Ülkelerin yarışları gibi, ülke içinde illerin de kendi aralarında bir kalkınma rekabeti vardır. Devletlerin, kendilerine; kimlik, medeniyet idealleri ve tarihsel hedefleri adına, insanlığın yücelişi veya emperyal stratejiler ortaya koyarlar. Geniş toplum kesimleri ise, bu anlamda algılama ve tavır içinde olamazlar. Ancak, her iki tür “hak” ve “batıl” toplumlarının da entelektüel veya münevver unsurları vardır ki, bu kesimler daha kapsamlı düşünür ve siyasi iradelere fikir, proje ve stratejik analizler üretirler. Kültürel homojenlik, kader birliği ve aynı gemide olma şuuru gelişmiş toplumlarda, bir kesim bir yöne, başka bir kesim tam tersi bir yöne çekip, rota ile oynamaz. Geminin istikameti, kimlik ve medeniyet eksenli stratejik hedeflere doğru ilerlemesini sürdürür… Şimdi bu tespiti, bir tür formül olarak ve her iki kategorik ülke türünün illeri mesabesinde ele alalım. O zaman, her bir il; kendi sosyo kültürel ve sosyo ekonomik durumu çerçevesinde, ülkesinin medeniyet stratejine de paralel/uyumlu olarak, il bazında bir kalkınma stratejisine sahip olmalıdır. İşte bu anlamda iller, aynı istikamette ve fakat, farklı heyecan ve renk tonlarında kalkınma ve gelişim rekabeti içinde olurlar/olmalıdırlar. Bu durumun ortaya koyacağı ekstra sinerji ile birlikte bir “Milli heyecan” ortaya çıkacaktır. Bunun karşısında ese, “Milli hedeflere” ulaşmak için hiçbir iç dış “Şer engel” duramayacaktır. Zor oyunu bozacaktır. Buraya kadar, asıl konumuz olan, Ülkemizin 81 ilinden bir olarak Burdur’un kalkınması ve rekabetinde, hedeflerine ulaşması konusunun felsefi ve stratejik derinliklerini ve büyük fotoğraf çerçevesini ele aldık. Yani fikrin temelleri inşasına dikkat çektik. Burdur, kimlikli ülkenin kimlikli şehirlerinden bir şehir olmalı. Ancak, kimlikli ve nitelikli insan kaynaklarının olduğunu düşünmekte zorlanılacaktır. Bunun için; vatansever, milletsever, birikimli ve bir düşünce sistematiği olan insanlardan oluşan kurullar ortaya konmalıdır. “Danışma ve Proje Üretim Kurulları” adı verilebilecek bu kurulların bir merkezi ve bunu bağlı semt ve mahallerde teşkil edilecek alt kurulları teşkil edilmelidir. Geçmişte bunun kaynakları olmuştur. İlimizin ilçeleri ile birlikte de işleyişi sağlanacak olan bu kurullar, ilin Valisi ve Belediye Başkanına çalışmaları ve kararlarına ilişkin düzenli raporlar vermelidir. İcrai kararlar ise, ortak toplantılarda alınmalıdır. Yakın geçmişte kurulan, halen heyecan ve fikir-proje üretimi duyulmayan “Kent Konseyi”nin durumu da Danışma ve Proje Üretim Kurulları tarafından değerlendirilmelidir. Yine, geçen yıllarda (yiyip içip dağılan kurullar da olsa) yapılan STK toplantı katılımcıları ve çalışmaları da ele alınmalıdır. Bu kurulların ele alacağı ana konuların bazı başlıkları şunlar olabilir: -Şehrin vizyonel kimliğini belirlemek ve bu istikamette programlar üretmek… -Şehir içi çarpıklıklar, ana yollar ve kaldırımlar… -Otopark ve işleyiş sorunları… -Semtler ve merkezi alanların belirlenmesi ve gelişim yapılanması projeleri… Örneğin; Ulucami semti, geçmişinden ilhamla “Tirkemiş Pazarı” ve merkezi yapı olarak ele alınabilir… -Ticari ve ihtisas alanlarının belirlenmesi… -Geniş kapsamlı çocuk oyun ve park alanları… -Şehir içinde gezinti (Yaya ve bisiklet) mesirelik alanlar veya “Millet Bahçesi” konuları… Bu konuya ilişkin; Şelale evleri ve İşçi evleri arasında kalan “Cıvlaz Deresi” ele alınabilir…