(Isparta da Yaşamış Rum ve Acemlerin (Ermeni) dede notlarından)
Hristiyanlık dininden Aziz Pavlos ilk defa (Anadolu’da, kapalı alanda) kiliseli ibadeti Yalvaç ve Uluborlu’da gerçekleştirir. Isparta Psidya bölgesi Hristiyanlarca kutsal bölge (MS 47) sayılır..
Bölgenin Hristiyan kalması konusunda dünya Hristiyanları var güçleriyle Isparta Psidya’ nın (bölgenin) kalmaması için mücadele ederler. Haçlı savaşlarını başlatırlar. İki yüz yıl sürer.
Haçlı savaşlarının en keskin bölümü Miryokefalon savaşıdır. Bu savaşta Haçlı Hristiyanlar yenildikleri için tarih kitaplarında bu konuda kısa bilgiler verilir. Savaşın 61 parçalı çatışmalar bölümü (1176) Isparta bölgesinde geçer. Savaşın diğer parçaları Denizli bölgesinde geçse de sonuç alınmaz. Savaşın diğer bölümü Afyon Çay Bolvadin’den Yalvaç Yarıkkaya (Gaziler-şehitler dağı) bölgesinde geçer. Gelendost Bağıllı, oradan Uluborlu önlerinde aylarca sürüp gider.. Birkaç ay süren çatışmalar Gelendost Yenice köyü bölgesiyle Gelendost Canlar çukuru havalisinde yapılanı sonuç verir.. Savaş Müslümanların üstünlüğüyle sonuçlanır. Anadolu tapusu Türklerin olur. Bu müjde Isparta topraklarında olur. Bundan dolayı Isparta toprakları Müslümanlarca da daha kutsaldır.
Haçlılar yenilmiştir. Binlerce ölüsü Bağıllı şehitliğindedir. Gelendost Bağlı’ llı kasabalıların tapularında halen bu bölge “Hristiyan Haçlı Şehitliği diye yazılıdır.
Haçlılar yenilince 14 Maddelik bir anlaşma yapılır. Haçlı kumandanı Manuel Kommenos yenikliği kabul eder. Selçuklu Sultanı II. Kılıç Aslan’ın büyük zaferi olur. Küçük Asya Yunan tarihçisi Vlassis Agtzidis tarafız bir gözle bu savaşı yazar. Yunan (2011) Ortodoks kiliseler birliği yazarın tarih kitabından (1996 da) bazı bölümleri
kısmen kaldırtılır. Yerine Anadolu (Küçük Asya) Rumlarına yönelik uydurma zulüm hikâyeler anlatımını koyarlar tarihlerine.
Ancak Yunanistan’daki Orta Asya'nın Pisidia Eğirdir Nis Adası Derneği silinenlerle birlikte Isparta bölgesindeki Haçlı din Miryokefalon savaşıyla ilgili kendi yayın dergilerinde her şey ortadadır. Aynı derneğin üyeleri (Atina-Pire arasındaki Nikaia şehrinde) Nikaia Eğirdir Nis adalı Rum torunların ağızlarında da aynı bilgiler size anlatılır. Yolunuz bir gün turist olarak Yunanistan’a gitmek düşerse; hiçbir gizleme, kesinti yapmadan durumu size sözlü olarakta anlatırlar. Yunan (Bizans) yenilgisi size anlatırlar. Müslümanların gururlu savaşını kesintisiz dinlemekten mutlu olursunuz.
Dernek yayın organında yazı yazan Anadolu’dan, Isparta bölgesinden göç eden Lozan Mübadil torunlarından Papadimitriou Kaprioğli, Eleftheria Papadaki, Maria Kapouloglo (oğlu) Alkyoni Kaglanoglou anlatımlarında atalarının geldikleri Küçük Asya (Anadolu) Sparta (Isparta) bölgesinde1176’larda yapılan savaşlarda Anadolu’yu, Isparta Psidya Aziz Pavlos’ un topraklarının kaybedildiğini anlatırlar. 2017’deki şahsımın söz konusu dernek üyesi Isparta’lı torunlarla yaptığım sohbette de aynı konuları sansürlemeden anlattıklarına şahit oldum, ses kaydı aldım. Isparta (Anadolu) topraklarının kutsallığını bir kere daha anladım. Araştırma: Bayram AYGÜN
Eğirdir gölü karşı kıyısında yer alan Gelendost –Yenice köyü Pınar önü-Koruluk (Koru Burnu) bölgesinde çok sayıda şehit mezarları günümüzde, üzerinden yaklaşık sekiz yüz elli yıl geçmesine rağmen şimdi bile görmek mümkün. Yenice köylüleri Koru bölgesindeki şehit mezarları genişliğinde bölgeyi ardıç ağaçlarıyla donatmışlar.
Ardıç Selçuklu sultanlarınca kutsaldır. Büyük Selçuklu devletinin kurucusu Sultan Sencer’in annesi Taceddin Seferriyye Hatun ardıç ağacı altındaki çadırda uyurken rüyasında Anadolu’ da Anadolu Selçuklu devletinin kurulacağı şeklinde bir müjde alır. Bundan dolayı Miryo şehitlerinin yattığı Yenice Miryokefalon şehitlerin yattığı koruluktaki ağaçların tamamı ardıç ağacıdır. Bu bölgeye giriş adeta yasaktır. Kutsaldır. Ağaçlardan tek bir dal koparılırsa “Dede’nin (Selçuklu Birlik Komutanı) cezalandırabileceğine inanırlar.
Bölgede bulunan, büyükçe yapılmış mezar (Selçuklu Birlik Komutanı) vardır. Adını köylüler “dede” derler. Çevresinde çok sayıda şehit mezarı sıkça gömülmüşler. Şehitlerin kıbleye doğru paralel gömülüşlerinden dolayı Müslüman mezarları olduğu bilinmekte.
Bu durumu bilen Anadolu Selçuklu sultanları Isparta ve Toroslar bölgesinin İslami dokusuna kavuşması için mücadele ederler.
Durumun önemini bilen Anadolu Selçuklu Sultanı 1.Kılıç Aslan (Konya) 1098’den itibaren Isparta bölgesine, kısım kısım Torosların çevresini Oğuz Türkmen Yörük obalarını yerleştirme kararı verir. Büyük Selçuklu’ yu kuran, sonra Anadolu Selçuklu devletini oluşturan (Konya) Oğuz Türkmen Yörükleri bölgenin İslamlaşması, bölgede bulunan çeşitli kavimlere mensup insanların İslami felsefede bir arada yaşaması anlamında Oğuz Türkmen Yörükleri nin günümüze kadar büyük yararlılıklar gösterdik lerinin bilincine varmalıyız.
Isparta ve bölgesinde konar-göçerlikten yerleşik konuma geçen Türkmen Yörüklerin büyük kısmı Osmanlı döneminde kalıcı Isparta merkezine yerleşirler. Anadolu’nun büyük Türk yurdu olmasında, İslami dokuda kalması anlamında büyük yararlılıkları olan Oğuz Türkmen Türkleri Osmanlı idari döneminde de hizmetleri devam eder.