Güvensizlik ve endişelerin kol gezdiği günümüz dünyasında sadece insanlar için değil milletler içinde dostluk ekmek su gibi hayati bir ihtiyaç olmuştur. Bu nedenledir ki, dostluğu sadece kendi vatandaşları arasında tesis etmenin ötesinde, devletler ve milletler arası dostluklar kurmayı da akıllı ve geleceğine emin olarak bakma endişesinde olan her devlet, milli bir ülkü ve politik gaye haline getirmiştir
Bir ülkede dostluk varsa orada emniyet, güven, disiplin ve ahenk vardır. Yok, eğer dostluklar kaybolmaya yüz tutmuşsa endişe, korku, karmaşa hüküm sürer. Bu durum milli birlik ve bütünlüğü tehdit eden en büyük amil olarak karşımıza çıkar.
Peki, nedir dostluk? Kimdir dost?
Birinin iyiliğini isteyen, onu gönülden seven: iyi görüşülen, güvenilen kimse, arkadaş.
İyi anlaşılan, halden anlayan, seven, samimi, tandık, ahbap, aşina….
Sevgili, yar, maşuk, mahbube… Ne de çok tanımı var sözlüklerimizde
“Dost sanma şanlı vaktinde dost olanı; dost bil gam vaktinde elinden tutanı”
“Dünyada dost gibi aziz, ihsan gibi leziz bir şey olmaz”
“Dost kara günde belli olur”
“Dostun attığı taş baş yarmaz”
“Dost dostun ayıbını yüzüne söyler” daha buna benzer pek çok atasözü ile sayısız deyim, hikâye, menkıbe, fıkra, romanlara diğer edebi türlere konu olan dostluk; pek tabiidir ki şiirlerde de başköşeye oturanların arasındadır.
Dost gerçekte ruhumuzun bütün çıplaklığı ile huzuruna çıkabileceğimiz, tedbire ihtiyaç duymadığımız bir insandır. Candır Kısaca dost: ikinci şahsiyetimiz, bir ikinci varlığımızdır adeta. Dosttan mahrum olmak, kızgın çölde yapayalnız kalmak gibidir. Allah (c.c.) yarattığı ve akıl, irade ve hâkimiyet nimetiyle donattığı insana birbirlerine dost olmalarını öğütlemiştir.
Peki, dost budur da dostluk nedir?
Dostluk sevgidir, güvendir, iyiliktir, hoşgörüdür, kusur gizlemektir, affetmektir, feragattir, sabırlıdır, değerbilirliktir.
“Sen gülerken yanındakiler de güler ama ağlarken yalnız ağlarsın onun için öyle bir ağaca yaslan ki asla yıkılmasın.”
“Dostlar ırmak gibidir; kiminin suyu az, kiminin çok...”
“Kiminde ellerin ıslanır yalnızca, kiminde ruhun yıkanır boydan boya.”
“Dostluğun kolları dünyanın bir ucundan bir ucuna kucaklayabilecek kadar uzundur.” “Dost dediğin yürekten sever. Dost vurulunca değil unutulunca kahrından ölürmüş.” Onun için biz dostlarımızı kır çiçekleri gibi avuçlarımızda değil; yüreğimizde saklayalım.
Hadi ÖNAL/ELAZIĞ