Ekonomide kurtuluş savaşı yapacakmışız. Kim bunu söylüyor? Kim olacak ekonomiyi içinden çıkılamaz hale getirenler. Yahu kardeşim! Ekonomiyi bu hale siz getirmediniz mi? Şimdi ne diyorsunuz? Hayır, asla! Ah! O dış güçler yok mu dış güçler…
Yani şimdi "Satacağız satacağız. Her şeyi satacağız. Kâr edeni de satacağız, zarar edeni de satacağız. Devleti ekonomik faaliyetlerden kurtarıncaya kadar satacağız. Pamuk eller cebe. Yerli yabancı herkes gelsin...”, diyen bu milletin vergileri ile Türkiye Cumhuriyeti’nin 70 yılda kurduğu işletmeleri, fabrikaları satışa çıkaran 2002 2008 yılları arasında Türkiye Cumhuriyeti Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a bu sözleri söyleten ve akabinde bu güne kadar devlete ait her varsa “babalar gibi” satan siz değil miydiniz?
Hırsınızla, lükse ve gösterişe olan düşkünlüğünüzle dur durak bilmediniz. Söyler misiniz lütfen; bu milletin yediği her lokmadan 8, elini yıkamak için kullandığı sabundan hatta bebek bezinden 18 katma değer vergisi adı altında topladığınız vergileri yatırıma mı yoksa İstihdama mı yönlendirdiniz? Yoksa toplanan vergileri; otobanların hemen yanında uzayan alternatif hazine garantili paralı otoyolların, geçilmeyen köprülerin, yolcusu olmayan hava limanlarının, cemaati olmayan camilerin yapım ve inşalarına mı harcadınız? Yetmedi; yazlık kışlık saraylar, koltukları alttan ısıtmalı her biri yüz binlerce dolara mal olan 125 bin makam araçları yetmedi kiralık araçlar… Yangın söndürmeye uçak bulunamazken kurduğunuz uçak filoları… Bütün bunları; “israf haramdır”, diyen yüce dinimiz İslam’ın mensubu olduklarını söyleyen siz muhteremlere, dış güçler mi yaptırdı?
Son yirmi yılda 20 defa değiştirdiğiniz “maden yasası” ile yer altı zenginliklerimizin yabancılara satışının kolaylaştırılması dış güçlerin telkin ve önerileri sonucu mu gerçekleşti?
Söyler misiniz lütfen; ayyuka çıkan hırsızlığın, tüyü bitmemiş yetimin malına el uzatmanın, yağmanın, talanın, çökmenin ve çökertmenin inceliklerini(!) size dış güçler mi öğretti?
2002 yılında IMF’ye olan 27 milyar dolar dış borcumuzu çok şükür ödediniz de peki 2002’de 130 milyar olan ülkemizin dış borcunu, 2010’da 291 milyar dolara, 2020 Mart ayı itibarı ile 431 milyar dolara yükseltmenizin altında yine o meşum dış güçler mi vardı?
Acaba diyorum o mendebur dış güçler, 2020’de doların 5,9 lira. Şimdilerde 12,5 lira olacağını dış borcumuzun ikiye katlanacağını biliyor da bunu söylemiyorlar mıydı?
Acaba diyorum, merkez bankasına müdahale ederek 2017 ila 2020 yılları arasında 128 milyar doları eritenler sonuçta TL’nin yabancı paralar karşında mum gibi erimesine sebep olanlar İngilizler miydi?
Acaba diyorum ederinin beş kat fazlalığına yaptırılıp hazine ve hasta garantili şehir hastanelerini yapılmasını Amerikalılar mı istedi?
Acaba diyorum, Devlet Planlama Teşkilatının lağvedilmesinin altında Fransızların mı parmağı var?
Acaba diyorum, kamu harcamalarını vatandaş ve meclis adına denetleyen Sayıştay’ı devre dışı bırakan İtalyanlılar mı oldu?
Acabalarım bitmiyor. Acaba diyorum bir zamanlar tarımda dünyada kendi kendisine yetebilen 8 ülkeden biri iken bugün buğdayı; Rusya ve Yunanistan’dan, samanı; Bulgaristan’dan, tohumu; İsrail’den, eti; Polonya’dan ithal eder duruma gelmemiz; o yüzünü göstermeyen dış güçlerin marifeti mi?
Acaba diyorum, ülkemizde 16’ları aşan işsizliği hele de her üç gençten birinin baba eline bakar hale getirilmesi ABD’nin BOP projesinin bir parçası mı?
Acaba diyorum, liyakatin yerine adam kayırmanın faziletlerine(!) kendimizi bu denli kaptırmamıza Almanlar mı sebep oldu?
FETÖ’nün devlet içerisinde yapılanmasını, Türkçe olimpiyatlarını İlluminati Örgütü ile CIA tezgâhladığı kesin de acaba diyorum yasamayı, yürütmeyi yargıyı tek merkeze monte ederek ucube bu devlet sistemini de İngilizler mi istedi?
Acaba diyorum, 1400 yıllık vakıf geleneğini tahrif ederek FETÖ terör örgütünden kalan yüzlerce öğrenci yurdunu, İlim Yayma Cemiyeti, TÜGVA, TÜRGEV VE ENSAR Vakıflarına bağışlamanın yanı sıra her ay bu vakıflara(!) hazineden 36 milyon TL yardım yapılmasını Katarlılar mı tavsiye etti?
Tabii ya nasıl da akıl edemedim; eğitimimizin böylesine yerlerde sürünmesini, çocuklarımızın zekâ ve yeteneklerine göre şekillendirilmeyişinin altında kesin olarak Hollandalılar var.
Ah! Şu dış güçler yok mu dış güçler…
Acaba diyorum…