Bayram AYGÜN
Köşe Yazarı
Bayram AYGÜN
 

OSMANLI DONEMİNDE ORDUNUN İHTİYACI OLAN ATLAR ISPARTA’DAN GİDERDİ.

ÖNCELİKLE SÖYLEMELİYİM:Osmanlı dönemi dini kurumlarından Isparta Mevlevihânesi’ nin son Mevlevi dedesi, Isparta Belediye Başkan yardımcısı Ali Dede Efendi’nin kızlarından torunu rahmetli Ali Mete Tanrıbilir’ di. Şahsıma verdiği ata belgelerinden dolayı çok teşekkür ederim. Allah rahmet eylesin! Isparta’ ya atandığımda Gül evlerindeki evinde bir süre kiracısı olmuştum. Isparta’mıza ilk market kültürünü getiren rahmetli Ali Mete Bey bir ara dede hatıra defterlerini günümüz diline çevirttirerek bastırmayı düşünmüş. Bastıramamış, nasip olmamış.1984’ lerde Mevlevihan Ali Dede (Aksu)’nin ve Osmanlı’ nın Isparta’ sının ileri gelenlerinden rahmetli Yavruzade’ nin defterlerinin çevrilmiş kopyalarını şahsımla paylaştılar. Bunlardan yararlanıp diğer yazı kaynaklarımla karşılaştırıp daha isabetli yazı yazabilir miyim diye düşünüyorum. Orijinal hatıraları Halk kütüphanesine verdiğini, oradan da rahmetli öğretmen Sümer Şenol’un çok sayıda Isparta’ mızın geçmişi ile ilgili eserlerle birlikte Konya’ya gönderdiğini biliyorum. Isparta’mızın tarihi geçmişini öğrenme anlamında; yazık oldu. Belgeler Konya’da. Osmanlı Isparta’sının son yıllarında geçmiş hatıraların zenginliğini, rahmetli Isparta büyüklerinin Gayrımüslimlerin ekonomik ve kültürel gazaplarına karşı cesaretle nasıl savunduklarını bu hatıraların içindekilerden tespit etme imkânı buldum. Aşağıda Ali Dede Efendi’nin ve Yavruzade’ nin hatıralarında da yer alan bir anıdan özet veriyorum. Şimdiki Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’in dedesinin amcalarından Dere Un Ağası Başağa (Başdeğirmen) Eyüp Ağa’nın yaptıklarını okuyacaksınız. Yine aynı cesareti, birlikte gösteren genç avukat, Kuleönü Süldürler çiftliği sahiplerindendir. Aynı zamanda da Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucu Isparta Milletvekillerimizden, Belediye Başkanı Süldürzade Nadir efendinin babası Eşraftan Süldürzade İsmail Ağa ile yine Osmanlı Meclisi Milletvekili Arapzade’ nin, İşadamı Yavruzade’ nin yabancı Reji ve Duyunu Umumiye canavarlarına karşı insanüstü cesaretli davranışlarını özetledim, okuyacaksınız! Yabancı işgalcilerinin niyetlerinin bir bölümünün Isparta’da İğneci (Kurtuluş) mahallesinde nasıl bozulduğunu görüyoruz. Rahmetli büyüklerin Avrupalı Batılı Hristiyan ve Yahudi oyunlarına cesaretle direndiklerini görüyoruz. Memleket severliğin, hakiki dindarlığın, onurlu Türk olmanın, cesaretin rengini makalemde yer verdim. Hatalarım olmuşsa affedin! Batılı Yahudi ve Hristiyan Oyunlarının Bir Kısmı Isparta’da Bozulur Isparta Sancağı İğneci Mahallesi (Kurtuluş) Çayboyu bölgesi 8 Kasım 1882 Çarşamba’dır. Acem /Ermenihan alanı gürbüz at ve insanlarla çok doludur. Bulutlu bir hava vardır! Sanki bayarsam gününü yaşamaktadır diyebiliriz. Aya Baniya kilisesi önünden eski Sümerbank fabrikası altından kuzey doğu istikametine doğru dilmenler-Rum Temelidis Rakı fabrikasına doğru geniş bir arazi boşluğu mevcuttu. Daha da; şimdiki Kurtuluş Mahallesi sınırları içinde kalan Acem (Ermeni Han) ‘ a doğru Çayboyu kıyısında bulunan Rum kahvesine kadar alan tıklım tıklımdır. Bakımlı, savaş atı olarak Osmanlı ordusunun kullanabileceği otuzdan fazla at sahiplerince bu alana getirilmiştir. Hiçbir tarih kayıtta Osmanlı ordusu için muazzam denilebilecek, savaş anında üstündeki kahramanı mahcup etmeyecek, üzerindeki insanların dilinden anlayan atların (Psidya) Isparta sancağında Kanuni’ den 1922’ye kadar yetiştirildiğini duymamışsınızdır. Şimdi duyuyorsunuz! Yılanlızade ’nin Avşar ve Baladız çiftliklerinden, Alaybeyoğlu Gönen çiftliğinden, Süldürzade Nadir Süldürler ’in Kuleönü çiftliklerinden, Isparta’lı Yavruzade Çünür ahırlarından, Dere Devlet ve de Un ağası Baş Değirmenlerin ( Şimdiki -2021-Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’in dedesinin amcası) ortaklaşa at ahırlarında yetiştirilen savaşçı eğitimi almış gürbüz atlar boy gösteriyordu. İğneci ( Kurtuluş) meydanlığın bayramıdır bugün demiştim. Tamamının gerdanlıklarına dua yazılmış üçgen biçiminde, yanına da mavi boncuk iliştirilmiş nazarlıkların parıltısı göz alıyordu. Isparta halkını oluşturan Müslim, Gayrımüslim cemaat insanlarının gözleri atlar üzerindeydi. Olacaklardan habersizdiler. Kutsal Türk vatanı üzerinde Batılıların oyunları her zaman vardı. Atların endamını izleyen Isparta halkı “sadece “Maşallah” diyerek dakikalarca bakakalırlar. Kemer (Turan) mahallesi bitişiğindeki Arap Atı Pınarı çeşmesinden tüm atlara şifalı su içirilir. Nedeni pek anlaşılmayan Psidya (Isparta) Başpapazlık (Metropolit) hizmetçisi Metropolit Venediktos Efendi ile misafiri Patrik Dionisios kilise görevlisinin elindeki kesenin içine ellerini daldırıp- daldırıp duruyorlardı. İçinden çıkardıkları nazar boncuklarını su içimini tamamlayan atların kuyruk saçaklarına bağlıyorlardı. Güya Osmanlı yanlısı gözükmek için. Oynanacak oyunların farkındalardı. Elinde koskocaman otu dolu küfeyi taşıyan mum üreticisi Rum Sakalos’ un oğlu Halki, atların durdukları yere arkasında duran küçük kız kardeşi Leda olduğu halde atkuyruğu şifalı otu taşımakta. Yol üzerindeki ot dolu öküz kağnısına doğru gidip –gidip geliyordu. Çeşitli Isparta çiftliklerinde veya at ahırlarında yetiştirilen atlar bu meydana niçin getirildiler? Osmanlı’ nın son döneminde dış borçların, kapitülasyonların çeşitliliğinin (batılıların sömürü politikaları) artması ile Osmanlı’ dan alacaklı yabancı ülkeler Osmanlıyı giderek çöküşe zorladıkları günlerin başladığı günlerdi bugünler. Yahudi, Rum, Ermeni tüccarlar Osmanlı ekonomisini yıpratma gayretleri hızlanır. Batılı güçlerin ülkemizdeki işbirlikçilerinden sayılan Yahudi, Ermeni, Rum tüccarının gözü Isparta halısından, Afyon sakızına kadar Isparta da özellikle Atabey, Kuleönü, Pambuklu ovalarında yetişen tütünlerden pay alma düşünceleri gelişiyordu ne yazık ki!. Reji (Tekel) idaresi Isparta Sancağı topraklarına tuz getiren deva kervanlarından da yasadışı pay alıyordu. Amaçları ekonomik yönden Osmanlı maliyesine destek veren Isparta dokuma, halıcılık, tütün, pamuk, Kitre kök boya bitkisi gibi ürünlerinden haksız yere pay almaktır. Reji (sömürü) idaresinin yetkileri fazladır. Ayaklarıyla Isparta sancağını kirletmektelerdi. İstedikleri yerden, mallardan haksızca vergi alabilirler. İsterlerse vatandaşın elinden savaş için yetiştirilen atları bile el koyabilirlerdi. Reji kanununu borçlu olan Osmanlı idaresine baskı yaparak çıkartmışlardı. İşin garibi; Isparta sancağı Reji idaresi yöneticileri silahlı birlik bulundurabiliyorlar. İdari ve güvenlik birimlerinde görevliler Türk asıllı olmayacak gibi şartlar vardı Reji kanunda. Isparta sancağı Reji dairesinin başında Psidya (Isparta ) sancağı Reji İdaresi reisi Osmanlı Yahudi’si Simson ağa ile birlikte Afyon Ermenilerinden Hasmik ağa, kâtipleri de Burdur Ermenilerinden Satanik efendidir. Uluborlu’da dokunan dünyaca ünlü boğasa kumaşlarından “sorma ver payı” almak isterler. Yahudi ve Hristiyan oyunlarını yönetenler Osmanlı yurttaşı Ermeni sanatçıları ve Yahudi tüccarları kullanıyorlardı. Düyun-u Umumiye adında, Osmanlı İmparatorluğu' nun iç, dış borçlarını denetleyen kurumun yanısıra bir de aynı tarihlerde Osmanlı idaresini baskılayıp (1882) çıkarılmıştır. Osmanlı yönetimi “Reji İdaresi” kurulur. Yani batılı devletler borçlu olan Osmanlı yönetiminden alamadığı paraları halktan alabilme yöntemi, kurnazlığıydı. Isparta Reji idaresinin iki yerde şubesi vardır. Birincisi tütün bölgesi Atabey’de diğeri de Uluborlu’nun şimdi köyü olan İnhisar köyünün kırsalındadır. Uluborlular Reji yani Tekel idaresinin Uluborlu’da konuşlanmasını istemezler.1882’de Çopuroğlu Mustafa bir grup silahlı insanla buna karşı çıkarlar. Yahudi Reji idarecileri korkup ikinci vergi-tekel ofisi İnhisar köyünde kurulur. Zaten şimdi İnhisar köyünün adı da o zamandan kalmadır. Yani Reji –Tekel, sigara kâğıdı tekeli anlamındadır. Gelişmeler Onurlu Bir Vatanseverlik Görüntüsüdür Muhtemel Osmanlı’ nın gireceği bir savaşa destek amacıyla Isparta çiftliklerinde her yıl yetiştirilen savaş atları düzenli bir şekilde Osmanlı başşehri İstanbul’a gönderilir. İşte Reji İdaresi reisi, Osmanlı Yahudi’si Simson ağa ile birlikte Afyon Ermenilerinden Hasmik ağalar, kâtipleri de Burdur Ermenilerinden Satanik Efendi’ nin kurdukları bir düzendir. Atların Çayboyu İğneci (Kurtuluş) mahallesi meydanlığına getirilmesinin amacı neydi demiştik. Reji idaresinin yöneticileri atları el koyabilmek için bu meydanda bir güzel savaş atı yetiştiriciliği yarışması düzenleme gibi şeytani projeyi ortaya atarlar. Bu bir BİZANS oyunudur! Meydanda bir birinden güzel, alımlı atlar arasından ilk ona girenlere birer altın madalya atların gerdanlıklarına takılır. Sonra, Reji kâtibi atların fiziki renk, boy özelliklerine göre isim verilir. Deftere kaydeder.. Sonra Reji idaresince “el koyma” tutanağı hazırlanır. Reji İdaresi reisi, Osmanlı Yahudi’si Simson ağa atların Reji idaresi kanunu gereği el konulduğunu açıklar. Ortalıkta bir soğuk rüzgâr eser. Reji idaresi güvenlikçilerine karşı Osmanlı Jandarma idaresi veya diğer kolluk kuvvetleri karşı çıkamazlar. Reji kanunu böyledir. Zaten Isparta jandarma birlik Kumandanı Albay Seyfi ve Yarbay Faik el koyma tutanağı hazırlandığında meydanı terk ederler. Reji idaresinin kendi bünyesinde geliştirdiği silahlı "kolcu" ları mavzerlerini ateşleme konumuna getirmişlerdir. Ellerinde henüz yeni imal olmuş Fransız Lebel tüfekleri vardı. Isparta Mutasarrıf ancak Valisi Ahmed Cevdet Paşa’ da atına atlayıp oradan uzaklaşır.. Kendisi Ermeni asıllı Osmanlı bürokratıdır. Isparta halkınca; içindekileri ile dışındakileri bilinmeyen /karanlık, içinden pazarlıklı) bir mutasarrıf olarak biri olarak tanınmıştır. Onun yerine Isparta Naibi (Vali Vekili) Tevfik Efendi’ye Reji kâtibi Satanik efendi tutanağı silahların gölgesinde (parmak mühürü ile) imzalattırır. Kuleönü ’den Süldürler çiftliği sorumlusu Deli Hafız reji heyetine bağırır! ”Osmanlı’yı böyle yıkacaklar. Çekirge belası vardı, bir de Reji belası ortaya çıktı” der. Hiç kimsede çıt yoktur. Isparta Kadısı Tahsin Hoca Dere Sanayi Un Ağası Başağa ‘nın( 2021 Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’in dedesinin amcası) yüzüne hüzünlü hüzünlü bakar. . Atların Reji idaresince eşkâl kaydı tamamlanmıştır. El koyma zamanı an meselesidir. Un ağası Başdeğirmen Eyüp ağanın arkasında sadece üç dört at ahırı görevlileri vardır. Arka da, az ilerde Arapzade Mehmet Efendi, Bodurzade Hacı Hasan, Bodurzade Hacı Hasan Ağa Başağa ’ya destek oldukları her hallerinden belliydi. Başağa Eyüp ağa elindeki deriden örülmüş at kırbacını sallamaya başlar. Sinirlenmeye başladığının bir ifadesiydi! Biricik sevgili atı Bezirgân tutsaktı artık! Eliyle, mısır koçanlarıyla daha tayken beslemeye başlamıştı. Simsiyah görünümlü, cana yakın attır. Bezirgân olanlardan anlıyormuş gibi Başağa Eyüp ağanın yüzüne bakarak bir uzun kişnemede bulunur. Başağa Akşehir’den mal satmak için Isparta Dere Bezirgân çeşmesine gelip geceleyen Reji başkanı Yahudi Simon’ un çocukluğu, Baş ağaların kapısını çalarak ekmek istediklerini hatırlar. Osmanlıya devlet merkezine gidecek savaş atları artık birkaç hain tarafından el konulmuştur. Atkuyruklarına nazar boncuğu takan papazlar, ot veren Rum çocukları, seyirciler bir bir meydandan uzaklaşmıştır. Meydan da at bakıcıları zorla yardım için silah gücüyle tutulanlardan başka Kuleönü Süldürzadeler çiftlik kâhyası Deli Hafız’la birlikte Başağa Başdeğirmen) Eyüp Ağa, birkaç vatansever seyirci olacak olanları hissetmeye başlamışlardır. Başağa (Başdeğirmen) bir paşa torunu olmanın onuru ile Bezirgân’ ını, diğer çiftliklerde Osmanlı ordusu için yetiştirilen atları hainlere vermemek istemedi. Kan bağı olduğu büyük edesi, son Yeniçeri Ağası Celalettin (Celal) ağanın (Isparta Valisiydi 1841) Paşa’ nın ve de asil Türk milletinin şerefinin yamyam işgalcilere karşı korumalıydı. Nedense: Gölbaşı çiftliği sahibi Hafız İbrahim Demiralay’ ın babası Tahir Paşa, dedesi Abdullah Paşa’ da meydanı erken terk etmişlerdi. Yüzüne bakıp- bakıp kişneyen, eliyle arpayla, pancarla beslediği, Isparta Sidre bölgesi Minasım yokuşlarında, Emre Mahallesi manastır kilise arkalarındaki dik yokuşlarda biricik Bezirgân’ ını dualarla eğitmişti. Osmanlı’nın gireceği savaşların kazanılmasını atı Bezirgân’ ın da görmenin hayalini yaşamıştı… Savaş eğitimi verdirdiği sevgili atı Bezirgân’ın yüzüne bir defa daha bakar. Bu Bir Batılı Zihniyete Başkaldırmadır Sonra elindeki kırbacı hızlıca reji müdürü Simon’ un yüzüne doğru hızlıca vurur. Önündeki at kimliklerini yazmakta olan reji kâtibi Satanik Efendi, diğer görevli Hasmik ağa hızlıca oradan uzaklaşırlar. Reji başkanının yüzü kanlar içindedir. Isparta Ticaret Meclisi üyesi Acem (Ermeni) tüccar Yanako efendi cebinden çıkardığı çevresiyle (mendil) reji başkanının yüzündeki kanları silmeye çalışır. Yanako efendi de kırbaçtan nasibini alır. Reji kolcuları silahlarıyla birlikte atların yularlarını bırakarak yaya olarak Andon köprüsüne doğru (Emre mahallesine giden yol üzerindeki köprü) Çayboyu deresinin diğer tarafına kaçarak canlarını kurtarırlar. Atların tamamı Dere Mahallesi Osmanlı at ahırları avlusuna getirilir. İki gün beslenir. Bezirgân’ ın dışındaki atlar uzun yolculuğa hazırlanır. Sonra Dinar Kütahya yolu ile Osmanlı merkezi İstanbul’ a doğru Padişah Hassa ordusuna teslim etmek üzere götürülürler. Miskizade Salih Ağa (Belediye Reis’idir) Başağa’ yı alnından öper. Bu Olaydan Sonra Reji Müdürü Değiştirilir Başağa’ dan kamçı yiyen Reji Müdürü Simon bu olaydan sonra görevden alınır. Yerine Isparta Sancağı Reji müdürlüğüne Fransız yurttaşı M. Mil adında kişi gelir. Aklına geldikçe Osmanlı halkından “sorma ver “vergisi almaz. Çok dikkatli davranır. Hatta Isparta’nın kalkınması için ekonomik ustalığını kullanır. Isparta'da tarihi geçmişten beri dokunan kilim ve boğasa ipeklisi, pamuklusu, yünlüsü kumaşların daha iyisinin üretilmesi, daha da renklendirilmesi için çaba gösterir. Kız öğretmen okulu bünyesinde yeni renkli boğasa kumaşı üretilen tezgâhlar kurdurtur. Ayrıca o dönemde moda basma dokuma işi olan alaca bezi dokumacılığını geliştirir. Hatta Antalya da bir Türk subayının geliştirdiği Masur (dokuma ipi) saracak düzenekleri getirterek dokuma işlerinin geliştirilmesini yardım eder. Adet oldu üzerine Reji Müdürü Fransız vatandaşı Isparta’dan evlendirilir. Sofra, hamam, yatak odası dokuma işleri gibi çok çeşitli dokuma işlerinin çeşitliliği artar. Şayak Şirketi adıyla dericiliğin geliştirilmesi konusunda yardımcı olunur. Kurulan dericilik şirketi Başağa (Başdeğirmen) Eyüp ağanın değirmeni bitişiğinde bir deri, kösele fabrikasının binasının yapılması konusunda Reji müdürü toplanan vergileri Avrupa’ya göndermez. Söz konusu fabrika binası ve makinelerinin temini için harcar. Başağa şayak deri (ortaklığı olan) fabrikasında ayrıca aba adı verilen köylülerin beğendiği, askeri birlikler için de gerekli olan (özellikle askeri çadırlar için) kumaşlar üretilir. Adı konmadık bir savaş Isparta sancağının tam ortasında,, Acemhan (Ermenihan-Kurtuluş Mahallesi) meydanında kazanılmıştır  
Ekleme Tarihi: 01 Kasım 2021 - Pazartesi

OSMANLI DONEMİNDE ORDUNUN İHTİYACI OLAN ATLAR ISPARTA’DAN GİDERDİ.

ÖNCELİKLE SÖYLEMELİYİM:Osmanlı dönemi dini kurumlarından Isparta Mevlevihânesi’ nin son Mevlevi dedesi, Isparta Belediye Başkan yardımcısı Ali Dede Efendi’nin kızlarından torunu rahmetli Ali Mete Tanrıbilir’ di. Şahsıma verdiği ata belgelerinden dolayı çok teşekkür ederim. Allah rahmet eylesin!

Isparta’ ya atandığımda Gül evlerindeki evinde bir süre kiracısı olmuştum. Isparta’mıza ilk market kültürünü getiren rahmetli Ali Mete Bey bir ara dede hatıra defterlerini günümüz diline çevirttirerek bastırmayı düşünmüş.

Bastıramamış, nasip olmamış.1984’ lerde Mevlevihan Ali Dede (Aksu)’nin ve Osmanlı’ nın Isparta’ sının ileri gelenlerinden rahmetli Yavruzade’ nin defterlerinin çevrilmiş kopyalarını şahsımla paylaştılar. Bunlardan yararlanıp diğer yazı kaynaklarımla karşılaştırıp daha isabetli yazı yazabilir miyim diye düşünüyorum.

Orijinal hatıraları Halk kütüphanesine verdiğini, oradan da rahmetli öğretmen Sümer Şenol’un çok sayıda Isparta’ mızın geçmişi ile ilgili eserlerle birlikte Konya’ya gönderdiğini biliyorum. Isparta’mızın tarihi geçmişini öğrenme anlamında; yazık oldu. Belgeler Konya’da.

Osmanlı Isparta’sının son yıllarında geçmiş hatıraların zenginliğini, rahmetli Isparta büyüklerinin Gayrımüslimlerin ekonomik ve kültürel gazaplarına karşı cesaretle nasıl savunduklarını bu hatıraların içindekilerden tespit etme imkânı buldum.

Aşağıda Ali Dede Efendi’nin ve Yavruzade’ nin hatıralarında da yer alan bir anıdan özet veriyorum. Şimdiki Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’in dedesinin amcalarından Dere Un Ağası Başağa (Başdeğirmen) Eyüp Ağa’nın yaptıklarını okuyacaksınız.

Yine aynı cesareti, birlikte gösteren genç avukat, Kuleönü Süldürler çiftliği sahiplerindendir. Aynı zamanda da Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucu Isparta Milletvekillerimizden, Belediye Başkanı Süldürzade Nadir efendinin babası Eşraftan Süldürzade İsmail Ağa ile yine Osmanlı Meclisi Milletvekili Arapzade’ nin, İşadamı Yavruzade’ nin yabancı Reji ve Duyunu Umumiye canavarlarına karşı insanüstü cesaretli davranışlarını özetledim, okuyacaksınız!

Yabancı işgalcilerinin niyetlerinin bir bölümünün Isparta’da İğneci (Kurtuluş) mahallesinde nasıl bozulduğunu görüyoruz. Rahmetli büyüklerin Avrupalı Batılı Hristiyan ve Yahudi oyunlarına cesaretle direndiklerini görüyoruz.

Memleket severliğin, hakiki dindarlığın, onurlu Türk olmanın, cesaretin rengini makalemde yer verdim. Hatalarım olmuşsa affedin!

Batılı Yahudi ve Hristiyan Oyunlarının Bir Kısmı Isparta’da Bozulur

Isparta Sancağı İğneci Mahallesi (Kurtuluş) Çayboyu bölgesi 8 Kasım 1882 Çarşamba’dır. Acem /Ermenihan alanı gürbüz at ve insanlarla çok doludur. Bulutlu bir hava vardır!

Sanki bayarsam gününü yaşamaktadır diyebiliriz. Aya Baniya kilisesi önünden eski Sümerbank fabrikası altından kuzey doğu istikametine doğru dilmenler-Rum Temelidis Rakı fabrikasına doğru geniş bir arazi boşluğu mevcuttu.

Daha da; şimdiki Kurtuluş Mahallesi sınırları içinde kalan Acem (Ermeni Han) ‘ a doğru Çayboyu kıyısında bulunan Rum kahvesine kadar alan tıklım tıklımdır. Bakımlı, savaş atı olarak Osmanlı ordusunun kullanabileceği otuzdan fazla at sahiplerince bu alana getirilmiştir.

Hiçbir tarih kayıtta Osmanlı ordusu için muazzam denilebilecek, savaş anında üstündeki kahramanı mahcup etmeyecek, üzerindeki insanların dilinden anlayan atların (Psidya) Isparta sancağında Kanuni’ den 1922’ye kadar yetiştirildiğini duymamışsınızdır. Şimdi duyuyorsunuz!

Yılanlızade ’nin Avşar ve Baladız çiftliklerinden, Alaybeyoğlu Gönen çiftliğinden, Süldürzade Nadir Süldürler ’in Kuleönü çiftliklerinden, Isparta’lı Yavruzade Çünür ahırlarından, Dere Devlet ve de Un ağası Baş Değirmenlerin ( Şimdiki -2021-Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’in dedesinin amcası) ortaklaşa at ahırlarında yetiştirilen savaşçı eğitimi almış gürbüz atlar boy gösteriyordu. İğneci ( Kurtuluş) meydanlığın bayramıdır bugün demiştim.

Tamamının gerdanlıklarına dua yazılmış üçgen biçiminde, yanına da mavi boncuk iliştirilmiş nazarlıkların parıltısı göz alıyordu. Isparta halkını oluşturan Müslim, Gayrımüslim cemaat insanlarının gözleri atlar üzerindeydi. Olacaklardan habersizdiler. Kutsal Türk vatanı üzerinde Batılıların oyunları her zaman vardı.

Atların endamını izleyen Isparta halkı “sadece “Maşallah” diyerek dakikalarca bakakalırlar. Kemer (Turan) mahallesi bitişiğindeki Arap Atı Pınarı çeşmesinden tüm atlara şifalı su içirilir.

Nedeni pek anlaşılmayan Psidya (Isparta) Başpapazlık (Metropolit) hizmetçisi Metropolit Venediktos Efendi ile misafiri Patrik Dionisios kilise görevlisinin elindeki kesenin içine ellerini daldırıp- daldırıp duruyorlardı. İçinden çıkardıkları nazar boncuklarını su içimini tamamlayan atların kuyruk saçaklarına bağlıyorlardı. Güya Osmanlı yanlısı gözükmek için. Oynanacak oyunların farkındalardı.

Elinde koskocaman otu dolu küfeyi taşıyan mum üreticisi Rum Sakalos’ un oğlu Halki, atların durdukları yere arkasında duran küçük kız kardeşi Leda olduğu halde atkuyruğu şifalı otu taşımakta. Yol üzerindeki ot dolu öküz kağnısına doğru gidip –gidip geliyordu.

Çeşitli Isparta çiftliklerinde veya at ahırlarında yetiştirilen atlar bu meydana niçin getirildiler?

Osmanlı’ nın son döneminde dış borçların, kapitülasyonların çeşitliliğinin (batılıların sömürü politikaları) artması ile Osmanlı’ dan alacaklı yabancı ülkeler Osmanlıyı giderek çöküşe zorladıkları günlerin başladığı günlerdi bugünler. Yahudi, Rum, Ermeni tüccarlar Osmanlı ekonomisini yıpratma gayretleri hızlanır.

Batılı güçlerin ülkemizdeki işbirlikçilerinden sayılan Yahudi, Ermeni, Rum tüccarının gözü Isparta halısından, Afyon sakızına kadar Isparta da özellikle Atabey, Kuleönü, Pambuklu ovalarında yetişen tütünlerden pay alma düşünceleri gelişiyordu ne yazık ki!.

Reji (Tekel) idaresi Isparta Sancağı topraklarına tuz getiren deva kervanlarından da yasadışı pay alıyordu. Amaçları ekonomik yönden Osmanlı maliyesine destek veren Isparta dokuma,

halıcılık, tütün, pamuk, Kitre kök boya bitkisi gibi ürünlerinden haksız yere pay almaktır. Reji (sömürü) idaresinin yetkileri fazladır. Ayaklarıyla Isparta sancağını kirletmektelerdi.

İstedikleri yerden, mallardan haksızca vergi alabilirler. İsterlerse vatandaşın elinden savaş için yetiştirilen atları bile el koyabilirlerdi.

Reji kanununu borçlu olan Osmanlı idaresine baskı yaparak çıkartmışlardı. İşin garibi; Isparta sancağı Reji idaresi yöneticileri silahlı birlik bulundurabiliyorlar. İdari ve güvenlik birimlerinde görevliler Türk asıllı olmayacak gibi şartlar vardı Reji kanunda. Isparta sancağı Reji dairesinin başında Psidya (Isparta ) sancağı Reji İdaresi reisi Osmanlı Yahudi’si Simson ağa ile birlikte Afyon Ermenilerinden Hasmik ağa, kâtipleri de Burdur Ermenilerinden Satanik efendidir.

Uluborlu’da dokunan dünyaca ünlü boğasa kumaşlarından “sorma ver payı” almak isterler.

Yahudi ve Hristiyan oyunlarını yönetenler Osmanlı yurttaşı Ermeni sanatçıları ve Yahudi tüccarları kullanıyorlardı. Düyun-u Umumiye adında, Osmanlı İmparatorluğu' nun iç, dış borçlarını denetleyen kurumun yanısıra bir de aynı tarihlerde Osmanlı idaresini baskılayıp (1882) çıkarılmıştır. Osmanlı yönetimi “Reji İdaresi” kurulur. Yani batılı devletler borçlu olan Osmanlı yönetiminden alamadığı paraları halktan alabilme yöntemi, kurnazlığıydı.

Isparta Reji idaresinin iki yerde şubesi vardır. Birincisi tütün bölgesi Atabey’de diğeri de Uluborlu’nun şimdi köyü olan İnhisar köyünün kırsalındadır. Uluborlular Reji yani Tekel idaresinin Uluborlu’da konuşlanmasını istemezler.1882’de Çopuroğlu Mustafa bir grup silahlı insanla buna karşı çıkarlar. Yahudi Reji idarecileri korkup ikinci vergi-tekel ofisi İnhisar köyünde kurulur. Zaten şimdi İnhisar köyünün adı da o zamandan kalmadır. Yani Reji –Tekel, sigara kâğıdı tekeli anlamındadır.

Gelişmeler Onurlu Bir Vatanseverlik Görüntüsüdür

Muhtemel Osmanlı’ nın gireceği bir savaşa destek amacıyla Isparta çiftliklerinde her yıl yetiştirilen savaş atları düzenli bir şekilde Osmanlı başşehri İstanbul’a gönderilir. İşte Reji İdaresi reisi, Osmanlı Yahudi’si Simson ağa ile birlikte Afyon Ermenilerinden Hasmik ağalar, kâtipleri de Burdur Ermenilerinden Satanik Efendi’ nin kurdukları bir düzendir.

Atların Çayboyu İğneci (Kurtuluş) mahallesi meydanlığına getirilmesinin amacı neydi demiştik.

Reji idaresinin yöneticileri atları el koyabilmek için bu meydanda bir güzel savaş atı yetiştiriciliği yarışması düzenleme gibi şeytani projeyi ortaya atarlar. Bu bir BİZANS oyunudur!

Meydanda bir birinden güzel, alımlı atlar arasından ilk ona girenlere birer altın madalya atların gerdanlıklarına takılır. Sonra, Reji kâtibi atların fiziki renk, boy özelliklerine göre isim verilir. Deftere kaydeder.. Sonra Reji idaresince “el koyma” tutanağı hazırlanır.

Reji İdaresi reisi, Osmanlı Yahudi’si Simson ağa atların Reji idaresi kanunu gereği el konulduğunu açıklar. Ortalıkta bir soğuk rüzgâr eser. Reji idaresi güvenlikçilerine karşı Osmanlı Jandarma idaresi veya diğer kolluk kuvvetleri karşı çıkamazlar. Reji kanunu böyledir. Zaten Isparta jandarma birlik Kumandanı Albay Seyfi ve Yarbay Faik el koyma tutanağı hazırlandığında meydanı terk ederler.

Reji idaresinin kendi bünyesinde geliştirdiği silahlı "kolcu" ları mavzerlerini ateşleme konumuna getirmişlerdir. Ellerinde henüz yeni imal olmuş Fransız Lebel tüfekleri vardı.

Isparta Mutasarrıf ancak Valisi Ahmed Cevdet Paşa’ da atına atlayıp oradan uzaklaşır.. Kendisi Ermeni asıllı Osmanlı bürokratıdır. Isparta halkınca; içindekileri ile dışındakileri bilinmeyen /karanlık, içinden pazarlıklı) bir mutasarrıf olarak biri olarak tanınmıştır.

Onun yerine Isparta Naibi (Vali Vekili) Tevfik Efendi’ye Reji kâtibi Satanik efendi tutanağı silahların gölgesinde (parmak mühürü ile) imzalattırır. Kuleönü ’den Süldürler çiftliği sorumlusu Deli Hafız reji heyetine bağırır! ”Osmanlı’yı böyle yıkacaklar. Çekirge belası vardı, bir de Reji belası ortaya çıktı” der. Hiç kimsede çıt yoktur.

Isparta Kadısı Tahsin Hoca Dere Sanayi Un Ağası Başağa ‘nın( 2021 Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’in dedesinin amcası) yüzüne hüzünlü hüzünlü bakar. .

Atların Reji idaresince eşkâl kaydı tamamlanmıştır. El koyma zamanı an meselesidir. Un ağası Başdeğirmen Eyüp ağanın arkasında sadece üç dört at ahırı görevlileri vardır. Arka da, az ilerde Arapzade Mehmet Efendi, Bodurzade Hacı Hasan, Bodurzade Hacı Hasan Ağa Başağa ’ya destek oldukları her hallerinden belliydi. Başağa Eyüp ağa elindeki deriden örülmüş at kırbacını sallamaya başlar. Sinirlenmeye başladığının bir ifadesiydi!

Biricik sevgili atı Bezirgân tutsaktı artık! Eliyle, mısır koçanlarıyla daha tayken beslemeye başlamıştı. Simsiyah görünümlü, cana yakın attır. Bezirgân olanlardan anlıyormuş gibi Başağa Eyüp ağanın yüzüne bakarak bir uzun kişnemede bulunur.

Başağa Akşehir’den mal satmak için Isparta Dere Bezirgân çeşmesine gelip geceleyen Reji başkanı Yahudi Simon’ un çocukluğu, Baş ağaların kapısını çalarak ekmek istediklerini hatırlar. Osmanlıya devlet merkezine gidecek savaş atları artık birkaç hain tarafından el konulmuştur. Atkuyruklarına nazar boncuğu takan papazlar, ot veren Rum çocukları, seyirciler bir bir meydandan uzaklaşmıştır.

Meydan da at bakıcıları zorla yardım için silah gücüyle tutulanlardan başka Kuleönü Süldürzadeler çiftlik kâhyası Deli Hafız’la birlikte Başağa Başdeğirmen) Eyüp Ağa, birkaç vatansever seyirci olacak olanları hissetmeye başlamışlardır. Başağa (Başdeğirmen) bir paşa torunu olmanın onuru ile Bezirgân’ ını, diğer çiftliklerde Osmanlı ordusu için yetiştirilen atları hainlere vermemek istemedi. Kan bağı olduğu büyük edesi, son Yeniçeri Ağası Celalettin (Celal) ağanın (Isparta Valisiydi 1841) Paşa’ nın ve de asil Türk milletinin şerefinin yamyam işgalcilere karşı korumalıydı.

Nedense: Gölbaşı çiftliği sahibi Hafız İbrahim Demiralay’ ın babası Tahir Paşa, dedesi Abdullah Paşa’ da meydanı erken terk etmişlerdi. Yüzüne bakıp- bakıp kişneyen, eliyle arpayla, pancarla beslediği, Isparta Sidre bölgesi Minasım yokuşlarında, Emre Mahallesi manastır kilise arkalarındaki dik yokuşlarda biricik Bezirgân’ ını dualarla eğitmişti. Osmanlı’nın gireceği savaşların kazanılmasını atı Bezirgân’ ın da görmenin hayalini yaşamıştı… Savaş eğitimi verdirdiği sevgili atı Bezirgân’ın yüzüne bir defa daha bakar.

Bu Bir Batılı Zihniyete Başkaldırmadır

Sonra elindeki kırbacı hızlıca reji müdürü Simon’ un yüzüne doğru hızlıca vurur. Önündeki at kimliklerini yazmakta olan reji kâtibi Satanik Efendi, diğer görevli Hasmik ağa hızlıca oradan uzaklaşırlar. Reji başkanının yüzü kanlar içindedir. Isparta Ticaret Meclisi üyesi Acem (Ermeni) tüccar Yanako efendi cebinden çıkardığı çevresiyle (mendil) reji başkanının yüzündeki kanları silmeye çalışır. Yanako efendi de kırbaçtan nasibini alır.

Reji kolcuları silahlarıyla birlikte atların yularlarını bırakarak yaya olarak Andon köprüsüne doğru (Emre mahallesine giden yol üzerindeki köprü) Çayboyu deresinin diğer tarafına kaçarak canlarını kurtarırlar. Atların tamamı Dere Mahallesi Osmanlı at ahırları avlusuna getirilir. İki gün beslenir. Bezirgân’ ın dışındaki atlar uzun yolculuğa hazırlanır.

Sonra Dinar Kütahya yolu ile Osmanlı merkezi İstanbul’ a doğru Padişah Hassa ordusuna teslim etmek üzere götürülürler. Miskizade Salih Ağa (Belediye Reis’idir) Başağa’ yı alnından öper.

Bu Olaydan Sonra Reji Müdürü Değiştirilir

Başağa’ dan kamçı yiyen Reji Müdürü Simon bu olaydan sonra görevden alınır. Yerine

Isparta Sancağı Reji müdürlüğüne Fransız yurttaşı M. Mil adında kişi gelir.

Aklına geldikçe Osmanlı halkından “sorma ver “vergisi almaz. Çok dikkatli davranır. Hatta Isparta’nın kalkınması için ekonomik ustalığını kullanır. Isparta'da tarihi geçmişten beri dokunan kilim ve boğasa ipeklisi, pamuklusu, yünlüsü kumaşların daha iyisinin üretilmesi, daha da renklendirilmesi için çaba gösterir. Kız öğretmen okulu bünyesinde yeni renkli boğasa kumaşı üretilen tezgâhlar kurdurtur. Ayrıca o dönemde moda basma dokuma işi olan alaca bezi dokumacılığını geliştirir.

Hatta Antalya da bir Türk subayının geliştirdiği Masur (dokuma ipi) saracak düzenekleri getirterek dokuma işlerinin geliştirilmesini yardım eder. Adet oldu üzerine Reji Müdürü Fransız vatandaşı Isparta’dan evlendirilir. Sofra, hamam, yatak odası dokuma işleri gibi çok çeşitli dokuma işlerinin çeşitliliği artar. Şayak Şirketi adıyla dericiliğin geliştirilmesi konusunda yardımcı olunur.

Kurulan dericilik şirketi Başağa (Başdeğirmen) Eyüp ağanın değirmeni bitişiğinde bir deri, kösele fabrikasının binasının yapılması konusunda Reji müdürü toplanan vergileri Avrupa’ya göndermez. Söz konusu fabrika binası ve makinelerinin temini için harcar.

Başağa şayak deri (ortaklığı olan) fabrikasında ayrıca aba adı verilen köylülerin beğendiği, askeri birlikler için de gerekli olan (özellikle askeri çadırlar için) kumaşlar üretilir.

Adı konmadık bir savaş Isparta sancağının tam ortasında,, Acemhan (Ermenihan-Kurtuluş Mahallesi) meydanında kazanılmıştır

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.