“Okus pokus”, dediniz önce devlet babayı krikoya aldınız. Sonra devletin babalık figürünü tahtından indirip kendiniz babalığa soyundunuz. Artık vatandaşlarını bir bütün olarak kucaklayan, evlatları arasında ayırım yapmayan güven veren, adil, şefkatli, merhametli devlet baba yok. Şimdi devlet, bir ucunda sade vatandaşların diğer ucunda ise partili yandaşların olduğu merkezinde ise siz hokkabazların oturduğu bir tahterevalli... Adı ne bunun “Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi…” Nedense tahterevallide vatandaşın bulunduğu taraf hep yerlerde; yandaşlarınızın bulunduğu taraf ise bulutlarda... Tahterevallinin göbeğinde oturan, oturup da vatandaşların sırtından saltanat süren siz muhteremlerin ağızları da kulaklarında… Öyle ya “ben yaptım oldu!” mantığı devlet hayatına hâkim olunca yeni atraksiyonlarınızın maşallah ardı arkası kesilmiyor.
Şimdilerde en önemli(!) gündem maddeniz mevcut anayasanın değiştirilmesi… Neymiş efendim! Mevcut anayasa, darbe anayasasıymış. Yahu insaf! İlk dört madde dışında hangi maddesi kaldı ki mevcut anayasanın? 21 defa değişiklik yapıldı. Hele de 2010, 2017 referandum paketlerinizle değişmeyen madde mi kaldı anayasada. Anayasayı değiştirmek ha! Anayasa zaten elinizde oyuncak hamuru! İşinize geldiği gibi çekip uzatıyorsunuz.
Siz, önce “toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim.”Cümlesi ile biten verdiğiniz yeminin, içtiğiniz andın gereğini yerine getirin.
Bir bakın Allah aşkına! Adalet, yerlerde sürünüyor, ülke gireni çıkanı belli olmayan yolgeçen hanı, hayat pahallılığı başını almış gidiyor. Faiz, vatandaşın boğazına binmiş; açlık, yokluk, yoksulluk milletin belini bükmüş. Ekim ayı verilerine göre açlık sınırı 13 bin 684 TL'ye, yoksulluk sınırı 44 bin 573yükselmiş. Yolsuzluk, hırsızlık, talan, vurgun sıradanlaşmış. İsrafta sınır yok! Denetim hak getire; devlete güven sıfırlanmış. Hazinenin dibi delinmiş, 2010 yılında 1.5 lira ola dolar bugün 28,5 lira, para pul olmuş. Köylü, toprağa küsmüş. Buğday, saman ithal… Partiyi din olarak gören birtakım insanların dışında kalanlar bedbin, karamsar, mutsuz, umutsuz. Vatandaş cinnetin eşiğinde… Olmuyor beyler olmuyor! Daha ne kadar üç maymunları oynayacaksınız? Daha ne kadar salağa yatacaksınız? Azıcık dürüst olun, samimi olun samimi…
Anayasanın 6. Maddesi ne diyor? “Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz.” Siz ne yaptınız? Madde:10 “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.” 14. Madde: “Kimse, dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.” Hangi birini söyleyeyim 42. Madde; “Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz. İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur. Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez.” Madde…
Şimdi söyler misiniz, sizi rahatsız eden ne? Devlet tekelinizde, medya emrinizde, yediğiniz önünüzde, yemediğiniz emre amade. FETÖ terör örgütünden kalan yurtları yakın ve yandaşlarınıza peşkeş çekmek, Devlet Planlama Teşkilatını lağvetmek, 70 yılda Cumhuriyetin kazanımları olan fabrikaları, işletmeleri limanları, madenleri satmak… Yetmedi tüyü bitmemiş bebelerimizi 460 milyar dolar borcun altına sokmak gibi yüzlerce millete yutturmaya ve unutturmaya çalıştığınız yasal veya gayri yasal iş ve işlemler ortada…
“Milli İradeyi biz temsil ediyoruz, devleti istediğimiz gibi yönetiriz”, diyorsunuz. Doğru. Devleti siz yönetiyorsunuz. Doğru. Ancak “istediğimiz gibi yönetiriz”, düşüncesi ilkeliktir. İstediğiniz gibi değil Anayasa ve yasaların çizdiği çerçevede… Siz, önce varlık sebebiniz olan mevcut anayasayı tanıyın, ettiğiniz yeminin gereğini yerine getirin, sonra milleti “koyun görme” alışkanlığınızdan vazgeçerek anayasayı niçin değiştirmek isteyişinizi açık, net ortaya koyun ki millet sizin samimiyetinize inansın.
Hadi Önal/ 5 Kasım 2023/ Bursa