Bayram AYGÜN
Köşe Yazarı
Bayram AYGÜN
 

PAŞA VALİ’NİN SAV KÖYÜ (SİNAB) MACERALARI

5. İslam Halifesi, Abbasilerin en meşhur hükümdarı olan halife Harun Reşid, bin 213 yıl önce bugün vefat ettiğini hatırlatarak pek bilinmeyen bir anıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. Halife Harun Reşit büyük bir Arap ordusuyla Bizans topraklarına yani Konya, Kütahya, Antalya bölgelerini ele geçirir. Antalya’dan Kütahya yönüne gitmek için yolda mide sancısı geçirir. 791 Yılında Isparta- SAV bölgesine geldiğinde karargâhı ile birlikte Sinab subaşında istirahat etmek ister. Söz konusu istirahat yeri bölgede bulunan tek tük göçerlerin de tavsiyesiyle bugünkü Isparta-Sav bölgesidir. İsmi Yunan ve Türk tarihine geçmiş Sav Karyesi (köyü) (şimdi kasaba) SİNAB Şifalı su havzasında geçici otağını kurar. iki gecesini Kur’an okuyup dinlenerek geçiren İslam Halifesi söz konusu bölgeden memnun ayrılır.. (Nuri Katırcıoğlu: Orijinal Bütün Isparta Tarihi. Orijinal Böcüzade Süleyman Sami Isparta Tarihi Sayfa:396. Pisidia (Isparta Sancağı) Başpazlık Merkezi Vakayiname günlükleri: Yunanistan Atina Nea Ionia Alanya-Ispartalılar Rum Derneği yayınları. Rum Küçük Asya (Anadolu) Psidyalılar Isparta Dernek yayınlarında: Isparta il merkezine 1200 kulaç uzaklıkta. Sav (Sav köy) Kasabası yakınlarındaki bu su, bölgenin önemli içmelerinden biri olma özelliğini taşıyor. İçme olarak kullanılan şifalı su! 1913 "Smyrna (İzmir) Yunan Pisid Derneği yayınları: Isparta Emre mahallesi Metropolitlik Başpapazı Papaioakeim anıları. 1976'da Sparta (Isparta) Birliği'ne yazdığı bir mektup makale anılarında Yunanistan-Grevena' da milletvekili seçilen Periklis Iliadis anlatıları., Osmanlı yönetiminde pek bilinmeyen konuyu da sizlere hatırlatmak istiyorum:1908’den sonra bu durum Osmanlı idaresinin yarı hürriyetçi idari sisteme geçişiyle kalktı.1908’den önce Isparta-Konya, Kütahya, Burdur Sancak bölgelerinde sıkı bir aynı zamanda izne tabi görüntü vardı. Serbestlik yoktu. Sıkı bir idari (padişahlık rejimi) ören yerleri veya kutsal mesire alanlarına (dinsel ağırlığı, hikâyesi olan yerler için) ziyaret etmek o kadar serbest değildi. Mutasarrıf valiliklerden izin almak gerekiyordu. İzin almadan gitmek yasaktı. 2. Meşruti idari yönetim (yarı serbestlik) başlayınca bu durum sona erer. 1908’e kadar mesire ve kutsal yerler mutasarrıf valilerin ruhsat vererek; günlü iznine bağlı olarak ziyaret edilirdi. Isparta-Sav köy köyündeki (Kasaba) mesire alanlarından birisi de Sav Sinab subaşı bölgesiydi.. Yıl 1871’li yıllardır. Isparta sancağından esnaftan, halktan bir grup Ispartalı 5. İslam Halifesi Harun Reşid’ in namaz kılıp Kuran okuduğu, suyundan içerek tedavi olmak istediği kutsal subaşı Sav Sinab alanına gitmek isterler. Yaz mevsiminin sıcağından kaçmak, şifalı Sav Sinab suyundan içmek, vakit geçirmek, temiz havada ibadet etme düşüncesindelerdi. İki günlük ruhsat izni için Isparta sancak Vali’si Hersekli (Bosna) Ali Paşazade Hafız Rıdvan Paşa’nın huzuruna çıkarlar. Hatta Vali Hafız paşayı da Sav Sinab karyesine (Köyüne) subaşına davet ederler. Aynı gün Vali beyin başarılarını ödüllendirmek için esnaf grubu ziyaretçilerden Paşa valiye bir şilt takdim etmek isterler. Bu bir gelenekti. Vali’nin huzuruna çıkılır. Mutasarrıf Vali kendisine Isparta Esnaf birliğince verilmek istenen “biz senden memnunuz” şilt’ in takdim ediliş durumundan dolayı şüphelenir! Ziyarete gelenler karanfil şerbetini içerlerken Mutasarrıf Vali’nin yüzü ekşir! Yüz tavrını değiştirir. Heyetin içinde Isparta sancak kadısı Hüseyin Şükrü Efendi, Pisidia (Isparta) Metropoliti (Başpapazı) Venediktos efendi de vardır. Paşa Vali ziyaretçi misafirlerin yüzlerine öfkeli seslenir. “-Ispartalılar siz benden usandınız ben sizden, Isparta’dan usanmadım. Siz biliyor musunuz ki; Sav’ a giden memur azl olunur. İtikadı (inancı) vardır. Ama ben Sav karyesini (köy) alet ederek benim Isparta da Mutasarrıf valiliğimi istemiyorsanız bunu açıkça söyleyin” der. Burada şunu açıklamam gerekir. Isparta Mutasarrıf Valileri görevi sırasında esnaf (Lonca) birliği, Medrese hocaları birliği, Mevlana Dergâhı Dedesi, Isparta’daki Osmanlı vakıfları toplamı söz konusu Mutasarrıf Vali Paşa’yı görev ve davranışlarından hoşlanmazlarsa; topluca istenmeyen Vali Paşa’nın huzuruna çıkıp güya memnuniyet şilti ( levhası) verirlerdi. Bu durum bir gelenekti. Sav’a (Sinab Su bölgesine) davet ederlerdi. Bu durum 1908’ meşrutiyetin ilanına kadar sürmüştür. Şilti takdimi iyi niyetle mi veya (Vali Isparta da istenmiyor mu) kötü niyetten mi gibi durum karşısında gidişatı anlayamayan Mutasarrıf Vali (kış-yaz fark etmez) beylere böyle törenler düzenlenirdi. 1871 ‘in Mayıs’ında Mutasarrıf Vali davet edildiği Sav’a söz konusu Sinab su havzasına gelir. Okunan Kur’an ve kılınan namazdan sonra Vali Mutasarrıf’ a (Isparta da esnaf, vakıf ve halk tarafından) bölgede istendiği veya istenmediği Sav Sinab Kutsal, şifalı Kır ve Su Ağası (Sav’ lı) Bulgurcu oğlu Ali Osman tarafından Mutasarrıf Vali’nin yüzüne söylenir. O güne kadar da Konya eyalet merkezinden Mutasarrıf Vali için görevden alınsın veya bir süre daha kalsın yazılı emir nizamnamesi eline verilir. Sav karyesi Sinab Kutsal Su ağasının elinden aldığı azil (tek taraflı irade beyanıyla bir yönetici veya memurun görevine son verilmesi) evrakını alan Hersekli Mutasarrıf valinin yüzü morarır, kararır. Kısık sesiyle orada bulunan esnaf ve diğer davetlilere seslenir: Isparta’dan ayrılışının, bundan sonraki yaşamın hayırlarla dolu geçmesinin,” haklarınızı helal edin” seslenişiyle son Sinab başı duasıyla Mutasarrıf Vali (Sözlükte "ayırmak, uzaklaştırmak) anlamına gelen azil (azl), bir fıkıh terimi olarak, tek taraflı irade beyanı olduğunu bilir. Sav köyü subaşı (Sinab) toplantılarının nedeni ne olursa olsun mutlaka gelenekleşmiş duaların başında 5. İslam halifesi Harun Reşid’ in de adının duyurulduğu bir dua okunurdu. Bir yönetici veya memurun görevine son verilmesi, bir vekil veya mümessilin temsil yetkisinin kaldırılması anlamında kullanılmıştır.1871’in baharında Isparta sancağından ayrılır. 1908 2. Meşrutiyetin getirdiği serbestlikle de her bir görevlinin Isparta sancağından “ayrılma, ayırma” meselesinin Sav Sinab Halife Harun Reşid kutsal, şifalı su bölgesinde yapılmasına son verilir. Su bölgesinde sadece mide ve bayarsak rahatsızlığı çekenler gelirler. Sav karyesinden (Köyünden) insanları üzeceği ne yazık ki birkaç yüzyıl içinde, gecikmeli anlaşılır. Dönemin Isparta Belediye Başkanı Arap Zade Mehmet Efendi ile dönemin Valisi Mahmud Nazım Paşa’nın iradeleriyle1908’debu duruma son verilir. Sinab 5. İslam Halifesi kutsal, şifalı su alanı bir mesire yeri olarak sertifika (izin) alınmadan tüm çevredeki insanların geçirebilecekleri dualarla dolu zamanlarının olabileceği ilan edilir. Söz konusu subaşının şifa arayanlar ve de günahlarının affı için dualarla dolu zamanlarını burada geçirebilecekleri resmi kayıt altına alınır.  
Ekleme Tarihi: 09 Mart 2022 - Çarşamba

PAŞA VALİ’NİN SAV KÖYÜ (SİNAB) MACERALARI

5. İslam Halifesi, Abbasilerin en meşhur hükümdarı olan halife Harun Reşid, bin 213 yıl önce bugün vefat ettiğini hatırlatarak pek bilinmeyen bir anıyı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Halife Harun Reşit büyük bir Arap ordusuyla Bizans topraklarına yani Konya, Kütahya, Antalya bölgelerini ele geçirir. Antalya’dan Kütahya yönüne gitmek için yolda mide sancısı geçirir. 791 Yılında Isparta- SAV bölgesine geldiğinde karargâhı ile birlikte Sinab subaşında istirahat etmek ister.

Söz konusu istirahat yeri bölgede bulunan tek tük göçerlerin de tavsiyesiyle bugünkü Isparta-Sav bölgesidir. İsmi Yunan ve Türk tarihine geçmiş Sav Karyesi (köyü) (şimdi kasaba) SİNAB Şifalı su havzasında geçici otağını kurar. iki gecesini Kur’an okuyup dinlenerek geçiren İslam Halifesi söz konusu bölgeden memnun ayrılır.. (Nuri Katırcıoğlu: Orijinal Bütün Isparta Tarihi. Orijinal Böcüzade Süleyman Sami Isparta Tarihi Sayfa:396. Pisidia (Isparta Sancağı) Başpazlık Merkezi Vakayiname günlükleri: Yunanistan Atina Nea Ionia Alanya-Ispartalılar Rum Derneği yayınları.

Rum Küçük Asya (Anadolu) Psidyalılar Isparta Dernek yayınlarında: Isparta il merkezine 1200 kulaç uzaklıkta. Sav (Sav köy) Kasabası yakınlarındaki bu su, bölgenin önemli içmelerinden biri olma özelliğini taşıyor. İçme olarak kullanılan şifalı su! 1913 "Smyrna (İzmir) Yunan Pisid Derneği yayınları: Isparta Emre mahallesi Metropolitlik Başpapazı Papaioakeim anıları. 1976'da Sparta (Isparta) Birliği'ne yazdığı bir mektup makale anılarında Yunanistan-Grevena' da milletvekili seçilen Periklis Iliadis anlatıları.,

Osmanlı yönetiminde pek bilinmeyen konuyu da sizlere hatırlatmak istiyorum:1908’den sonra bu durum Osmanlı idaresinin yarı hürriyetçi idari sisteme geçişiyle kalktı.1908’den önce Isparta-Konya, Kütahya, Burdur Sancak bölgelerinde sıkı bir aynı zamanda izne tabi görüntü vardı. Serbestlik yoktu. Sıkı bir idari (padişahlık rejimi) ören yerleri veya kutsal mesire alanlarına (dinsel ağırlığı, hikâyesi olan yerler için) ziyaret etmek o kadar serbest değildi.

Mutasarrıf valiliklerden izin almak gerekiyordu. İzin almadan gitmek yasaktı. 2. Meşruti idari yönetim (yarı serbestlik) başlayınca bu durum sona erer. 1908’e kadar mesire ve kutsal yerler mutasarrıf valilerin ruhsat vererek; günlü iznine bağlı olarak ziyaret edilirdi. Isparta-Sav köy köyündeki (Kasaba) mesire alanlarından birisi de Sav Sinab subaşı bölgesiydi..

Yıl 1871’li yıllardır. Isparta sancağından esnaftan, halktan bir grup Ispartalı 5. İslam Halifesi Harun Reşid’ in namaz kılıp Kuran okuduğu, suyundan içerek tedavi olmak istediği kutsal subaşı Sav Sinab alanına gitmek isterler.

Yaz mevsiminin sıcağından kaçmak, şifalı Sav Sinab suyundan içmek, vakit geçirmek, temiz havada ibadet etme düşüncesindelerdi. İki günlük ruhsat izni için Isparta sancak Vali’si Hersekli (Bosna) Ali Paşazade Hafız Rıdvan Paşa’nın huzuruna çıkarlar. Hatta Vali Hafız paşayı da Sav Sinab karyesine (Köyüne) subaşına davet ederler.

Aynı gün Vali beyin başarılarını ödüllendirmek için esnaf grubu ziyaretçilerden Paşa valiye bir şilt takdim etmek isterler. Bu bir gelenekti. Vali’nin huzuruna çıkılır. Mutasarrıf Vali kendisine Isparta Esnaf birliğince verilmek istenen “biz senden memnunuz” şilt’ in takdim ediliş durumundan dolayı şüphelenir! Ziyarete gelenler karanfil şerbetini içerlerken Mutasarrıf Vali’nin yüzü ekşir! Yüz tavrını değiştirir. Heyetin içinde Isparta sancak kadısı Hüseyin Şükrü Efendi, Pisidia (Isparta) Metropoliti (Başpapazı) Venediktos efendi de vardır.

Paşa Vali ziyaretçi misafirlerin yüzlerine öfkeli seslenir. “-Ispartalılar siz benden usandınız ben sizden, Isparta’dan usanmadım. Siz biliyor musunuz ki; Sav’ a giden memur azl olunur. İtikadı (inancı) vardır. Ama ben Sav karyesini (köy) alet ederek benim Isparta da Mutasarrıf valiliğimi istemiyorsanız bunu açıkça söyleyin” der.

Burada şunu açıklamam gerekir. Isparta Mutasarrıf Valileri görevi sırasında esnaf (Lonca) birliği, Medrese hocaları birliği, Mevlana Dergâhı Dedesi, Isparta’daki Osmanlı vakıfları toplamı söz konusu Mutasarrıf Vali Paşa’yı görev ve davranışlarından hoşlanmazlarsa; topluca istenmeyen Vali Paşa’nın huzuruna çıkıp güya memnuniyet şilti ( levhası) verirlerdi.

Bu durum bir gelenekti. Sav’a (Sinab Su bölgesine) davet ederlerdi. Bu durum 1908’ meşrutiyetin ilanına kadar sürmüştür. Şilti takdimi iyi niyetle mi veya (Vali Isparta da istenmiyor mu) kötü niyetten mi gibi durum karşısında gidişatı anlayamayan Mutasarrıf Vali (kış-yaz fark etmez) beylere böyle törenler düzenlenirdi.

1871 ‘in Mayıs’ında Mutasarrıf Vali davet edildiği Sav’a söz konusu Sinab su havzasına gelir. Okunan Kur’an ve kılınan namazdan sonra Vali Mutasarrıf’ a (Isparta da esnaf, vakıf ve halk tarafından) bölgede istendiği veya istenmediği Sav Sinab Kutsal, şifalı Kır ve Su Ağası (Sav’ lı) Bulgurcu oğlu Ali Osman tarafından Mutasarrıf Vali’nin yüzüne söylenir.

O güne kadar da Konya eyalet merkezinden Mutasarrıf Vali için görevden alınsın veya bir süre daha kalsın yazılı emir nizamnamesi eline verilir. Sav karyesi Sinab Kutsal Su ağasının elinden aldığı azil (tek taraflı irade beyanıyla bir yönetici veya memurun görevine son verilmesi) evrakını alan Hersekli Mutasarrıf valinin yüzü morarır, kararır.

Kısık sesiyle orada bulunan esnaf ve diğer davetlilere seslenir:

Isparta’dan ayrılışının, bundan sonraki yaşamın hayırlarla dolu geçmesinin,” haklarınızı helal edin” seslenişiyle son Sinab başı duasıyla Mutasarrıf Vali (Sözlükte "ayırmak, uzaklaştırmak) anlamına gelen azil (azl), bir fıkıh terimi olarak, tek taraflı irade beyanı olduğunu bilir. Sav köyü subaşı (Sinab) toplantılarının nedeni ne olursa olsun mutlaka gelenekleşmiş duaların başında 5. İslam halifesi Harun Reşid’ in de adının duyurulduğu bir dua okunurdu.

Bir yönetici veya memurun görevine son verilmesi, bir vekil veya mümessilin temsil yetkisinin kaldırılması anlamında kullanılmıştır.1871’in baharında Isparta sancağından ayrılır. 1908 2. Meşrutiyetin getirdiği serbestlikle de her bir görevlinin Isparta sancağından “ayrılma, ayırma” meselesinin Sav Sinab Halife Harun Reşid kutsal, şifalı su bölgesinde yapılmasına son verilir. Su bölgesinde sadece mide ve bayarsak rahatsızlığı çekenler gelirler.

Sav karyesinden (Köyünden) insanları üzeceği ne yazık ki birkaç yüzyıl içinde, gecikmeli anlaşılır. Dönemin Isparta Belediye Başkanı Arap Zade Mehmet Efendi ile dönemin Valisi Mahmud Nazım Paşa’nın iradeleriyle1908’debu duruma son verilir. Sinab 5. İslam Halifesi kutsal, şifalı su alanı bir mesire yeri olarak sertifika (izin) alınmadan tüm çevredeki insanların geçirebilecekleri dualarla dolu zamanlarının olabileceği ilan edilir. Söz konusu subaşının şifa arayanlar ve de günahlarının affı için dualarla dolu zamanlarını burada geçirebilecekleri resmi kayıt altına alınır.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.