CAN’DAN BAKIŞ  Yazan: Ahmet CAN
Köşe Yazarı
CAN’DAN BAKIŞ Yazan: Ahmet CAN
 

YEDİ UYURLAR UYANDI, ‘UYANIK UYUYANLAR’ UYANMADI

‘Yedi Uyurları’ duymuşsunuzdur: (“Kehf” Suresi Kuran’ın 18. Suresidir. Yedi Uyurların hikâyesi orada geçer. Hz Yakup-Yusuf kıssası, Eyyüp kıssası gibi ibretlik kıssalardandır. Kuran'da geçmese de adlarının Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernuş, Debernuş, Şazernuş, Kefeştatayuş (çoban) olduğu rivayetleri vardır. Kıtmir isimli köpekleri eklenir buna bir de. Elmalılı tefsirinde de buna dair; “… bu surede haber verilen “Eshabı kehif halis dini İsa üzere iymani tevhit ile hareket etmiş ve kendilerini puta taptırmak veya i’dam etmek için ta’kip ve tazyik eden kavimlerine karşı mücahadeye azm ile dinlerinin muhafazası uğrunda dağa çıkmış, mağaraya gizlenmiş birkaç gençten ibaret İsevi bir zümre-i mümindir” denilmektedir. Ayetlerin mealini de verelim. “Hani o gençleri mağaraya sığınmışlardı da Êy Rabbimiz! bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır. Demişlerdi: Bunun üzerine biz de nice yıllar onların kulaklarını (dış dünyaya) kapattık (onları uyuttuk) (KEHF 10-11) (Osman Erenalp’in Uyurlar-Uyanıklar başlıklı yazısından Ekim-2018)” İKİ FARKLI UYUYUŞ VE İKİ FARKLI UYANIŞ Yedi uyurlar, Allah'ın uyuttuklarıdır. Bir de Allah'a bir tür isyan olan yaklaşık 150 yıllık "İradi" uyuyuş… Arada bir uyanır gibi olduğu olmuştur Ümmet’in... Lakin uyku sersemliği geçmeden, yeryüzü mağarasında yürütülen uyutmaya tabi olmuştur İslam alemi… Bu uyutma bir tür “Mankurtlaştırma”dır… Amerikan Yahudilerinin Kızılderililere uyguladığı, “Ateş suyu” (Viski) ile uyuşturma-uyutma olayı gibi… Kızılderililer, hala atdş suyu sarhoşluğundadır… Beynelmilel Yahudilik, Yahudi olmayan milletlerin her biri için ayrı ve etkin “Uyutma” teknik ve taktikleri uygulamıştır… Allah’ın uyuttuğu, imanları için çile çeken o mübarek “Yedi uyurlar”, Cennet’e uyandılar. Lakin, tarih şahittir ki; viskiyle (ateş suyu ile), “Mankurtlaştırma ile” (Aytmatov), uyutulanlar, yurtları, hürriyetleri elinden gittikten sonra bile uyanamadılar. Örnekleri, tarihin mezarlığındadır… 150 YILDIR MANKURTLAŞTIRILIYORUZ (ASİMİLE EDİLİYORUZ) Varlık-Yokluk meselesi olan bu stratejik konuya ilişkin, Yrd. Doç. Dr. İkram ÇINAR’ın (İnönü Üniversitesi, Eğitim Fakültesi), çok değerli bir çalışmasından çok kısa bir özet: NİÇİN SÜPER DEVLET OLAMIYORUZ? (OYSA, BÜYÜK DEVLET OLMAK ZORUNDAYIZ!) Türkiye’nin kendisinden önce gelenler gibi, bir süper devlet olmaması için her türlü çirkin girişim, entrika, terör, kriz... yaşatılıp duruyoruz. Bunlar, bize özellikle Batılı “dostlarımız” ve yerli işbirlikçileri tarafından yaşatılmaktadır. Cumhuriyet, sağlam temellerine rağmen ciddi tehditler altındadır. NASIL BİR İNSAN TİPİ YETİŞTİRİLMELİ? Bir ülkenin geleceğinde eğitim önemli bir belirleyicidir. Eğitim geleceğin toplumunu hazırlar. Eğitimine sahip çıkmayan, yeterli kaynağı ayırmayan, üstelik eğitimden tasarruf yapan toplumların geleceğe güvenle bakmaya hakları yoktur. Sorun sadece kaynak ayırma sorunu da değildir. Toplum, “nasıl bir insan tipi yetiştirileceğini” belirlemeli ve eğitim sisteminin o insan tipinin yetişip yetişmediğini izlemelidir. Oysa giderek bir mankurtlar toplumu oluyoruz. Mankurtlaştırılamayanları yetiştirmek eğitimin görevi ise, bu kadar mankurt nereden ve nasıl çıktı? Acaba kendimizi mi kandırıyoruz? MİLLİ REFLEKSLERİMİZ KIRILIRKEN, ENDİŞE VAR MI? Türkiye yine çok cepheli bir ateş altında. Sürekli tehdit ve taciz altında tutuluyoruz. Ulusal reflekslerimiz yavaşlatılmak ve ulusal direncimiz kırılmak isteniyor. Sürecin nasıl işlediğini açıklamaya çalışıyoruz: Bir şey yapmak için tehditlerin neler olduğunu bilmeliyiz. Bilirsek, önlemimizi alırız. Önce görmek ve tanımak gerekir. Görünen o ki, mankurtlaştırılıyoruz! MANKURTLAŞMAK NEDİR? Dilimizde “mankafa” sözcüğü argo da olsa yaygın biçimde kullanılmakla beraber, “mankurt” sözcüğünün aynı yaygınlıkta olmadığını biliriz. Mankurt sözcüğünü Cengiz Aytmatov gündemimize yeniden soktu. Mankurtlaşmak, ulusal kimlikten uzaklaşma, topluma ve kültüre yabancılaşma, zihnin yeniden inşası yoluyla bilinçsizleşme, egemen güçlere (Beynelmilel Yahudilik) ve süper devletlere (ABD, AB, RUSYA, İSRAİL gibi –AC.) yaranmayı içeren sosyo-kültürel bir kavramdır.” Evet, Yedi uyurlar, Cennete uyandıkları halde; iradi ve gaflette uyuyanların uyanışı, belki de Cehenneme kalmıştır; lakin, nesillerine de Cehennem bırakarak...  
Ekleme Tarihi: 08 Ekim 2018 - Pazartesi

YEDİ UYURLAR UYANDI, ‘UYANIK UYUYANLAR’ UYANMADI

‘Yedi Uyurları’ duymuşsunuzdur: (“Kehf” Suresi Kuran’ın 18. Suresidir. Yedi Uyurların hikâyesi orada geçer. Hz Yakup-Yusuf kıssası, Eyyüp kıssası gibi ibretlik kıssalardandır. Kuran'da geçmese de adlarının Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernuş, Debernuş, Şazernuş, Kefeştatayuş (çoban) olduğu rivayetleri vardır. Kıtmir isimli köpekleri eklenir buna bir de.

Elmalılı tefsirinde de buna dair; “… bu surede haber verilen “Eshabı kehif halis dini İsa üzere iymani tevhit ile hareket etmiş ve kendilerini puta taptırmak veya i’dam etmek için ta’kip ve tazyik eden kavimlerine karşı mücahadeye azm ile dinlerinin muhafazası uğrunda dağa çıkmış, mağaraya gizlenmiş birkaç gençten ibaret İsevi bir zümre-i mümindir” denilmektedir. Ayetlerin mealini de verelim.

“Hani o gençleri mağaraya sığınmışlardı da Êy Rabbimiz! bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır. Demişlerdi: Bunun üzerine biz de nice yıllar onların kulaklarını (dış dünyaya) kapattık (onları uyuttuk) (KEHF 10-11) (Osman Erenalp’in Uyurlar-Uyanıklar başlıklı yazısından Ekim-2018)”

İKİ FARKLI UYUYUŞ VE İKİ FARKLI UYANIŞ

Yedi uyurlar, Allah'ın uyuttuklarıdır. Bir de Allah'a bir tür isyan olan yaklaşık 150 yıllık "İradi" uyuyuş… Arada bir uyanır gibi olduğu olmuştur Ümmet’in... Lakin uyku sersemliği geçmeden, yeryüzü mağarasında yürütülen uyutmaya tabi olmuştur İslam alemi… Bu uyutma bir tür “Mankurtlaştırma”dır… Amerikan Yahudilerinin Kızılderililere uyguladığı, “Ateş suyu” (Viski) ile uyuşturma-uyutma olayı gibi… Kızılderililer, hala atdş suyu sarhoşluğundadır… Beynelmilel Yahudilik, Yahudi olmayan milletlerin her biri için ayrı ve etkin “Uyutma” teknik ve taktikleri uygulamıştır…

Allah’ın uyuttuğu, imanları için çile çeken o mübarek “Yedi uyurlar”, Cennet’e uyandılar. Lakin, tarih şahittir ki; viskiyle (ateş suyu ile), “Mankurtlaştırma ile” (Aytmatov), uyutulanlar, yurtları, hürriyetleri elinden gittikten sonra bile uyanamadılar. Örnekleri, tarihin mezarlığındadır…

150 YILDIR MANKURTLAŞTIRILIYORUZ (ASİMİLE EDİLİYORUZ)

Varlık-Yokluk meselesi olan bu stratejik konuya ilişkin, Yrd. Doç. Dr. İkram ÇINAR’ın (İnönü Üniversitesi, Eğitim Fakültesi), çok değerli bir çalışmasından çok kısa bir özet:

NİÇİN SÜPER DEVLET OLAMIYORUZ? (OYSA, BÜYÜK DEVLET OLMAK ZORUNDAYIZ!)

Türkiye’nin kendisinden önce gelenler gibi, bir süper devlet olmaması için her türlü çirkin girişim, entrika, terör, kriz... yaşatılıp duruyoruz. Bunlar, bize özellikle Batılı “dostlarımız” ve yerli işbirlikçileri tarafından yaşatılmaktadır. Cumhuriyet, sağlam temellerine rağmen ciddi tehditler altındadır.

NASIL BİR İNSAN TİPİ YETİŞTİRİLMELİ?

Bir ülkenin geleceğinde eğitim önemli bir belirleyicidir. Eğitim geleceğin toplumunu hazırlar. Eğitimine sahip çıkmayan, yeterli kaynağı ayırmayan, üstelik eğitimden tasarruf yapan toplumların geleceğe güvenle bakmaya hakları yoktur. Sorun sadece kaynak ayırma sorunu da değildir. Toplum, “nasıl bir insan tipi yetiştirileceğini” belirlemeli ve eğitim sisteminin o insan tipinin yetişip yetişmediğini izlemelidir.

Oysa giderek bir mankurtlar toplumu oluyoruz. Mankurtlaştırılamayanları yetiştirmek eğitimin görevi ise, bu kadar mankurt nereden ve nasıl çıktı? Acaba kendimizi mi kandırıyoruz?

MİLLİ REFLEKSLERİMİZ KIRILIRKEN, ENDİŞE VAR MI?

Türkiye yine çok cepheli bir ateş altında. Sürekli tehdit ve taciz altında tutuluyoruz. Ulusal reflekslerimiz yavaşlatılmak ve ulusal direncimiz kırılmak isteniyor. Sürecin nasıl işlediğini açıklamaya çalışıyoruz: Bir şey yapmak için tehditlerin neler olduğunu bilmeliyiz. Bilirsek, önlemimizi alırız. Önce görmek ve tanımak gerekir. Görünen o ki, mankurtlaştırılıyoruz!

MANKURTLAŞMAK NEDİR?

Dilimizde “mankafa” sözcüğü argo da olsa yaygın biçimde kullanılmakla beraber, “mankurt” sözcüğünün aynı yaygınlıkta olmadığını biliriz. Mankurt sözcüğünü Cengiz Aytmatov gündemimize yeniden soktu. Mankurtlaşmak, ulusal kimlikten uzaklaşma, topluma ve kültüre yabancılaşma, zihnin yeniden inşası yoluyla bilinçsizleşme, egemen güçlere (Beynelmilel Yahudilik) ve süper devletlere (ABD, AB, RUSYA, İSRAİL gibi –AC.) yaranmayı içeren sosyo-kültürel bir kavramdır.”

Evet, Yedi uyurlar, Cennete uyandıkları halde; iradi ve gaflette uyuyanların uyanışı, belki de Cehenneme kalmıştır; lakin, nesillerine de Cehennem bırakarak...

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.