.Var olan; yok sayılmanın, mağduriyetin, aşağılanmışlığın, kendi topraklarında mülteci olarak yaşamanın çaresizliğine karşı kinin, barbarlığın, vahşetin, kudurmuşluğun olanca gücüyle saldırısı... İsrail’in; kadın, çocuk, yaşlı, genç demeden Filistinlileri katlediyor. Siyonist Yahudilerin barbarca saldırısı karşısında savunmasız Filistin halkının feryadı, acı çığlıkları bombaların zifiri karanlığında duyulmuyor. Bir zamanları Nazi Almanya’sında Yahudilere uygulanan soykırımın bu defa da Siyonist Yahudiler tarafından misliyle Filistinlilere uygulanıyor.
Savaş diyorlar ya hani savaş? Savaş, iki devlet arasında yapılır. Gazze, devlet değil ki… Gazze, 41 km. uzunluğunda 6-10 kilometre genişliğinde güney batısı hariç her yanı İsrail tarafından abluka altına alınmış 2,3 milyon nüfuslu bir toprak parçası. Elektriği, suyu, havagazı onu abluka altıda tutan İsrail tarafından sağlanan mazlum, mahzun ve savunmasız bir insan topluluğu… Ve ortada açık, aleni olarak işlenen bir büyük insanlık suçu... Gözü dönen, bütün insani değerleri ayaklar altına alan İsrail, onun yaptığı her vahşeti neredeyse alkışlayan başta ABD olmak üzere İngiltere ve Batı... Vahşeti, abrarlığı seyredeler, sanki iki taraf savaşıyormuş gibi oluşturulan algıya bakıp taraf tutanlar… Aklın, insafın, vicdanın, kısaca insanlığın iflası… Bir tarafta işgalci, baskıcı, yayılmacı İsrail’in uyguladığı soykırım vahşeti diğer yanda mağdur, masum bir halk… Diğer yanda da hiçbir somut hiçbir girişimde bulunmayan beceriksiz, pısırık, korkak, ABD aşığı, köle ruhlu devlet ve hükümet başkalarının laf kalabalığı; mesajları, beyanları...
Zulüm, dün olduğu gibi bugün de bütün acımasızlığı ile devam ediyor. Çin’in sistematik bir biçimde uygulandığı soykırım kurbanı Doğu Türkistan'da uygulanıyor. Myanmar'da, Arakan'da ve Filistin’de uygulanıyor. Sadece insanlar ölmüyor; İnsanlık da ölüyor. Bakmayın siz çoğu Batılı o insan hakları savunucularının meydanlardaki, parlamentolarındaki çığırtkanlıklarına… Hani ABD’den vazgeçtik, Birleşmiş Milletler adlı kuruluşun kofluğunu gördük de peki, nerede Avrupa Birliği, Avrupa Parlamentosu, Avrupa İnsan Hakları komisyonu?
70 yıldır işgal altında tutulan, aşağılanan, horlanan, baskı ve zulüm altında inleyen Gazze şeridine sığınmış Filistin halkının evleri, yolları, hastaneleri, okulları, camileri, işyerleri İsrail tarafından bombalıyor, yakılıyor, yıkılıyor. Ruhları ağlatan bu gözü dönmüş ruhsuzların ileri sürdükleri Sebep ne? Sebep, 7 Ekim 2023’te Hamas’ın başlattığı vahşi saldırı… Hamas’ın yaptığı vahşeti elbette kınıyoruz. Adı üzerinde vahşet! Peki, bu vahşeti, misliyle Gazze halkına ödeten bu vahşi saldırıyı soykırıma dönüştüren kim? İsrail! Şu ana kadar öldürülen Filistinlilerin sayısı 4 bin 500 kişi… On binlerce yaralı… Öldürülenlerin üçte biri çocuk…
Gazze’ye yapılan saldırıdaki bazı fotoğraf karelerini kendisini insan olarak görenlerin unutması mümkün değil. İsrail bombardımanı ile yıkılan bina görüntülerini, atılan bombalarların boğduğu anne ve baba ve çocuk çığlıklarını… Gazze yakılıp yıkılırken jet hızıyla okyanus ötesinden İsrail’e gelen “Ben burada Dışişleri Bakanı değil, bir Yahudi olarak bulunuyorum” diyen ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’i; katil, cani İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile kucaklaşan ABD başkanı Joe Biden’i ve;“Amerika Birleşik Devletleri tüm varlığıyla İsrail'in yanındadır. Gazze'de savaşan kahramanları kutluyorum.” Sözlerini… Tarih elbette bütün bu olanları yazacak. Tarih, Siyonist Yahudilerin ne kadar, gaddar, acımasız, vahşi ve insanlık dışı mahlûklar olduğunu yazacak. Bu canavarlıklara, katliamlara arka çıkanlara da sayfalarında yer verecek. Tarih yazacak da yazılanlardan ders alınacak mı?
İsrail, bir taraftan Gazze’yi yerle bir ederken diğer taraftan da Lübnan’ı Suriye’nin Halep ve Şam havaalanlarını bombalıyor. Amerika ne yapıyor? Ne yapsın, yıllardır yaptığını… 2003 yılında; “Niyetimiz Iraktaki kimyasal silahları imha etmektir. Irak’a barış adalet ve özgürlük götürmektir.”, dedi; Irak’ta 2 milyon insanın kanına girdi bu ülkeyi yerle bir etti. “Libya”,dedi; Kaddafi gibi bir Türk dostunu yok etti, ülkesini yaşanmaz hale getirdi. 15 Mart 2011’de Suriye’de kurduğu terör örgütlerinin çıkarttığı iç isyanlarla Suriye’yi parçaladı; Türkiye sınırında yaşayan yaklaşık 6 milyon Arap’ı göçe mecbur tuttu. Şimdilerde de Araplardan arındırdığı bu bölgede İsrail’e ve kendisine göbekten bağlı“PKK-PYD Terör Devleti” kuruyor. Biz ne yapıyoruz? Kişi ekseli çapsız politikalarımızla havanda su dövüyor, ABD ve İsrail’in değirmenine su taşıyoruz. Devlet adamı odur ki tarihi okusun, tarihten ders alsın, üç adım ötesini görsün, görebilsin.
Cumhuriyetimizin 100. Yılında, yıllar sonrasını gören Atatürk ve silah arkadaşlarını bir defa daha mihnetle, şükranla, saygıyla anıyorum.
Hadi ÖNAL