Ahilik, kendi kültür ve medeniyet kaynaklarımızdan biridir.
Hemen her konuda olduğu gibi, “Esnaflık problemleri” için de çözüm, özümüzde, kendi kültür ve medeniyet kaynaklarımızdadır. Bu pınarın deposunda hapsolan “Ahilik”, esnaf ve ticaret erbabımızın bir altın kurtuluş reçetesidir. Keza köylerde; “Köy Odaları” da, hem “Kimlikli köylülük”, hem “Köyden göçü önleme” ve hem de “İnsan Odaklı” zirai üretim sorunlarının çözüm merkezleridir. Tabii ki, bu milli kurumlarımızın modernleştirilmesi gerekir.
Geçtiğimiz hafta, Burdur’da 31. Ahilik Haftası kutlamaları, protokol üyelerinin katılımı ile yapıldı. Yılın Ahisi olarak ise, Veli Ulusan seçildi. Kendisine, Ahilik kaftanı giydirildi. Bir masal üslubunda, Ahilik “Şed kuşatma” ritüeli gerçekleştirildi…
Ahilik kelimesi, ‘Kardeşim’ anlamına gelmektedir. Ahilik geleneğine göre bir Ahi; alnı ve eli açık, cömert, yardımsever, dilini yalandan, gıybetten iftiradan uzak tutan, kimsenin namusuna göz dikmeyen bir kişiliğe sahiptir.
Ulu Cami avlusunda düzenlenen 31 Ahilik kutlamaları törenlerinde, Burdur Vali’si Hasan Şıldak, Ahiliğin, milli kimliğimizin oluşumundaki yerine vurgu yaparak; “Bizim öz tarihimizde, milli kimliğimizin oluşumunda, çok önemli kilometre taşları olduğunu düşünüyoruz. Ahilik de bu manada, Türklüğün Anadolu’da yeşermesi kökleşmesi ve İslamiyet’le buluşması, bir renge bürünmesinde çok önemli bir misyon ifade ediyor.
Önemli dönüm noktalarını oluşturan günleri biz bu şekilde kültürümüzden süzülen bir imbikle adeta tekrar yaşatıp gün yüzüne çıkarıyoruz ve tekrarlıyoruz.” dedi.
Ve olay, hatırlanmak için, bir dahaki Eylül’e kaldı. Törene katılım olarak, her yıl olduğu gibi, daire müdürleri ve yok denecek kadar esnaf görüldü.
Oysa bu olay, her yıl, yukarıda belirttiğim ve Burdur Valisi Şıldak’ın ifade ettiği şekilde; kaybolmaya yüz tutmuş “Esnaflık kimlik ve kişiliği”nin yeniden ihyası olarak ele alınmalıdır. Ve her yıl kat edilecek bir mesafe de törende bir müjde olarak açıklanmalıdır.
Zira, başka türlü, mesela; sadece kredi teşvikleriyle, esnaflık ve ticaret sorunları çözülemeyecektir. Artık, her türlü sorunun kaynağının, “Kendimizden uzaklaşmak” olduğu, anlaşılmalıdır.
KENDİ KÜLTÜR VE MEDENİYET DEĞERLERİMİZLE AHİLİK
Ahilik, Anadolu halkının ekonomik ve kültürel yaşamında önemli bir yer tutmaktadır. Ahilik dürüstlüğün, sevginin dostluğun, yardımlaşmanın, hoşgörünün, bilginin ve dayanışmanın sanat ile birleşimidir. Bu anlamda Ahiliğin, işçinin çalışanın üretenin namuslu kazancın, namuslu ticaretin ve namuslu yönetimin bir simgesidir.
Ahiliğin temel ilkeleri:
Ahilik, halka dönük bir kurumdur. Ahi dükkanını, sabah namazından sonra açar. Ahi; kendi ticaret çıkarını, diğer meslektaşlarından üstün tutmaz. Bu anlamda; kendisi siftah (ilk alışveriş) yapınca, sonra gelen müşteriyi, siftah yapmamış bir komşu esnaf varsa ona gönderir. Kendi mutluluğunu, halka hizmet edip mutlu olmakta arar. Belli bir süre, bir iş basamağında kalarak olgunlaştıran yamak, çırak kalfa, usta hiyerarşisi kurar. Ahilik, bu basamaklarda baba evlat ilişkisi gibi öğreticiye candan bağlanmak sureti ile sanatı, sağlam ahlaki ve mesleki temellere ulaştırmayı amaçlar.
BURDUR’DA AHİLİK
Temelinde sevgi, saygı, hoşgörü, kardeşlik, yardımlaşma yatan Ahilik, yıllar sonra tekrar hatırlanıp, Burdur’da da dile getirilmekte ve “Şed Kuşatma” törenleri yapılmaktadır.
Burdur’da Ahilik Binası, Ulu Cami civarındaki Eski Demirciler caddesindeki eski Ziraat Bankası binasıdır. Bu bina, yaklaşık 70 yıl önce cami idi. Bunun hemen Güney’inde Burdur Ahilik Teşkilatı’nın piri Ahi Mecdud metfundur. Bu bina bidayette (geçmişte) Cami ve Türbe idi. 50’li-60’lı yıllarda Ziraat Bankası, ardından Vergi Dairesi olmuş ve Burdur Vergi Dairesi’nin buradan taşınmasından sonra, çok yazık ki ‘Meyhane’ yapılmıştır.
Bir tesadüf eseri de olsa; çok büyük bir kültür değeri olan bu binanın, esnaf teşkilatımızın elinde olması ayrı bir önem taşımaktadır.
İnşallah, Burdur Esnaf Odaları Birliği Başkanı ve Burdurlu esnaflarımız, bu güzel hatıraya sahip çıkmalıdır. Geçmişte (7-8yıl önce), “Yaren Ziyafet Geceleri”nden örnekler sunulan programlar yapılmıştı. Bunlar, Türk kültürüne büyük bir hizmettir. Çünkü Ahi ve esnaf gençlerin oluşturduğu Yaren Ziyafet Geceleri, Ahi kültürünün bir sosyokültürel uzantısıdır. Yakın bir zamanda, bu binayı asliyetine kavuşturma projeleri gerçekleştirilmelidir. Bu, çok büyük bir kültür hizmeti olacaktır.