Vazgeçilmezimiz, kıymetlimiz, devredilmez en büyük servetimiz, yüzünün sıcaklığı ile gönüllerimizi ısıtan Cumhuriyetimiz yüz yaşında…
Cumhuriyet: Türk milleti için; demokrasi ile taçlanan, laiklik ile insana,“önce insanım, insan olarak yaratıldım”, demenin hazzını yaşatan devlet yönetimimizin adıdır.
Cumhuriyet: Türk milleti için; geçmişin karanlık yüzünden, baskıdan, insanın insana kulluğundan, haksızlıklardan, kanunsuzluklardan, adaletsizliklerden alınan derslerin ve tecrübelerin ışığında kazandığımız değerler manzumesidir.
Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesi olma özelliğiyle Türk milletinin yaradılışına, karakter ve geleneklerine en uygun yönetim biçimidir.
Cumhuriyet: Türk milleti için; tek kişi yönetimine; krallığa, imparatorluğa, padişahlığa kısaca monarşi ve oligarşiye set çeken bütün gücünü halktan alan milli egemenliğin karşısında hiçbir kuvvetin olamayacağını beyinlere ve yüreklere nakşeden bir yönetimin adıdır.
Cumhuriyet: Türk milleti için aklın ve bilimin ışığında yeniliğe, gelişmeye, çağdaşlaşmaya giden yoldur.
Cumhuriyet; Türk milleti için; temel hak ve özgürlüklerinin teminatıdır. Bu yönetim biçimi ile halk kendisini yönetecek kişileri belli süreler için seçer. Seçtiği kişiler, milletin oyları ile yürürlüğe giren anayasa çerçevesinde devleti yönetirler. Demokratik, şeffaf, adil bir biçimde yapılan seçimler cumhuriyet yönetimin olmazsa olmazıdır.
Cumhuriyet: Türk milleti için; aynı zamanda fırsat eşitliği ve sosyal adalet demektir. Bu yönü ile cumhuriyet, bütün vatandaşların sosyal güvenlik, sağlık, eğitim gibi konularda eşit olmasını sağlar.
Cumhuriyet: Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür insanlar yetiştirir. Hiçbir güç Türk milletini sahip olduğu en büyük değer olan Cumhuriyet yönetiminden koparmaz, ayıramaz. Türk milletinin kanıyla, canıyla kazandığı bu topraklarda yaşayan her fert, cumhuriyetin şemsiyesi altındadır. Dokusu, “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti” olan Cumhuriyet, kolay kazanılmamıştır. Temelinde parçalanmış, yıkılmış, işgal edilmiş bir devletin küllerinden doğmuştur. Cumhuriyetin temellerinde Osmanlı devletinin küllerinin arasındaki kıvılcımların tutuşturduğu yüreklerin dirilişi, hayat buluşu, yeniden ayağa kalkışı, şahlanışı vardır. Bir yandan emperyalist güçlere karşı savaş verilirken diğer yandan da insanın insana köleliğine son veren büyük ve kutlu yürüyüşün adıdır cumhuriyet. Cumhuriyette, Mehmet Akif Ersoy’un veciz ifadesi ile “tek dişi kalmış canavarın” çelik zırhlarına karşı iman dolu göğüslerin gerilmesidir. Cumhuriyetin temellerinde; vatanını, bayrağını, bağımsızlığını her şeyden üstün olarak görenlerin canları, kanları vardır. Cumhuriyette; azim vardır, kararlılık vardır, ilim vardır ve de çok çalışma vardır. Cumhuriyet yönetiminin temelinde kol kola, omuz omuza, sırt sırta vermenin nelerin başaracağının mesajı vardır. Cumhuriyette birlik, beraberlik, kardeşlikle yüreklerin toplu olarak atması vardır. Türkiye Cumhuriyetinin temellerinde bugün üzerinde hür ve bağımsız olarak yaşadığımız cennet ülkeyi sevme, koruma, imar etme, kalkındırma vardır. Türkiye’mizin kurtuluş ve kuruluşunda canlarını ortaya koyan Kurtuluş Savaşı kahramanlarımızın Atatürk ve silah arkadaşlarının emeği, alın teri vardır.
Cumhuriyeti anlamak için Sevr ile Türk milletine biçilen kefeni görmek gerekir. İşgal altındaki topraklardan aydınlık ufuklara kanat açmanın anlamı o zaman ortaya çıkar.
Şükürler olsun ki bugün Cumhuriyet’imiz 100 yaşında...
Gururla, daha nice yüz yıllara… Yaşasın Cumhuriyet!