Türk için, Türklük için 1071'den 1922'e tarihin seyrini değiştiren büyük kutlu yürüyüşlerin yapıldığı,
Malazgirt, Otlukbeli, Çaldıran, Mercidabık, Mohaç Zaferlerinin kazanıldığı,
Belgrad'ın, Kıbrıs'ın Fethedildiği,
Sakarya Meydan Savaşlarının kazanıldığı ayın adıdır Ağustos.
Ağustos: Destan şairi Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu’na:
“Aylardan Ağustos, günlerden Cuma
Gün doğmadan evvel iklîm-i Rum'a
Bozkurtlar ordusu geçti hücuma
Yeni bir şevk ile gürledi gökler
Ya Allah...Bismillah... Allahuekber!
Önde yalın kılıç Türkmen Başbuğu
Ardında Oğuz'un ellibin tuğu
Andırır Altay'dan kopan bir çığı
Budur, Peygamberin övdüğü Türkler...
Ya Allah...Bismillah... Allahuekber!
Yiğitler kan döker, bayrak solmaya,
Anadolu başlar, vatan olmaya...
Kızılelma'ya hey... Kızılelma'ya!!!
En güzel marşını vurmadan mehter
Ya Allah... Bismillah... Allahuekber!”, dedirten aydır Ağustos.
İslam güneşini Anadolu’ya taşıyan, Türklere Anadolu’nun kapısını ardına kadar açarak İstanbul’un fethini hazırlayan Kutlu Komutan Alpaslan; Rahla Ovasında kazandığı büyük zaferin yorgunluğunu henüz omuzlarından atmamıştı ki oğulları Melikşah’ı, Togan’ı, Gümüş Tekin’i, İlyas’ı, Aslanşah’ı; Komutanları: Artuk Bey’i, Afşin’i Süleyman Şah’ı ve diğerlerini etrafına topladı. Anadolu’nun tez elden fethi gerekiyordu. Sultan’ın gözleri çadır kapısında el pençe duran henüz bıyıkları yeni terlemiş yağız bir gence takıldı. Genci yanına çağırdı. İri yapılı, kartal bakışlı genç, Alpaslan’ın önüne geldi; saygı ile eğildi. Alpaslan, bu gence adını sordu. “Çubuk” dedi genç biraz mahcup. Alpaslan: “Senin gözlerinde de Harput’u görüyorum gazan mübarek olsun” dedi. Evet, Harput’un fethi Çubuk oğullarından Çubuk Bey’e verilmişti. İşte bu görevi Malazgirt Meydan Savaşı’ndan tam 14 yıl sonra 1085 tarihinde yerine getiren Çubuk Bey, Harput’u fethetti. Çubuk Bey, bir Selçuklu komutanı olarak Harput ve çevresini ebediyete akıp gidecek olan İslam ile mücehhez Türk’ün adil ve müşfik kollarına teslim etti.
İşte Ağustos, Harput’un fethine karar verilen adın ayıdır.
Zaferler ayı Ağustos, büyük Türk milletine kutlu olsun!
26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi ile Anadolu'nun kapılarını büyük Türk milletine açan Sultan Alparslan’ı, 26 Ağustos 1922'de Büyük Taarruz'la milletimizin ölümsüz destanını yazan Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, bu topraklar için toprağa düşmüş bütün şehit ve gazilerimizi rahmet, şükran, minnet ve saygıyla anıyor ve yazımı bir şiirimle noktalıyorum.
ALPASLAN
Alpaslan,
Çatal yürek, öncü komutan
Elde Kuran
Bismillah
Başladı kutsal akın
Ovası toprak
Dağları gül kokan Anadolu’ya
İşte Ani, işte Şavşat
Az ötede Van
Buyur dedi ufkun usu
Susan sayılara
Susayan gönüllere su
Zalimlerin zulmüne
Kine, nefrete, kire
Kılıçlar çıktılar
Bir bir kınlarından.
Alpaslan,
Çatal yürek, öncü komutan
Elde Kuran
Bismillah
Gökte ay yarım
Benim diyordu
Benim kararım
Yurt yapmak Anadolu’yu Türk’e
Yedi iklim yetmiş renk
Her boğumu bin ahenk
Kucak kucak
Çelenk çelenk
Güneşi getirdim diyordu güneşi
Güneşin doğusundan…
Alpaslan,
Çatal yürek, öncü komutan
Elde Kuran
Bismillah
Omuzlarda ter
Heybesinde lor
Atının üstünde dimdik
Öylesine emin
Ölümüne vakur
Damarlarında atası Bilge Kağan:
“Üste gök tanrı basmazsa
Altta yağız yer delinmezse”
Dünün aynası temiz
Yarın avuçlarının içinde…
Alpaslan,
Çatal yürek, öncü komutan
Elde Kuran
Bismillah
Dağ doruklarında, vadilerde
Yeniydi
Yepyeniydi
Özü hukuk
Sözü buyruk
Her komutanı bir ülke
Her ülkesi Alpaslan…
Alpaslan,
Çatal yürek, öncü komutan
Elde Kuran
Bismillah
Muştular getirin diyordu
Oğullarına:
Melikşah’a, Togan’a, Gümüş Tekin’e
İlyas’a, Aslanşah’a
Muştular getirin diyordu bana
Komutanları:
Artuk Bey’e, Afşin’e Süleyman Şah’a
Muştular
İsfahan’dan, Merv’den,
Herat’tan, Horasan’dan
Güneyden Adıyaman’dan
Antakya’dan
Batıdan Muş’tan, Oltu’dan
Harput’tan…
Alpaslan,
Çatal yürek, öncü komutan
Elde Kuran
Bismillah
Nice benim diyene kök söktüren
Rahla ovasında
Romen Diyojen’e diz çöktüren
Kutsal akınla
Anadolu’ma doğan
Asırlara inşa
Sözü haktan..
Alpaslan,
Çatal yürek, öncü komutan
Ne ilkti ne son kahraman