“1923’e kadar Eğirdir Nis ada Rumları İslamiyet’e, Müslim komşularına saygılarından dolayı Kurban bayramlarında mütemadiyen kurban keserlerdi.” Papaioakeim Pesmazoglou-Rahip-
Atina üniversitesi Profesörlerinden, eski Çiftçi Bakanı Saygıdeğer tanışık olduğum Andon Bey’in (Prof. Dr. Andon Kazancıoğlu, Anneannesi Isparta Çay kıyısından, büyük dedesi Nis ’li) bulunduğu masada diğer Isparta, Uluborlu, Eğirdir Nis, Gönen, Keçiborlu ve Burdur’ lu Rum torunlarıyla. Sivil rahip, gezgin Arundell’ in1834 " Küçük Asya'da Keşifler " kitabındaki bilgileri, Eğirdir Nis’te Rum cemaatinin de Müslümanların Kurban bayramlarında kurban kestiklerini, diğer konuları tartışmıştık. Arkasından güzel tarihi bilgiler arka arkaya geldi.
1923’e kadar ve geriye doğru 1700’lerden itibaren Eğirdir Nis adasında bulunan 108 Rum ailenin büyük bir kısmının biz Müslümanların Kurban Bayramlarında kurban keserek Hz. Muhammed’imize ve Hz. İsa’ya söz konusu kurbanlarını adadıkları ile ilgili dualar ettiklerini öğreniyoruz.
Aynı bilgileri şu anda elimde Yunancası bulunan kitapta anlatılıyor. Eğiridir Nis adası kiliseleri (Dört Kilise) beşti. Timur 1403’te Eğirdir kalesini ve Nis adasını işgal ettiğinde adanın beşinci kilisesini (Kız Kilisesi) cami sonra camiye dönüştürülünce adı Kız camisi olmuş. İleride açıklayacağım.
Eğirdir Nis adasının kiliselerinin başrahibi 1923’e kadar ilk Yaşlı Papaioakeim Pesmazoglou tarafından "Anılar" adlı kitabında şok edici bir ifadelere rastladım. Aynı konuları İngiliz sivil gezgin rahip-papaz Arundell’ in yazdığı seyahatnamesinde de okumuştum.
Eğirdir Nis ada Rumları varlıklı insanlardı. Ada ‘nın yani Eğirdir Gölü’nün karşısında Türkmen çadır köylüleri olan Çay’ lı lardan ( muhtemelen şimdiki Çay Köyü olmalı) aldıkları kurbanları kayıklarla Eğirdir Nis adasının yakınlarındaki Can adasına yani Rumların adlandırmalarına göre Ruhlar adasına getirirler. Rumlara ait kurbanlıklar birkaç gün burada beslenir. Müslümanların Kurban
Bayramlarının birinci günü kurbanlıklar Rumlar Can adasından yine kayıklarla Yeşil adaya (Nis) getirilir. Süslenir. Rum ve Müslüman çocukları arkadaşlık içinde süslenmiş kurbanlıkların yanlarına sokularak kurbanlıkların süsleri çocuklarca dokunmalarına müsaade edilir.
Özellikle Rumlar iki yaş üstü davar (keçi) kurbanlıklarını tercih ettiklerini anlatmış son ada Rahibi günlüğünde. Ada da üçte bir oranında yani 20 veya 25 Müslüman ailesi yaşadığı anlatılmış. Ada üzerinde yaşayan Rum çocukları erkek ve kız olarak yine Müslüman çocukları ile birlikte Nis ada meydanında (Kız kilise-cami önü) süslenmiş kurbanlıkların bulunduğu alana Rum ve Müslüman çocukları arkadaşlarını bulup el ele tutuşmuş vaziyette kurbanlıkların yanına yaklaştırılır.
Her bir kurbanın sahibi Rum aileden birisi vardır. Yine Eğirdir Nis adası dokuma renkli kumaşlardan süs ve keseler davarların boynuzlarına bağlanmıştır. El ele tutuşmuş Müslüman ve Rum ( kız erkek) çocuklar kontrollü bir şekilde kurbanlıkların yanına yaklaştırılırlar. Rum ve Müslüman çocuklar yaklaşırlarken koro halinde: ”Ya Muhammed ya İsa Bismillah” diyerek el ele tutuşmuş Rum ve Müslüman arkadaş çocukların her bir çifti tek bir kurbanlığın yanına yaklaştırılır. Rum ve Müslüman arkadaş çocuklar yine :”Ya Muhammed ya İsa bismillah” sesleriyle ellerini birlikte kurbanlığın sırtına götürüp sıvazlarlar.
Sonra: Rum olan arkadaş çocuklar kurbanlık sahibinin de yardımıyla kurbanlığın boynuz veya boynuna bağlanmış süslemeli keseyi alırlar. Yine el ele tutuşmuş Rum ve Müslüman çocuklar kurbanlıkların yanından uzaklaşırlar. Kese içinde duruma göre varlıklı Rum ailelerin Müslüman aile çocuklarına eğitim katkısı olma açısında bir veya iki altın akçe konulduğunu anlıyoruz.
Öğleden sonra her bir Rum kurbanını sırayla önceden Kız kilisesi olan ve şimdi Kız Camisi vasfını sürdüren cami meydanında kurbanlarını keserler. Kesim sırasında davet ettikleri Müslüman hoca ve yine davetli Nis kiliseler Başpapazı içlerinden kendi dinlerinin dualarını okurlar. Bu bir mesajdır. Herkes inandığı dine göre davranmada serbesttir. Kimse kimseyi eleştirmez, dışlamaz!
Ayakta bekleyip kendi dualarını içlerinden okuyan yine Papaz ve Müslüman hocanın: “Ya Muhammed ya İsa Bismillah” dedikleri bilinirdi. Ortak dualarla kurbanlar kesilir. Her bir Rum kurbanlıklarından üç yakın komşuya pay verirler. Bu işlemden sonra ortalık temizlenir. Hava, mevsim şartlarına göre meydanlıkta Rum ve Müslüman ailelerin birlikte oldukları halka şeklinde düzen alınır. Ortaya ateş yakılır. (Buna Ada’da “Maşala” denirdi. Evlerden getirilen ikram börek ve Rum topik veya Pankek çeşitli tatlılar ortaklaşa dağıtılır, yenir. Bölge halk oyunları oynanır.
Eğirdir Nis adalı torun şahsıma anlattıklarından Sparta' nın (Isparta) son rahibi olan ilk yaşlı Papaioakeim Pesmazoglou tarafından "Anılar" adlı kitabında şok edici bir ifadelere de rastladım demiştim. Ada halkının çok varlıklı olduğunu anlıyoruz. Bölgenin tipik bir ürünü gül yağı ticareti Ada Rumlarının elindeydi.
Ayrıca Isparta’ yla bağlantılı Isparta’lı, Uluborlu’ lu Rum tüccarlar Kyriakos Hatoglou ve Hadji charalambous (Hacı Karalanbos) 1884-1923 gibi Adalı gül yağı üreticileri de vardı. Gül tarlaları Gönen (Konana), Uluborlu (Apollonia) ve karşı da Avşar ve Yenice yerleşkelerinde bulunuyordu. Yörenin (Isparta ve bölgesinin) tüm inşaat işi yine Nis Rumlarının elindeydi. Marangozlukta da Rumlar piyasanın hâkimiydi.
Piyasa Nis adasının ünlü kundura yapımcıları, moda elbise dikicilerinin elindeydi. 1884’ lerden 1923’e kadar ticari hâkimiyeti olan Rumlardan bölgenin dış satımcısı ve alımcısı aynı zamanda Pınar pazarı ağası ve sahibi Serafemidis’ ti. Babası Nisia' da (Eğirdir Nis adası) bir kundura dış satımından bölgenin en zenginleriydi. İstanbul’a Isparta’dan ve Uluborlu’dan kundura gönderilirdi. Onun için kurbanlık keçi boyun ve boynuzlarına bağlanan keseler içindeki bayram harçlıklarının altın olmasını yadırgamamalıyız. Avrupa’ya Nis adasından tonlarca tuzlanmış balık dış satımı birkaç yüzyıl devam etmiştir. Onun için Nis adasında bölgenin ki Konya’dan Selçuklu’ nun, Hamitoğulları’nın ve Osmanlı’nın dönemlerinde en büyük vergi memurları adada bulunurdu.
Eğirdir Nis adasında Kurban bayramının ikinci günü Nis adası Ak Punar' da (Çeşme) büyük bir çarşı (Çunar çarşısı) kurulur. Burada toplu iğneden tutun her şey Rum tüccarlarca getirilip satılır. Bayramın ikinci, üçüncü ve dördüncü günlerinde hem Rum hem Müslüman ailelerinden evlenecek
çiftlerin nişanlarının törenleri yine topluca burada yapılırdı. Törenlerde çiftlere hem hediyeler verilir. Hediyeler tüccarların daha önce planladıkları bütçeden sağlanırdı. Müslümanlık dualarının yanı sıra Gayrımüslimler de sırasıyla dualarını ederlerdi.
Gerek Yunanistan da yaşayan Isparta’lı ve çevresinden olan Rum torunları tanıdıklarımdan edindiğim bir gerçek şu: Uluborlu, Isparta, Burdur, Gönen, Keçiborlu, Barla, Nis Rumları çocukları küçük yaşlardan itibaren meşgul etmek bir alışkanlıktı ve katı bir kuraldı. Ticarete alıştırmak.