1961’li yıllardı.  Beş-altı yaşlarındaydım. Gelin sandığına benzeyen birer kiloluk yatay, dikey pilli lambalı radyomuz ısınsın diye haberlerden yarım saat önce açardık. Radyonun lambaları ısınmayınca ses vermezdi.   1960’da Adaletsiz biçimde görevden alınıp eften-püften iftiralarla idam edilen Türkiye Cumhuriyeti’ nin seçimle gelen 9. Başbakanı Adnan Menderes'in (Allah rahmet eylesin) idam edilmişti. Tutuklanışından sonra mahkemesi bir yıl sürdü.  Duruşma celseleri Marmara Yassıada’dan naklen radyodan veriliyordu. Cümbür Cemaat bütün ailemiz işlerini bırakır. Evimize toplanan komşularla birlikte, radyonun etrafında cem olunur, pür dikkat naklen verilen, atılan iddia iftiraları dinliyorduk.   İşte ev halkı, komşular yarım saat önceden gelin sandığı kadar büyük radyonun başına toplanan aile, komşular bu takibi yaklaşık bir yıl devam ettirdiler.   Mahkeme savcısının memleket kalkınmasına yönelik imzasını, başını koymuş Başbakanına karşı yeni yeni atılı iftiraları her gün kulak veriyordu.                              Vatandaşımız, bugün nasıl kendilerini Allah için hizmet eden Başkan Başdeğirmen’ in arkasında ise; o günde Başbakanlarının arkasındalardı!  Radyo dinleme toplantıları gibi toplantılar bir de çocukluğumda ısınmak için evimizin ocak başında olurdu. Soba yoktu. Ocak başı duvarlar sağlı sollu sıcaktı. Oraları kapmak için ağabey, ablalarımız kavga ederlerdi.                                                                ***  Başbakan Adnan Menderes’in memleket kalkınmasına yönelik eserleri çığ gibi, efsaneleşmişti.  Hizmetleri, halkın teşekkür dualarını her bir çocuk halimizle kenarında, ortasında bulunduğumuz topluluklarda işitir dururduk. Bu halk öyle ya: kedisini hizmet edeni asla unutmaz!  Mezarının başına gelir her daim dua eder!  Aklım ermez ama dört-beş yaşlarımda hayal-meyal hatırlıyorum.                                       Dev gibi iş makineleri greyderler köyümüze gelmiş. Köylülerimiz içlerinden geldiği gibi iş makinelerinin adını MENDERES’İN DEVELERİ adını vermişlerdi.                           Çamurdan meşakkat çeken köylülerimizin yollarını Menderes hükümeti el atmış. Hatta Göl’e bitişik (Eğirdir gölü) kocaman Yenice ovası veya Miryokefalaon savaşının yapıldığı var sayılan şehitler ovası, köyümüzün tarlaları için taştan suyolları yapılmış. (Gelendost Yenice köyü) Gölden su aktaracaktı. 8 silindirli İtalyan lombardini 2 dev motor köyümüze gönderilmiş. Baştanbaşa sulu tarıma geçilecekken Başbakan Adnan Menderes’i dış güçler tutuklatıp mahkeme önüne çıkarmışlardı.                                       Köylünün kalkınmasını çok gördüler.                                                                   ***  Gelin sandığı benzeri lambalı radyomuz ısınırken, naklen yayınlanacak Başbakan Adnan Menderes’in yargılandığı mahkeme saatini bekleyen aile, üyeleri, köylüler kendi aralarında konuştukları hala aklımda.  Lambalı radyomuzdaki yargılanan Başbakan Adnan Menderes’in naklen verilen duruşması verilmeden az önce köylülerimiz kendi aralarında: “-Allah bize ikinci acıyı yaşatmasın. Biz köylüleri kalkındıran Başbakan Adnan Menderes ’in başına ikinci bir felaket gelmez inşallah” diyorlardı.  Yine dört yaşlarımda Başbakan Menderes, Türkiye, İngiltere ve Yunanistan arasında anlaşmaya varılan Kıbrıs Aktin’i imzalamak için 1959' da gittiği uçağı İngiltere- Londra havaalanı yakınlarında düşmüş veya düşürülmüş. Allah’tan olacak uyumak için uçağın arka kanadına yakın yere çekilmiş. Uçaktan yara almadan kurtulmuştu.   Gelen misafirlere çorba tasıyla kekik kaynatmakta olan rahmetli anacığım başında bulunduğu yanan ocak bölgesinden sesini yükselterek:   ”-Bunlar (Mahkeme heyetine seslenerek) biz köylüler için hizmetleri, Menderes’ in Develerini çok gördüler” diyordu!  Geçtiğimiz gün bilgisayarımın sayfasına gelen Isparta belediyesinin ve o’nun çalışkan Başkanı Şükrü Başdeğirmen’ in yüzlerce kalıcı hizmetinden birisi daha fotoğraflı olarak okuduk, izledik.  Tabi ister istemez, hayal-meyal dört-beş yaşlarımdaki evimizin yanındaki geniş boşluğa park edilmiş, köylülerimizin “MENDERES’ in DEVELERİ “adını verdikleri greyderleri hatırlar gibi oldum.                                                                                          Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen dev iş makineleriyle iyi-kötü günde lazım olacak makinelerin belediyemiz önünde teşhir edilmiş. Görünce altmış yıl öncesine gidiverdi kafam.  Geçtiğimiz yıllarda dönemin belediye başkanları belediyemizin makine parkını “belediyeye külfet” diyerek boşaltmışlardı.                                                                    ***  Menderes’in dışardan getirtip: “Kalkınmayı köyden başlatan” merhum Başbakan Adnan Menderes’in eza-cefa çeken köylülerimizin işi için göndermişti.                          İyilikleri unutmayan köylülerimiz, rahmetli anacığımın söyleminde; sıkça Menderes’in develerinden bahsetmesinin özünde bu gerçek yok mu?.   Şimdi o ananın oğlu olarak benim kalkıp Isparta belediyesinin önünde sergilenen, insanımızın güç günlerinde lazım olacak makine parkını zenginleştiren Başkan Başdeğirmen’ e Allah uzun ömür versin! Rahmetli Menderes’in de yaşına benzemesin diyorum.                                                          Geçtiğimiz yerel seçimlerde Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen kendisi hakkında her gün yeni bir iftira, hayal ürünü, dedikodu kâğıtları sallıyorlardı, hatırlarsınız! Şimdi ise belediye hizmet binası meydanında (Belediye makine parkında) Başkan “Şükrü Başdeğirmen’ in Develeri” nin kepçeleri sallanıyor.  Tarihi süreç içinde 9. Cumhurbaşkanı’mız Süleyman Demirel’den sonra Isparta ve çevresinde en çok sevilen halkın hizmetkârı Başkan Başdeğirmen’ i Allah sağlık versin! Halkımızın hizmetine koştuğu için her birimizin yüreğinde minnet, bir sevgi, saygı ışığı hiç sönmeyecektir. Bayram AYGÜN-2024-Isparta.