Hadi Önal
Köşe Yazarı
Hadi Önal
 

NE EKERSEN, ONU BİÇERSİN

    Ne ekersen onu biçersin   Diken ekersen dikenler acıtır yüreğini  Gül tohumu ekersen gül kokar memleketim.  Nefret ekersen nefret,  Kin ekersen kin toplarsın gözlerden.  Yalan ekersen, yılanlar üşüşür bahçelerine  İhanete yatarsan hainler kuşatır çevreni  Zulüm ekersen,   Gün gelir, ömrünün kalan diliminde  Yalnız fotoğraflarını yumruklamakla kalmaz  Çevreli çerçevelerini de paramparça edersin.  Ektiğini biçmek; hayatın şaşamaz terazisi, yaradılışın kanunu  Ne ahı kalır yerde ne de hakkı, incittiklerinin.  Ektiğin tohumlar, filizlenir birer birer  Kimse arpa ekip de bal kabağı beklemesin.  Çakıl taşları ile doldurduğun denizden somun balığı bekleyemezsin.  Eylemler, sözler, niyetler…   Her biri toprağa düşen tohum misali  Zamanı geldiğinde karşına çıkar birer, ikişer.  Bugün dilinden inci dökenler, yarın gönüllerinde huzur ile uyanır  Bugünün kalp kıranlar, yarının yalnızlık rüzgârında üşür.   Bir tebessüm, bir selam, bir güzel söz…   Mevsimi geldiğinde yeşerir, dallanır, meyve verir.  Huzur mu istiyorsun?  Önce kendi kalbine huzur ekmelisin.   Sevgi mi arıyorsun?   Önce sevgiyi sunmalısın çevrene.   Adalet, vicdan, merhamet…   Bunlar gökten zembille inmez.   İnsan, kendi yüreğinde yeşerttiği bu erdemlerle gelecekte var olur.  Bak insanlık tarihine  İhanet ekenin sadakat biçtiği görülmüş mü?   Nefret saçanın, dostluk hasat ettiği?   Hayır, hayatın kanunudur bu…  Ne ekersen, onu biçersin.  O halde sor kendine:   Bugün hangi tohumları ekiyorum ben, diye?   Çünkü yarın, tam da o ektiklerin meyvelerini yiyeceksin  Acı, tatlı…  Suyuyla besleneceksin  Gül şerbeti ya da zehir…    Hadi Önal/Nisan 2025/ Elazığ   
Ekleme Tarihi: 18 April 2025 - Friday

NE EKERSEN, ONU BİÇERSİN

 

 

Ne ekersen onu biçersin  

Diken ekersen dikenler acıtır yüreğini 

Gül tohumu ekersen gül kokar memleketim. 

Nefret ekersen nefret, 

Kin ekersen kin toplarsın gözlerden. 

Yalan ekersen, yılanlar üşüşür bahçelerine 

İhanete yatarsan hainler kuşatır çevreni 

Zulüm ekersen,  

Gün gelir, ömrünün kalan diliminde 

Yalnız fotoğraflarını yumruklamakla kalmaz 

Çevreli çerçevelerini de paramparça edersin. 

Ektiğini biçmek; hayatın şaşamaz terazisi, yaradılışın kanunu 

Ne ahı kalır yerde ne de hakkı, incittiklerinin. 

Ektiğin tohumlar, filizlenir birer birer 

Kimse arpa ekip de bal kabağı beklemesin. 

Çakıl taşları ile doldurduğun denizden somun balığı bekleyemezsin. 

Eylemler, sözler, niyetler…  

Her biri toprağa düşen tohum misali 

Zamanı geldiğinde karşına çıkar birer, ikişer. 

Bugün dilinden inci dökenler, yarın gönüllerinde huzur ile uyanır 

Bugünün kalp kıranlar, yarının yalnızlık rüzgârında üşür.  

Bir tebessüm, bir selam, bir güzel söz…  

Mevsimi geldiğinde yeşerir, dallanır, meyve verir. 

Huzur mu istiyorsun? 

Önce kendi kalbine huzur ekmelisin.  

Sevgi mi arıyorsun?  

Önce sevgiyi sunmalısın çevrene.  

Adalet, vicdan, merhamet…  

Bunlar gökten zembille inmez.  

İnsan, kendi yüreğinde yeşerttiği bu erdemlerle gelecekte var olur. 

Bak insanlık tarihine 

İhanet ekenin sadakat biçtiği görülmüş mü?  

Nefret saçanın, dostluk hasat ettiği?  

Hayır, hayatın kanunudur bu… 

Ne ekersen, onu biçersin. 

O halde sor kendine:  

Bugün hangi tohumları ekiyorum ben, diye?  

Çünkü yarın, tam da o ektiklerin meyvelerini yiyeceksin 

Acı, tatlı… 

Suyuyla besleneceksin 

Gül şerbeti ya da zehir… 

 

Hadi Önal/Nisan 2025/ Elazığ 

 

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.