Bayram AYGÜN
Köşe Yazarı
Bayram AYGÜN
 

YORGANLI KAYMAKAM HASAN RÜŞTÜ EFENDİ KİRAZLIDERE MESİRELİĞİ’NDE..

(İlmik İlmiş İşlenen Isparta Dağları) Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’in oya gibi işlediği Isparta dağlarından bahsetmeye devam ediyorum. Dere mahallesi Osmanlı döneminde merkezi yerleşim yeriydi. Dere mahallesinin bu dönemde Isparta’nın hareketli şehir merkezidir. Dere mahallesine yakın dağlık alanlar Ispartalıların ve devlet idarecilerinin sık sık mesirelik alanları olarak dinlenip memleket meselelerinin konuşulduğu, ibadet edilen yerlerdi. Isparta Belediye (2021) Başkanı Şükrü Başdeğirmen’in tarihi mesire yerlerini modern görüntülü bir hale getirdiğini hatırlatalım öncelikle. Modern sosyal tesislerle birlikte bir şehir terası yapılarak; ziyaretçilerin kullanımına sunulmuş. Yeni görüntüsü ile 2021’in 30 Ağustos Zafer Bayramı yıldönümünde saygıdeğer Ispartalıların hizmetine sunulmuştu. Kirazlıdere tarihi mesireliğinden Gökçay tarihi mesireliğine ulaşım Osmanlı döneminde pek yoktu. Sadece bir keçi yolu mevcuttu. Yolarıyla birlikte mesire alanları modern hale getirilmekte. Yeni bir yaşam alanı, stres atma (hava değişikliği) gibi sosyal donatı bölgeleri oluşmakta. Kirazlıdere bölgesinden bir Osmanlı dönemi (1860) Isparta Emre mahalleli işadamı Rum Vasili’ nin tuttuğu günlükten bir bölüm aktarmak istiyorum. Selanik’ te büro malzemesi üreticisi (3. Kuşak torun) Bayan Vassili Melanta hanımefendiye çok teşekkür ederim. Gönderdikleri ata hatıra notlarından dolayı. Uncu Vasili olarak tanırdı Osmanlı Ispartalıları. Dere mahallelilerce daha çok bilinen Isparta Rum’u 1917 de Isparta Valisi (Mutasarrıf) Cemal Bey’in destekleriyle Polonya’ dan elektrik elde etmeye elverişli, su türbini ve elektrik üreten dinamo getirtilir. Isparta da ilk Dere suyu ile elektrik elde eden Osmanlı vatandaşıdır Uncu Vasili. Isparta Rum’ u, İşadamı Uncu Vasili Isparta’nın sevgisini kazanır. İmalatı olan unları bir kısmını fakirlere dağıtan bir yaşantısının olduğunu anlıyoruz. Şimdi Yunanistan da torunları yaşamakta. Ispartalı Rum uncu Vasili Osmanlı torunlarından biri olan hanımefendi Selanik Ianni Tsimiski Ladadiki bölgesinde oturmakta. Dede hatıra notlarından sadece biri parçasını paylaşıyorum siz saygıdeğer okuyucularımla. Ispartalıların (1860) “ Yorganlı Kaymakam” diye adlandırdıkları Vali Hasan Rüştü efendi 10-11-12 Temmuz Salı, Çarşamba, Perşembe günleri için tüm Ispartalıları Kirazlıdere bölgesine ( ruhsal boşalma,-stres atma-) o zamanın söylemiyle: “Ciğer havası” almaya davet eder. Tüm tellalları Isparta sokaklarına salar. Tellal Kadir erkenden, henüz insanlar yataklarında iken sabahın soğukluğunu yırtarcasına bağırmaya başlar. “Duyduk duymadık demeyin ha! Mutasarrıf Vali Hasan Rüştü Efendi tüm Isparta ahalisini Kirazlıdere’ ye davet eder” diye bağırmaya başlar. Davulcu kambur Hamdi ‘de Uzun, bas sesli Tellal Kadir’in yeniden bağırtısına hazırlık olmak, halkın dikkat kesmesi için davulun tokmağını hızlı hızlı vurmaya başlar. Mutasarrıf-Vali Mevlevi tarikatına mensuptur. Isparta’ya atanır atanmaz devlet görevlilerini zorla, rasgele gezinti yaptığı mahallelerden seçtiği ev halkının erkeklerini Mevlevi ayinleri yaptırmakla işe başlar. Osmanlı sarayında nasıl Cuma namazı çıkışı selamlık düzenleniyorsa yani halkı selamlamak, isteklerini almak, namaza gelenleri vilayet sancak bütçesinden keseler içinde akçe dağıtmak gibi işlere girişir. Havanın iyi olduğu günlerde de şimdiki (2021) Isparta belediye başkanı (Şükrü Başdeğirmen’in güzelleştirdiği Kirazlıdere’ ye Cuma günleri gider. Devlet memurlarını orada aileleriyle birlikte, halkı da davet ederek selamlık düzenler. Dua edilir, vilayet kazanında kaynatılan pilavı halka ikram ettirir. Çocuklara tahta oyuncaklar dağıttırır. Sonra Isparta Mevlevi Dergâhı ayin-Sema ekibi çimler üzerinde gösteri yapardı. Vali Mutasarrıf Hasan Rüştü Efendi katır, bazen de at sırtında her daim Isparta sokaklarında gezer. Genellikle İskender Mahallesi’nde bulunan Mevlevi dergâhında geceyi ibadetle geçirir. Bundan dolayı Isparta sokaklarında gündüz gezerken atının sırtında bir yorgan gezdirir. Koruma jandarmaların kontrolündeki refakat atları sırtında bulunan yorganı uykusu geldiğinde çıkartır. Nerede bulunursa bulunsun hemen oracıkta bir namaz vakti süresi kadar kestirir. Bundan dolayı kendisini Ispartalılar “Yorganlı Kaymakam” derdi. Vali unvanlı kişiye neden Ispartalılar “Yorganı Kaymakam “derlerdi? Çünkü aklını estiği yerde yorganını açtırır, sokak aralarında bile uyuya kalır. Hatta camide bile namaz sonrası uyur. Bundan dolayı Ispartalılar gönüllerince bir terfi (rütbe) indirerek Mutasarrıf valiye “Yorganlı Kaymakam” derledi. Kısmi bir dışlama, Vali Bey’i bütünüyle gönüllerince dışlamadan yaptığının yanlışlığını ortaya koymak anlamı taşıyordu. Vali Hasan Rüştü Efendi (Yorganlı Kaymakam) hakkında Tarihçi Böcüzade de şöyle yazmış. “Yorganlı Kaymakam, Ulucami’nin minarenin külahına öğle, ikindi vakitlerinde kırmızı bez astırır. Isparta ovasında, bağlarda, bahçelerde bulunanlara namaz vakti bildirilirdi. Namaz kılmayan veya oruç yiyenler bulunup bulunmadığı Süvari Askerler vasıtasıyla kontrol ettirir. “İslam dininde Zorlama ve İkrah' ın caiz olmadığını” söyleyenlere aldırış etmez. Vakit namazı kılmayanlara, oruç yiyenlere kırbaç cezası verdirirdi.” Yaz günleri üç haftanın sonunda gelen ilk Cuma günü Kirazlıdere mevkiinde halkın temiz hava almasını zorlar. Tüm Isparta halkını buraya çağırtır. Pilav ve helva ikramı verdirtir. Varlıklı Rum ve (Acem) Ermeni ağalardan para temin ederek her bir Ispartalının “ciğer havası “ soluması için Kirazlıdere mesireliğine davet ettirirdi. (1860) Isparta'ya gelişinin üçüncü yılıdır. Yaşıydı. 1861 Yılında Hak’ kın rahmetine kavuşur. Vali veya “Yorganlı Kaymakam” Piri Efendi Sultan Türbesi yakınlarına gömülmesini istemiş. Kızını Isparta’lı tuz, sabun tüccarı, Yaylazade (Yayla) mahalleli, Mevlevi tarikatı mensup Müderris Hacı Ali Efendi’nin oğlu ile evlendirmiş. Şimdiki Otel King önündeki az boş alanda gömülü iken 1929’ da Piri Efendi Sultan, diğer rahmetlilerin mezar kemikleri nakledilir. Piri Efendi Sultan bilinen Kirazlıdere’ ye yakın bölgeye (kemikleri alınıp), diğerleri Asri mezarlığa nakledilirler. Ölmeden önce hanımına sözlü vasiyetini açıklar. Halep kumaşından yapılmış yorganı ile gömülmesini istemiş. Yorganı ile ilk uykuda rüyasında Hz. Mevlana ile “canlı canlı” konuştuğunu iddia etmiş. Öyle de yapılmış, yorganı, bazı eşyaları ile gömülür. Yorganı1861’ de hanımı Münevver hanımın isteğiyle Yorganlı Kaymakam, Mutasarrıf Vali’nin odası ölümünden sonra açılır. Valilik haremi (konutu) bölgesindeki odasında yani hükümet dairesi mescidi ile Harem Dairesi arasında yaptırdığı özel bir oda açılıp bakıldığında Mevlevi (Tasavvufa) anlayışına has birçok el yazma kitap, bir post, bir hırka ve Mevlevi Sikkesi (Külahı), 500'lü bir teşbih, misvak, buhurdanlar görülür. Eşyaları İskender mahallesinde bulunan Mevlevi dergâhına teslim edilir. Üç yıl süresince Kirazlıdere mesirelik alanında sıcak zamanlarda vaktini geçiren Yorganlı Vali özellikle burasının havasının “ciğer havası” olduğunu, solunum rahatsızlığı olanların bu havadan faydalanmaları halinde hastalıklarının iyi geleceğini vilayet günlüğüne yazdırttığını da görmekteyiz  
Ekleme Tarihi: 02 Ekim 2021 - Cumartesi

YORGANLI KAYMAKAM HASAN RÜŞTÜ EFENDİ KİRAZLIDERE MESİRELİĞİ’NDE..

(İlmik İlmiş İşlenen Isparta Dağları)

Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’in oya gibi işlediği Isparta dağlarından bahsetmeye devam ediyorum. Dere mahallesi Osmanlı döneminde merkezi yerleşim yeriydi. Dere mahallesinin bu dönemde Isparta’nın hareketli şehir merkezidir. Dere mahallesine yakın dağlık alanlar Ispartalıların ve devlet idarecilerinin sık sık mesirelik alanları olarak dinlenip memleket meselelerinin konuşulduğu, ibadet edilen yerlerdi.

Isparta Belediye (2021) Başkanı Şükrü Başdeğirmen’in tarihi mesire yerlerini modern görüntülü bir hale getirdiğini hatırlatalım öncelikle.

Modern sosyal tesislerle birlikte bir şehir terası yapılarak; ziyaretçilerin kullanımına sunulmuş. Yeni görüntüsü ile 2021’in 30 Ağustos Zafer Bayramı yıldönümünde saygıdeğer Ispartalıların hizmetine sunulmuştu. Kirazlıdere tarihi mesireliğinden Gökçay tarihi mesireliğine ulaşım Osmanlı döneminde pek yoktu. Sadece bir keçi yolu mevcuttu. Yolarıyla birlikte mesire alanları modern hale getirilmekte. Yeni bir yaşam alanı, stres atma (hava değişikliği) gibi sosyal donatı bölgeleri oluşmakta.

Kirazlıdere bölgesinden bir Osmanlı dönemi (1860) Isparta Emre mahalleli işadamı Rum Vasili’ nin tuttuğu günlükten bir bölüm aktarmak istiyorum. Selanik’ te büro

malzemesi üreticisi (3. Kuşak torun) Bayan Vassili Melanta hanımefendiye çok teşekkür ederim. Gönderdikleri ata hatıra notlarından dolayı.

Uncu Vasili olarak tanırdı Osmanlı Ispartalıları. Dere mahallelilerce daha çok bilinen Isparta Rum’u 1917 de Isparta Valisi (Mutasarrıf) Cemal Bey’in destekleriyle Polonya’ dan elektrik elde etmeye elverişli, su türbini ve elektrik üreten dinamo getirtilir. Isparta da ilk Dere suyu ile elektrik elde eden Osmanlı vatandaşıdır Uncu Vasili.

Isparta Rum’ u, İşadamı Uncu Vasili Isparta’nın sevgisini kazanır. İmalatı olan unları bir kısmını fakirlere dağıtan bir yaşantısının olduğunu anlıyoruz. Şimdi Yunanistan da torunları yaşamakta. Ispartalı Rum uncu Vasili Osmanlı torunlarından biri olan hanımefendi Selanik Ianni Tsimiski Ladadiki bölgesinde oturmakta. Dede hatıra notlarından sadece biri parçasını paylaşıyorum siz saygıdeğer okuyucularımla.

Ispartalıların (1860) “ Yorganlı Kaymakam” diye adlandırdıkları Vali Hasan Rüştü efendi 10-11-12 Temmuz Salı, Çarşamba, Perşembe günleri için tüm Ispartalıları Kirazlıdere bölgesine ( ruhsal boşalma,-stres atma-) o zamanın söylemiyle: “Ciğer havası” almaya davet eder. Tüm tellalları Isparta sokaklarına salar. Tellal Kadir erkenden, henüz insanlar yataklarında iken sabahın soğukluğunu yırtarcasına bağırmaya başlar. “Duyduk duymadık demeyin ha! Mutasarrıf Vali Hasan Rüştü Efendi tüm Isparta ahalisini Kirazlıdere’ ye davet eder” diye bağırmaya başlar.

Davulcu kambur Hamdi ‘de Uzun, bas sesli Tellal Kadir’in yeniden bağırtısına hazırlık olmak, halkın dikkat kesmesi için davulun tokmağını hızlı hızlı vurmaya başlar.

Mutasarrıf-Vali Mevlevi tarikatına mensuptur. Isparta’ya atanır atanmaz devlet görevlilerini zorla, rasgele gezinti yaptığı mahallelerden seçtiği ev halkının erkeklerini Mevlevi ayinleri yaptırmakla işe başlar. Osmanlı sarayında nasıl Cuma namazı çıkışı selamlık düzenleniyorsa yani halkı selamlamak, isteklerini almak, namaza gelenleri vilayet sancak bütçesinden keseler içinde akçe dağıtmak gibi işlere girişir.

Havanın iyi olduğu günlerde de şimdiki (2021) Isparta belediye başkanı (Şükrü Başdeğirmen’in güzelleştirdiği Kirazlıdere’ ye Cuma günleri gider. Devlet memurlarını orada aileleriyle birlikte, halkı da davet ederek selamlık düzenler. Dua edilir, vilayet kazanında kaynatılan pilavı halka ikram ettirir. Çocuklara tahta oyuncaklar dağıttırır. Sonra Isparta Mevlevi Dergâhı ayin-Sema ekibi çimler üzerinde gösteri yapardı.

Vali Mutasarrıf Hasan Rüştü Efendi katır, bazen de at sırtında her daim Isparta sokaklarında gezer. Genellikle İskender Mahallesi’nde bulunan Mevlevi dergâhında geceyi ibadetle geçirir. Bundan dolayı Isparta sokaklarında gündüz gezerken atının sırtında bir yorgan gezdirir. Koruma jandarmaların kontrolündeki refakat atları sırtında bulunan yorganı uykusu geldiğinde çıkartır. Nerede bulunursa bulunsun hemen oracıkta bir namaz vakti süresi kadar kestirir.

Bundan dolayı kendisini Ispartalılar “Yorganlı Kaymakam” derdi. Vali unvanlı kişiye neden Ispartalılar “Yorganı Kaymakam “derlerdi? Çünkü aklını estiği yerde yorganını açtırır, sokak aralarında bile uyuya kalır. Hatta camide bile namaz sonrası uyur. Bundan dolayı Ispartalılar gönüllerince bir terfi (rütbe) indirerek Mutasarrıf valiye “Yorganlı Kaymakam” derledi. Kısmi bir dışlama, Vali Bey’i bütünüyle gönüllerince dışlamadan yaptığının yanlışlığını ortaya koymak anlamı taşıyordu.

Vali Hasan Rüştü Efendi (Yorganlı Kaymakam) hakkında Tarihçi Böcüzade de şöyle yazmış. “Yorganlı Kaymakam, Ulucami’nin minarenin külahına öğle, ikindi vakitlerinde kırmızı bez astırır. Isparta ovasında, bağlarda, bahçelerde bulunanlara namaz vakti bildirilirdi. Namaz kılmayan veya oruç yiyenler bulunup bulunmadığı Süvari Askerler vasıtasıyla kontrol ettirir. “İslam dininde Zorlama ve İkrah' ın caiz olmadığını” söyleyenlere aldırış etmez. Vakit namazı kılmayanlara, oruç yiyenlere kırbaç cezası verdirirdi.”

Yaz günleri üç haftanın sonunda gelen ilk Cuma günü Kirazlıdere mevkiinde halkın temiz hava almasını zorlar. Tüm Isparta halkını buraya çağırtır. Pilav ve helva ikramı verdirtir. Varlıklı Rum ve (Acem) Ermeni ağalardan para temin ederek her bir Ispartalının “ciğer havası “ soluması için Kirazlıdere mesireliğine davet ettirirdi. (1860)

Isparta'ya gelişinin üçüncü yılıdır. Yaşıydı. 1861 Yılında Hak’ kın rahmetine kavuşur.

Vali veya “Yorganlı Kaymakam” Piri Efendi Sultan Türbesi yakınlarına gömülmesini istemiş. Kızını Isparta’lı tuz, sabun tüccarı, Yaylazade (Yayla) mahalleli, Mevlevi tarikatı mensup Müderris Hacı Ali Efendi’nin oğlu ile evlendirmiş. Şimdiki Otel King önündeki az boş alanda gömülü iken 1929’ da Piri Efendi Sultan, diğer rahmetlilerin mezar kemikleri nakledilir. Piri Efendi Sultan bilinen Kirazlıdere’ ye yakın bölgeye (kemikleri alınıp), diğerleri Asri mezarlığa nakledilirler.

Ölmeden önce hanımına sözlü vasiyetini açıklar. Halep kumaşından yapılmış yorganı ile gömülmesini istemiş. Yorganı ile ilk uykuda rüyasında Hz. Mevlana ile “canlı canlı” konuştuğunu iddia etmiş. Öyle de yapılmış, yorganı, bazı eşyaları ile gömülür.

Yorganı1861’ de hanımı Münevver hanımın isteğiyle Yorganlı Kaymakam, Mutasarrıf Vali’nin odası ölümünden sonra açılır. Valilik haremi (konutu) bölgesindeki odasında yani hükümet dairesi mescidi ile Harem Dairesi arasında yaptırdığı özel bir oda açılıp bakıldığında Mevlevi (Tasavvufa) anlayışına has birçok el yazma kitap, bir post, bir hırka ve Mevlevi Sikkesi (Külahı), 500'lü bir teşbih, misvak, buhurdanlar görülür. Eşyaları İskender mahallesinde bulunan Mevlevi dergâhına teslim edilir.

Üç yıl süresince Kirazlıdere mesirelik alanında sıcak zamanlarda vaktini geçiren Yorganlı Vali özellikle burasının havasının “ciğer havası” olduğunu, solunum rahatsızlığı olanların bu havadan faydalanmaları halinde hastalıklarının iyi geleceğini vilayet günlüğüne yazdırttığını da görmekteyiz

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.