Öğretmenlerini değersiz gören, bir ilin öğrencilerinin yıl boyu yaptıkları eğitim, kültür ve sanat etkinliklerine imkân tanımanın önüne set çekerek engelleyen, Milli Eğitime ait olan bir binayı işgal ve ilhak etmekten çekinmeyen bir yerel yönetim anlayışı ile mücadele etmek eğitim ordusunun emekli bir ferdi olan benim, boynumun borcudur. Bu konuda ulusal ve yerel basınla birlikte pek çok internet sitesinde yayınlanan 23 Mayıs 2022 ila 30 Mayıs 2022 tarihli yazılarıma cevap veren ve bana destek olanlara teşekkür ediyorum.
Birilerine veya bir yerlere şirin görünmek amacı ile “Elazığ öğretmenevini” gasp ederek burayı “millet kıraathanesi” yapmak isteyenleri, bu gaspa çanak tutanları, bu haksızlık, hukuksuzluk ve hadsizlik karşısında susan öğretmen sendikalarını; öğretmenler adına şiddetle kınıyor ve protesto ediyorum.
Öğretmenlere ait öğretmenevinin gerçek sahiplerine devredilinceye kadar da benim gibi düşünen ve düşüncelerinde haklı olan binlerce öğretmenle birlikte bu haksızlık, hukuksuzluk ve hadsizlik karşısında susmayacağımızın, mücadelemizi de sürdüreceğimizin bilinmesini istiyorum.
Gücünü büyük Türk milletinin bir öğretmeni olmaktan alan ben, “haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır”, hadisi ile haksızlık yapanlara, hukuksuz davrananlara, hadsizlere bir defa daha sesleniyor ve “Ben Öğretmenim” adlı şiirimle yetkililere, ilgililere ve de üç maymunu oynayanlara bir defa daha kararlığımı iletiyorum.
BEN ÖĞRETMENİM
Ben öğretmenim;
Düşüncelerim,
Pınar suyundan öte.
Sevgim: Hem katığım hem ekmeğim.
İlmin gergefinde ilmik ilmik
Can dokur,
Can örerim.
Ben öğretmenim;
Renkler, güzelliklerim.
Aydınlık derim, ışık derim.
Dostluk için, barış için,
Can kafesimde
Ak kanatlı
Güvercinler beslerim.
Ben öğretmenim;
Bulutlanınca gözleri Mehmet’imin,
Üzüntüsünü
Ta yüreğimde duyar
Hissederim.
Mutluluğum:
Bakışlarındadır Ayşe’min.
Ben öğretmenim;
Bulut olur,
Yağmur olurum.
Anadolu’mun
En ücra köşelerinde açan
Kır çiçeklerini
Can suyumla sular,
Umutlarımla beslerim.
Ben öğretmenim;
Çaresize çare,
Dalsıza dal olurum.
Yorulurum, kırılırım;
Ama eğilmem.
Haksızlığa, adaletsizliğe, zulme, zalime
Boyun eğmem, eğemem.
Yanlışa doğru demem, diyemem
Ben öğretmenim;
Doğruluktur, güzelliktir,
İyiliktir, erdemlerim.
İnsandır, insanlıktır
Önceliklerim.
Gül gönüllerdir hedefim.
Gecenin şerrinden korktuğu için,
Aydınlığa sevdalıdır gözlerim.
Ben öğretmenim;
Buhara’da Ahmet Yesevi,
Göynük’te Akşemsettin,
Aziziye’de Nene Hatun ,
Antep’te Şahin’dir gözlerim.
Çanakkale içinde Aynalı Çarşı,
Sivrihisar’da Taptuk Emre,
Elazığ’da Sıddıka Avar,
Kara tahta başında Mustafa Kemal’im.
Ben öğretmenim;
Çocuklarını ülkemin
Vatanları için
Milletleri için
Bağımsızlıkları için bezerim.
Dillerini
Kültürlerini
Al, beyaz renkle süslerim.
Ben öğretmenim;
Kavak ağaçları boyu,
Gülsün diye öğrencilerim;
Peygamberlik mesleğidir,
Mesleğim derim.
Bütün dertlerimi içime gömer,
Her güçlüğe göğüs gererim.
Ben öğretmenim;
Güneşe dönüktür yüzüm,
Hep ona yürür, ona koşarım.
Kalıncaya kadar,
Ayaklarımda derman
Gözümde ferim
Ben öğretmenim;
Bırakacağım bayrağı
Öğrencilerimin
İleriye hep ileriye
Taşıyacaklarından eminim.
Öğrencilerim,
Canlarım benim.
Her biri vatan toprağı kadar aziz
Can çiçeklerim.
Sizde bu inancı gördükçe
Açık gitmez gözlerim.
Ben öğretmenim.