Bayram AYGÜN
Köşe Yazarı
Bayram AYGÜN
 

UZAKLARDAKİ ISPARTALI

Saygıdeğer okuyucular, Türkiye’mizdeki seçimler nedeniyle yazılarımı aralıklı yazıyorum. Siyasi yazılar yazmak istemiyorum. Siz saygıdeğer seçmenlerimizin hür, özgür iradelerinize bir zararım olsun istemedim. Şu kadarını da söylemeliyim: 14 Mayıs 2023 seçimleri sadece Cumhurbaşkanı’nı, yasama meclis üyelerini seçmek değildir diye düşünüyorum. Aziz milletimizin ”Bağımsız Bir Türkiye” olup olmama gibi bir sıkışmış kararının verileceği bir halk oylamasıdır diye bir kanaat taşıyorum. Yabancı basında bin bir çeşit yazılanları bakınca böyle düşünmeye başladım. Batılı ülkelerin tıpkı geçtiğimiz yıllarda, Kurtuluş Savaşı yıllarında olduğu gibi ülkemizi kendi doğrultularında esir almak gibi düşüncelerinin olduğunu, şu seçimlerden fırsat kolladıklarını canlı canlı görüyoruz. Elbette aziz Türk Milletini eskiden olduğu gibi (yerli işbirlikçileri de olsa) asla dize getiremeyeceklerdir! Bu defa batılılar ülkemizi şimdilerde tanklarıyla toplarıyla işgal etmeleri yerine; içimizden, yine bizim insanımızın içinden seçtikleri insanları kendi yanlarına çekme gibi çirkin davranışlarını ibretle izliyoruz. Yakın ve uzak geçmişte olduğu gibi aziz milletimiz bu durumu göz önüne alarak sandıkta ona göre isabetli kararını verecektir. Fazla derine dalmadan size uzaklardaki bir Ispartasever insanımızı tanıtmak istiyorum. Kendisi daha doğrusu babası Osmanlı Isparta’sı vatandaşı. Babası Lozan Mübadelesi Selanik’e göç etmiş. Oğlu ünlü Yazar Stavros Pantelis Kaplanoğlu’ndan bahsediyorum. Yunan devleti vatandaşlarını üniversitelerinde çok yönlü meslek edinme anlayışıyla yetiştirmekte. Yani aynı anda bir birey hem fen hem sosyal dalda başarılı olabiliyor. Kendini her zaman Ispartalı gibi gören Sayın Yazar Kaplanoğlu iki dalda başarılı. Yunan halkının isimlendirmesiyle “Babasından Spartalı” yazarımız hem tarih araştırmacısı akademisyen hem de Yüksek Ziraat Mühendisi. Tarımsal anlamda ülkesinde sayılmayacak buluşları var. İlerde anlatırım. Isparta’mızın ve Türkiye’mizin sözlü, konuşulan tarihini yazan Isparta hayranı bir yazarımızdır. “Babası ’ndan Ispartalı” yazar Stavros Kaplanoğlu 2004’ te Yunanistan Kozani Osmanlı şehrinde yapılan Tarım Fuarına Ispartalıları davet etmişler. 2004’ ün Isparta Valisi İsa Parlak ile ITSO Isparta Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Eyüp Avcılar’ı birkaç gün ağırlamışlar. Çoğu zamandır tanışıklığımız olan Yazar’ın Isparta’mızla ilgili yazılarından izinleriyle faydalanmaktayım. Yazar Kaplanoğlu sağ olsunlar Avrupa da çok okunan son yayınladığı üç kitabını (Isparta’ nın, Burdur’un Konuşulan, Sözlü Tarihi) şahsıma gönderdiler. Faydalanıyorum. Sağ olsunlar! Özellikle Isparta Psidya Metropolitliği (Başpapazdık) günlüklerinden, Osmanlı vergi idaresine hilesiz vergi veren Isparta Rum ve Acem (Ermeni) tüccarlarının, gül yağı, halı, afyon sakızı, zahire tüccarlarının Isparta (Sparta), Burdur’daki (Vourduri) ticari hatıralarından, zamanın Yunan tarihçilerin, Ispartalı Osmanlı Rum ailelerin sözlü, yazılı notlarından yazdıklarından faydalanmış olduklarını anlıyoruz. Henüz birkaç gün önce geçirdiğimiz günlerde Yazar Stavros beyin şahıma gönderdikleri hal-hatır mektubundan etkilendim. Isparta’mızla ilgili ayrıntılı hayranlığını ve hiç duyulmadık sözlü tarih i bilgileri edinmenin mutluluğunu yaşadım. Isparta’mızın 1922’ye kadarki geçmiş dönemlere ilişkin sosyal, siyasi, ticari, inanç, tarımsal ve sanatsal bilinmedik, duyulmadık bilgileri içeren bir kitap yazmayı düşündüm. Hemen başladım. Çok ilginç, özellikle Osmanlı dönemi halkın (Isparta, Burdur, merkez ve Köyleri ile ilgili) Müslüman ve Gayrımüslim ahalinin birbirleriyle ilgili sıcak kardeşliği, dayanışmalarını, sanat ve ticaretlerini, dini, sosyal yaşantılarının günümüze örnek olacak türden olduğunu söylemeliyim. Hatta saygıdeğer yerli sosyal tarihçilerimiz beni affetsinler! Türkiye’miz için Isparta ve Burdur’umuz için sosyal konuşulan, sözlü tarihimizi yeni öğreniyorum demek istiyorum. Bundan böyle hem yeni Isparta’ mızla ilgili somut olmayan sözlü tarih anlamında; mahalli ilişkilerin ağırlıklı olduğu, araştırılmış, belgesel nitelikli kitabımı hazırlayacağım. Yazdıklarımın bazılarını “son32” ve “Burdur İlkadım” gazetelerinde paylaşacağım. Yeni kitabımın konularıyla ilgili Yazar Stavros Bey yazılarından faydalanma izni verdikleridir. Hem kendimin hem Yazar Stavros Bey’in yazdıklarının ortak makale haline getirilmiş halini sizlerle paylaşacağım. Tarihten gelen bir güzellikle Isparta Ahi Kasap Mevlevi cemaatinin kayda değer, kalıcı anlayışını unutamayız. Isparta Mevlevi dergâhının bin yılı aşan eğitici davranışı hiç sarsılmamış. Müslüman ve Gayrimüslimler arasında sevgiye, farklı inançları hoşgörü anlayışıyla barışık tutma gibi eğitici davranışları başarılı olmuş. Isparta da ve Burdur da Ticareti ve sanatı elinde tutan Rum ve Acem (Ermeni) cemaati insanları devleti olan Osmanlı’ya hilesiz vergisini vermiş. Müslüman ve Gayrımüslim cemaatleri arasında yardımlaşma, sosyal etkinliklerde, mahalle komşuluklarında dayanışma anlayışları 1923’ e kadar kesintisiz sürmüştür. Ayrıca şahsımın da başka kaynaklardan da makalelerimi tamamladığımı da söylemeliyim. Örneğin: Isparta ve Burdur’ dan Selanik, Atina, Preveze, Kavala’ ya 1924’lerde göç etmiş Rum Osmanlı vatandaşlarının tuttukları hatıralarından faydalandım. Önümüzdeki yazılarımda Yazar Stavros Bey’in Isparta’mızla ilgili Avrupa da yayınlanan eserlerinden kısa bilgileri okuyacaksınız  
Ekleme Tarihi: 26 Nisan 2023 - Çarşamba

UZAKLARDAKİ ISPARTALI

Saygıdeğer okuyucular, Türkiye’mizdeki seçimler nedeniyle yazılarımı aralıklı yazıyorum. Siyasi yazılar yazmak istemiyorum. Siz saygıdeğer seçmenlerimizin hür, özgür iradelerinize bir zararım olsun istemedim.

Şu kadarını da söylemeliyim:

14 Mayıs 2023 seçimleri sadece Cumhurbaşkanı’nı, yasama meclis üyelerini seçmek değildir diye düşünüyorum. Aziz milletimizin ”Bağımsız Bir Türkiye” olup olmama gibi bir sıkışmış kararının verileceği bir halk oylamasıdır diye bir kanaat taşıyorum. Yabancı basında bin bir çeşit yazılanları bakınca böyle düşünmeye başladım. Batılı ülkelerin tıpkı geçtiğimiz yıllarda, Kurtuluş Savaşı yıllarında olduğu gibi ülkemizi kendi doğrultularında esir almak gibi düşüncelerinin olduğunu, şu seçimlerden fırsat kolladıklarını canlı canlı görüyoruz.

Elbette aziz Türk Milletini eskiden olduğu gibi (yerli işbirlikçileri de olsa) asla dize getiremeyeceklerdir!

Bu defa batılılar ülkemizi şimdilerde tanklarıyla toplarıyla işgal etmeleri yerine; içimizden, yine bizim insanımızın içinden seçtikleri insanları kendi yanlarına çekme gibi çirkin davranışlarını ibretle izliyoruz.

Yakın ve uzak geçmişte olduğu gibi aziz milletimiz bu durumu göz önüne alarak sandıkta ona göre isabetli kararını verecektir.

Fazla derine dalmadan size uzaklardaki bir Ispartasever insanımızı tanıtmak istiyorum. Kendisi daha doğrusu babası Osmanlı Isparta’sı vatandaşı. Babası Lozan Mübadelesi Selanik’e göç etmiş. Oğlu ünlü Yazar Stavros Pantelis Kaplanoğlu’ndan bahsediyorum.

Yunan devleti vatandaşlarını üniversitelerinde çok yönlü meslek edinme anlayışıyla yetiştirmekte. Yani aynı anda bir birey hem fen hem sosyal dalda başarılı olabiliyor.

Kendini her zaman Ispartalı gibi gören Sayın Yazar Kaplanoğlu iki dalda başarılı. Yunan halkının isimlendirmesiyle “Babasından Spartalı” yazarımız hem tarih araştırmacısı akademisyen hem de Yüksek Ziraat Mühendisi. Tarımsal anlamda ülkesinde sayılmayacak buluşları var. İlerde anlatırım. Isparta’mızın ve Türkiye’mizin sözlü, konuşulan tarihini yazan Isparta hayranı bir yazarımızdır.

“Babası ’ndan Ispartalı” yazar Stavros Kaplanoğlu 2004’ te Yunanistan Kozani Osmanlı şehrinde yapılan Tarım Fuarına Ispartalıları davet etmişler. 2004’ ün Isparta Valisi İsa Parlak ile ITSO Isparta Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Eyüp Avcılar’ı birkaç gün ağırlamışlar.

Çoğu zamandır tanışıklığımız olan Yazar’ın Isparta’mızla ilgili yazılarından izinleriyle faydalanmaktayım. Yazar Kaplanoğlu sağ olsunlar Avrupa da çok okunan son yayınladığı üç kitabını (Isparta’ nın, Burdur’un Konuşulan, Sözlü Tarihi) şahsıma gönderdiler. Faydalanıyorum. Sağ olsunlar!

Özellikle Isparta Psidya Metropolitliği (Başpapazdık) günlüklerinden, Osmanlı vergi idaresine hilesiz vergi veren Isparta Rum ve Acem (Ermeni) tüccarlarının, gül yağı, halı, afyon sakızı, zahire tüccarlarının Isparta (Sparta), Burdur’daki (Vourduri) ticari hatıralarından, zamanın Yunan tarihçilerin, Ispartalı Osmanlı Rum ailelerin sözlü, yazılı notlarından yazdıklarından faydalanmış olduklarını anlıyoruz.

Henüz birkaç gün önce geçirdiğimiz günlerde Yazar Stavros beyin şahıma gönderdikleri hal-hatır mektubundan etkilendim. Isparta’mızla ilgili ayrıntılı hayranlığını ve hiç duyulmadık sözlü tarih i bilgileri edinmenin mutluluğunu yaşadım. Isparta’mızın 1922’ye kadarki geçmiş dönemlere ilişkin sosyal, siyasi, ticari, inanç, tarımsal ve sanatsal bilinmedik, duyulmadık bilgileri içeren bir kitap yazmayı düşündüm. Hemen başladım. Çok ilginç, özellikle Osmanlı dönemi halkın (Isparta, Burdur, merkez ve Köyleri ile ilgili) Müslüman ve Gayrımüslim ahalinin birbirleriyle ilgili sıcak kardeşliği, dayanışmalarını, sanat ve ticaretlerini, dini, sosyal yaşantılarının günümüze örnek olacak türden olduğunu söylemeliyim.

Hatta saygıdeğer yerli sosyal tarihçilerimiz beni affetsinler! Türkiye’miz için Isparta ve Burdur’umuz için sosyal konuşulan, sözlü tarihimizi yeni öğreniyorum demek istiyorum.

Bundan böyle hem yeni Isparta’ mızla ilgili somut olmayan sözlü tarih anlamında; mahalli ilişkilerin ağırlıklı olduğu, araştırılmış, belgesel nitelikli kitabımı hazırlayacağım. Yazdıklarımın bazılarını “son32” ve “Burdur İlkadım” gazetelerinde paylaşacağım.

Yeni kitabımın konularıyla ilgili Yazar Stavros Bey yazılarından faydalanma izni verdikleridir. Hem kendimin hem Yazar Stavros Bey’in yazdıklarının ortak makale haline getirilmiş halini sizlerle paylaşacağım.

Tarihten gelen bir güzellikle Isparta Ahi Kasap Mevlevi cemaatinin kayda değer, kalıcı anlayışını unutamayız. Isparta Mevlevi dergâhının bin yılı aşan eğitici davranışı hiç sarsılmamış. Müslüman ve Gayrimüslimler arasında sevgiye, farklı inançları hoşgörü anlayışıyla barışık tutma gibi eğitici davranışları başarılı olmuş.

Isparta da ve Burdur da Ticareti ve sanatı elinde tutan Rum ve Acem (Ermeni) cemaati insanları devleti olan Osmanlı’ya hilesiz vergisini vermiş. Müslüman ve Gayrımüslim cemaatleri arasında yardımlaşma, sosyal etkinliklerde, mahalle komşuluklarında dayanışma anlayışları 1923’ e kadar kesintisiz sürmüştür.

Ayrıca şahsımın da başka kaynaklardan da makalelerimi tamamladığımı da söylemeliyim. Örneğin: Isparta ve Burdur’ dan Selanik, Atina, Preveze, Kavala’ ya 1924’lerde göç etmiş Rum Osmanlı vatandaşlarının tuttukları hatıralarından faydalandım.

Önümüzdeki yazılarımda Yazar Stavros Bey’in Isparta’mızla ilgili Avrupa da yayınlanan eserlerinden kısa bilgileri okuyacaksınız

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.