceklerini kim iddia edebilir!

Fetö’yü Amerika, Adnan Oktar’ı İsrail istihbarat örgütlerinin yönlendirdiği haberlerini şimdi izliyoruz. Bu konuda daha dikkatli olmamız için 15 Temmuz Fetö kalkışması ile Projeli Adnan Oktar gelişmeleri iki canlı örnek değil mi?

Her cemaatin, tarikatın iyi niyetlerine rapmen içlerine dış güçlerin girip memleketimizin başına bela açabileceklerini he daim bilelim..

Araştrm: Bayram AYGÜN/Emeli Öğretm, Köşe Yazarı: Misafirperverliklerinden dolayı, misafir ağırlama- nın güzelliğini gösteren, şahsıma Osmanlı dedelerinin Isparta’ mızdaki gidişatı dile getiren belgeli isabetli anlatımlarından dolayı Atina’da oturan Isparta’ lı Rum torunlardan Omiros Akianidis, Dimitrios Moraloğlu’ na teşekkür ederim.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.