Bayram AYGÜN
Köşe Yazarı
Bayram AYGÜN
 

SAV KARYESİ SULARININ TARİHİ SIR NEDİR?

Sav, Kuleönü, Atabey, Gönen, Kozluca, Uluborlu, Avşar bölgelerinde Selçuklu ve Osmanlı idari dönemlerinde ev tezgâhlarında dokunurdu. Isparta İplik pazarından alınan pamuk ipliğinden dokunan dimidin adı verilen kumaş vardır. Düğünlerde Isparta- Burdur bölgelerindeki genç kızların, din adamlarının giydikleri göz alıcı, gösterişli elbiseler için kullanılan pamuk iplikleri çeşitli renklerde olurdu. Söz konusu pamuklu sık dokunan elbiselik kumaşların iplikleri kök boya ile renklendirilirdi. Isparta sancağında bunu en iyi yapan Isparta acemleriydi (Ermeni). Nasıl bir kimyasal sırrı var ki: Sav suyu ile kök boya karışımı kaynatılıp boyanan ipliklerin daha güzel renk verdiğinin sırrı hala çözülememiştir. Bu ipliklerle dokunan kumaşlardan dikilen elbiseler göz alıcıydı. 1710’ lardan sonra iplik, kumaş boyacılığında, tiftik, koyunyünü, deri, dokuma, boyacılık işleri Isparta acemlerinin (Ermenileri) elindeydi. Elbiselerin yıkanmaları sonucunda veya yağmurdan falan etkilenmez. Kökboyama işinde de ustalıktan kaynaklanan bir sağlamlığı vardı. Acem boyacıların bölgede çok tutulduklarını söylemeliyiz. Bu işle meşgul olan Isparta Ermeni bayanları belli zamanlarda Sav köyüne gelirler. Sav suyu dolu kaynayan kazanların içine atılan kök boyalarla daldırılan iplikler şahane renk alırlardı. Sav köyüne geç doğan güneş ipliklerin sularının sarkmasına fırsat veriyor. Güneş serilen ipliklerin üzerine verdiği sıcaklıkla ip atkıları son halini alıyordu. Dokuz renk alan ipler dokunmaya hazırdı. Sav ‘ın Davraz dağı eteklerinden toplanan çeşitli türde, renkte bitkiler kök boya bitkileri sadece Sav suyu ile tabi rengine alırdı. Fosforlu iplikler ortaya çıkardı. Hatta Ispartalı Ermeni bayan ustaları kök boya ham maddeleri dışında yine Sav da yetişen bazı bitkilerin köklerinden elde edilen renk parlatıcıları sadece usta Acemler bilebiliyorlardı. Kök boyalara ayrıca daha da güzelleştiren bitkinin adı bir sırdı. Pamuk iplikler Sav meydan çeşmesine gelen suyla yine aynı meydanda kazanlar içinde kaynatılan kök boyalarla iplikler boyanıp kurumaya bırakılır. Hayırsever Sav halkından bazıları köy meydanına gelerek ülke ekonomisine girdi, üretim sağlayan Ermeni bayanlarına ikramda bulunurlardı. Sav köylülerin ikramlarını kabul eden Acem kadınları ağızlarından Allah razı olsun teşekkürü eksik olmazdı. Kuruyan iplikler kenevir-kenevir çuvallara konur. Geç vakitte at arabalarına yüklenen ipklik çuvallarıyla birlikte, aynı gün geldikleri Isparta’ya doğru yol alırlardı. Çuvallara konulan iplik yumaklarının bir bölümü Sav da bırakılır. Bir kısım ipliler Sav’daki kumaş dokuma evlerine dağıtılırken bir kısmı da ilerleyen günlerde diğer köy ve kasabalara bu işten ekmek yiyen köylülerce gönderilirdi. Bu konuda bir sanatsal ve ticari işbirliği vardı. Isparta Mevlevi İskender Mahallesi Dergâhı Kiler defterlerinden ile Psidya (Ortodoks Başpapazdık) Metropolitlik Vakayiname 1763 notlarından edindiğimiz bilgilere göre Ermeni kökboyası bayan ustaları kendileri de Isparta Kurtuluş mahallesinde bulunan Acemhan (Ermeni Han) da bulunan atölyelerde dimiden pamuklu dokuma işlerine devam ederlermiş. Dımıdan pamuklu kumaşlardan yapılan elbiseler, üç etekler, gömleklikler, donluklar insanlarımızca günlük giymezlerdi. Önemli günlerde giyilen elbiseliklerdi. Esnaf ve sanatkârların da kullandıkları basit ve mütevazı giysisi değildi. Yüksek tabaka dan sayılan kişiler önemli günlerde çuha ve çakşır giysiler yerine Dımıdan pamuklusunu tercih ederlerdi. Ulema ve eşraf insanlar, Psidya Metropolit görevlileri ve papazları, Müslüman din adamları bazen Dımıdan kumaştan dikilmiş kürk altı giydikleri görülürdü. Bakıldığında başlıkları parıl parıl parlaması kendilerine bir kat daha halkın gözünde üstünlük görüntüsü verdirir düşüncesi hâkimdi. Bu insanlar ayaklarına kadar bakılıyor, inceleniyor düşüncesiyle yerli yemeniden giyeceklerini Acem ustalara gönderirler. Dımıdan giysilerinin rengine göre boyatırlardı. Hatta bazı üs düzey görevliler sarıklarının ihtişamı daha da artsın diye sarık bezlerini ince örülmüş Dımıdan kumaştan yaptırırlardı. 1839’dan tazimattan sonra pantolon, ceket, palto, potin, deriden iskarpin giyilmeye başlansa da Dımıdan kumaştan vazgeçilmez. Isparta ve burdur bölgesinde devam eder. Bu defa sarık giyilmesi azalınca yine kalın Dımıdan kumaştan sertleştirilmiş başa giyilen fes giyecekler yine öndeydi.  
Ekleme Tarihi: 19 Mart 2023 - Pazar

SAV KARYESİ SULARININ TARİHİ SIR NEDİR?

Sav, Kuleönü, Atabey, Gönen, Kozluca, Uluborlu, Avşar bölgelerinde Selçuklu ve Osmanlı idari dönemlerinde ev tezgâhlarında dokunurdu. Isparta İplik pazarından alınan pamuk ipliğinden dokunan dimidin adı verilen kumaş vardır.

Düğünlerde Isparta- Burdur bölgelerindeki genç kızların, din adamlarının giydikleri göz alıcı, gösterişli elbiseler için kullanılan pamuk iplikleri çeşitli renklerde olurdu.

Söz konusu pamuklu sık dokunan elbiselik kumaşların iplikleri kök boya ile renklendirilirdi. Isparta sancağında bunu en iyi yapan Isparta acemleriydi (Ermeni). Nasıl bir kimyasal sırrı var ki: Sav suyu ile kök boya karışımı kaynatılıp boyanan ipliklerin daha güzel renk verdiğinin sırrı hala çözülememiştir. Bu ipliklerle dokunan kumaşlardan dikilen elbiseler göz alıcıydı.

1710’ lardan sonra iplik, kumaş boyacılığında, tiftik, koyunyünü, deri, dokuma, boyacılık işleri Isparta acemlerinin (Ermenileri) elindeydi. Elbiselerin yıkanmaları sonucunda veya yağmurdan falan etkilenmez. Kökboyama işinde de ustalıktan kaynaklanan bir sağlamlığı vardı. Acem boyacıların bölgede çok tutulduklarını söylemeliyiz.

Bu işle meşgul olan Isparta Ermeni bayanları belli zamanlarda Sav köyüne gelirler. Sav suyu dolu kaynayan kazanların içine atılan kök boyalarla daldırılan iplikler şahane renk alırlardı.

Sav köyüne geç doğan güneş ipliklerin sularının sarkmasına fırsat veriyor. Güneş serilen ipliklerin üzerine verdiği sıcaklıkla ip atkıları son halini alıyordu. Dokuz renk alan ipler dokunmaya hazırdı. Sav ‘ın Davraz dağı eteklerinden toplanan çeşitli türde, renkte bitkiler kök boya bitkileri sadece Sav suyu ile tabi rengine alırdı. Fosforlu iplikler ortaya çıkardı.

Hatta Ispartalı Ermeni bayan ustaları kök boya ham maddeleri dışında yine Sav da yetişen bazı bitkilerin köklerinden elde edilen renk parlatıcıları sadece usta Acemler bilebiliyorlardı.

Kök boyalara ayrıca daha da güzelleştiren bitkinin adı bir sırdı. Pamuk iplikler Sav meydan çeşmesine gelen suyla yine aynı meydanda kazanlar içinde kaynatılan kök boyalarla iplikler boyanıp kurumaya bırakılır. Hayırsever Sav halkından bazıları köy meydanına gelerek ülke ekonomisine girdi, üretim sağlayan Ermeni bayanlarına ikramda bulunurlardı.

Sav köylülerin ikramlarını kabul eden Acem kadınları ağızlarından Allah razı olsun teşekkürü eksik olmazdı.

Kuruyan iplikler kenevir-kenevir çuvallara konur. Geç vakitte at arabalarına yüklenen ipklik çuvallarıyla birlikte, aynı gün geldikleri Isparta’ya doğru yol alırlardı.

Çuvallara konulan iplik yumaklarının bir bölümü Sav da bırakılır. Bir kısım ipliler Sav’daki kumaş dokuma evlerine dağıtılırken bir kısmı da ilerleyen günlerde diğer köy ve kasabalara bu işten ekmek yiyen köylülerce gönderilirdi. Bu konuda bir sanatsal ve ticari işbirliği vardı.

Isparta Mevlevi İskender Mahallesi Dergâhı Kiler defterlerinden ile Psidya (Ortodoks Başpapazdık) Metropolitlik Vakayiname 1763 notlarından edindiğimiz bilgilere göre Ermeni kökboyası bayan ustaları kendileri de Isparta Kurtuluş mahallesinde bulunan Acemhan (Ermeni Han) da bulunan atölyelerde dimiden pamuklu dokuma işlerine devam ederlermiş. Dımıdan pamuklu kumaşlardan yapılan elbiseler, üç etekler, gömleklikler, donluklar insanlarımızca günlük giymezlerdi. Önemli günlerde giyilen elbiseliklerdi. Esnaf ve sanatkârların da kullandıkları basit ve mütevazı giysisi değildi.

Yüksek tabaka dan sayılan kişiler önemli günlerde çuha ve çakşır giysiler yerine Dımıdan pamuklusunu tercih ederlerdi. Ulema ve eşraf insanlar, Psidya Metropolit görevlileri ve papazları, Müslüman din adamları bazen Dımıdan kumaştan dikilmiş kürk altı giydikleri görülürdü. Bakıldığında başlıkları parıl parıl parlaması kendilerine bir kat daha halkın gözünde üstünlük görüntüsü verdirir düşüncesi hâkimdi.

Bu insanlar ayaklarına kadar bakılıyor, inceleniyor düşüncesiyle yerli yemeniden giyeceklerini Acem ustalara gönderirler. Dımıdan giysilerinin rengine göre boyatırlardı. Hatta bazı üs düzey görevliler sarıklarının ihtişamı daha da artsın diye sarık bezlerini ince örülmüş Dımıdan kumaştan yaptırırlardı. 1839’dan tazimattan sonra pantolon, ceket, palto, potin, deriden iskarpin giyilmeye başlansa da Dımıdan kumaştan vazgeçilmez.

Isparta ve burdur bölgesinde devam eder. Bu defa sarık giyilmesi azalınca yine kalın Dımıdan kumaştan sertleştirilmiş başa giyilen fes giyecekler yine öndeydi.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.