Sav kasabasında Dalboyunoğlu Isparta Vakfı başkanı emekli yeniçeri askeri hacı Ahmed ağa başta olmak üzere diğer Sav köylülerden bahsedeceğiz. Yeniçeri askeri nüktedan İncili Çavuş’unun nüktedanlığını konuşacağız makalelerimizde.
Osmanlı Yeniçeri askeri birlik ahlakı, disiplini, cesaret, ibadet bilincini metodolojik (kurallı) geliştiren Sav’lı Yeniçeri askeri Yavruzade’ nin bıraktıkları eğitim anlayışından da söz edeceğiz. Yeniçeri askerliği emeklileri Dalboyunoğlu Ahmet ağa, Yavruzade ve İncili Çavuş’un Sav da açtıkları sohbet ve Kur’an okuma odalarına sadece Müslüman çocukları değil Isparta’dan acem (Ermeni) ve Rum cemaatlerinden de çocukların geldiklerini, yatıl olarak söz konusu okulda eğitim gördüklerini hatırlatalım.
Sav kasabasında çok sayıda emekli olduklarında Sav köyüne gelip oralı olduklarını bilmem biliyor muydunuz? Sav köyüne gelip emekli olduktan sonra Sav’ın dini dokusuna gözenerek; Sav’a yerleşen emekli yeniçeri askerlerinin tamamı Anadolu’dan çocukken, ailelerinin isteğiyle Osmanlı yeniçeri ordusuna katılmış Oğuz Türkmen çocuklarının olduklarını söyleyebiliriz.
Osmanlı döneminde emekli veya gazı olmuş yeniçeri askerlerinin Atabey’e yerleşmeleri ile ilgili somut olmayan öyküleri daha sonra değineceğiz.
Sav’dan Dalboyunoğlu Vakfı’nın veya Sav Köylü Dalboyunoğlu’ nun adını duymuşsunuzdur. Aynı adı taşıyan gelir getirici Isparta merkezinde Dalboyunoğlu Hamamı ya da Sav kasabasında Dalboyunoğlu tarihi camisinin bulunduğunu biliyorsunuzdur.
Osmanlı döneminde kırk yaşına gelmiş veya savaş gücünü kısman kaybetmiş ya da gazi olmuş Yeniçeri askerlerinin Anadolu’ da kısmi yerleşim yerlerinden en önemlisi Sav köyü ve Atabey’di
Tarihi süreç içinde Yeniçeri askeri olup Sav’a yerleşmiş, Sav’dan evlenmiş veya dış şehirlerden evlenip Sav ‘a kısmı (gezgin) yerleşenlerden yeniçeri askerlerinden İncili Çavuş’ ve babasını sayıp bu konuda da bilgi vereceğiz. Isparta Dalboyunoğlu Vakfı kurucusu Yeniçeri askerlerinden Ahmet Ağa’yı ya da Yeniçeri askeri Yavruzade ve babasının adlarıyla ilgili yaşanmış, somut olmayan öykülerini bu kitapta bulacaksınız.
Bu konuda Gelendost Yenice köylü, 1902’de kaybettiğimiz Dinler Tarihi Profesörü, Konya Selçuk üniversitesi( hocası) kurucularından Prof. Dr. Neşet Çağatay’dan, yine son Isparta Mevlevi Dedesi Ali Dede Efendi’nin Mevlevihane Kiler defterleri günlüklerinden, Isparta (Pisidia) metropolitliği Vakayiname hatıralarından örneklerle SAV Yeniçeri konusunu işleyeceğiz. Psidya Isparta Başpapazları tuttukları günlüklerde Sav’dan Sav’a gelerek ticari, dini, eğitim faaliyetlerinde bulunan konulardan sıkça bahsedilmiştir.
Vakayiname günlükleri Yunanistan –Atina ve Selanik’te bulunan Ispartalı Rum dernekleri ve kilisenin desteğiyle günümüz Yunancasına çevrilmiş, yayınlanmıştır. Özellikle Dalboyunoğlu hacı Ahmed ağanın zamanında yaygın Rum tüccarlarının egemenliğini kısmen kırmak için yaptığı mücadeleler eleştirisel olarak Rum kilise Vakayinamelerinde belirtilmiş.
Sav’ın Tarihi Bilinmeyen Tarihi Dokuları
Sav köyümüzün Osmanlı idari dönemlerinde gazi olmuş veya kırk yaşını doldurmuş, emekli edilmiş az sayıda yeniçeri askerlerinin dini yönden kendilerini rahatlatmak maksadıyla devletin önerisiyle Sav köyüne yerleşirler. Bir kısmı da Atabey’e (Ertokuş Medresesi’ nin varlığından dolayı) yerleşirler.
Burada Yeniçeri ordusu için çevreden Anadolu ayağını oluşturacak yeniçeri askerliğine özendirecek çalışmalar yaparlar. Tarım, hayvancılık ve meyvecilikle uğraşırlar. Kısmi el beceri sanatlarıyla, vakıf veya diğer dini yönden bir takım eğitim faaliyetlerine katılırlar. Bu konuda birkaç parçalı somut olmayan öykü anlatmadan önce Sav köyünün dinsel yönden daha bir önemli bölge olmasının öneminden bahsetmek istiyorum.
Araştırmalarımda çok ilginç dikkate değer Sav köyümüzün tarihi süreç içinde önemli bir görevi yüklendiğini görüyoruz.
1690-1748’lerde Sav köyüne yerleşmiş, Isparta Osmanlı yardımlaşma vakfını kurarak çok sayıda çeşme, okul, aşevi yaptırarak Yeniçeri askerliğinden sonra Sav da ve Isparta da birçok hizmete imza atmış Yeniçeri ağası, hacı Ahmet ağayı Sav ve Ispartalılar unutmazlar.
Dalboyunoğlu ismiyle anılırdı. Ispartalı Dinler Tarihi profesörü Neşet Çağatay’ın Gelendost Yenice köyünden Halk Bilgini Süreyya Özkan’a verdiği (1969) sözlü demecinde Sav köyünün dini, ahlaki dokusunu ele almış.
Savaş meydanlarında çok sayıda vatan için, din için savaşan Yeniçeri askerlerinin emekli olmalarından sonra savaş psikozunu( ruhi bunalımını) savaştırmak, yeniden yaşama dönmeleri yönüyle emekli Yeniçeri askerlerinin dini olgunlaşma, ruhi sağlıklarının yerine gelmesinde Sav köyünün önemini vurgulamış.
: ”Bu kurum, kuruluşundan, gedik haline dönüştüğü 1727 yılına dek geçen beş yüz yıldan çok bir süre, Anadolu halkının sanat, ekonomi ve sosyal düzenine yön vermiştir. Yeniçeri askerinin dini kültürünü, dini sohbette insanın biçimlenmesi yönüyle Sav köyün’ den yükselen dini, ahlaki disiplinli dini cemaat dayanışmasının Sav köyünden yükseldiğine tanık oluyoruz. Bunun örneğini Isparta Sav köyünde yerleşik Yeniçeri askeri Dalboyunoğlu Ahmet Ağa’yı örnek gösterebiliriz” diyor.
Yeniçeri asker emeklisi Sav köylü Dalboyunoğlu hacı Ahmet ağa “Dalboyunoğlu” lakabını Yeniçeri askeri iken almış. Yeniçeri askerliği süresinde yardımseverliğiyle bilenmesinden dolayı “ardına sığınılan kişi anlamında” Dalboyunoğlu” lakabını alır. Bazı tarih kitaplarında uzun boylu oluşundan dolayı bu lakabın verildiğinden söz ederlerse de bu doğru olmadığını Prof. Dr. Neşet Çağatay makalesinde anlatır..
Profesör Neşet Çağatay’a göre: “Sav köyüne yerleşen çok sayıda yeniçeri asker emeklisi ve gazileri dini anlamda Yeniçeri ordusu dini cemaat birlikteliği gelişmiş. Bunlara en bariz örneğinin Dalboyunoğlu hacı Ahmet Ağa’da, İncili Çavuş’ta ve Yavruzade’ ile ilgili anlatımlarda görürüz. Yeniçeri dini cemaat kültürünü Sav da geliştirip Osmanlı Yeniçeri askeri birliklerin dini, ahlaki kültürü haline geliştirildiğini” söyler.(1969 Isparta-Gelendost Yenice Köyü söylevleri Prof. Dr. Neşet Çağatay’dan not düşen Halk Bilgini Süreyya Özkan)
Prof. Dr. Neşet Çağatay’a göre: ” 1826’ da Padişah II. Murad tarafından Yeniçeri ocağı kaldırılışından sonra da eski Yeniçeri askerleri Sav’a gelerek orada dini cemaat toplantılarında görev alırlar. Disiplinli, vatansever bir Osmanlı askerinin inançlı, disiplinli olması konusunda savaş hatıralarını açılan dini ve de batılı anlamdaki mekteplerde anlatımlarına devam ederler. Ünlenen emekli yeniçeri askeri hocalar Isparta, Kuleönü, Uluborlu da bulunan medrese ve asri anlamdaki okullarda vatanseverlik, inanç bütünlüğü konusunda dersler verdiklerini” söyler.
Dinler tarihi Profesörü Neşet Çağatay: “ Sav da dini, ahlaki anlamda Osmanlı ordusunda ihtiyaç duyulan ruhi, akli anlamda, askerin morali, inanç sağlamlığı anlamında yeni bir cemaat disiplininin yıllar boyu geliştirildiğini” söyler. Sav’lı Yavruzade babası gibi kendisi de bir yeniçeri askeridir. Kendince Sav ve civar köylere de giderek; geliştirdiği tarikatıyla gençleri yeniçeri askerliğine özendirmek, kişileri dini, ahlaki yönden olgunlaştırmak amacı gütmüştür.
Dalboyunoğlu Vakfı Başkanı Dalboyunoğlu Hacı Ahmet ağanın sicil kayıtlarına göre:1076-1135 Hicri yılları arasında yaşamış. Tüccar, hayırsever bir yaşamı olmuş. Kahire de ölmüş. Memleketi olarak Sav köyünü seçmiş. Oralı olarak bilinir. Akrabalarının olduğu söylense de tahmini düşünce öne sürmenin yanlış olduğunu söylemeliyim.
Osmanlı döneminde uzun boylu olan erkekler için “Dalboyunoğlu” lakabı kullanılırsa da daha çok çevresine iyilik eden kişi anlamında kullanıldığını, bu tarifin ağır bastığını söylemek hata olmayacaktır.
Dalboyunoğlu Vakfı Başkanı Dalboyunoğlu Hacı Ahmet 1697’ lerde Isparta kadısı Haznedar Haznedarzade Mehmet Efendi’den destek almış. Isparta ve çevresinde (Savköy de de olmak üzere) 37’ yi bulan taşınmaz halk yararına (asri ve klasik anlamda, dini ahlaki dokulu okullar, kurslar dâhil) eser bırakmış.
Sav köylü, Yeniçeri asker emeklisi Ahmed Ağa’nın Pisidia (Isparta) Şer’i meclisinde görev verilir. Adaletli kararlar verirken bölgedeki diğer mahkemelere örnek olur. Sav köyüne bir okul, cami, , çeşme, suyolu, han, köprü ve vakıf merkezini Sav da bulundurur. Isparta merkezinde Rum tüccarlar hâkimdir.
Mustafa oğlun hacı Ahmet ağanın kurduğu okulda öğrencilere çeşitli ihtiyaç maddeleri dağıtımı âdeti günümüzde de Sav kasabasında devam eder. Yeniçeri asker emeklisi Dalboyunoğlu Ahmed ağa vakfı yönetirken yerleşik bulunduğu Sav köyü ve mahalleleri Savacık, Savcı yerleşim bölgelerinde yeni doğan çocuklar için vakıftan çocuk adına altın, gümüş ödülü günümüzde de Sav kasabasında devam (Yaklaşık üç yüz yıldır) etmektedir. Sav kasabası belediye Başkanı Şakir İpekçi bu geleneği günümüzde de devam ettiğini görmekteyiz.
Sav köyüne bir okul, Kur’ an okuma kursu merkezi, tuvalet, cami, çeşme, suyolu, taşkınlıkları önleme bentleri yapımına önem vermiş. Taşkın, sel, kuraklık ve benzeri meteorolojik karakterli doğal afetlere sebebiyet veren nedenleri araştırma sohbetleri bu okullarda tartışma derslerini ilk koyan, medrese hocalarının bu konuyla ilgilenmelerini öğütlemiş. Tüm benzer konuları yeniçeri askeri emeklisi Dalboyunoğlu Ahmed ağa ortaya koymuştur. Han, köprü ve vakıf merkezini Sav da bulundurur.
Isparta merkezinde Rum tüccarlar hâkimdir. Bu durumu kısmen önlemek için Müslüman tüccarları devreye sokmak için Sav Kur’an kursu, diğer açtırdığı asri okullarda bununla ilgili derslerin özellikle konulması, olgun yaştaki Müslüman Sav gençlerinin ticarete alışmaları konusunda mücadelesini devam eder.
Dalboyunoğlu’ nun Müslüman gençlerin ticaretle uğraşı içinde olmalarına ilişik ders, sohbetleri uzun süre hatta Cumhuriyeti’mizin kuruluşuna kadar devam eder. Şadiye, Şakirzade, medresesi hocalarından müderris Seyyit Ali Efendi' nin el (1756) yazma eserlerine ve ders anlatımlarına konu olmuştur. Yeni doğan çocuklara değer verilmesi anlamında önemli bir başlangıç olduğu anlatılmış.