Bayram AYGÜN
Köşe Yazarı
Bayram AYGÜN
 

MERYEM KIZI DERMEŞ

1963 de Nobel Edebiyat Ödülü sahibi olan Yorgo Seferis aslen İzmir’li bir Rum dedenin torunudur. Büyük dede soyu Isparta’dan Temel (Turan) mahallesinden gitme. Dünyaca ünlü Yunan şairi, tarihçisidir.. “Mithistorima “ (Ticaret hukuku, devlet felsefesi-işleyişi-) adlı eseri ünlüdür. Türkçe kitabının çevirisini İzmir İstos yayınevi yapmıştır. Bir makalesinde Isparta’ daki dedelerinden,müslüman mahkemelerinden bahsetmekte.. Osmanlı dönemindeki Isparta’daki mahkemelerin adaletli halinin takdire değer olduğunu yorumlar. Isparta sancak mahkemesinde : “Büyük jürü “den bahseder. Halkın her tabaka sından tesadüfen seşilmiş halk jürüleri mahkemelerde ceza-karar oylamasına katılarak,” kadı” olan mahkeme başkanının söz hakkı sadece bir oy olduğu anlatılıyor. Eserde “:Belki Osmanlı Isparidası’nın (Isparta) mahkemeleri çağın da üzerinde, belki yüz yılların ötesinde örneğini görebileceğimiz adil bir görüntüde oluşu beni çok çok etkiledi. Bu durum herhalde Müslim (Müslümanlığın) adaletinden gelmekte” demekte.. Mahkeme önünde kadınlara, özellikle Müslüman kadınlarla Rum kadınların şahitlikleri veya mahkemeleşmelerinin tamamen eşitlik içinde tezahür ettiğini anlatır. Bugünkü Amerika devleti mahkemelerinde oluşturulan “Büyük Jüri” sisteminin Osmanlı’dan, Isparta’daki mahkemelerden örnek alındığından bahseder. Isparta Temel (Turan) mahallesinde 1717’ li yıllarının Meryem Kızı bir Isparta Hıristiyanıdır. Hayırseverliğiyle tüm Isparta- Burdur sancağında Müslim ve Gayrimüslimlerin sevgisi saygısını kazanmıştı. Din ve inanç farklığının, hiçbir zaman insanların birlikteliğine, kardeşliğine engel olmadığının örneğiydi Delbin Ana.. Isparta-Burdur Sancağı Şer-i mahkemesi Isparta Mutasarrıflığı (Valiliği) binası içinde konuşludur. Temel (Turan) mahallesinde Meryem Kızı Dermeş (Delbin) isimli Hıristiyan hayırsever bir Ispartalı kadının, mahkeme (meclis-i şer’i şerif) de (1717) hâfız’ül kitâb olarak görevli bir oğlu Osmanlı memurudur. (IŞS, 170/64-2 (1129) Meryen Kızı Delbin (Delmeş) hayırsever kadının Ağablı yani atadan geçmiş taşınmazların (Veled-i Yulad’a (malı-mülkü) mülklerinin satılmasıyla ilgili Isparta mahkemesinde duruşması vardır. Delbin Ana’nın Isparta bölgesinin en büyük zahire tüccarı ve kuyumcusu olan babasından kalan mallarının satışı sonrası elde edilen paranın yoksul Müslim, Gayrimüslim insan lar arasında pay edilmesini düşünür. Mahkemece pay edilmesini ister, mahkemeye başvurur. Mahkeme heyeti. Methar’ül Kasap Halil, Abdülrezzak Ağa Mehmet Derviş Ağa. Salih B. Ağa, Mehmet Osman Ağa, Elena Kadın (Isparta Rumu), Halina Hatun (Rum Kadını), Saniye Hala (Müslim) Leblebici Ahmet Efendi, İvaz Efendi (Rum kuyumcu) Seyyid Ali Bey (Lauslu), Urgancı Muhzır Ağa, Saba kadın (Rum) 8 Temmuz Salı 1717de duruşma olur. Osmanlı Isparta Şer ‘i Mahkemesi Başkanı Kadı Müderris Murat Hoca, yardımcıları İmam Zaid Hoca, diğer yar dımcısı Deynekçi Başı yardımcısı (Polis müdürü) Kurnaz Tevfik Ağa ve tüm şahitler, memurlar, Jüri üyeleri Kur’an önünde yemin ederler. Mahkeme süreci başlar. Öncelik bayanlarındır. Seyirciler de arka planda mahkeme sürecini izlemekteler. Rum, Müslüman jüri kadınlar bu malların paylaşım, satış şahitliği konusunda gördüklerini mahkeme heyetine anlatırlar. Bazı jüri üyelerinin kuşaklarından mühürleri vardır. Erkek jüri üyleri, şahitler de tek tek malların satışları konusunda gördüklerini anlatırlar. Yanlarında imza mühürleri olanlar imza mühürleriyle olmayanlar ise sol baş parmaklarını imza yerine basarak anlattıklarının yazılı olduğu tutanağa mühür ve parmaklarıyla imzalarlar.. Buradaki örnekten de anlaşılmaktadır ki; Osmanlıda Hıristiyanların bile mahkemelerde memur, şahitlik edebilecekleri, Hıristiyan Müslüman ayrımı yapılmadığını görmekteyiz. Gayrimislimlerin de mahkeme şeklini seçme hürriyetlerinin olduğunu, çocuklarının da Osmanlı mahkemelerinde görev alabildiklerini görmekteyiz. Şimdiki mahkemelerde olmayan Jüri üyelerinin mahkemelerin ana ögesini oluşturduğunu görmekteyiz. Teodor Konstantin Efendi 1912 de Osmanlı Meclis-i Mebusan’da görevli Rum kökenli Rodas vekildir. Yazdığı Hatıra-Tarih günlüklerde: ABD’nde 1789’da kabul edilen anayasasında Amerika’daki yatgılama sisteminin Osmanlı devletindeki yargılama sistemin den alındığını, Isparta mahkemelerinin yargılamalırından örnekler verir. Bu örneklerden birisi de 8 Temmuz Salı 1717de Isparta da yapılan Hukuk uygulamasıdır.Araştrm: Bayram AYGÜN:Emekli Öğretm, Köşe yazarı-Isparta-  
Ekleme Tarihi: 16 Aralık 2017 - Cumartesi

MERYEM KIZI DERMEŞ

1963 de Nobel Edebiyat Ödülü sahibi olan Yorgo Seferis aslen İzmir’li bir Rum dedenin torunudur. Büyük dede soyu Isparta’dan Temel (Turan) mahallesinden gitme. Dünyaca ünlü Yunan şairi, tarihçisidir.. “Mithistorima “ (Ticaret hukuku, devlet felsefesi-işleyişi-) adlı eseri ünlüdür. Türkçe kitabının çevirisini İzmir İstos yayınevi yapmıştır. Bir makalesinde Isparta’ daki dedelerinden,müslüman mahkemelerinden bahsetmekte..

Osmanlı dönemindeki Isparta’daki mahkemelerin adaletli halinin takdire değer olduğunu yorumlar. Isparta sancak mahkemesinde : “Büyük jürü “den bahseder. Halkın her tabaka sından tesadüfen seşilmiş halk jürüleri mahkemelerde ceza-karar oylamasına katılarak,” kadı” olan mahkeme başkanının söz hakkı sadece bir oy olduğu anlatılıyor.

Eserde “:Belki Osmanlı Isparidası’nın (Isparta) mahkemeleri çağın da üzerinde, belki yüz yılların ötesinde örneğini görebileceğimiz adil bir görüntüde oluşu beni çok çok etkiledi. Bu durum herhalde Müslim (Müslümanlığın) adaletinden gelmekte” demekte..

Mahkeme önünde kadınlara, özellikle Müslüman kadınlarla Rum kadınların şahitlikleri veya mahkemeleşmelerinin tamamen eşitlik içinde tezahür ettiğini anlatır. Bugünkü Amerika devleti mahkemelerinde oluşturulan “Büyük Jüri” sisteminin

Osmanlı’dan, Isparta’daki mahkemelerden örnek alındığından bahseder.

Isparta Temel (Turan) mahallesinde 1717’ li yıllarının Meryem Kızı bir Isparta Hıristiyanıdır. Hayırseverliğiyle tüm Isparta- Burdur sancağında Müslim ve Gayrimüslimlerin sevgisi saygısını kazanmıştı. Din ve inanç farklığının, hiçbir zaman insanların birlikteliğine, kardeşliğine engel olmadığının örneğiydi Delbin Ana..

Isparta-Burdur Sancağı Şer-i mahkemesi Isparta

Mutasarrıflığı (Valiliği) binası içinde konuşludur. Temel (Turan) mahallesinde Meryem Kızı Dermeş (Delbin) isimli Hıristiyan hayırsever bir Ispartalı kadının, mahkeme (meclis-i şer’i şerif) de (1717) hâfız’ül kitâb olarak görevli bir oğlu Osmanlı memurudur. (IŞS, 170/64-2 (1129)

Meryen Kızı Delbin (Delmeş) hayırsever kadının Ağablı yani atadan geçmiş taşınmazların (Veled-i Yulad’a (malı-mülkü) mülklerinin satılmasıyla ilgili Isparta mahkemesinde duruşması vardır. Delbin Ana’nın Isparta bölgesinin en büyük zahire tüccarı ve kuyumcusu olan babasından kalan mallarının satışı sonrası elde edilen paranın yoksul Müslim, Gayrimüslim insan lar arasında pay edilmesini düşünür. Mahkemece pay edilmesini ister, mahkemeye başvurur.

Mahkeme heyeti. Methar’ül Kasap Halil, Abdülrezzak Ağa Mehmet Derviş Ağa. Salih B. Ağa, Mehmet Osman Ağa, Elena

Kadın (Isparta Rumu), Halina Hatun (Rum Kadını), Saniye Hala (Müslim) Leblebici Ahmet Efendi, İvaz Efendi (Rum kuyumcu) Seyyid Ali Bey (Lauslu), Urgancı Muhzır Ağa, Saba kadın (Rum) 8 Temmuz Salı 1717de duruşma olur. Osmanlı Isparta Şer ‘i Mahkemesi Başkanı Kadı Müderris Murat Hoca, yardımcıları İmam Zaid Hoca, diğer yar dımcısı Deynekçi Başı yardımcısı (Polis müdürü) Kurnaz Tevfik Ağa ve tüm şahitler, memurlar, Jüri üyeleri Kur’an önünde yemin ederler.

Mahkeme süreci başlar. Öncelik bayanlarındır. Seyirciler de arka planda mahkeme sürecini izlemekteler. Rum, Müslüman jüri kadınlar bu malların paylaşım, satış şahitliği konusunda gördüklerini mahkeme heyetine anlatırlar. Bazı jüri üyelerinin kuşaklarından mühürleri vardır. Erkek jüri üyleri, şahitler de tek tek malların satışları konusunda gördüklerini anlatırlar.

Yanlarında imza mühürleri olanlar imza mühürleriyle olmayanlar ise sol baş parmaklarını imza yerine basarak anlattıklarının yazılı olduğu tutanağa mühür ve parmaklarıyla imzalarlar..

Buradaki örnekten de anlaşılmaktadır ki; Osmanlıda Hıristiyanların bile mahkemelerde memur, şahitlik

edebilecekleri, Hıristiyan Müslüman ayrımı yapılmadığını görmekteyiz. Gayrimislimlerin de mahkeme şeklini seçme hürriyetlerinin olduğunu, çocuklarının da Osmanlı

mahkemelerinde görev alabildiklerini görmekteyiz. Şimdiki mahkemelerde olmayan Jüri üyelerinin mahkemelerin ana ögesini oluşturduğunu görmekteyiz. Teodor Konstantin Efendi 1912 de Osmanlı Meclis-i Mebusan’da görevli Rum kökenli Rodas vekildir. Yazdığı Hatıra-Tarih günlüklerde: ABD’nde 1789’da kabul edilen anayasasında Amerika’daki yatgılama sisteminin Osmanlı devletindeki yargılama sistemin den alındığını, Isparta mahkemelerinin yargılamalırından örnekler verir. Bu örneklerden birisi de 8 Temmuz Salı 1717de Isparta da yapılan Hukuk uygulamasıdır.Araştrm: Bayram AYGÜN:Emekli Öğretm, Köşe yazarı-Isparta-

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.